Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/476 E. 2021/43 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/476 Esas
KARAR NO : 2021/43

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı, — taşınmazın maliki olduğunu, söz konusu taşınmaz üzerinde 14.10.2005 tarihli protokol gereğince davalının intifa hakkı bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu taşınmazı — ayında satın almış olup bu protokole ve sözleşmeye taraf olduğunu, müvekkilime bu sözleşme ve protokol gereğince aylık 5.000,00 USD ya da karşılığı Türk Lirası bedelin yatırılması gerekirken bu bedel 01.12.2019 tarihine kadar her ay eksik yatırıldığını, eksik yatırılan bedellerin tarafımıza ödenmesi için dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de, davalı tarafça talebimiz kabul görmeyerek anlaşma sağlanamadığını, İşbu nedenle huzurdaki davanın açılması suretiyle eksik yatırılan intifa bedelinin ödenmesini isteme zorunluluk doğduğunu, borçlunun temerrüdüne ilişkin Türk Borçlar Yasasının 117. Maddesinde, “Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; … borçlu temerrüde düşmüş olur.” hükmü gereğince davalının ödemediği her aya ilişkin — intifa bedeline 3095 sayılı Yasanın 4/A maddesi uyarınca uygulanacak faiz eklenmek suretiyle tarafımıza ödenmesine hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, davalı tarafından müvekkile— kayıtlı taşınmaza ilişkin eksik ödenen intifa bedelleri olan şimdilik 1.000,00.USD’nin fiili ödeme günündeki TL/USD efektif satış kuru üzerinden muacceliyet tarihlerinden itibaren her aya ilişkin USD intifa bedeline 3095 sayılı Yasanın 4/A maddesi uyarınca uygulanacak faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının 26.10.2020 tarihli feragat dilekçesinde özetle ; Her ne kadar taraflarınca mahkememizde dava açılmış ise de gördüğü lüzum üzerine davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri, vekalet ücreti vesair adlar altında herhangi bir taleplerinin bulunmadıklarını, davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından, mahkememizde açılan ” -” davasının devam eden yargılaması sırasında; davacı vekilinin 26.10.2020 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat etme yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacı vekilinin mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2.Feragatın ilk celseden önce yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 19,76 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 34,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
3.Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4.Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine İADESİNE,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.