Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/470 E. 2021/946 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/470 Esas
KARAR NO : 2021/946

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 16/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 12/07/2016 tarihli satış—- düzenlendiğini; buna göre —- bölümdeki taşınmazın, davacı müvekkiline bedel karşılığında satma ve tapuda resmi işlemleri yapmanın taahhüt edildiğini, bu sözleşmeye göre taşınmaza — peşin geri kalanın 5 adet çek üzerinden ödendiğini, müvekkilinin yükümlülüklerinin yerine getirdiğini, müvekkilinin ayrıca tapu harçlarını ödediğini, dava açma zamanına kadar davalıya ulaşılamadığını, bu sebeple dava konusu taşınmazın müvekkil şirket adına tesciline mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu taşınmazın dava açılış tarihindeki rayiç bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP:
İhbar olunan —- vekilinin beyan dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda, davacının talepleri incelendiğinde “davalı — olarak anılacaktır.) ile akdetmiş olduğu satış sözleşmesine konu taşınmazın üzerinde bulunan tüm ipoteklerin fekki şeklinde talebi mevcut olduğunu, müvekkili banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Bu hususların tamamı davacının dilekçesindeki vakalardan da anlaşıldığı, davacı ile müvekkil Banka arasında söz konusu taşınmaza ilişkin olmak üzere herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, dava dilekçesinde satış vaadi sözleşmesinin davalı —- akdedildiğinin anlaşıldığı, müvekkili banka söz konusu satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayıp, müvekkil — bu türlü bir sözleşmesinin tarafı olması da beklenemeyeceği, bu nedenle, müvekkili bankaya bu yönde bir husumet yöneltilemeyeceğini, davanın öncelikle müvekkil Banka’ya husumet yöneltilemeyeceğinden reddine karar verilmesini, ayrıca, yetki yönünden de itiraz ediyoruz. yetkili mahkeme —- mahkemeleri olup, yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçersiz olduğunu, davacı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı —— karşı ileri sürebileceğini, şahsi hakka dayalı huzurdaki tescile zorlama talepli dava ile taşınmaz kaydında bulunan yükümlülüklerin terkini talep edilemeyeceğini, davacının dava konusu talepleri ile müvekkili banka arasında illiyet bağının olmadığını, dava konusu taşınmaz üzerine müvekkilim banka tarafından diğer davalı —– olan alacağı nedeniyle mahkemece verilen yasal ihtiyati haciz kararı ile haciz işlenmiş bulunduğunu, davacı satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh ettirerek kişisel hakkını güçlendirmediğinden, müvekkili bankanın alacaklı olduğu —- dosyadan konulan haczin kaldırılması talep edilemeyeceği, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekalet ücreti talebinin reddi ile davacı üzerinde bırakılmasını talep ettiklerini beyan ederek mahkemenin görevsizliğine ve yetkisizliğine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı ——- beyan dilekçesinde özetle; Davacı —- tarafından tapuda adına kayıtlı olmayan taşınmazlara konan hacizlerin, taşınmazları geçmişte satın almış olduğu ve kiraya verilmiş olduğundan bahisle kaldırılarak taşınmazın adıma —- tescili istemiyle sayın mahkemenizde açılan dava hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Usul Yönünden Vergi Dairesi tarafından konulan hacizlerin kaldırılması istemiyle ancak Vergi Mahkemelerinde dava açılabileceğini, idarenin işlemlerine karşı adli mahkemede açılan davada görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, —- numarasında kayıtlı mükellefi — adına kayıtlı —- kayıtlı —- sayılı haciz bildirisi ile konulan hacizler devam etmektedir. Söz konusu mükellefin vergi borcu bulunduğunu, En nihayetinde 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Müvekkil idarenin davalı şirketten alacağı bulunduğundan muvazaalı işlemden dolayı zarar görme tehlikesi ortaya çıkmıştır. Zira davacı, taşınmazın ——– olarak tescilini talep etmiş, ilgili taşınmazda müvekkil idarenin haczinin bulunduğu göz önüne alındığından, müvekkil idarenin alacağının tehlikeye girmesi söz konusu olacağını, nitekim, davacı vekilinin dilekçesinde ihtarname ile davalı şirketten bahse konu taşınmazın tapuya tescilini talep etmişse de, satış sözleşmesinin —- imzalandığı ve kararlaştırılan bedelin de ödendiği göz önüne alındığında, davacının yıllar sonra ihtarname çekmesi hayatın olağan akışına avkırı olduğunu beyan ederek; davanın reddi ile vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tapu iptali ve tescil;olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesine ilişkin açılmış terditli davadır.
Dosyanın —- Karar sayılı ilamıyla görevsizlik verilerek —- Esas sayılı numarasını aldığı görüldü.
—Sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edildiği görüldü.
—- dekont suretleri, çek suretleri, sözleşme örneklerinin dosya arasına alındığı görüldü.
— tarihli yazısı ile dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtlarının celp edildiği görüldü.
Davacı vekili tarafından 17.06.2021 tarihinde ıslah dilekçesinin dosyaya sunulduğu görüldü.
Davacı vekilinin 17/06/2021 tarihinde ıslah dilekçesi sunduğu ve tapu iptal-tescil talebini taşınmazın —– — şekilde tapusunun iptal edilerek tarafına tescilini talep ettiği görüldü.Davacının —— şekilde tapu iptal tescil taelp etmesi nedeniyle örnek——— göz önüne alınarak tapu kaydında—- olan ,ihtiyati haciz şerhi yahut sınırlı ayni hak bulunan ——karar ile dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; ” taşınmazın bedelini tespit ederken, yer aldığı bölgeyi, ulaşım imkanlarını, konumlu olduğu —- taşınmazın site içindeki konumunu, kullanım alanını, yapısal özelliklerini—- almasını, ruhsat, iskan gibi evraklarının— uygunluğunu, sitedeki ve bölgedeki —– benzer nitelikteki taşınmazların satış bedellerini, bölgede taşınmazların değer miktarını etkileyecek diğer ekonomik—mahkemenin istemiş olduğu değer hesabını yapmıştır. Buna göre değerleme konusu taşınmazın ——— bulunulmuştur.
Davacının esas talebi olan tapu iptal tescil açısından yapılan değerlendirmede ,taşınmaz satımının şekil şartlarına uygun yapılmadığı ,şekil şartlarına uygun yapılmayan sözleşme sonucunda tapu iptal tescil talep edilemeyeceği ve bunun istisnasının —–Kararında beliritldiği görülmekle içtihadı birleştirme kararında yer alan şartların sağlanıp sağlanmadığı mahkememizce değerlendirilmiştir.İçtihadı birleştirme kararı uyarınca şekil şartına aykırı da olsa TMK 2.maddesi uyarınca tapu iptal tescil talebinin yapılabilmesi için satın alanın taşınmazı fiilen uzun süredir kullanması,bedeli ödemiş olması ve durumun hal ve şartları göz önüne alındığında hakkın kötüye kullanılmasının engellenmesini gerektirecek bir durum olması gerekmektedir.Mahkememizce yapılan keşifte taşınmazın davacı tarafça kullanılmadığı anlaşılmakla tapu iptal tescil şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar tapu iptal tescil şartları oluşmasa da şekle aykırı sözleşme nedeniyle davacının davalıya ifa etmiş olduğu edimi geri isteyebileceği görülmekle terditli davada 2. Talep olan bedel iadesi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Vekalet ücreti yönünden ise ,terditli davalarda her ne kadar ilk talep reddedilmiş ise de talebin tek bir istek olarak düşünülmesi gerektiği göz önüne alınarak tapu iptal tescil talebinin reddi nedeniyle davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.——–
Davacının dava dilekçesi ile birlikte faiz talep etmediği ancak ıslah dilekçesi ile birlikte faiz talep ettiği görülmekle ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ve Yargıtay—– uyarınca davanın terditli talep olan bedel iadesi yönünden kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Terditli olarak açılan davada esas talep olan tapu iptal ve tescil talebinin REDDİNE; terditli talep olan bedel iadesi talebi yönünden davanın KABULÜ ile 450.013,00 TL’nin ıslah tarihi olan 17/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—– alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 30.740,38 TL harçtan, peşin yatırılan 7685,10 TL harç ile 35,90 TL başvuru harcının düşümü ile geri kalan 23.019,38‬ TL harcın davalı—-alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 7685,10 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı 419,90 TL keşif harcı ile 1600,00 TL bilirkişi ücreti ve 689‬,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 10.429,9‬0 TL yargılama giderinin davalı —– alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden——- — vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve dahili davalı —– vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.