Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/467 E. 2023/229 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/467
KARAR NO: 2023/229
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 21/10/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—– müvekkili banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden adı geçen şirkete kredi kullandırıldığı, diğer borçlu —– sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, borçlu şirketin sözleşmedeki geri ödeme yükümlülüklerine aykırı davrandığını ve—- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile —–nolu ihtarnamelerinin gönderildiği, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine ——- sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı ancak borçlu vekilinin borca itirazı neticesinde takibin durduğu, davalının icra takibine itirazının iptalini, borçlulara %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçelerinde özetle; —–Değişik İş dosyasında verilen —–, diğer davalının —- sorumlu olacağının belirtildiği, mahkemece davacıya hangi davalıdan ne miktar talep ettiğinin açıklattırılması gerektiği, davacı tarafça gönderilen kat ihtarına —-yevmiye numaralı ve ——– ihtarnameler ile itiraz edildiği, kredilere karşılık 05.02.2019 tarihinde ödeme yapılmasına rağmen 7 gün sonra kredinin kat edilmesinin anlaşılamadığı, temdit edilen ve ödeme planı devam eden ——- teminatlı kredilerin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalılara hesap özetleri gönderilmediği, şubeye mutabakatla verilen çek ödemelerinin kayıtlarda olup olmadığı, faiz ve komisyon tahakkuklarıyla, uygulanan masrafların anlaşmalara aykırı olarak tahakkuk ettirilip ettirilmediğinin tespit edilemediğini, bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ———- kaynaklı olarak başlatılan icra takibine vaki davalıların itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 05.07.2017 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalı gerçek kişininde ——- kadar müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmıştır.Kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu ve davalı gerçek kişinin sözleşmelerin imzalandığı tarihte davalı şirket yetkilisi olduğu, dolayısı ile eş rızasına da gerek olmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Gecikme ve Temerrüt Faizi başlıklı 2.7.1 maddesi,” Müşteri, temerrüdün doğduğu tarihten itibaren borcun tamama edildiği tarihe kadar, Banka’nın Müşteri’ye kullandırdığı nakdi türlerine kredinin kullandırıldığı tarih ile temerrüt tarihi arasında süre içinde Banka’ca uygulanan (TL krediler için TL kredilere uygularar. para krediler için ise o döviz cinsinden kredilere uygulanan) er kredi faiz oranının 2 katı tutarında, temerrüt tarihi itibariyle faizi hesaplamasına; esas alınacak nakdi kredi riskinin bulunmaması ise Banka’nın kredinin kullandırıldığı tarıh ile temerrüt tarıhi ; süre içinde nakdı ticarı kredilere uygüladığı (TL krediler için TL uygulanan, yabancı para krediler için ise o döviz cinsinden uygulanan) en yüksek kredi faiz oranının 2 katı tutarında temerrüt oranı uygulamasını kabul eder. “hükmünde olduğu anlaşılmıştır. —— tarihli kararında “TBK’nın 88. ve 120. maddelerinin ticari işlerde uygulanamayacağı- Yargıtay uygulamasında bankaların ——— bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup, sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiş olması halinde, hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmedeki anlaşma uyarınca akdi faizin 9650 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacağın tespit edilmesi ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerektiği…” hükmedilmiştir.Ticari krediler yönünden davacı banka davaya konu kredilere uyguladığı akdi faiz oranının 2 katı oranında temertrüt faizi talebinde bulunduğundan talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
—– kaynaklanan borçlar için ——-Kredi İşlemlerinde faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğin Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler başlıklı 4. Maddesinin“ Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir. Ancak, kredili mevduat hesaplarında uygulanacak azami akdi ve gecikme faiz oranları, 2/4/2006 tarihli ve 26127 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kredi Kartı işlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’in 3 üncü maddesinde belirlenen akdi ve gecikme faiz oranlarını geçemez.”denildiği, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu gereği Bankamızca bireysel kredi kartlarına ilişkin azami akdi ve gecikme faiz oranları tespit edilmekte ve üç ayda bir açıklanmaktadır. 2 Ağustos 2013 tarih ve 6495 Sayılı Kanun ile 5464 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik ile Bankamıza verilen görevin kapsamı kurumsal kredi kartlarını da içerecek şekilde genişletilmiştir. Bu çerçevede, Bankamızca bireysel kredi kartlarına ilave olarak, kurumsal kredi kartı azami akdi ve gecikme faiz oranları da belirlenerek ilan edilecektir.” Denilmiş olup 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden sonra temerrüdün oluşması ve işbu takibin açılmış olması nedeniyle, anılan yasa kapsamında 5464 sayılı Yasanın 26.maddesinin 3.fıkrası uyarınca,——–azami akdi ve gecikme faiz oranlarını tespit etmeye yetkilidir ve belirlediği bu oranları 3 ayda bir açıklamaktadır. Dolayısıyla bu yasanın yürürlüğe girdiği 01.03.2006 tarihinden itibaren kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranları —- belirlenmektedir. ——– tebliğine göre 01.10.2018 tarihinden geçerli olmak üzere gecikme faizinin % 2.75 ve yıllık % 33.00 belirlediği ancak davacı bankaın takip talebinde % 27 oranında temerrüt faizi talebinde bulunduğundan talebinin yerinde olduğu görülmüştür.
Davalı asıl borçluya taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmede yazılı olan adrese gönderilen ihtarnamenin 16.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilmesi karşısında ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin sonunda davalı asıl borçlunun temerrüdünün 24.11.2018 tarihinde gerçekleştiği, davalı kefile gönderilen ihtarın ise 13.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.Ancak davacı yanca icra takibinde 21.02.2019 tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak kredi asıl borçlusu yönünden temerrüt faizi buna göre hesaplanmıştır. Kefil açısından ise değerlendirme aşağıdadır. ———Kabule göre de, alacaklının müteselsil kefile başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK)’nın 586. maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesiyle ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. ———–Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere TBK’nın yürürlüğe girmesinden önce asıl borçluya başvurulmadan müteselsil kefile gidilebilmesi mümkün iken, TBK’nın anılan düzenlemesi ile bunun artık mümkün olmadığı, müteselsil kefile başvurulabilmesi için asıl borçluya ve alacak teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa öngörülen hallerin bulunduğu ileri sürülüp kanıtlanmamışsa doğrudan doğruya kefile başvurulamaz. Buna göre, borçlunun ifada gecikmesi tek başına yeterli olmayıp ifada gecikmiş olan borçluya ihtar gönderilmesi ve bunun da sonuçsuz kalması gerekmektedir. Ancak borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması halinde diğer şartların aranmasına gerek yoktur. Ayrıca kanunda müteselsil kefile ihtar çekilmesi şartı aranmamaktadır. Müteselsil kefile ihtar çekilmesi, sadece onun takipten önce temerrüde düşürülmesi ile ilgili bir sorundur. Başka bir anlatımla, müteselsil kefil hakkında icra takibine girişilebilmesi için diğer koşulların yanında ayrıca müteselsil kefile de ihtar gönderilmesi gibi bir koşul yasada yer almamaktadır. Bu itibarla, hem asıl borçluya, hem de müteselsil kefile aynı anda ihtar gönderilip borçluya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine yasada belirtilen koşullar gerçekleşmiş olacağından bu durumda müteselsil kefil aleyhine takibe girişilebileceği ve aynı anda gönderilen ihtarnamelerin tebliğ tarihleri gözetildiğinde müteselsil kefile yapılan tebligatın asıl borçluya yapılan tebligattan sonra olması durumunda TBK’nın 586/1 maddesindeki “borçluya gönderilen ihtarın sonuçsuz kalması” şartı gerçekleşmiş olacağından, müteselsil kefil yönünden temerrüt tarihinin kefile gönderilen ihtarnamenin tebliği ya da ihtarda belirtilen ödeme süresinin sonundan başlayacağı, ancak müteselsil kefile yapılan tebligatın borçlununkinden önceki bir tarihte olması halinde, TBK’nın 586/1 maddesindeki koşul gerçekleşmeden kefile ihtarname tebliğ edilmiş olacağından ve şart gerçekleşmeden gönderilen ihtarname sonuç doğurmayacağından müteselsil kefilin temerrüdünün böyle bir durumda takiple başlayacağının kabulü gerekir. ———— belirtmiştir. Somut olayda davalı borçlu gerçek kişiye çıkartılan ihtarname asıl borçluya çıkartılandan önce tebliğ edildiğinden kefilin temerrüdünün takiple başlayacağı yani kefilin temerrüt faizinden sorumlu olmadığı anlaşılmıştır. Kefil temerrüt faizinden sorumlu değilse de işlemiş akdi faiz ve akdi faizin bsmv sinden sorumludur.
———- dava konusu genel kredi sözleşmesine dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması———— ilamında “… hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Denetime el verişli bulunan 01.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen tespit ve değerlendirmeler bulunmakta olup davacı bankanın takipte ——— alacaklı olduğu, kefilin temerrüdü takiple başladığından temerrüt faizinden sorumlu olmasa da işlemiş akdi faiz ve akdi faizin bsmv sinden sorumlu olduğu, kefilin sorumluluğunun da 76.426,85 TL asıl alacak 4.362,06 TL işlemiş akdi faiz ve bu faizin ——– olmak üzere 81.007,01 TL ile sınırlı olduğu, Takipte ——– Sıradaki kredi yönünden davacının davalı kredi asıl borçlusundan 63.924,88 TL asıl alacak 4.541,81 TL işlemiş faiz 227,09 TL bsmv olmak üzere 68.693,78 TL alacaklı olduğu, davalı kefil temerrüt faizinden sorumlu olmadığından sorumluluğunun bu kredi ile ilgili olarak 63.924,88 TL ile sınırlı olduğu, Takipte ——–Sıradaki kredi yönünden ; davacının 54.694,91 TL asıl alacak 17.915,67 TL işlemiş faizler toplamı ,895,79 TL bsmv ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 74.072,37 TL alacaklı olduğu kefilin sorumluluğunun 54.694,91 TL asıl alacak, 3.960,76 TL akdi faiz ve bu faizin 198,03 TL bsmv si ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere 58.852,80 TL ile sınırlı olduğu,Takipte ——— Sıradaki kredi yönünden; 620.307,89 TL asıl alacak, 26.425,12 TL akdi faiz, 139.172,28 TL temerrüt faizi ve 8.279,87 TL bsmv olmak üzere 794.185,16 TL bankanın alacaklı olduğu,kefilin sorumluluğunun 620.307,89 TL asıl alacak, 26.425,12 TL akdi faiz ve bu faizin 1.321,25 TL bsmv olmak üzere 648.054,26 TL ile sınırlı olduğu, Takipte ——– Sıradaki kredi yönünden ; 334.804,23 TL asıl alacak 14.262,66 TL akdi faiz 75.116,68 TL temerrüt faizi ve 4.468,97 TL bsmv olmak üzere 428.652,54 TL alacaklı olduğu, kefilin sorumluluğunun 334.804,23 TL asıl alacak 14.262,66 TL, akdi faiz ve bu faizin 713,13 TL bsmv olmak üzere 349.780,22 TL ile sınırlı olduğu, Takipte ——–Sıradaki kredi yönünden ; davacının davalılardan 20.300 TL asıl alacak 2.481,68 TL işlemiş akdi faiz 124,08 TL bsmv olmak üzere 22.905,76 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı icra takibinde——— Sırada tazmin olan çekler için 20.300 TL alacak talep etmiştir. Mahkememizin 17.03.2021 tarihinde icra edilen ön inceleme duruşmasında davacı vekiline dava dilekçesinde değinip henüz sunmadığı tüm delilleri ibraz etmesi hususunda yüzüne karşı kesin süre verilmiş, kesin sürenin sonuçları da ihtar edilmiştir. Davacı yanca verilen kesin süre içinde tazmin olan çek bedellerine ilişkin bir açıklama yapmadığı, buna dair delilleri ibraz etmediği görülmüştür. Keza davacı yanca bu alacak hesaplanmamış olmasına rağmen kök ve ek rapora açık bir itiraz da ileri sürülmemiştir. Ön inceleme duruşmasında verilen kesin süreye rağmen davacının bu alacakla ilgili delillerini ibraz etmediği anlaşılmakla buna dair talebi red edilmiştir.
16.06.2021 tarihinde icra edilen 2. Celsede Davacının icra takibinde davalılar yönünden 16.240,00 TL gayrınakdi kredi tutarı riski olduğunu belirtip bu tutarın faizsiz bir hesapta depo edilmesini talep ettiği, dava dilekçesinde gayrınakit bu alacaktan bahsetmediği ancak neticei talep kısmında davalının itirazının iptali ile takibin aynen devamına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla HMK’nın 31. Maddesi kapsamında davacıdan gayrınakit alacak yönünden bir talebi olup olmadığı hususunda sorulmuş davacı yazılı beyanda bulunmak üzere süre talep etmiştir. Aynı celse 2 nolu ara karar ile davacıya gayri nakdi alacak yönünde talebi olduğunu beyan etmesi durumunda söz konusu gayrınakdi kredi nakde dönmediyse maktu 59,30 TL harcı yatırmak, takip tarihinden sonra nakde döndüyse nakde dönüşen kısımlar üzerinden hesaplanacak eksik nispi harcı yatırmak üzere 2 hafta kesin süre verilmiş davacı yanca Takip tarihi itibariyle borçluların 16.240,00 TL gayrinakdi kredisi bulunmakta olduğu ve gayrinakdi kredilerin nakde dönmediğini yazılı olarak beyan ettiği anlaşılmıştır. Davacı aynı zamanda gayrınakdi krediler yönünden 59,30 TL harcı yatırmıştır. Davacı gayrınakdi kredi alacağının deposunu talep etmiştir.
——- adliye mahkemesince, bilirkişi raporları, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalının genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğu, genel kredi sözleşmesinde gayrınakdi alacak yönünden müteselsil kefilin depo ile sorumlu tutulması yönünde hüküm bulunmadığı, bu nedenle gayri nakdi alacak miktarının icra inkar tazminatına esas alınamayacağı, icra takibinden sonra,———– itirazın iptali davasında dava tarihine kadar yapılan ödemeler nazara alınmak sureti ile inkar tazminatına dava tarihindeki alacağın esas alınması yönündeki içtihatları gözetildiğinde, dava tarihinden önce iade edilen teminat mektubunun iş bu itirazın iptali davasına konu edilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA,” belirtmiştir.——
———-sayılı ilamında “…Nakdi ve gayrinakdi alacak toplamı üzerinden tek vekalet ücreti verilmesi hatalı olmakla birlikte davacı yanın bu yönde istinafı olmayıp, uygulama şekli açısından davalılar yararına usuli kazanılmış hak doğduğundan aynı yönde uygulama yapılmıştır. ” belirtmiştir.Gayri nakdi kredinin deposu yönünden maktu harç ve maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerekir.——
—-Davalılar ——— temyizine gelince davalılar hakkında açılan dava gayrınakdi alacağa yönelik olup, alacak yargılama devam ederken 10/02/2014 tarihinde nakde dönüştüğünden, nakit alacak olarak tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da, gayrınakdi alacaklar yönünden alacaklı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden ve ayrıca sorumlu olmadıkları alacak tutarı üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir. ” belirtmiştir.
———–Gayrınakdi kredi borcundan (çek yasal sorumluluk bedelleri) davalı müteselsil kefilin sorumlu olabilmesi için ———– kararlarında da belirtildiği üzere —– taraflar arasında düzenlenen kefalet sözleşmesinde bu hususta açık bir hüküm bulunması gerekir.” belirtmiştir.
Somut olayda davacı bankanın müşterisine verdiği çeklerle ilgili teslim belgesi ve çek seri numralarını ibraz etmemiştir. Ön inceleme duruşmasında eksik delilerini sunması hususunda davacıya kesin süre verilmişse de davacı yanca bu deliller verilen kesin süre içinde sunulmamıştır. Keza taraflar arasında imzalanmış olan genel kredi sözleşmesinde kefil yönünden çek depo talebine ilişkin net bir ifadeye de rastlanmadığından yukarıda emsal olarak alıntılanan yüksek mahkeme kararları gereği kefil gayrınakdi kredi alacağının deposundan sorumlu değildir. Davacının bu talebi red edilmiş, bu taleple ilgili davacıdan maktu harç alınmış ve yukarıda emsal olarak alıntılanan içtihatlar gereği davalılar lehine maktu vekalet ücreti tayin ve takdir edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan tüm açıklamalar kapsamında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların——- Sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin aşağıda yazılı şekilde devamına,
1-A- Takipte —— Sıradaki Kredi yönünden;76.426,85 TL asıl alacak ,27.335,59 TL işlemiş faiz ve 1.366,78 TL BSMV olmak üzere 105.129,22 TL üzerinden devamına, ( Davalı —— sorumluluğu 76.426,85 TL asıl alacak 4.362,06 TL işlemiş akdi faiz ve bu faizin 218,10 TL —— olmak üzere 81.007,01 TL ile sınırlı olmak üzere )
b-Asıl alacağa takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %45,66 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi işletilmesine,
2-A- Takipte —- Sıradaki kredi yönünden ; 63.924,88 TL asıl alacak 4.541,81 TL işlemiş faiz 227,09 TL bsmv olmak üzere 68.693,78 TL üzerinden devamına ( Davalı —– sorumluluğu 63.924,88 TL ile sınırlıdır )
B-Asıl alacağa takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi işletilmesine,
3-A-Takipte—– Sıradaki kredi yönünden ; 54.694,91 TL asıl alacak 17.915,67 TL işlemiş faizler toplamı ,895,79 TL bsmv ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 74.072,37 TL üzerinden devamına ( Davalı —— sorumluluğu 54.694,91 TL asıl alacak, 3.960,76 TL akdi faiz ve bu faizin 198,03 TL bsmv ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere 58.852,80 TL ile sınırlı olmak üzere)
B-Asıl alacağa takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 24 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi işletilmesine,
4-A-Takipte —— Sıradaki kredi yönünden; 620.307,89 TL asıl alacak, 26.425,12 TL akdi faiz, 139.172,28 TL temerrüt faizi ve 8.279,87 TL bsmv olmak üzere 794.185,16 TL üzerinden devamına ( Davalı ——– sorumluluğu 620.307,89 TL asıl alacak, 26.425,12 TL akdi faiz ve bu faizin 1.321,25 TL bsmv olmak üzere 648.054,26 TL ile sınırlı olmak üzere)
B-Asıl alacağa takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 34,08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi işletilmesine,
5-A-Takipte —— Sıradaki kredi yönünden ; 334.804,23 TL asıl alacak 14.262,66 TL akdi faiz 75.116,68 TL temerrüt faizi ve 4.468,97 TL bsmv olmak üzere 428.652,54 TL üzerinden devamına ( Davalı ——- sorumluluğu 334.804,23 TL asıl alacak 14.262,66 TL, akdi faiz ve bu faizin 713,13 TL bsmv olmak üzere 349.780,22 TL ile sınırlı olmak üzere )
B- Asıl alacağa takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 34,08 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi işletilmesine,
6-A- Takipte ——- Sıradaki kredi yönünden ; 20.300 TL asıl alacak 2.481,68 TL işlemiş akdi faiz 124,08 TL bsmv olmak üzere 22.905,76 TL üzerinden devamına
B- Asıl alacağa takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 54 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi işletilmesine,
7-Takipte —–Sıradaki kredi ve depo talebi yönünden ; taleplerin REDDİNE,
8-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak 1.170,458,76 TL üzerinden hesaplanan % 20 oranındaki 234.091,75 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
9- Fazlaya dair istemlerin reddine,
10-Alınması gerekli 102.030,47 TL nispi harçtan dava açılırken peşin alınan 19.346,74 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 82.683,72 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine, (Davalı ——– sınırlı olmak üzere)
11-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 19.346,74 TL nispi harç olmak üzere toplam 19.401,14 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
12-Davacı tarafından yapılan 3.700 TL bilirkişi ücreti, 186,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 3.886,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranında göre hesaplanan 3.638,69 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, ( Davalı——– sorumluluğu 2.927,29 TL ile sınırlı olmak üzere )
13-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
14-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 167.491,11 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya ödenmesine, ( Davalı ——– sorumluluğu 145.961,99 TL ile sınırlıdır.)
15-Davalılar kendilerini tek bir vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 54.888,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine ( Davacının asıl borçlu şirkete olan vekalet ücreti borcu 16.227,99 TL ile sınırlıdır. )
16-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
17——– bütçesinden karşılanan Arabulucuk ücreti olan 1.360,00 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 1.273,45 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen ( Davalı ——- sorumluluğu 1.044,00 TL ile sınırlıdır) alınarak hazineye irad kaydına, bakiye 86,55 TL’lik kısmınında davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
18- Red edilen gayrnakdi kredi yönünden alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
19- Red edilen gayrınakdi kredi yönünden 9.200 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle,—– Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere,davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2023