Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/464 E. 2021/959 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/464 Esas
KARAR NO : 2021/959

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) 15/09/2021 tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından dosya ele alınarak incelenedi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacıların davalı şirketin 140/420 oranında —–şartlarda ortağı olduğunu, şirketin aile şirketi olduğunu tüm ortakların birinci derecede akraba olduğunu, şirketin iki yıla yakın süredir iştigal alanlarından uzaklaşıp faaliyetlerinin davalı şirketin yönetim kurulu tarafından askıya alındığını, davacıların oluru alınmaksızın şirket taşınmazlarının satılmaya başlandığını dolayısıyla şirket ortağı davacıların telafisi mümkün olmayacak zararlara uğratılmaya başlanıldığını, davalı şirketin ——- davacılar adına ihtarname tebliğ edildiğini, bu ihtarnamenin TTK 360 ve devam maddeleri gereğince azınlık haklarının korunmasını ve müvekkillerinden …—- yasa gereği yönetim kurulu üyesi atanması taleplerinin yerine getirilmesi için olağanüstü yada olağan genel kurul toplantısı yapılmasının istenildiğini, bu ihtarnameden sonra davalı şirketin 22.10.2020 tarihinde kendi yetki alanını genişletmek amacı ile —- genel kurul karan aldığını bu kararda taleplerine yer verilmediğini, bu durum üzerine davalı firma yönetimine — ——- haklarının korunması yönünde gündem ilave yapılmasını ya da mevcut gündemin dilek ve temenniler bölümünde görüşülmesi hususlarının davalı firma yönetimine tebliğ edildiğini, bu taleplerinin davalı şirket yönetimi kurulunca kabul görmediğim, davalı—-yevmiye —ihtarname ile davacılar muhatap alınarak ihtarname tebliğ edildiğini, bu ihtarname içeriğinde, “kanun ve esas sözleşmeye aykırı talepleri ile ilgili herhangi bir işlem tesis edilmeyecektir” şeklinde taleplerinin reddedildiğini belirterek davalı şirket adına kayıtlı bulunan taşınmazların 3.şahıslara devir ve temlik edilmesini önleyecek ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bu talepleri yerinde bulunmaması halinde tapu kayıtlarına davalı şerhi konulmasını, davacıların 1/3 oranında ortağı bulundukları davalı şirketten adına davacılardan TTK 360 vd. maddeleri gereğince ..—– kurulu üyeliğine atanması hususunda taraflarına olağan üstü —-düzenleyip yapma yetkisinin tensip karar ile birlikte verilmesini, yapılacak yargılama ile —- esas olmak üzere kayyum atanması ile —ne karar verilmesini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalının uzun yıllardır —- özel gerekse—– almak suretiyle faaliyet gösteren, marka değeri olan itibarlı bir şirket olduğunu, —- işinin niteliği gereği sürekli olarak taşınmaz alım ve satımı yapmak zorunda olduğunu, bu nedenle, davacının talep edilen ihtiyati tedbir talebinin kötü niyetli olarak yapıldığını, usul ve yasaya aykırı olan işbu talebin Sayın Mahkemenizce reddedildiğini, davacıların davalı şirketin bir dönem — yaptıklarını, 22.03.2019 tarihinde yapılan –şirket yönetim kuruluna seçilemediklerini, bu hali ile davacıların, şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatına haiz olmadıklarını, davacıların pay sahibi olduğu davalı şirketin faaliyetlerine devam ettiğini, şirket nezdinde tüm konularda yönetim kurulu kararı alındığını ve ilgili tüm yönetim süreçlerinin bu şekilde yürütüldüğünü, şirketin faaliyetlerinin askıya alınması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davalı şirketin ana sözleşmesi incelendiğinde, belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkının tanınmadığını, bu sebeple davacıların taleplerinin yerine getirilemediğini, davalının kuruluş ve faaliyet temelinin taşınmaz alım satımı üzerine kurulu olduğunu, davacılar tarafından bu durumun bilindiğini, —gerçekleştirilen genel kurul toplantısında, şirket yönetiminin değişikliğine gidildiğini ve eski yönetici olan davacıların müvekkili firmaya husumet beslediklerini, davacıların — ihtilaflardan dolayı, yargıyı ve hukuku araç olarak kullanıp kötü niyetli olarak şirketin faaliyetini kısıtlamak amacıyla, — şirket mal varlıkları üzerinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, pay sahipliği olan davacıların, azınlık haklarını, kişisel ihtilaflar nedeniyle TMK md.2’ye aykırı olarak kullandıklarını belirterek davacıların şirketin — yönelik taleplerinin, şirket esas sözleşmesinde bu yönde bir hüküm olmaması ve davacıların kötü niyetli olması sebebiyle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava şirketin 6102 sayılı kanunun 531. Maddesi uyarınca feshi kayyım atanması ve davacılara TTK’nın 360. Vd. Maddeleri uyarınca genel kurul düzenleyip yapma yetkisi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce ön inceleme duruşması yapılmış, bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizin 21.04.2021 tarihli celsesine taraf vekilleri iştirak etmemiş duruşma gün ve saatinin kendilerine tebliğine karar verilmiştir. Bilirkişi rapooru ile birlikte duruşma gün ve saatinin — tarihi olduğuna dair tebligat davacılar vekiline 13.09.2021 tarihinde usul ve yasaya uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davacılar vekili belirlenen 15.09.2021 tarihli duruşmaya duruşma gününden haberdar olmasına rağmen duruşmaya iştirak etmemiş, geçerli bir mazeret de bildirmemiştir.
Dava dosyasının 15/09/2021 tarihli celsede HMK 150. Maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK 150/5 hükmü uyarınca işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmeyen davaların sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılacağına ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağına dair düzenleme bulunduğu, mahkememizce dosyanın işlemden kaldırıldığı tarih — tarihinden itibaren 3 aydan fazla zaman geçtiği ve dosyanın yenilenmediği anlaşılmakla HMK mad. 150/5 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
6100 Sayılı HMK’ nun 150/5. maddesi uyarınca davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın düşülmesi ile bakiye 04,90 TL harcın davacıdan tahsile ile hazineye gelir kaydına,,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6—— tarifesinin 7.maddesi uyarınca tayin ve takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Esas kaydının bu şekilde kapatılmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, dosya üzerinden, tarafların yokluğunda, oy birliğiyle açıkça okunup usulen anlatıldı.