Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/458 E. 2021/856 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/458 Esas
KARAR NO : 2021/856

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 02.10.2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait olan —tutarında hasar meydana geldiğini, davalı yan araç sürücünün arkadan çarpma nedeniyle olayda tam kusurlu görüldüğünü, müvekkiline ait — onarım sonrası değer kaybı meydana geldiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 1.000.-TL tutarında değer kaybını davalılardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmediğini, poliçe teminat limitinin tamamı olan — sigortası olan —ödendiğini, davacı taraf aracında meydana gelen 3.051.-TL değer kaybının davacı .—– ödendiğini, müvekkilinin sigorta limiti olan miktarın tamamı ödenmiş olduğu için haksız davanın reddedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ,trafik kazası nedeniyle haksız fiil sonucu davacının aracında oluşan değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
—- plakalı aracın trafik kayıtları celp edildi.
Davalı …—-plakalı aracın poliçe örneği celp edildi.
Davacı tarafın — talep artırım dilekçesi ile birlikte davalı … yönünden talebini 25.000,00 TL’ye artırdığı ve davalı sigortanın poliçe teminatının tamamını daha önceden ödemiş olması nedeniyle teminat limitinin kalmamasına dayanarak sigorta yönünden davadan feragat ettiği görülmüştür.
04.02.2021 tarihli ara karar ile dosyanın kusur ve hasar alanında uzman bir Makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 01.03.2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; ” Dava konusu —- sekiz Türk Lirası) değer kaybı meydana geldiği, davalı yan araç sürücüsünün olayda %100 kusurlu olması nedeniyle davacının değer kaybının tamamını isteme hakkı olduğu ” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
—– esas —–arar sayılı anayasa mahkemesinin iptal kararı ile birlikte KTK nın 90. Maddesinde yer alan tazminatların KTK çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olacağına ilişkin ibarenin iptaline nedeniyle ilk raporda yer alan değer kaybı hesabının hükme esas alınma ihtimali bulunmadığından aracın kazasız değeri ve kaza sonrası değeri arasındaki farkın teknik ve emsalleriyle karşılaştırılmış şekilde hesaplanması için yeni bir makine mühendisi bilirkişiden değer kaybı konusunda rapor alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle;
“Ülkemizde, araçların ikinci el alış ve satış rayiç değerlerini ikinci el araç piyasası belirlemektedir. Aracın markası , modeli, ülkemizdeki servis ağı, parça maliyetleri, aracın hasar kaydı , değişenleri, gibi bir çok unsur fiyatı belirlemede önemli bir etken olmaktadır. İkinci el araç alıcıları genel teamülü (özellikle marka değeri yüksek araç alıcıları) satın alacağı aracı ya tanıdığı bir servise götürerek ya bir ekspertiz raporu alarak aracın gerçeğe yakın değerini belirleyip alırlar, veya hangi marka araç alacaksa o aracın yetkili 2. el araç satış galerilerinden satın alma yönüne giderler. Satın alınacak arac hasarlı ise ve hasar tamiri düzgün yapılmış olsa bile bir değer kaybına uğrayacaktır. Hasar görmüş araçlar için — kayıtlarında belirtilen hasar miktarı, aracın değer kaybı açısından önemli bir yer tutmaktadır. Kaza sonrası hasar gören araçlar hasarlı araç olarak değerlendirilir , aracın onarım görmesi piyasa rayiç değerinin düşmesine neden olur, yani değer kaybı yaşanır. Dosyada yapılan incelemede —tarafından değer kaybı hesabı yapılmış ve yapılan hesaba göre maddi değer kaybı belirtilmiştir.
Hasarlı araçlar için yapılan değer kaybı hesabı gerçekte bir referans hesabı olması gerekirken 2.el araç alım satım piyasasında oluşan değer kaybı ile örtüşmemektedir. İkinci el araç piyasasıda hasarlı araç ile hasarsız araç arasındaki farkı ( değer kaybı) belirleyen en önemli unsur —— kaydında görünen hasar durumu ve hasar onarım bedelidir. Araçlarda oluşan hasarın niteliği ve hasarın oluştuğu bölge değerlendirildiğinde oluşan değer kaybı —kayıtlarında görünen bedellere yaklaşmaktadır.
Dava konusu aracın — kayıtlarına geçmiş ve dosyada belirtilen faturalanmış 47.731 TL hasar kaydı olduğu görülmüştür. Araçta oluşan hasar , aracın —– bölgelerinde oluşmadığı tespit edildiğinden değer kaybı bu durum üzerinden değerlendirilmiştir.
Dava konusu araç ile ilgili yapmış olduğum araştırmalar ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı,—- ile oluşan değer kaybının 25.000 TL olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde tespitte bulunmuştur.
Dava sırasında Anayasa Mahkemesinin —- tarihli duruşmanın—— birlikte (yukarıda açıklandığı üzere ve ara kararda yer alan sebepler nedeniyle) aracın trafik kazası olmadan önceki 2.el piyasa değeri ve kaza sonrası oluşan hasarın aracın değerine yaptığı etki sonrasındaki 2.el değeri arasındaki farkın hesaplanarak ek rapor alınması yönünde ara karar kurulmuştur.Hükme esas alınan yeterli teknik nitelikte bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından,aracın muadillerinin piyasa değeri araştırılmış ve aracın önceki trafik kazaları nedeniyle oluşan hasarları da dikkate alınarak değer kaybı bedelinin 25.000,00 TL olduğu yönünde tespitte bulunulmuştur.Ek raporun mahkememiz ara kararına uygun şekilde emsalleri ile karşılaştırılmak ve önceki hasar kayıtları da birlikte değerlendirilmek suretiyle hazırlanması göz önüne alınarak ek raporda yapılan teknik tespitlere mahkememizce itibar edilmiştir.Davalı … tarafından değer kaybı tazminatı talebine yönelik dava öncesinde 3.051,00 TL ödeme yapmış olması nedeniyle iş bu ödeme tazminat miktarından mahsup edilmiş ve davacının talep edebileceği bedelin 21.949,00 TL olduğu kanaatine varılmıştır.Davalı işleten açısından temerrüt tarihi ,haksız fiilin işlendiği tarih olmasına rağmen talep artırım dilekçesinde faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihi talep edilmekle taleple bağlılık ilkesi uyarınca faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak belirlenmiştir.
Eldeki davada davalılardan … haksız fiile neden olan aracın işleteni olması nedeniyle KTK 85.uyarınca tehlike sorumluuluğu ilkelerine göre ,diğer davalı … —aracın— sigortacısı olması nedeniyle müteselsilen sorumludurlar.Müteselsil sorumluluk, aynı zararın oluşmasında rolü olan ancak zararın hangi kısmından sorumlu olduğu tespit edilemeyen birden fazla kimsenin, niteliği itibariyle bölünmeye elverişli başka bir deyişle çoğunlukla para ediminden oluşan tazminat ediminin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu, alacaklı zarar görenin de dilediği sorumludan edimin tamamını veya bir kısmını talep yetkisine sahip olduğu, sorumlulardan biri ödeme yaptığı oranda diğerlerinin de sorumluluktan kurtulduğu bir birlikte sorumluluk türüdür.TBK 168. Maddesinde “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” Şeklinde düzenlemesi ile müteselsil borçlulardan her biri borcu ödediği miktarda alacaklının haklarına halef olur ve bu oranda diğer müteselsil borçlulara kusurları oranda rücu edebilir. Ancak alacaklı müteselsil borçlulardan biri ile yaptığı sözleşme ile diğer borçluların durumunu ağırlaştırırsa, yani diğer borçluların zararına anlaşma yaparsa alacaklı bunun sonuçlarına katlanmak durumundadır. Bir başka anlatımla alacaklı, bir boçlunun anlaşma yapılan borçluya rücu etme imkanını kısmen veya tamamen ortadan kaldıracak şekilde bir anlaşma yaparsa bunun sonuçların da katlanmak durumundadır.Bu nedenle müteselsil borçlulardan biri hakkında davadan feragat edilmesi diğer sorumlular hakkında da feragat sonucunu doğurur.Ancak yukarıda belirtildiği üzere müteselsil borçlulardan biri hakkında feragatin diğerleri hakkında da hüküm ifade edebilmesi için diğer müteselsil sorumluların sorumluluğunu ağırlaştırması gerekmektedir.Eldeki uyuşmazlıkta davalı … poliçe limiti uyarınca tüm teminatı dava öncesi ödemiş olduğundan müteselsil sorumluluk kapsamında herhangi bir sorumluluğu kalmamış ve davacı da bu nedenle feragat etmiştir.Dolayısıyla davacının feragat nedeninin zaten davalı sigortanın sorumluluğunun,teminat limiti kadar ödeme yapmış olması nedeniyle kalmış olduğu olduğundan ,davalı … yönünden yapılan feragat beyanı diğer müteselsil borçluların durumunu ağırlaştırmamakla diğer müteselsil borçlu yönünden hüküm ifade etmeyecektir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın davalı … yönünden feragat nedeniyle reddine,diğer davalı yönünde ise kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … açısından; davanın kısmen kabulü ile 21.949,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..—- alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 21.949,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 1.499,33 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harç ile 410,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.034,93 TL karar harcının davalı —– tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ile 410,00 TL ıslah harcının davalı …’ten tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan— vekalet ücretinin davalı …—– alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan —13/2’ye göre alınması gereken 1000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1758,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.543,45 TL yargılama giderinin davalı …– alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kabul red oranına göre belirlenen 1.158,90 TL Arabulucu ücretinin davalı ..—– tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 161,1‬0 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.