Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/454 E. 2021/472 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/454 Esas
KARAR NO : 2021/472

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili — şubesinde borçlu ———- adına krediler açılıp kullandırıldığını, davalı bu borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, kredi borçlusu ve kefillere ————-sayılı hesap kat ihtarnamesiyle borcun ödenmesi ihtar edildiğini ancak ihtarın sonuçsuz kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine——– ile borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalılar vekili tarafından borca ve tüm fer ilerine itiraz edildiği ve yapılan bu itiraz ile takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçluların usul ve yasaya aykırı haksız itirazının iptali ile duran takibin takip talebinde belirtilen diğer kayıt ve şartlarla devamını, borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkar tazminatına hükmedilmesini,yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı borçlulara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı — tarafından açılan itirazın iptali davasına karşı davalı tarafından cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
——— tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bankacı bilirkişisinden —-Davalı kefil—— iş bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan —————- kapsamında sorumlu olduğu, davacı banka kredi alacağına ilişkin davalının—- icra takip dosyasına yapmış olduğu itiraz nedeniyle sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde 28.02.2019 takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davacı bankanın davalıdan ——–olduğu, faiz yönünden ——– asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 59.94 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 —- davalıdan istenebileceği, yukarıda açıklanan nedenlerle davacı bankanın davalıdan —– depo talebinde bulunabileceği, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK md. 266/c. 2 uyarınca— hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın Mahkemeye ait olduğu sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından —— esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
——————–, hesap hareketleri, ihtarname ve tebliğ şerhleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı borçlu arasında ——- tarihinde Genel Kredi Sözlemesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı ile dava dışı şirket arasında ticari ilişki doğduğu, davalı kefilin sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, TBK Madde 583. Ve 584. hükmü kapsamında kefaletin geçerliliği noktasında yapılan değerlendirmede yasaya uygun olarak kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla/bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu ve kefillerin kendi el yazısı ile imzalanan sözleşme şartlarında tarafların mutabık kaldıklarını bildirdiği, davalı kefilin sözleşmenin akdedildiği tarihte şirket ortağı —nolu ihtarname ile hesabın kat edildiği, bilirkişi——-tarafından düzenlenen denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, hesabın kat edilmesi ile tüm banka alacağının muaccel hale geldiği, asıl borçlu ve kefile çıkarılan ihtarnamenin 11.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre ihtarname ile verilen ——— tarihi itibariyle asıl borçlu ve kefil bakımından temerrüdün gerçekleşmiş olduğu, hesap kat tarihi ile temerrüt tarihi arasındaki süre için akdi faiz uygulanması gerektiği, takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan faizler ve fer’ileri dahil olmak üzere toplam alacak tutarının 98.605,30 TL olduğu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalının gayri-nakdi alacak yönünden sorumlu olduğu ve bankanın genel kredi sözleşmesi çerçevesindeki alacağının belirli, likit olduğu görülmekle davanın kısmen kabulüne ilişkin bilirkişi raporu hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalılar tarafından—– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın,
93.745,99 TL asıl alacak, 3.069,71 TL işlemiş faiz, 153,49 TL % 5 ——, 1636,11 TL Masraf alacağı olmak üzere toplam 98.605,30 TL yönünden iptaline, takibin bu şekilde devamına, fazlaya dair istemin reddine,
-93.745,99 TL asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yıllık %59,94 oranında temerrüt faizi işletilmesine ve bu faiz üzerinden %5 oranında gider vergisi uygulanmasına,
——–alacağın davacı banka nezdinde faiz getirmeyen hesapta davalı tarafından depo edilmesine;
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından 98.605,30 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 19.721,06 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 6.735,72 TL harçtan, peşin yatırılan 1.195,53 TL harcın düşümü ile geri kalan 5.540,19 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatılan ——-. davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1.076,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.071,84 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7———- kabul-red oranına göre——–davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
8—— kabul-red oranına göre 25,03 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.