Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/439 E. 2022/277 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/439
KARAR NO: 2022/277
DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 09/10/2020
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gerçekleştirdiği ihracatları için, davalı ——- müvekkili şirket arasında kısa vadeli ——düzenlendiğini, bu poliçeye göre müvekkili şirketin ——- yurt dışındaki alıcıya ihraç edeceği mallar ile yurt dışından yine yurt dışındaki alıcıya satışını gerçekleştireceği mallarla ilgili olarak sevk sonrası ticari ve politik risklerden kaynaklanan zararlar için, azami——–bedeli alacaklarının sigorta teminatı altına alındığını, sigortalı yaptığı ihracatlarda politik ve ticari riskler sebebiyle tahsil edilemeyen alacakların —– Maddesi gereğince ——- belirli bir üst limit dahilinde garanti altına alındığını, poliçenin işleyişinde her bir alıcı için belirli tarihlerde geçerli bir alıcı limiti belirlendiğini, alıcıya yapılan ihracatların alıcı limitiyle belirlenen üst limit dahilinde güvence altına alındığını,——–firmasının——- bilgilerine istinaden davalı—— başvurusunda bulunulduğunu ve—- yapıldığını, kredi limit başvurusunda gerekli denetim ve incelemenin davalı —— tarafından yapıldığını, bu nedenle kredi limit belgelerinin davalı —– celbi gerektiğini, poliçe kapsamında ——–isimli firmadan davaya konu siparişlerin alındığını, sipariş sevkiyatları için—— firmasına ait kaşe ve imzalı —-alındığını ve ilgili firmanın —— rağmen nihai müşterinin ——sebebiyle —— dağıtımlarının yapılacağı bilgisine istinaden yüklemelerin —– organize edildiğini, yüklemelerin ——- tutarında sevkıyatın gerçekleştirildiğini, sevkıyat sonrası ilgili firmayla irtibata geçilmeye çalışıldığını, ancak hiçbir şekilde iletişim kurulamaması üzerine,——- istinaden alıcının ödeme yapmaması nedeniyle riskin açık bir şekilde gerçekleşmiş olduğundan mevcut alacakların vade beklenmeksizin ödenmesi için davalı —— yazılı——— dilekçeyle başvurulduğunu, davalının ret yazısı üzerine——tarihinde dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, davalı şirketin riskin gerçekleşmediği iddiasının doğru olmadığını, çünkü ——– sigorta kapsamındaki riskler “alıcıya teslim edilen ve alıcı tarafından kabul edilen malların fatura tutarını vade tarihinden sonraki ———ödeyememesi veya ödememesi” şeklinde açıkça belirtilmiş olduğunu, alıcı şirketin müvekkili şirkete ödeme yapmamasının sigorta kapsamındaki ticari risklerden olduğunu, müvekkilinin poliçede ve genel şartlarda belirtilen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna rağmen davalının tazminden kaçınmasının kanun hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, sevkıyatın nakliye firması olan —— aracılığıyla usule ve kanuna uygun şekilde yerine getirildiğini,—— idareleri nezdinde gümrüklenerek herhangi bir taşıma aracı ile ——– siyasi sınırları dahilindeki —— tarafından yola çıkarılması anlamına gelir.” hükmü bulunduğunu, dava konusu malların sevkıyatı,—– kaşe ve imzasıyla hazırlanan—–yüklemesiyle iki ayrı parti halinde gerçekleştiğini, sevkiyatların ——- bildirildiğini, sevkiyat sonrası müvekkili şirketin ——- maddesi gereğince——– sevkiyatlar ile ilgili vade tarihinde kısmen veya tamamen ödenmemiş olan meblağları vade tarihini takip eden azami —— içinde davalıya belirlenen usuller çerçevesinde ——- bildirildiğini, buna karşın davalı bankanın riskin gerçekleşmediğini ileri sürdüğünü, ———— zararı ispatlamaya yeterli delillerle birlikte tazminat talebinde bulunması üzerine ——— denildiğini, ancak davalının hiçbir tetkik ve inceleme yapmadan başvuruyu reddettiğini, —– alıcının ödeyememesinden ileri gelen zararın, alıcının mal varlığından karşılanmak üzere müvekkili şirket lehine alacağın yetkili merciler tarafından usulüne uygun kaydedilmesinden —- sonra zararın kesinleşmiş sayıldığını, davalının kredi tanımlaması yapılan—- ödememesinden doğan zarardan hem poliçe hem——- olduğunu, ihracat piyasasında yüksek——- olan müvekkili şirketin sigorta hizmetinin enformasyon teminin davalı tarafından sağlanmak suretiyle poliçe düzenlendiğini, bu poliçeye göre yurt dışındaki alıcılar hakkında alıcı limiti onayı için müvekkilinin başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin başvurusunu müteakip davalı bankanın ilgili alıcı firma hakkında öncelikli olarak ——- kuruluşlarından bilgi temin ettiğini, temin edilen raporlar dışında gerekli görüldüğü takdirde —————— vasıtasıyla da bilgi temin etme yoluna gidilebildiğini, buna göre alıcı —— ilişkileri, —— güvenilir şekilde elde edilmesi gerektiğini, elde edilen bilgiler doğrultusunda yapılan analiz ve değerlendirmeler sonucunda alıcı limiti tespit edildiğini, davalı bankaca saptanan—— limitin, alıcı limiti onayı ile müvekkili şirkete bildirildiğini, söz konusu limitin sigortalının müracaatı üzerine daha yüksek yeni bir limit saptanıncaya veya geçerlilik süresi bitinceye kadar ya da——— limiti onayında değişiklik yapılıncaya veya iptal edilinceye kadar geçerli olduğunu, tüm bu açıklamalar ışığında davalı bankanın alıcı limiti onayı süresinde gerekli araştırmayı yapmış olması halinde, dava konusu olayın yaşanmayacak ve risklerin öngörüleceğini, davalı bankanın kredi limiti tahsis sürecinde yaptıkları incelemelere olan güven sonucunda müvekkili şirket tarafından sevkiyatlar gerçekleştirildiğini, ——- gerektiği şekilde uygulanıp uygulanmadığı, buna bağlı olarak riskin ortaya çıkıp çıkmadığının tespiti gerektiğini, alıcı firma ve yetkilileri hakkında adli makamlara yapılan başvuruların mahkeme kanalıyla celbi gerektiğini, —— Sigortalının uğradığını iddia ettiği zarar miktarı ile ilgili olarak alıcının ——yetkili bir mahkemeden alıcı aleyhine kesinleşmiş bir mahkeme kararını——ibraz etmesi halinde mahkeme kararı ile belirlenen zarar işbu Poliçe kapsamında kabul edilecektir————–makamlara yapılan başvuru ve neticesinin Mahkemece celbi gerektiğini, söz konusu mahkeme kararının celbi halinde müvekkil şirketin riskinin gerçekleşmiş olduğunun ortaya konacağını, ayrıca konu hakkında nakliye —– yaptığı suç duyurusunun dilekçe ekinde yer aldığını, suç duyurusunda—— gerçekleşen olaya ilişkin ayrıntılı beyanların bulunduğunu, bu suç duyurusuna ilişkin bilgi ve belgelerin de mahkemece celbi gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —-riskin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek —– uygulanan en yüksek faiziyle davalıdan tazminine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın hisselerinin tamamının —— olduğunu, bu yetkinin bankanın kuruluş kanunu olarak ifade edilebilecek —– müvekkili bankanın en çok talep gören ve sevk sonrası—— döneminde ortaya çıkan ——- bir sigorta programı olduğunu, sigorta teminatından yararlanmayı isteyen ihracatçının öncelikle sevkiyat yapacağı yurt dışında yerleşik alıcı için müvekkili bankadan alıcı limiti talebinde bulunduğunu, müvekkili bankanın alıcının ödeme gücü, ——-unsurlarını araştırdıktan sonra uygun gördüğü alıcılara yönelik olarak alıcı limiti oluşturduğunu, alıcı limit onayı adı verilen bu belgenin ihracatçı ile paylaşıldığı, belgede yazan süre içerisinde yapılacak sevkiyatlara belgede yer alan meblağa kadar alıcının ticari ve politik riskler sebebiyle borcunu ödeyememesine karşı sigorta himayesi sağlandığını, alıcının satım sözleşmesinde yer alan borca itiraz etmesi durumunda ise, başta takas-mahsup da dahil olmak üzere alıcının ileri sürdüğü itiraz sebeplerinin ve defilerin hukuken geçerli olmadığını gösteren, diğer bir deyişle sigortalının yükümlülüklerini satım sözleşmesinde yer alan şekliyle yerine getirdiğini ve alıcının sözleşmede yer alan bedeli ödemekle yükümlü olduğunu kanıtlayan hakem heyetinden veya alıcının ülkesindeki yetkili mahkemeden sigortalı lehine ve icra edilebilir bir karar getirmesi gerektiğini, diğer bir ifadeyle alıcı ile sigortalı arasındaki husumet sigortalı lehine sonuçlanana kadar sigorta tazminatının askıda kaldığını, müvekkili banka ile davacı sigortalı ——imzaladığını, davacı tarafından müvekkili bankaya gönderilen——-detayları aşağıda belirtilen——— tutarındaki alacağına ilişkin olarak, sevkiyattan doğan alacağın vadesi gelmemiş olmasına rağmen bu alacağın vadesinde ödenmeyeceği düşüncesi ile tazminat başvurusunda bulunduğunu, müvekkili bankanın kamu kuruluşu olması ve sigortalıların haklarının gözetilmesi destek olmak için alıcılar ile irtibat kurarak alıcıları sigortalılara olan borçları ödemeye teşvik ettiğini, bu itibarla müvekkili bankanın alıcı ile irtibat kurmaya çalıştığını, alıcı ile irtibat kuramayınca, —— tarihinde girişimde bulunduğunu—— beyanında bulunduğunun görüldüğünü, davacı sigortalının ihracat taşıma işlemlerini —- gerçekleştirdiğini,—- taşıma işlemlerini alıcı firmanın temsilcisi olduğunu sandığı—— şahısla gerçekleştirdiği, sözde alıcının ödeme edimini yerine getirmemesi üzerine —– gerçek alıcı ile temasa geçilmiş ise de —- tarafından verilmiş herhangi bir siparişin bulunmadığı, sipariş esnasında kullanılan kaşe ve imzanın ise sahte olduğunu ve anılan sahtecilik işlemi nedeniyle bu kişi hakkında adli makamlara suç duyurusunda bulunduğu bilgisini edinildiğini, diğer taraftan ihracat işlemlerinde aracılık eden ——beyan ettiğini, kaldı ki müvekkili banka tarafından verilen ——iken, davacı sigortalının tanzim ettiği —— başka bir firma olduğunu, sigortalı siparişin kendisine limit verilmeyen bir alıcıdan geldiğine de dikkat etmediğini, tüm bu gelişmeler neticesinde sigortalının tazminat talebinin poliçeye aykırılık nedeniyle reddedildiği, davacı sigortalının poliçe kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, —— dikkate alınması gerektiğini, müvekkili sigortacının sevkiyat gerçekleştirilecek alıcılara limit vermekle o alıcıların ticari veya politik riskler nedeniyle borcunu ödeyememesi riskine karşı süre ve meblağ gibi koşullarla sigorta himayesi verdiğini, sigorta hukukun temel prensibi halefiyet kapsamında da sigortacının, sigortalıların satım sözleşmesinden doğan alacaklarını temlik alarak ve sigortalılara sigorta tazminatı ödedikten sonra alıcıya rücu ettiğini, fakat kendisine limit tahsis edilen ve sevkiyat gerçekleştirilmiş olan alıcının malda ayıp, itiraz taka mahsup veya herhangi bir sebeple borcun olmadığı veya talep edilenden daha az olduğu gibi iddialarda bulunması durumunda bizzat sigortalının uyuşmazlığı çözmeye yetkili yargı merciine başvurarak bu merciden alıcının haksız olduğuna ve satım sözleşmesinden kaynaklanan talep edilen bedeli ödemesine hükmeden icra edilebilir bir karar alması gerektiğini, çünkü husumetin varlığının —— maddesi ile doğrudan ilgili olduğunu, sigortalının sigorta tazminatının ödenmesi ve rücu öncesi bu kararı temin ederek, rücu aşamasında alıcının sigortacıya karşı bu iddiaları ileri sürmesinin önüne geçmiş ve sigortacının rücu haklarını korumuş olacağını, kaldı ki alacak hakkının korunması ispat açısından husumetin halef sigortacı yerine sevkiyatı gerçekleştiren satıcı sigortalı tarafından takip edilmesi ve neticelendirilmesi gerektiğini, huzurdaki olayda davacı sigortalı ile alıcı arasında alacağın varlığı yönünden husumet bulunduğunu, sevkiyatın kendisine limit tahsis edilen alıcıya değil üçüncü bir şahsa sözde alıcıya gerçekleştirildiğini, bu sebeple sigorta himayesine konu olabilecek bir alacağın varlığından, bu hususta kesinleşmiş ve tenfiz kararı verilmiş hakem/mahkeme kararı getirilinceye kadar söz edilemeyeceğini, davacının dosyaya sunduğu suç duyurusu niteliğindeki belgelerin bu nitelikte olmadığını, sigortalı ile alıcı arasında husumet bulunduğunda müvekkili bankanın sigorta tazminatı ödememesinin hukuka uygun olduğuna dair, tarafı müvekkili banka olan davalara ilişkin yeknesak içtihat bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava taraflar arasında imzalanmış olan —— kaynaklı alacağa ilişkindir. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı vekili ——-üzerinden gönderdiği dilekçesinde 6100 sayılı HMK’nın 123. Maddesi gereği davayı geri almak istediklerini beyan etmiş, davalı vekili bu talebe karşılık olarak—- tarihli dilekçesi ile davacının davayı geri alma talebine muvafakat ettiklerini, davacıdan vekalet ücreti veya yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 123. Maddesi davacının hüküm kesinleşinceye kadar ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabileceğini, bu halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Davacının —– tarihli dilekçesi ile davasını geri almış olması ve davalının açık muvafakati karşısında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-6100 sayılı HMK’nın 123. Maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanununa göre alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 16.815,87 TL peşin harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 16.735,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince bakiye gider/delil avansının talep halinde taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
7——- bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle——- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yokluğunda oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022