Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/431 E. 2020/912 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR
ESAS NO : 2020/431 Esas
KARAR NO : 2020/912

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin 07/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirketi ile davalı arasında davalının düğün organizasyonu gerçekleştirmesi talebi üzerine müvekkili ile aralarında buna ilişkin anlaşma yapılarak düğün organizasyonunun yapıldığını, davalı tarafından müvekkiline ——- bedelli çekin verildiğini ancak davalı borçlular tarafından hiçbir ödeme yapılmayarak müvekkilinin oyalandığını, bahse konu çekin takasa sunulduğu ancak paraya çevrilemediğini,——– yazılan yazıda çekin sahte olduğu ve durumun ilgililere bildirileceğinin belirtildiği ancak buna rağmen yine bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taraflarınca İstanbul Kadıköy —. Noterliği aracılığıyla —-yevmiye no’lu ihtarname ile kalan bakiye borcun 3 gün içerisinde ödenmesi için mühlet verildiğini, verilen bu sürede de ödeme yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasında — tutarında asıl alacak, 1.254,76 TL işlemiş faiz ile birlikte toplamda 69.104,76 TL alacağa kavuşabilmek adına takip başlatışmış olup davalı borçlular tarafından işbu takibe kötü niyetli olarak 04.03.2020 tarihinde itiraz edildiğini ve çekilen ihtarname ile borçlunun temerrüde düşürüldüğü gibi takip dayanağı faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmeyerek faturanın içeriğinin borçlu tarafından kabul edilmediğini, açıklanan ve mahkememizce re’sen gözetilecek nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve haklarının saklı kalmak kaydıyla ; davalarının kabul edilerek davalının Anadolu —. İcra Müdürlüğü— Esas numaralı icra dosyasına yapmış olduğu İtirazının İptaline ve takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle Takibin Devamına karar verilmesini, davalı tarafın asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin 04/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmenin tarafı olan müvekkili …’ ın sözleşmeyi imzaladığı gün ve saatte davacı …’—— olmak üzere 55.000,00 TL nakden ödeme yaptığını, davacının düğün günü sunmayı taahhüt ettiği hizmetlerin tamamını gerçekleştirmiş olsaydı ödemeleri gereken kalan bakiyenin 67.850,00 TL olacağını ancak …’ ın kalan bakiyenin düğünden sonra ödeneceğini beyan ettiğini ve davacının bunu kabul ettiğini, karşılığında bir çek istediğini, bunun üzerine hayatında hiç çek kullanmamış olan müvekkili …’ ın bir tanıdığının verdiği 76.500,00 TL tutarındaki müşteri çekini işleme koyulmaması şartı ile emanet çek olarak davacıya teslim edildiğini, müvekkilinin hayatta bir defa gerçekleşen nikah ve düğün organizasyonun hayal kırıklığıyla geçirdiğini, davete katılan gerek ——gerekçe—– gelen seçkin konuklarına karşı mahcubiyet yaşadığını ayrıca davacı taraf ile yapılan sözleşmede taraf müvekkili … olduğu—- olduğu ve sözleşmede …’ ın taraf olmadığı gibi kefil de olmadığı, bu nedenle husumet itirazlarının olduğu, … adına husumet nedeniyle reddini ve yine açılan icra takibinde borçlu olmadığına, izah olunan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile mahkememizde açılan davada mahkememizin görevli olmadığının tespit edilerek işbu davanın—- Mahkemelerinde açılması gerektiği yönünde karar verilip görevsizlik ve yetkisizlik taleplerinin kabul edilmesini, müvekkiller … yönünden husumet itirazlarının dikkate alınarak işbu davanın reddine ve yine icra takibinde borçlu olmadığına yönelik karar verilmesini, müvekkiller aleyhine açılan işbu davanın borçlu olmamaları nedeniyle reddi ile açılan icra takibinin iptaline, davacı tarafın mesnetsiz iddialar ile icra takibi açmış olması ve yine işbu davanın açılması nedeniyle açılan icra takip tutarının %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatını müvekkillere ödemesini, yapılan düğün organizasyonu sonucunda müvekkili …’ —- çekimi,—- fotoğraf çekiminin davacı taraftan alınarak müvekkili …’ a verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP:Davacı vekilinin 19/11/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalarının kabul edilerek davalının Anadolu —–. İcra Müdürlüğü —— Esas numaralı icra dosyasına yapmış olduğu İtirazının İptaline ve takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle Takibin Devamına karar verilmesini, davalı tarafın asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır.
İtizarın iptali davasında, icra dairesinin yetkisi yanında mahkemenin yetkisine de itiraz edilmiş olması halende, öncelikli olarak icra dairesinin yetkisine itiraz incelenmelidir. Buna karşılık, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez. Bu durumda da icra dairesinin yetkisine itiraz olmadığında sadece mahkemenin yetkisi incelenerek karar varılması gerekir. Benzer şekilde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmemiş olması da icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde bu itirazın incelenmesine engel teşkil etmeyecektir.——
Benzer konuya ilişkin Yargıtay —- Hukuk Dairesinin —– karar sayılı ilamında; “Davalı borçlu, ilk başlatılan Beyoğlu —. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. Dolayısıyla, bu borçlu yönünden yetki hususu kesinleşmiş olup —İcra Dairesinin yetkisi kabul edilmiştir. İtirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir.—dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmez. Dolayısıyla davalı borçlu açılan itiazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir.” şeklindeki açıklamalara yer verildiği görülmüştür.
Uyap üzerinden yapılan araştırmada davalılardan ..—–, diğer davalı ….— ilçesinde ikamet ettiği nüfus kayıt örneklerinden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında düğün organizasyonu çerçevesinde sözleşme düzenlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosyada mübrez İstanbul Anadolu ———-İcra Dairesinin dosyası içinde mevcut İhtar eden … ihbar olunanlar … ve … olarak belirlenen ihtarnamede “müvekkilden organizasyon için fiyat alınmış ve 14/07/2019 tarihinde——–müvekkilce tüm organizasyonu gerçekleştirilecek — kişilik düğün karşılığında müvekkile kapora ödeme yapılmıştır.” şeklindeki açıklamalardan sözleşme yerinin— anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın Sözleşmeden doğan davalarda yetki başlıklı 10. Maddesinde; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir” hükmüne yer verildiği görülmüştür.—–İlçesinde olduğu tespit edilmiş konu hakkında karar celsesinde taraf vekilleri de aynı doğrultuda beyanda bulunmuşlardır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu, davalıların ikamet adreslerinin ve sözleşmenin ifa edileceği yerin mahkememiz yetki çevresi dışında bulunduğu, itirazın iptali davalarında davalının icra dairesinin yetkisi dışında mahkemenin de yetkisine itiraz edebileceğinin yukarıdaki yargıtay ve doktrin görüşlerinden anlaşıldığı hususları hep bir arada değerlendirilerek mahkememizin yetkisiz olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın kıymetli evraktan kaynaklı olması, ödemenin——– yapılacağının kararlaştırılması, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunması göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 6. 10. ve 19/2. Maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeniyle reddine, dava konusunun kıymetli evrak olması nazara alınarak yetkili ve görevli mahkemenin—-Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşılarak aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE ,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli — Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı