Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/404 E. 2021/791 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/404 Esas
KARAR NO : 2021/791

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/09/2020
KARAR TARİHİ : 28/10/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; dava dışı —– vadeli— şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, dava dışı ——— satıldığını, satılan emtianın—- taşınması için davalı —-navlun ücreti olarak— belirlenerek —- navlun faturasının davalı —–düzenlendiğini, alıcı firma tarafından tahliye
esnasında yapılan kontrollerde— — hasar tespit edildiğini ve bu
durumun tutanak altına alındığını, sigortalının başvurusu üzerine yaptırılan ekspertiz
incelemesi neticesinde — poliçe kapsamında hasar
bedelinin sigortalıya ödenerek sigortalının haklarına halefiyet kazanıldığını, meydana
gelen hasarın — sigortacı şirketin rücu hakkı olduğunu, hasardan taşıyanın sorumlu olduğunu, hasarın taşıma esnasında meydana gelmesinden kaynaklı olarak taşıyıcı—pasif dava ehliyeti mevcut olduğunu, ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla —– sayılı dosyasında başlatılan takibe borçluların itirazı ile takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere
icra dosyasındaki takibin devamına, davalı borçlunun %20den aşağı olmamak üzere icra
inkar tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalılar
üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —– dilekçesinde özetle; davacının——— başlangıç—- yasal—- ile sigortalı olduğunu, dava konusu taşımaya —öncelikle uygulanması gerektiğini, davaya konu edilen taleplerin müvekkili şirket tarafından tanzim edilen sigorta poliçesinin teminatı kapsamı dışında olduğundan müvekkili şirketin dava
konusu zarara ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere mahkeme tarafından müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilmesi halinde CMR m.23
uyarınca sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanmasının zorunlu olduğunu ve poliçede
yer alan muafiyet hükmünün dikkate alınmasını talep ettiklerini, müvekkili şirket aleyhine
icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine, yargılama
giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep
etmiştir.
Davalı —- dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edilen hasara yönelik olarak müvekkili şirkete ihbar yapılmadığını, TTK 1472.madde de açıklanan — gerekli şartların oluşmadığını,
dava konusu zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının tespit edilmesi
gerektiğini, zarar iddiasının ve miktarının davacı tarafça ispat edilemediğini—– yükümlülüğünde olmadığını, dolayısıyla
iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, taşıyıcının hasardan
sorumlu tutulabilmesi için taşıyıcının kusurunun davacı — tarafından ispatlanması ve yine —- — işaretlerinin yeterli ve
hatasız olduğunun ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere bir an için
davacı tarafın zarara uğradığı varsayılsa dahi talep edilen miktarın tartışmalı olduğunu,
davacı tarafından tek taraflı beyan ve ödemelere—-şeklindeki hukuka aykırı talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının zarara
uğradığı düşünülse bile gerçek zararın ancak —- yer alan
sınırlama uyarınca hesaplanmasının gerektiğini, davacının talebinin —Konvansiyonu 23.madde hükmüne uygunluğunun belli olmadığını, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddi ile
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini
talep etmiştir.
DELİLLER:
—– tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Makine mühendisi bilirkişisi ile sigorta bilirkişisinden alınan 03/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle—–üstlendiği taşımada,—-meydana gelen gerçek zararın— davacının talebi olan TL cinsinden karşılığının
takip tarihi itibarıyla 13.612,36TL olacağı, davalı —–gereği
meydana gelen hasardaki sorumluluk sınırının —-edileceği,
davacı sigorta şirketinin 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesine göre şartlarının varlığının yerine geldiği sübuta ermiş olması nedeniyle hesaplanan gerçek
zarar kısmını, taşıyıcının CMR Konvansiyonu 23’üncü madde 3. Paragraf gereği hesap edilen üst sınır çerçevesinde taşıyıcı konumunda olan, davalı ve
takip borçlusu—–ve/veya onun Sorumluluk sigortacısı olduğu anlaşılan diğer davalı —— ilkesi gereğince rücu etme hakkı olacağı, davacı —- rücuen talep edebileceği gerçek zarar tutarının
Sayın Mahkemenin hüküm tarihinde geçerli—- sayılı dosyası
– nezdinde başlatmış olduğu takibin, hüküm tarihinde hesap edilecek tutar kadar yerinde olacağı, işlemiş faiz talebinin yerinde olamayacağı, hesap
edilecek asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 2/2 maddesinde belirlenen oranda faiz talep edebileceği sonuç ve görüşlerine
ulaşıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalılar aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacının sigortalısının dava—- satın almış olduğu—– navlun faturası düzenlediği, davalı—- olan —- incelenmesinde taşınacak olan emtiayı göndericinin adresinden sağlam—üzerinde taşıyanın aksi yönünde bir şerhinin bulunmadığı, bu hususun taşıyıcının emtiayı sağlam bir şekilde aldığına karine teşkil ettiği, dosya muhteviyatında yer alan ve davalı— çalışanı konumundaki araç sürücüsünün de —- sigortalısı olan —- bir hasar şerhi bulunmasa da davalı taşıyıcının sürücüsünün katılımı ile düzenlenen tutanağın hasarın varlığına —- belirlenen süre içerisinde taşıcıya hasarın ihbar edildiğine delil teşkil ettiği, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere dosyaya — her ne kadar dava konusu emtianın hangi nedenle ıslandığına dair net olarak bir tespit yapılamamış ise de, bu hususun dava konusu emtianın sağlam bir şekilde alındığı ve— sırasında hasara uğradığı gerçeğine halel getirmeyeceği kaldı ki bu hususun da emtianın teslimi sırasında davalının sürücüsünün de katılımı ile düzenlenen tutanak ile sabit olduğu görülmüştür.
CMR Konvansiyonunun 3. Maddesi: “Bu Sözleşmenin uygulanması bakımından taşımacı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacaktır. “
17. Maddesi ” 1. Taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
2. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden,—- sahibinin verdiği talimattan, — önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu Tutulamaz.
3. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata ve veya ihmallerinden dolayı sorumludur.
4. — olmak üzere kayıp veya hasar durumları aşağıda belirtilen koşullardan bir veya bir kaçının doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.
a) Kullanılmasında anlaşmaya varılmış ve sevk mektubunda açıkça belirtilmiş olduğu üzere, madeni —- kullanılması,
b) —- zaman, özellikleri — veren veya hasara uğrayan — veya hatalı — olması,
c) Yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması,
taşınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması,
d) Özellikle kırılma, paslanma, çürüme, kuruma, normal fire yahut da güve—- zarar görebilecek malların özelliği,
e) —- üzerindeki marka veya numaraların yetersiz veya hatalı oluşu,
f) — nakli,
5. Kayıp, hasar ve gecikmeye neden —bu maddeye göre sorumlu olduğu faktörlerin kayıp, hasar ve gecikmeye yaptıkları katkı oranında sorumlu olacaktır.” şeklindedir.
Dava dışı —- tarihleri arasında geçerli emtia — davacı sigortacının dava konusu hasar nedeniyle sigortalısına —- maddesi gereği sigortalısının haklarına halef olduğu, bununla birlikte dava konusu olay ile meydana gelen hasarın sigorta poliçesi ile sağlanan teminat kapsamında yer aldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının rücu talebini dayandırdığı tazminat ödemesine ilişkin dava konusu emtiada meydana —-çıktığı, CMR 3. Maddesi gereği taşıyıcının çalıştırdığı kişilerin görevleri sırasındaki hareket ve ihmallerinden; bununla birlikte CMR 17/3 maddesi gereği taşımayı yapmak üzere kullandığı kusurlu taşıtlardan dolayı ortaya çıkan zarardan sorumlu olacağı, CMR 17/1 maddesi— içerisinde eşyayı gözetim sorumluluğunun bulunduğu ve kural olarak yükleme yerinden varış noktasına kadar taşınan eşyaya gelecek zararlardan sorumlu olacağı, bu haliyle dava konusu olayda taşımaya konu emtiada meydana gelen hasardan davalı fiili taşıyıcının sorumlu olduğu, bununla birlikte dava konusu hasarın CMR 17/2 ve 17/4 b-c-d maddeleri gereği taşıtanın hatası veya ihmalinden, verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geldiğine dair ve davalı taşıyıcıyı sorumluluktan kurtaracak nitelikte dosya içerisinde herhangi bir delilin yer almadığı, bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplamada —- olduğu, ancak CMR Konvansiyonunun 23/3 maddesi gereği sorumlu olabileceği üst sınırın —karşılığının esas alınması gerekeceğinin tespit edildiği, bu haliyle, karar tarihi olan —- hesaplamada davacının talep edebileceği miktarın 7.126,15 TL olduğu, iş bu zararın karşılanmasında davalı taşıyıcı ile dava konusu zararın davalılar arasında akdedilen sigorta poliçesinde yer alan teminat dışı haller kapsamında kaldığına dair dosyada kesin delil olmaması nedeniyle sorumluluk sigortacısı olan diğer davalı— anlaşılmakla, davanın 7.126,15 TL üzerinden kısmen kabulüne, dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun —– dosyasına yaptığı İTİRAZIN 7.126,15 TL asıl alacak bakımından iptaline, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
-İcra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 486,78 TL harçtan, peşin yatırılan 159,34 TL harcın düşümü ile geri kalan 327,44 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatılan— davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1.676,50 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 867,12 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden— davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan — davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8—– kabul-red oranına göre 682,73 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
9—– kabul-red oranına göre 637,26 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı ve davalı —- yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.