Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/381 E. 2022/155 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/381 Esas
KARAR NO : 2022/155

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —-yılında —olup, Banka ile ilişkisinin devam ettiiği ——- faizi ile birlikte iadesini—- tarihinde ise— ihtarnameye cevap olarak iadenin yapılamayacağını —- davacıya bildirmiş olup iş bu dava mahkememize intikal etmiştir.
04/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin—olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Dava dışı bankalardan—- uygulamalarına ilişkin müzekkerelere gerekli cevaplar verilmemiş olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmesi nedeniyle dava dışı bankalara yeniden müzekkere yazılmış cevabi yazılar dosyaya kazandırıldıktan sonra yeniden bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
—- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı —-davalı ——- asıl alacağı … olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine istinaden davalı banka tarafından alınan—-olarak alındığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Davacının davalı —- yıllardır —-olduğunu, aralarındaki güven ilişkisine istinaden davacı yanca hesapların incelemesine gerek duymadığını, fakat—- davalı banka tarafından masraf tahsilatı yapıldığını, söz konusu kesintilerin haksız kesintiler olduğunu ve haksız tahsil edildiğini iddia ettiği ücretlerin iadesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında—- imzalanarak davacının davalı bankadan —- tutarlı krediler kullanmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —-kararı ile dosyanın resen seçilecek bir bankacı bilirkişisine tevdii ile tüm dosya kapsamı incelenerek davalı bankanın taraflar arasındaki genel kredi sözleşmeleri nedeniyle almış olduğu tüm masrafların imzalanan sözleşmelere uygun olup olmadığı ve diğer bankalardan gelen müzekkere cevapları da incelenerek alınan masrafın makul olup olmadığı ile sözleşme nedeniyle masrafın alınıp alınamayacağının, ayrıca sözleşmede açık bir şekilde masrafların alınabileceğinin yazılıp yazılmadığının belirlenmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Bankalarca — yapılan tahsilatların yasal dayanağı kredi kullandırıldığı tarihte yürürlükte bulunan —-sayılı Tebliğ hükümleridir. Tebliğin “Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler” başlıklı 4. Maddesinde; “—-hariç faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir.” denilmektedir.
Öte yandan,—- göre — kullandırımında yapılması gereken istihbarat,——bulunduğundan müşteriden … ücret talep edilebilecektir. Bankalar tarafından alınacak olan—–sözleşmede açıkça bir tutar ve oran bulunmadığında, anılan yasal düzenleme gereğince—- bildirimde bulunulup bulunulmadığının araştırılması, bildirim yapılmamış olması durumunda —– uygulamalarının araştırılması, alınan —-uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.—-. sayılı kararı).
Mahkememizce yapılan yargılamada dava dışı bankalara müzekkere yazılarak kredi sözleşme tarihleri itibariyle ticari kredilerden alınan— ilişkin kalemlerin neler olduğu araştırılmış, müzekkere cevapları incelenmiştir.
Davalının, davacıdan komisyon ve dosya masrafı adı altında tahsilat yaptığı sabittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, krediden kaynaklı tahsil edilen bu tutarın iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı bankadır.—— düzenlemeler uyarınca, kendisine —–davranmak zorunda olan tacir konumundadır. 6762 sayılı Kanunun 22 ve 6102 sayılı Kanunun benzer düzenlemesi 20.maddesi hükümleri uyarınca tacir olan veya olmayan kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Davalı banka tacir olup, kredi kullandırması ticari işletmesiyle ilgili bir iştir.
Davacı, ticari nitelikte kredi sözleşmesi imzalamış olup, tüketicilerin yararlanacağı bazı haklardan yararlanamayacaktır. Davacı bu masraflardan sorumlu olacağını sözleşme serbestisi kapsamında kabul etmiştir. Sonradan bu hükümlerin haksız şart olarak kabulü ticari hayatın gerçekleri ile dürüstlük kuralı ile bağdaşmamaktadır. Ancak yukarıda alıntı yapılan —-vurgulandığı üzere emsal banka uygulamalarının araştırılmasına gerek duyulmuş olup, alınan —- uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilmiş ve——- uygulamalarına göre davalı bankanın davacı—- altında tahsil ettiği ücretlerin orantılı olmadığı değerlendirilmiştir. Bu haliyle bankacılık uygulamaları açısından da davalının tahsil ettiği tutarların makul olmadığı bilirkişi raporuyla da tespit edilmşitir.
Mahkememizce yapılan açık yargılama sırasında taraflarca gösterilen ve toplanan delillerden, davacının dava dilekçesi ve sözlü beyanlarına, davalı vekilinin cevap dilekçesi ve sözlü beyanları, müzekkere yanıtları, bilirkişi raporları —-davalı — tutarlı — akdedildiği, genel kredi sözleşmeleri kapsamında ——- tahsil ettiği, davacının sözleşme — çerçevesinde iş bu sözleşmeyi imzalamış olduğu,— kararlarında — nedeniyle tacir ve banka arasında imzalanan sözleşme hükümleri ve diğer banka uygulamaları da dikkate alınarak uygun bir ücret tahsil edilebileceğinin belirtildiği, ancak davaya konu—- davacı şirketin davalı banka nezdinde herhangi ek bir kredi kullandırım/ tahsilatı yapılmadığı,— herhangi bir kredi tahsisi / kullandırımı veya diğer alt —-bulunmadığnıdan mahkememizce bankalara yazılan müzekkere cevapları incelendiğinde ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre davacının davalıdan tahsil ettiği masrafın diğer banka uygulamaları dikkate alındığında uygun olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
6325 sayılı Kanun 18/A-14. bendinin 2. yarı cümlesi ve ilgili yönetmeliğin 26/2. maddesi hükmü uyarınca arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanuna göre hak sahibi çıkan taraftan tahsilinin gerektiği, ileride arabuluculuk ücretinin hak sahibi tarafından tahsil edileceğinin kesin olduğu, bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle, — arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanuna ve davalı aleyhine açılan davanın reddedilmesine göre davacıdan tahsili için —-müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile davalı bankadan 92.917,60 TL’nin temerrüd tarihi olan —– tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.347,20 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 1.586,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.760,39 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan——- başvuru harcı,——— olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5—– davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.