Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2022/42 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/374 Esas
KARAR NO : 2022/42

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki neticesinde, müvekkili tarafından mal teslimatı yapılacağı inancıyla davalı yana —– olmak üzere toplamda —- yapıldığını, söz konusu bedellerin gönderilmesine rağmen müvekkili şirkete herhangi bir mal tesliminin yapılmadığını, yanlar arasındaki ticari ilişkiye dair 24.06.2019 tarihli sözleşme suretinin ekte sunulduğunu, bunun üzerine davalı yana —— ihtarnamesinin keşide edilerek borcun ödenmesinin talep edildiğini, ancak ihtarnamede belirtilen süre içinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, bilahare —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini ve akabinde takibin durduğunu beyan ederek, davalı itirazının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının —— bağlantısının bulunmadığını, yanlar arasındaki sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin malları hazırladığını, ancak davacının gelip teslim almadığını, sözleşmenin ilk sayfasında ———– yazılı olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca serbest —-malların tümünü hazır etmesine rağmen davacının 2 yıl boyunca teslim —- ödemenin ise bahse konu sözleşme ile ilgili hiçbir bağlantısının bulunmadığını, işbu ödemenin davacı tarafından borcu karşılığında yapıldığını, ödeme dekontuna bakıldığında açıklama kısmında hiçbir açıklamanın yer almadığının görüleceğini, bu ödemenin borç karşılığı olmadığının ispat yükünün davacıda olduğunu beyan ederek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan İtirazın İptali davasıdır.
Davalı vekili —- dilekçesinde; iş bu dava ile —- Esas sayılı dosyasındaki davalı şirket ile fiili ve —- olduğunu, her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu dosyanın birleştirilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili — tarihli sözleşme nedeni ile davalıya —- gönderdiğini ancak karşılığında kendisine mal gönderilmediğini iddia ederek başlattığı takibe yapılan itirazın iptalini istemiş, davalı yan ise söz konusu —bu dava ile bağlantısı olmadığını, davacı şirketle aynı adreste aynı yetkililer tarafından yönetilen, aynı ortakların sahip olduğu —- —- olan borcuna mahsuben yapılmış bir ödeme olduğu ileri sürmüştür.—– kayıtları incelendiğinde mahkememiz davacısı —- dosya davalısı şirketin yetkilileri, ortaklarının aynı olduğu ve aynı adreste faaliyet gösterdikleri, mahkememiz davacısı şirketin sahibinin bahsi geçen dosya —— başkanı olduğu görülmüştür. Davalı yan yapılan —— ödemenin davacı şirket ile fiili ve —- olduğunu iddia ettiği —- dosya davalısının borcu için yapılmış bir ödeme olduğunu ileri sürmüş, — aralanmasını talep etmiştir.Dava sırasında —-mahkemesi dosyası davacısı——mahkememiz dosyası davalısı— devir ve temlik etmiştir.
Borçlar kanununun 183. Maddesi kanun sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklının borçlu rızasını aramaksızın alacağını 3. Bir kişiye temlik edebileceğini düzenlemiştir. Alacağın devrinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Bu bağlamda alacağın ihtilaflı olması, süreye bağlı olması, dava konusu yapılmış olması veya gelecekte doğacak olması söz konusu alacağın devrine engel değildir. Davacı dava dilekçesinde —— sözleşmeye istinaden davalıya —— iddia etmiştir. Ancak yapılan —–ödemenin bu sözleşme——– tarihinde havale edildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı,—– dosyadaki davacının alacağının —— dosya davalısına temlik etmiş olması, davacı şirket ile bahsi geçen dosya davalısı şirketin aynı —–ve aynı yetkililer tarafından——- edilmesi, —– unvanlarının benzer olması nazara alındığında —- aralanmasının gerekip gerekmediği, temlik edilen alacağın mevcut olup olmadığı, mevcut ise davacı alacağından mahsubu gerekip gerekmeyeceği, aynı şekilde —– kısmının iş bu dosya davalısına temlik edilmesi nedeni ile birleştirilen dosya davacı alacağından mahsubu hususlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Her iki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmaktadır.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; mahkememizin—— sayılı dosyasındaki davaları arasında HMK m.166/4 bağlantı bulunduğu, her iki dava arasında birlikte tahkikat yapılması ve delillerin birlikte toplanmasını haklı gösterecek derecede yakınlık bulunduğu, davalı vekilinin davanın başından itibaren birleştirme talebinde bulunduğu, böylece HMK m.166/1,4 hükümleri uyarınca davalar arasında bağlantı olduğu görülmekle mahkememizin—–dava dosyası——— Esas sayılı dava dosyalarının birleştirilmesine, mahkememizin ——birleştirme nedeniyle kapatılmasına, yargılamanın bundan sonra — — sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin—- dava dosyası ile—– Esas sayılı dava dosyalarının BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememizin—-birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamanın bundan sonra—— Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
4- Birleştirme kararının, birleştirilen mahkemece taraflara tebliğine,
5-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin esas mahkemesince karara bağlanmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 168. maddesi gereğince esas hükümle birlikte isitnaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi