Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/370 E. 2021/729 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/370 Esas
KARAR NO: 2021/729
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2020
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; davaya konu cari hesap tahtında talep doğrultusunda davalının borcunu ödemediğini, cari hesap alacağına istinaden davalı borçlu aleyhine ——dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu tarafından yetkiye,borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ve anlaşmaya varılamadığını, her iki tarafın ticari defter kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile borca itirazın haksız olduğunun ortaya çıkacağını, takipte işletilen faizde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davalı-borçlu tarafından yapılan haksız itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulduğunu davacının alacağına geç kavuşma tehlikesi ile karşi karşıya olduğundan dava değerinin»20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatın hükmedilmesini talep ettiklerini, davacının alacağının likit ve muayyen olduğunu belirterek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla davalı-borçlu tarafından yapılan itirazların haksızlığının tespiti ile iptaline ve durdurulan takibin devamına, dava değerinin —– aşağı olmamak üzere davalı-borçlu aleyhine icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların ticari defterlerinin incelendiğinde müvekilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığının açıkça görüleceğini, —- dosyasından taraflarına gönderilen ödeme emrinde borç sebebi olarak ——ibaresinin yazılı olduğunu anılan tarih itibari ile davacıya böyle borcun olmadığını, müvekkili ile davacı arasında cari hesabın mevcut olduğunu, cari hesaba dayalı borcun olmadığını, müvekilinin cari hesapta var olan tüm ödemelerini yaptığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacının icra takip tutarının —- üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, açık hesap ilişkisine dayalı —- dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin—- tarihli duruşmasında taraf ticari defterlerinin bir mali müşavir bilirkişi tarafından incelenerek bilirkişi raporu alınması için ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
“Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, nihayetinde bilirkişiye veriten davacı ve davalıya ait defter ve belgelerin inceleme görevi ile sınırlı olmak üzere, yukarıda anlatılan görüş ve gerekçelerle, nihai takdir ve değerlendirme —- ait olmak üzere; Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında açık hesap ilişkisinin olduğu; Davalı —- işlenmemiş olması nedeniyle sahibi tehine delil niteliğinde olmadığı konusundaki takdirin —– ait olduğu; davacı—-kayıtlarına göre; Davalı—– takip tarihi ve dava tarihi itibariyle —-alacaklı olduğu, ancak davacı —– tarafından, —- faturanın yer aldığı cari hesap bakiyesi toplamı olan —- takip ve dava konusu yapıldığı; Davalı —- kayıtlarına göre; Davalı —- tarihi ve dava tarihütibariyle davacı —-borcu/alacağı olmadığı; Tarafların kayıtları arasındaki ——- kayıtlarında mevcut olan ancak davacı —- kayıtlarında bulunmayan aşağıdaki ————- olan davalı tarafından davalıya verilen çeklerin davacı kayıtlarında yer almaması ve kayıtlardaki —— kaynaklandığı; —– kayıtlarında yer almadığı tespit edilen çek —– kaşeleyip imzaladığı, görülen davacı yanın kayıtlarına almadığı çek—- ilişkin ispat yükünü taraflardan hangisinin üzerinde taşıdığını ve bu konudaki takdirin —- ait olduğu; — alacaklı lehine avans faizi hakettiğine hüküm vermesi halinde, davacı tarafın —— oranında avans faizi de talep edebileceği” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Her ne kadar takip cari hesap alacağı adı altında başlatılsa da taraflar arasındaki ilişki açık hesap ilişkisidir.
——göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça—–hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye —-cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
Taraflar arasındaki ilişkinin cari hesaba değil açık hesap ilişkisine dayalı olduğu anlaşılmış ve mahkememizce bu yönde yargılama sevk ve idare edilmiştir.
——maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak—– şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. — fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. ——maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. —– tarihli bilirkişi raporu ile taraf ticari defterleri incelenmiş ve davacı ile davalı defterleri arasında mevcut farkın sebebinin davalı kayıtlarına yer alan ancak davacı kayıtlarında yer almayan ve davalı tarafından davacıya verilen çekler olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce çeklerin tahsil edilip edilmediği konusunda —— yazılmıştır. Gelen müzekkere cevaplarında —– takas aracılığıyla —– ibraz edildiği görülmüştür. —– yazılan müzekkereler sonucunda —- bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği, çeklerde davalının davacıdan sonraki ciranta olduğu görülmüştür. —- ibraz edilen çekte ise davalının keşideci, davacının ise lehtar olduğu görülmüş ve —- yazılan müzekkereye verilen cevapta da çekin ibraz edilip tahsil edildiği anlaşılmıştır. Yukarıda beliritlen —–çekin davalı tarafından davacıya verildiği ve çeklerin tahsil edildiği, tarafların ticari defterleri arasındaki farkın da işbu çeklerden kaynaklandığı, davacının çek bedellerini tahsil etmesi nedeniyle açık hesap ilişkisine konu alacağının bulunmadığı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının tahsil etmiş olduğu çeklere rağmen icra takibi başlattığı görülmekle İİK 67/2. maddesi uyarınca takip başlatmakla kötü niyetli olduğu anlaşılarak reddedilen miktar üzerinden %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Talep miktarı olan ve takibe konu —- üzerinden hesaplanacak %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken —— harcın davacıya İADESİNE,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
5-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 34.885,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7——– ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021