Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2021/32 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/352 Esas
KARAR NO : 2021/32

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilinin 0709/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin——- sevk ve idaresinde————– yönünde seyir halindeyken benzini biten ve sol şeritte kalan araca muris——tarafından benzin konulmasından sonra benzin bidonunu bagaja koyduğu esnada arkadan çarptığını, murisin iki araç arasında kaldığını ve olay yerinde vefat ettiğini, kaza sonrasında başlatılan soruşturma neticesinde alınan bilirkişi raporunda her ne kadar asli sorumlu müteveffa olarak gösterilmişse de sigortalı araç sürücüsü de tali kusurlu olarak tespit edildiği ve taksirle adam öldürme suçunu işlediğinin sabit görülerek İstanbul Anadolu—. Ağır Ceza Mahkemesinin —. Sayılı dosyası ile yargılanarak ceza aldığını ve cezanın kesinleştiğini, ayrıca sigortalı aracın kasko sigortacısı—–tarafından İstanbul Anadolu —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —- sayılı dosyası ile müvekkillerime ikame edilen araç hasarının tazmini davasında 3 defa bilirkişi kurul raporu alındığını, neticeten sigortalı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu bulunduğunu, adı geçen murisin ölümü sonucunda geride bıraktığı babasının ve annesinin murisin desteğinden yoksun kaldığını, murisin kaza tarihinde 20 yaşında olup henüz genç yaşta ve müvekkillerimin tek çocuğu olduğunu, bu elim kaza neticesinde müvekkillerinin adeta hayata küsmüş ve iş hayatlarının bozulduğunu, müvekkillerinin yaşadığı maddi ve manevi kaybı bir nebze olsun gidermek için öncelikle davalı araç zorunlu trafik sigorta şirketi ——- tarihinde başvuruda bulunarak poliçe limitleri dahilinde maddi tazminat ödenmesi talebinde bulunulduğunu, toplam 50.980,66-TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanarak bu ödemenin yapıldığını ancak yapılan hesaplamanın eksik ve hatalı yapıldığını, sigorta şirketi ve diğer davalılar ile yapılan arabuluculuk görüşmesinde de bu durumun tartışıldığının ve sigorta şirketinin taraflarına gösterdiği yaklaşımın son derece profesyonel ve olumlu olduğunu, manevi tazminat talepleri yönünden sigorta şirketine karşı bir taleplerinin bulunmadığını, manevi tazminat yönünden taleplerinin diğer iki davalıya yönelttiklerini, açıklanan nedenlerle tahkikat sonucunda müvekkillerinin destekten yoksun kaldığının kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 10.000-TL maddi tazminatın belirsiz alacak olarak davalı —— tarihinden diğer davalılar yönünden 17.02.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat yönünden davalılardan —-müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her bir müvekkili için 100.000-TL olmak üzere toplam 200.000-TL manevi tazminatın tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekilinin 30/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen ve ——- numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunun, davacılar huzurdaki davadan önce müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuru üzerine —– numaralı hasar dosyasının açıldığının, davacıların ibraz ettiği evraklar üzerinden yapılan inceleme neticesinde;—– göre aktüer hesaplama yapıldığının ve sigortalının kusuru oranında (%25) davacı —tarihinde davacı vekili ——– hesabına ödendiğinin, müvekkil şirket tarafından davacıların zararının tamamen karşılanmış olup huzurdaki davanın reddinin gerekmekte olduğunun, davacı taraf her ne kadar faizin 27.04.2020 itibari ile işletilmesini talep etmişse de müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine 06.05.2020 tarihinde davacıya destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığının, müvekkil şirket başvuru üzerine poliçe kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmiş olup davacıların kaza tarihi itibari ile faiz talebinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığının, arz ve izah edilen nedenlerle, davacıların bakiye tazminat talepleri haksız olduğundan davanın reddine, dosyanın kusur durumu tespiti için —– gönderilmesine, bakiye tazminata ilişkin hesaplama yapılması halinde ödeme tarihi verileri dikkate alınarak hesaplama yapılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KISMİ FERAGAT: Davacılar vekilinin 20/11/2020 tarihli kısmi feragat dilekçesinde özetle; Davalı —–yapmış oldukları görüşmeler neticesinde taraflarına maddi tazminat ve fer’ileri için ödeme yapılmış olup davalarından MADDİ TAZMİNAT talepleri yönünden kısmen feragat ettiklerini, davaya manevi tazminat talepleri yönünden davalılar—– devam ettiklerini, açıklanan nedenlerle dosyada mevcut olan vekaletnamelerin de yetkilleri bulunması— feragat istemleri yönünde karar verilmesini müvekkili adına talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
Deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —–. Ağır Ceza Mahemesinin —sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu ve gerekçeli karar celp edilmiş,— düzenlenen 06.05.2014 tarihli raporda, trafik kazasında müteveffa —- birinci derecede ve asli kusur atfedilmiş, sürücü — ikinci derecede ve tali kusur atfedildiğini, 21.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda da kazanın meydana gelişinde, aynı şekilde, vefat eden — derecede ve asli kusur atfedildiği, sürücü —- ikinci derecede ve tali kusur atfedildiği, ——.sayılı kararda da bu raporlarda ki kusur durumlarına uyulduğu,
Vefat eden ———üzerinden alınan nüfus kayıt örneğinden davacıların alt soyu olduğu anlaşılmıştır.
—— istikametine seyrederken —– çarpması şeklinde oluştuğu, İstanbul anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- esas sayılı dosyasına kazandırılmış kusur bilirkişisi raporuna göre; vefat eden —–birinci derecede ve %70 kusurlu, daval sürücü —- ikinci derecede ve % 30 oranında kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Olay sebebiyle İstanbul Anadolu –. Ağır Ceza Mahkemesinin —sayılı dosyasından olayda ölen — ölümüne sebebiyet vermekten davalı sürücü—aleyhine kamu davası açıldığı, 2 yıl 6 ay hapis cezası aldığı, bu cezanın 15.200 TL adli para cezasına cevrildiği anlaşılmıştır.
26/11/2020 tarihli ve 1 nolu celsede davacı vekili ——–karşı maddi tazminat davasından feragat ettiklerini, diğer davalılar — şirketi aleyhine manevi tazminat davası taleplerinin olduğunu beyan etmişlerdir. Bu nedenle maddi tazminat yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. madde/fıkrasında; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve dosya bir bütün olarak incelendiğinde; 17.02.2013 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle vefat eden———- % 30 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacıların iddiası ve davalı ——- kazadaki kusur oranı dikkate alındığında asli değil tali kusurlu oluşu, taraflara ait ekonomik sosyal durum araştırmaları ve olayın (kazanın) oluş şekli hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda, olayın meydana geldiği tarih, tarafların kusur oranları, ekonomik ve sosyal durumları gibi nedenler dikkate alındığında davacılar için takdir edilen manevi tazminat miktarının, duyulan üzüntüyü bir nebze hafifletebilmek için adalete uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının Maddi Tazminat talebinin Feragat nedeniyle Reddine,
2- Davacıların maddi tazminat talepli davasının KISMEN KABULÜ İLE,
3-Davacı——- manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —— verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı——– için 10.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı—– fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 14.345,1‬0 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 717,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.627,84‬ TL karar harcının davalılar——- tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacılar tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 717,26 TL peşin harç olmak üzere toplamda 771,66‬ TL nin davalılar — tahsili ile davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 99,50 TL ( 76,00 TL Tebligat Gideri, 5,50 TL E-Tebligat gideri, 18,00 TL Dosya Masrafı) yargılama giderinden davanın kabul 0,10 ve red 0,90 oranına göre hesaplanan 9,95‬ TL’sinin davalılar —– tahsili ile davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Kabul oranına göre Arabuluculuk ücreti 136‬,00 TL nin davalılar—— tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Red oranına göre Arabuluculuk ücreti 1.224‬,00 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Davacılar tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
11-Davacılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar —- tahsili ile davacılara verilmesine,
12-Davalı —– davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı — verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.