Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 E. 2020/456 K. 02.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/336 Esas
KARAR NO : 2020/456

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/09/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —–tarihinde estetik ameliyat çerçevesinde yapılan hatalı tıbbi müdahale sonrası kadınlığını ve güzelliğini kaybeden, yaşadığı tarifi mümkün olmayan telafisi imkansız maddi ve manevi zararları nedeniyle müvekkili adına huzurdaki davayı açmak zorunda kalmış ve öncelikle müvekkilin yargılama giderlerini karşılamayacak durumda olması sebebiyle adli yardım taleplerinin kabulüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.800,00 TL olmak üzere müvekkilinin uğradığı zararla birlikte işleyecek yasal faizinin hesaplanarak taraflarına ödenmesine, müvekkilinin uğradığı manevi zararlar bakımından talepleri olan 100.000,00 TL’nin işleyecek faiziyle birlikte davacı taraftan alınarak taraflarına ödenmesine, her türlü başvuru, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, estetik operasyon nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/k maddesinde Tüketicinin “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”yi ifade ettiği, Yasa’nın 3/1 maddesinde Tüketici İşlemini “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan ——–sözleşmelerde dahil olmak üzere hertürlü sözleşme ve hukuki işlemi “olarak tanımlandığı, Yasa’nın 73/1 maddesinde “Tüketici İşlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli” olduğu, Yasa’nın 83/2 maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği” düzenlenmiştir.
Sigorta Hukuku, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’unun 6. kitabında 1401 – 1520 maddelerinde düzenlenmiş, Yasa’nın 4/1-a maddesi gereğince sigorta uyuşmazlıklarından doğan davalar – ticari dava sayılmış, Yasa’nın 5. maddesinde de Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli kılınmış ise de, daha sonra —– tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k, L ve 73/1 maddesi ile 6502 sayılı Yasa kapsamında kalan sigorta uyuşmazlıkları yönünden göreve ilişkin 6102 sayılı Yasa hükümleri ilga edilmiş, 28.05.2014 tarihinden itibaren bütün uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemeleri görevli kabul edilmiştir.
Kaldı ki 6502 sayılı Yasa’nın 83/2 maddesi açık hükmü de, uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu hususunu tereddüde yer bırakmayacak şekilde vurgulamaktadır. (Ankara BAM ——- HD ———–
Davacı ile davalı sigorta şirketinin sigortalısı arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında göğüs ameliyatı ile ilgili eser sözleşmesi ilişkisinin bulunması nedeni ile davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmakla mahkememizin görevsizliğine Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halindemahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekili vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.