Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/312 E. 2021/748 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/312 Esas
KARAR NO: 2021/748
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/08/2020
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plaka sayılı araç —- tarihinde meydana gelen kazada hasarlanmıştır. Meydana gelen kaza tek taraflı olup, müvekkiline ait araç sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu, kaza meydana geldikten sonra davalı —- başvuru yapıldığını, sigorta şirketince araçtaki hasar bedeli için sigorta eksperi görevlendirildiğini, yapılan inceleme sonucunda hasar tazminatı ödenmediği gibi haksız ve kötü niyetli olarak müvekkiline ait araçta hasar kaydı — olarak işlendiğini, ———kaydını düzelttiğini, ne de sigorta şirketinin hasar bedelini ödemeyi kabul ettiğini, davalı sigorta şirketi müvekkiline ait araçta oluşan— hasar bedelini ödemekle yükümlü olup, müvekkiline ait aracın — tarihli kazası sebebiyle gerçek hasar bedeli — olduğundan davalı — hasar kaydını düzeltmekle yükümlü olduğunu, müvekkile ait aracın kaza tarihi olan — tarihli kazası sebebiyle hasar kaydının — tarafından düzeltilmesi gerektiğini, — gerçek ve doğru bilgileri işlemekle yükümlü olduğunu, müvekkiline ait araçta oluşan gerçek hasar bedeli —- olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, araçta meydana gelen hasar bedelinin aracın — eden davalı —– tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkilinin— araçların yetkili satıcısı ve servisi olup, kazaya karışan —- aracın kazadan önce, müvekkili firmanın müşterisi olan——- müşterinin aldığı sıfır aracın süresi içerisinde tesliminin yetişmemesi sebebiyle ikame araç olarak verildiğini, aracın kiralık araç olarak veya başka bir sebepten ötürü verilmesi durumu da söz konusu olmadığını, araçta hasar meydana gelmesinden sonra sigorta şirketine ihbarda bulunulduğunu, sigorta şirketi somut gerekçe sunmaksızın, hasar bedelini karşılamayı reddettiğini, bunun üzerine müvekkilinin aracının kendi imkanlarıyla serviste onarımını yaptırdığını, sigorta şirketinin ret gerekçesi hukuka aykırı olup, sigorta şirketi müvekkile ait araçta meydana gelen hasarı karşılamakla yükümlü olduğunu, —- yapılan alkol testinde sürücünün alkolünün olmadığının tespit edildiğini, sürücünün ehliyeti de olduğundan, meydana gelen hasarın —– kapsamında olmasına rağmen sigorta şirketi tarafından hasarın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ile, müvekkiline ait araçta oluşan gerçek hasar bedeli— olduğundan,—– olarak düzeltilmesine karar verilmesini, müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedelinin —– hukuka aykırı olarak reddedilmesi s ebebiyle—- hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren ticari-avans faizi ile birlikte davalı —-tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesinde bahsi geçen — plaka sayılı aracın—olmak üzere —- kapsamında müvekkili şirket nezdinde sigortalandığını, davacı tarafın, işbu davada —- tarihinde araçta meydana gelen hasar bedeli ve ekspertiz ücretinin tazminini talep ettiğini, davanın görevsiz Mahkemede ikame edildiğini, huzurdaki davaya konu uyuşmazlıkta görevli mahkeme —-olduğunu, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen ——- tarihleri arasında geçerli olacak şekilde doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığını beyan ile, huzurdaki davanın usulden reddini, haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı——–cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun işbu davada taraf ehliyeti bulunmadığını, davacı tarafça davanın taraflarına yöneltilmişse de müvekkili kurumun iş bu dava da taraf ehliyeti bulunmadığını, gerçekten de Müvekkili şirket görevi gereği sigorta şirketlerince girilen hasar ve diğer hasara ilişkin eksper raporu vb. kayıtlarını bünyesinde sakladığını, dava konusu olayda da müvekkili şirketçe girilen bir hasar kaydı söz konusu olmayıp, ilgili sigorta şirketince girilen hasar bilgisi ve eksper raporunun kayıtlarda yer aldığını, müvekkili şirketin sadece kendisine sigorta şirketi tarafından girilen bilgileri talep edenlere ücret karşılığı verdiğini,—- plaka bilgisi ile en son — tarihinde— hasar sorgusunun yapılmış olduğu ve—–şeklinde yanıt verilmiş olduğu görüldüğünü, yazıya konunun, —-olduğunu, inceleme yapıldığında,——numaralı eksper raporu bulunduğunu,—-bulunan poliçe ve hasar bilgilerinin sigorta şirketleri tarafından elektronik ortamdan transfer edilerek sistemlerine aktarıldığını, ekspertiz raporlarının da bağımsız eksperler tarafından sisteme aktarıldığını, dava konusu olayda, davacının dava dilekçesinde belirttiği hasar ve eksper raporu ilgili sigorta şirketlerinin ce sisteme girilmesini müteakip, sistemde görülebildiğini, bu hasarların ve eksper raporlarının hatalı girilmesi söz konusu ise bu durumun müvekkili şirketin kusuru olmayıp, davacının davasını ilgili sigorta şirketine yöneltmesi gerektiğini, davacının ilgili sigorta şirketi yanında müvekkili şirketi de dava etmesinin yerinde olmadığını beyan ile, haksız ve mesnetsiz açılmış iş bu davanın öncelikle husumet ve dahi esastan reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar talep etmiştir.
ÖN RAPOR: Bilirkişi ön raporunda özetle;” Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, davacı vekilinin talepleri, davalı itirazları dikkate alındığında mevcut dosya kapsamındaki verilere göre tarafımızca sorulan hususlar doğrultusunda rapor tanzim edilememiş olup, sağlıklı bir inceleme yapılarak sonuç bildirir rapor tanzimi için; Dava konusu tazminat talep edilen araçta —- tarihli kaza nedeniyle oluşan hasar yönünden sağlıklı bir değerlendirme yapılarak sonuç bildirir rapor tanzimi için —— plaka sayılı araçta oluşan hasar ile ilgili; Davalı sigortadan ve/veya davacı taraftan renkli olay yeri-hasar fotoğrafları, tamir süreci ve tamirat sonrasına ait renkli hasar-onarım fotoğraflarına ihtiyaç duyulmuş olup, söz konusu belgelerin temin edilmesi halinde sorulan hususlar doğrultusunda sağlıklı bir inceleme yapılarak sonuç bildirir rapor tanzim edilebilecektir.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Dava konusu —– araçta meydana geldiği belirtilen hasarın, aracın yetkili serviste onarıldığı, hasar fotoğrafları ve onarım faturaları da dikkate alındığında, meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, Dava konusu——davacı yanın davalı yandan rücun talep edebileceği alacak miktarı—–. olarak tespit edildiği,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait araçta — trafik kazası sebebiyle — hasar oluşmasına rağmen hasar kaydının —- olarak girilmesi sebebiyle;
Hasar kaydının —- olarak düzeltilmesine karar verilmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkiline ait araçta —- tarihli kaza sebebiyle oluşan —araç hasar bedelinin davalı —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı—— cevap dilekçesinde özetle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin —-nolu ara kararı uyarınca Davalı —- davanın tefrik edilerek yeni esasa kaydedilmesine karar verilmiş akabinde mahkememizin— kaydı yapılarak —- tarihinde; “Davacı vekilinin duruşma gün ve saatini bildiği halde mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediğinden iş bu davanın; HMK. 322-(1) maddesi delaletiyle HMK. 150-(1) maddesi uyarınca; dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildi” şeklindeki gerekçelerle ara karar kurulmakla, işbu dava dosyasının —— davacı şirket ile davalı sigorta şirketi arasındaki araç hasar tazminat davası olarak devam etmiştir.
Dava, —-nedeni ile meydana gelen zararın sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, hasarın beyanla uyumlu olmadığı, bu nedenle maddi tazminat talebinin teminat dışı kaldığını ileri sürmüştür.
Davalı sigorta şirketinin davacıyı muhatap—tarihli ret mektubu incelendiğinde maddi tazminat talebinin teminat dışı kaldığını ileri sürdüğü ve davacı şirkete olumsuz cevap verildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında geçerli —- nolu —kullanım şekli ———– işletilen veya kullanılan, ayrıca günlük veya kısa yahut uzun süreli olarak kiralanan araçlarda meydana gelen yangın ve çalınma dahil tüm hasarlar için aksi açıkça kararlaştırılmış ve gereken ek prim de ödenmemiş ise her hasarda hasar bedelinin % 80 ni sigortalı tarafından karşılanmak üzere müşterek sigorta uygulanacaktır.” şeklinde düzenlemeye yer verildiği görülmüştür.
Davacı ile davalı arasında imzalan sigorta poliçesinin muafiyet başlıklı maddesinde, aracın kiralanması halinde tazminatın yüzde 20’sinin sigortalıya ödeneceği belirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davacının aracın rent a car olarak kiralandığını beyan etmiş, delil olarak dava konusu kaza nedeni ile oluşturulan trafik tespit kaza tutanağı ve kazaya karışan dava dışı—- tarihli davalı sigorta şirketini muhatap dilekçesi gösterilmiştir.
Kazaya karışan dava dışı — tarihli davalı sigorta şirketini muhatap dilekçesi incelendiğinde, kazaya karışan aracı kazadan—- şirketinden kiraladığını beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Böylelikle, davalı sigorta şirketi kazaya karışan dava dışı ——- davalı sigorta şirketini muhatap dilekçesine istinaden hasarın teminat dışı kaldığını savunmuştur.
—–maddeleri uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı —- maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin —–sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Sigortacı, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde oluştuğunu ve bu oluş şeklinin sigorta teminatı dışında kaldığını soyut iddialarla değil somut delillerle kanıtlamak zorundadır.
Benzer konuya ilişkin ——- karar sayılı ilamında; ” Davalı sigorta şirketi, davacının aracını rent a car olarak kiraladığını beyan etmiş, delil olarak dava konusu kaza nedeni ile görevlendirilen eskspertiz raporunu göstermiştir. Anılan raporun incelenmesinde söz konusu eksperin çevreden duyumları,davacının ve babası ile görüşmesindeki tavırlarını yorumlaması ile davacının babasına —— bulunması dışında somut bir delile dayanmadığı anlaşılmaktadır.bu hali ile dava konusu kazanın timat dışı kaldığını davalı sigorta şirketince usulüne uygun şkilde kanıtlandığından söz edilemeyecek olup, bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekir.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davalı kasko sigorta şirketinin rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiği, buna ilişkin kaza tespit tutanağından kazayı yapan kişi olan —– davalı sigorta şirketine sunmuş olduğu dilekçe içeriği ile kaza tespit tutanağının birbiri ile uyumlu olduğu, bu haliyle davalı sigorta şirketinin rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddiasını ispatladığı vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Diğer yandan, —– maddesi uyarınca sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminatı içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer. Hal böyle olunca mahkememizin —- nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline “davalı —- dosyaya sunmuş olduğu —– şirketinden kiraladığı yönündeki dilekçe içeriğinin davacı vekilinin dava dilekçesinde ikame araç iddiaları ile çeliştiği hususu nazara alınarak davacı vekiline —- kapsamında çelişkinin giderilmesi” amacıyla süre tanınmasına rağmen davacı vekilinin ara karara istinaden mahkememize sunduğu —– tarihli beyan dilekçesi ile oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını somut delillerle ispatlayamamıştır.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “Dava konusu —-araçta meydana geldiği belirtilen hasarın, aracın yetkili serviste onarıldığı, hasar fotoğrafları ve onarım faturaları da dikkate alındığında, meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, araçta meydana gelen toplam hasar tutarının — olabileceği, — —kapsamına göre değerlendirme yapılması durumunda davacı yanın davalı yandan rücun talep edebileceği alacak miktarı —– olarak tespit edildiği” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davacı tarafın oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını somut delillerle ispatlayamadığı, rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerektiği, buna ilişkin kaza tespit tutanağından kazayı yapan kişi olan—– davalı sigorta şirketine sunmuş olduğu dilekçe içeriği ile kaza tespit tutanağının birbiri ile uyumlu olduğu, bu haliyle davalı sigorta şirketinin rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddiasını ispatladığı, davacı ile davalı arasında imzalan sigorta poliçesinin muafiyet başlıklı maddesinde, aracın kiralanması halinde tazminatın yüzde 20’sinin sigortalıya ödeneceği belirtildiği, —- tarihli bilirkişi heyet raporu nazara alındığında meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, araçta meydana gelen toplam hasar tutarının —— olduğu, davacı yanın davalı yandan rücuen talep edebileceği alacak miktarı—– olduğu anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu, dava dilekçesinde sigorta şirketine ne zaman başvuru yapıldığına dair bir bilginin bulunmadığı, davalı sigorta şirketinin mahkememize gönderdiği hasar ve poliçe dosyası incelendiğinde başvurunun ne zaman yapıldığına dair bir bilgi ve belgenin paylaşılmadığı ancak sigorta eksper raporu incelendiğinde ekspertiz talep tarihinin —- olduğu nazara alınarak davacının alacağına ilişkin en geç —- tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunduğu kabul edilmiştir. Benzer konuya ilişkin —davacı tarafın sigorta şirketine başvuru tarihi dolayısıyla bundan —- günü sonrasında davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih belirlenerek o tarihten itibaren tazminata faiz yürütülmesi gerekirken; mahkemece olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacının davalı sigorta şirketine en geç — tarihinde başvuru yapmış olduğunun kabulü ile başvurudan — itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek faize karar verilmiştir.
Davada kabul edilen miktarın —- altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. ——– karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında —- altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —- temerrüd tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan— harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan —harcın mahsubu ile bakiye —- karar harcının davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan — yargılama giderinden davanın kabul—- oranına göre hesaplanan —davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arabuluculuk ücreti —- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Arabuluculuk ücreti — red oranına göre — davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kabul edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak davanın kabul edilen kısmı bakımından KESİN olarak; reddedilen miktar bakımından kesinlik sınırının üstünde kalması nazara alınarak davanın reddedilen kısmı bakımından gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde —— Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/10/2021