Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2021/701 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/308 Esas
KARAR NO : 2021/701

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —— harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında —–tarihli sözleşeme hükmünde teknik ve idari şartname
sözleşeme tahtında davacının sözleşmede yer alan mükellefiyetlerini yerine getirmeyi taahhüt
ettiğini, davalının sözleşmede yer alan ödeme yükümlüğü altına girdiğini. Sözleme gereği
mükellefiyetini yerine getiren davacıya ödenmesi gereken ——-bedelin tahsilini
sağlamak adına—- düzenleyerek davalıya tebliğ ettiğini, davalının ——-faturaya itiraz etmediğini, fatura bedelinin —– kısmını ödediğini kalan 8.148,11 TL
tutarında bakiye bedeli ödemekten imtina ettiğini. —– tarihli —–imzalı sevk irsaliyesinden davacının üzerine düşeni yerine getirmesine rağmen alacağına
ulaşamadığını, bakiye alacak ——– tarihli itirazı sonucu takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenler
göz önüne alınarak itirazın iptali ile takibin devamı amacıyla iş bu davayı açtıklarını beyan
etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili, savunma dilekçesinde; davacı ile davalı arasında 05.03.2019 tarihli
sözleşme bulunsa da ilgili sözleşmede tarafların hangi mükellefiyetleri yerine getireceğinin açık
olduğu, iddia edilen borcun ifasının bu yükümlülükler dahilinde olmadığının görülebileceğini. Davacının düzenlediği faturada taraflar arasında imzalanan sözleşmedeki yükümlülükler
kapsamına dahil olmayan eylemlerden dolayı farklı ücretler ile düzenleme yapıldığını, davalı
tarafından sözleşme kapsamındaki tüm borçlara dair ödemelerin yapıldığını davacının
iddiaların asılsız olduğunu. Başlatılan icra takibinin durdurulduğunu, tüm bu nedenler göz
önüne alınarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,———. Sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememiz —— tarihli duruşmada davalı tarafın ticari defterlinin —— incelenmesine ilişkin ara karar kurulmuş olup davalı tarafın belirlenen gün ve saate ticari defterlerini hazır etmediği gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmadığına ilişkin iş bu tutanak tutulduğu görülmüştür.
22/12/2020 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 15/03/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“Davacı —– ticari defterlerinin T.T.K.64.
maddesine göre açılış tasdiki yapılması gereken; —— mevcut olduğu, sayılan defterlerin açılış tasdiklerinin kanuni süresinde yapılmış
olduğu, Yevmiye Defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olduğu,
Davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu,
Davacı şirketin 2019 yılı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde; davacının yevmiye
kayıtlarına göre davalı ile olan —– sözleşme kapsamında davacı firmanın,
davalı firmaya 18.361,11 TL fatura karşılığı mal ve hizmet sattığı, davacı firmanın davalı
firmadan —- ödeme aldığı, tüm bu işlemler sonucunda, davacının—–
itibariyle —–alacaklı olduğunun tespit edildiğine ilişkin görüş ve kanaatlerimi içeren
iş bu raporu üç nüsha halinde Sayın Mahkemenin takdirlerine saygı ile sunarım” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu,süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır.Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme ile taraflar arasında akdi ilişki kurulmuş olduğu ispat olunmuştur.Taraflar arasında akdi ilişki konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf : teslim alan imzası bulunan ——- numaralı faturaya konu ifanın ,davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü şekilde sözleşmede yer almayan hususları içerip içermediğidir.Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca —–mutabakata varıldığı ve teslim edilen malların——– anlaşılmıştır.Ticari defter incelemesi için kurulan ara karar sonrası davalının defterlerini ibraz etmediği,her ne kadar davalı vekilince müvekkilinin —– bulunması nedeniyle defterlerin ibraz edilemediğine ilişkin (ibraz tarihinden sonra duruşmada dile getirilen) mazeret dile getirilmişse de davalının tüzel kişi olduğu ve yetkilisinin şahsından mücerret şekilde tüzel kişiliği haiz olduğu gözetilmek suretiyle ilgili mazeretin defter inceleme gününden sonra da yapılması dikkate alınarak mazeret kabul edilebilir bulunmamıştır. Davacı tarafın ticari defterlerini sunduğu ancak defterlerin usulüne uygun tutulmadığı gözetilmekle davacı taraf iddiasını ticari defterlerin delil niteliği uyarınca ispatlayamamıştır. Ticari defterleri ile davasını ispatlayamayan davacının genel hükümlere göre ispat hakkı mevcuttur.Genel hükümler uyarınca yapılan değerlendirmede davacının davalıya sözleşmede belirttiği şekli ile mal teslim ettiğini, teslim alan imzalı sevk irsaliyesi ile ispat ettiği, sözleşmesel yükümlülükler haricinde talepte bulunulduğunu dile getiren davalının, iddiası yönünden ispatla mükellef olduğu ancak bu iddiasına yönelik delil sunmamış olduğu,faturaya süresi içerisinde itiraz ettiğine dair belge de sunmadığı görülmekle asıl alacak açısından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İşlemiş faiz alacağı olarak takibe konu edilen miktar açısından ise davacı tarafından, davalıyı temerrüde düşürmek amacıyla çekilmiş bir ihtar bulunmadığından temerrüt olgusunun takip ile gerçekleştiği kabul edilerek işlemiş faiz talebi yönünden davanın kısmen reddine karar verilmiştir.Takip talebinde alacaklı tarafından yasal faiz talep edildiğinden, takip sonrası işleyecek faiz açısından taleple bağlı kalınarak yasal faizin uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Alacağın faturaya bağlı olması nedeniyle alacağın belirlenebilir ve likit olduğu gözetilerek kabul edilen asıl alacak miktarınca icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1-)——Esas sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın 8.148,11 TL asıl alacak üzerinden iptaline, işlemiş faiz talebinin reddine, kabul edilen asıl alacak miktarı olan 8.148,11 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak takibin devamına,
2- Kabul edilen asıl alacak miktarı olan 8.148,11 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 8.148,11 TL lik kısım yönünden alınması gereken 556,59 TL harçtan peşin alınan 149,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 407,59 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 149,00 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —-alınması gereken 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan —— 13/2 göre alınması gereken 576,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 550,00 TL bilirkişi ücreti ve 76,5‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 626,5‬0 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 585,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kabul red oranına göre belirlenen 1.232,69 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 87,30 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.