Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/304 E. 2021/513 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/304 Esas
KARAR NO : 2021/513

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 23/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, %20 oranında hisseye sahip olduğunu, şirketin sermayeye ihtiyaç duyması nedeniyle bugün itibariyle —– pay sahibi olan ——- olan —- isimli kişiye —- götürüldüğünü, her yıl düzenli olarak kar elde eden davalı şirketin, — davalı şirkette iyice söz sahibi olmasıyla sömürülmeye başlandığını, ailenin sahibi olduğu grup şirketlerin davalı şirket içerisinde sızdığını,— olduğu diğer diğer grup şirketlerine davalı firma kazancının aktarılmaya başlandığını, — tarafından hiçbir mal ve hizmet alınmadığı— edildiğini, grup şirketlerce kesinleşen ——hiçbir mal yada hizmet alınmadığı halde geçmişte cari hesaba işlenen alacaklar vasıtasıyla şirketin içinin boşaltıldığını—- tutarında karşılıksız fatura kesildiğini, bunun 1.200.000,00 TL’sinin ödendiğini, bu işlemlerin sonucu olarak davalı şirket karının ortaklara dağıtılmaması yönünde kararlar alınarak müvekkilin kar payı almasının engellendiğini, müvekkilin davalı şirkette– haksız olarak feshedildiğini, — iptali talep edilen—– kadar devam ettiğini, müvekkilin — tamamen devre dışı bırakıldığını, müvekkilin 29.05.2020 tarihli şirket olağanüstü genel kurul toplantısında talep — tayin talebinin reddedildiğini, azınlık hisseye sahip müvekkilin bilgi alma hakkının engellendiğini, kar dağıtımı yapılmaması kararına rağmen— aktarılan tutarlar neticesinde diğer ortakların gelirlerine kavuştuğunu buna karşın müvekkilin hakkını alamaması için her türlü yola başvurulduğunu, ———- düzenlenen faturalar nedeniyle davalı şirket zararın bulunup bulunmadı ile yönetim sorumluluğunun tespitini— gereği — verilmesi hedeflenen — masrafın doğru hedefler için kullanılıp kullanılmadığı, aksi halde şirketin karlılığına doğrudan ve dolaylı kar kaybı ile yönetim sorumluluğunun tespitini, şirketin net satışının %50 oranında artmış iken vergi öncesi dönem karının %80 azalmasının sebebinin ne olduğu, yönetim boşluğunun bulunup bulunmadığının tespiti, — — yapılan satışlar ile alınan — sebebinin ne olduğu, bu sebeplerin davalı şirketin kar zararına etkisinin tespiti,—- alan —— talebi olmasına rağmen —-edilmediği, bu hususta ———— bulunup bulunmadığı, varsa bunun şirketin kar zararına etkisinin ne olduğu, —- itibaren şirketten — adı altında ücret alan kişiler ile imzalanan ————–ve aldıkları ücretler—- alımlarının gerçek anlamda ihtiyacının bulunup bulunmadığı, keyfi alımların yapılıp yapılmadığı, hizmet alımlarının — örtülü kazanç aktarımı mahiyetinde olup olmadığının tespiti, anılan nedenlerle davalı şirkete —- atanması suretiyle şirketin özel bir denetimden geçirilmesi talebinin kabulü, davalı şirkette oluşan —— tespiti, şirket ve şirket pay sahipleri nezdinde oluşan zararların tespit edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle;Davacının gönderdiği ihtarnamelerin bilgi alma kapsamında herhangi bir geçerliliği bulunmadığından hareketle cevaplanmadığını, zira TTK kapsamında pay sahiplerinin bilgi edinme ve inceleme haklarını ancak genel kurul öncesinde şirket merkezinde askıya çıkan — tabloların incelemesi sonrasında genel kurulda kullanabileceğini, —- tarafından —- firmasına düzenlenen tüm faturalara ilişkin davacı sorularına ilişkin cevapların faaliyet raporunda açıklandığını, —- şirketler tarafından düzenlenen faturaların müvekkil şirketi zarara uğratmadığını, zira faturaların masraf ve faiz yansıtma faturaları olduğunu, ilgili masrafların önce —- üzerine alınıp daha sonra — yansıtıldığını, davacının hukuka aykırı iş ve işlemleri ile haksız kazanç elde etme işlemlerinin ortaya çıkması ile yönetim kurulu üyeliğinden alındığını, davacının genel kurul öncesinde —- raporunun—– sorulan sorulara —–aracılığıyla cevap verildiğini, ——- yapılan —- neler olduğu sorusuna —– tehlikeye girebileceği gerekçesi ile cevap verilmediğini, zira genel kurula katılan pay sahiplerinin yanısıra toplantıları rakiplerin de izlediğini, davacının—— bulunmamasından dolayı söz konusu bilgilerin kendisine verilemeyeceğini, —- geri alındığını, davacının bu hususu bildiğini, —– bilen davacının yıllardan beri uygulanan —– kullanılmasının ne demek olduğunu bilmemesinin —- olduğunu, ——şirket ile iş—- kaçırıldıktan sonra elde kalan —–akıbeti hakkında bilgi istendiğini, şirket yetkililerince ——ile sözleşme sürecini davacının yürüttüğünü fakat görüşmelerin başarıyla sonuçlandırılamadığını, fakat —-sözleşme görüşmelerinin neticelendirilmemesine rağmen sözleşme imzalanmadan —— satın aldığını, bu hususun bizzat davacıdan kaynaklandığını, hatta davacının sözleşme olmamasına rağmen şirkette personel ettiğini ve gereksiz harcamalara sebebiyet verdiğini, ——– davacının başarısızlığı nedeniyle şirketin elinde kaldığını, bu hususun———dosyasında açılan sorumluluk davasında görüldüğünü,—- bir pay sahibi olan davacıya genel kurul dışında ihtar yoluyla şirket yetkililerinin bilgi verme yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının verilen bilgilerin yetersiz olduğu iddiasını gerekçelendiremediğini, genel kurulda bilgi alma kapsamında talep edilen bilgi konusunun genişletildiğini, sınırları belirsiz uzun süreli inceleme talebinde bulunulduğunu, —– tarafından düzenlenen faturaların usulsüz olduğuna dair bir tespitin derdest davalarda yer almadığını, bu nedenle —– talebinde bulunulamayacağını, müvekkilin ana faaliyeti olan ——sistemlerinin kullanılabilmesi için söz konusu hekimlere ——- sözleşmesi kapsamında —–yılları arasında —- verilmeye başlandığını, —— —-ettiği merkezlerde eğitimler verilirken —- anlaşma sona erdiğinden eğitimlerin —- başlandığını, davacı — halen şirkette temsil ve—— kurulu——— üyesi iken bizzat davacının isteği ile ——- tarafından ——- müvekkil şirket arasındaki anlaşmanın 28.04.2018 tarihinde sona erdirildiğini, dolayısıyla eğitimler konusunda müvekkil şirketin çözüm üretme yetkisi ve gücü olmadığı hususunun izahtan vareste olduğunu, davacının şirkette pay oranını artırmak istemesi doğrultusunda—– yetkililleri ile şirket aleyhine yaptığı yazışmaların ortaya çıkarıldığını, bu nedenle ——- —- yapılan satışlar ile alınan —- sebebinin—- kapsamında kalmasından dolayı davacı ile paylaşılmadığını, zira davacının ilgili yazışmalarda sözleşmenin yenilenmesi şartı olarak diğer şirket ortaklarının tehdit edilmesini —— ettiğini, sonuç olarak davacının — talep ettiği konuları genel kurulda usulüne uygun şekilde gündeme getirmediğinden genişletemeyeceğini, hukuki dayanaktan yoksun ve derdest davalar nedeniyle özel denetçi tayini talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava davalı şirkete özel denetçi tayine dilmesi istemine ilişkindir. Türk ticaret kanunun 438. Maddesi ” Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir.” hükmünü düzenlemiştir. Kanunun 439. Maddesi ” Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, —–şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı —- pay sahipleri —— bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden——- isteyebilir. (2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya —-, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları ———- atanır. ” Kanunun 440. Maddesi ” Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir. (2) Mahkeme istemi yerinde görürse, —– konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir ” hükümlerini düzenlemiştir.
——– talep edebilmek için ——-genel kuruldan daha önce——– hakkını kullanmış olmaları gerekir. (TTK m.438/1)ikinci olarak —— belirli olaylar oluşturmalıdır. Belirli olaylar,içeriği ve sınırları belirli olan, genel nitelik taşımayan anlamına gelir.—- müracaat için, “pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olmalıdır.” Burada pay sahipliği hakkı ile —- konusu arasındaki ilişkinin kanıtlanması, — atanması isteminde bulunan pay sahibine aittir.Belirtmek gerekir ki, sadece merak —–atanması istenilemez.——– doğrulanması— kapsamındaki belirli bir konu hakkında gerçeklerin ortaya çıkarılması amacı doğar. Diğer yandan —- etkileyecek sonuç veya etki ortaya çıkaran bir müessese olmayıp, pay sahiplerinin başvurabileceği bir araştırma ve inceleme aracıdır.
TTK. m. 348 ile amaçlanan, —- denetçiler hakkında tazminat ve ceza davaları açılabilmesine olanak sağlayacak işlem ve eylemleri ortaya çıkarmak,—- doğruluk ilkesine uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğini anlamak, esas sermaye artırımı, azaltılması ve —-işlemlerin kanun ve anasözleşme çerçevesinde yapılıp yapılmadığını saptamak, yolsuz işlemlerin delillerini toplamaktır. Bilindiği üzere, TTK. m. 363 uyarınca, —-pay sahiplerinin ortaklığın defterleri ve hesapları ile diğer belgelerini doğrudan doğruya inceleyebilme yetkileri ve bireysel denetleme hakları bulunmamaktadır. Bu nedenle, TTK. m. 348’in önemi TTK. m. 363 ile birlikte değerlendirildiğinde ortaya çıkmaktadır. —–ile —– aleyhine tazminat davaları ve bu kimselerin işlemleri hakkında da iptal veya hükümsüzlüğün saptanması davalarının açılabilmesi ancak güvenirliğinden şüphe duyulan işlemlerin incelenmesi ve bu suretle bir takım şeylerin su yüzüne çıkması ile mümkündür. TTK. m. 348 ile pay sahiplerine ve azınlığa verilen söz konusu hukuksal yolun kullanılması sonucu atanan—- talep edilen faaliyetleri inceleyecektir. Azınlık pay sahipleri, yolsuz işlemleri ve bunların delillerini bu sayede saptayarak, tazminat ve hükümsüzlüğün tespiti davalarını açabileceklerdir. Böylelikle “azınlığın korunması” nihai amacına ulaşmış olacaktır.
TTK. 348/f. 2 hükmüne göre, azınlık pay sahiplerini tarafından özel denetçi tayinine ilişkin nedenlerin varlığının, kesin biçimde kanıtlanması şart değildir. Kanun koyucu özel—–ilişkin olarak öne sürülen vakıaları az çok doğrulayan — saymıştır. Söz konusu madde metninde yer alan hususların olayda var olup olmadığı yönü,——- yapacağı inceleme ve araştırma sonucu ancak ortaya çıkacaktır. Ayrıca — tayinine dayanarak yapılacak vakıalar yönünden kesin hüküm de söz konusu edilemeyeceğine göre, kesin delil aranmasının dayanağını bulmak güçtür.” (——- tarihli kararında özetle; “azınlık pay sahipleri tarafından özel denetçi tayinine ilişkin nedenlerin varlığının kesin bir biçimde kanıtlanmasının şart olmadığını ve özel denetçi tayinine ilişkin olarak öne sürülen vakıaları az çok doğrulayan delil ve emarelerin yeterli olduğu belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında özel denetçi tayin edilmesini talep edebilmek için;
A) Daha önce bilgi alma ve inceleme hakkı kullanılmış olmalı,
B) belirli olayların açıklığa kavuşturulmasını amaç edinilmiş olmalı
C)özel denetim talebi pay sahipliği haklarının kullanılması için gerekli olmalıdır.
Buna göre —- talep hakkı—– bir haktır. Çünkü—pay sahibinin daha önce bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olması gerekir. —- atanmasını isteme açık ve anlaşılır olmayan belirli konularda aydınlatılmak amacına yönelik olmakla birlikte —- incelemesi değildir. —-kaşı açılacak sorumluluk davasına bir hazırlık amacı taşımaktadır. —- zamanda — sevk ve idaresi hususunda amaca uygunluk veya yerindelik incelemesi de değildir. Yalnızca amaca aykırılıklar değil, kuralsızlıkların da açıklanması gerekir.
Özel denetçi atanmasına ilişkin şekli ve maddi koşullar ise şunlardır;
A) Bilgi alma ve inceleme hakkı daha önce kullanılmış olmalı
B) bilgi isteminin konusu özel —– aynı olmalı
C) —-denetimle ilgili genel kurulun onay veya red kararı olmalı
D) Red halinde sermaye katılım oranı (duruma göre %10 veya %5 ) veya belirli tutarda (1 milyon TL tutarında itibarı değerde) paya sahip olunmalı
E) Dava süresi içinde açılmış olmalıdır. ( Duruma göre 30 gün veya 3 ay)
Dosya kapsamının yapılan incelemesinde davalı şirketin ——–toplantısında davacının—- tayini talebi red edilmiştir. Davanın yasal süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle davacının dava dilekçesinde neticei talebinde şirkette —— olduğunun tespit edilmesine şeklindeki talebinin iş bu dava kapsamında dinlenmesi mümkün değildir. Zira yukarıda ifade edildiği üzere —-atanması ile bilgilerin doğrulanması ve —– ——kapsamındaki belirli bir konu hakkında gerçeklerin ortaya çıkarılması amacı güdülmektedir. Bilgi edinme ve inceleme hakkından sonra kullanılması gereken——- hakkı mutlaka somut bir olaya yönelmelidir. Bu kapsamda davacının tüm talepleri incelenmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda neticeten özel denetim talep etme koşullarının oluşmadığını, takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporunda da detaylı—–düzenlenen faturaların —- —- sayıları —–kullanımında —- ölçülerine göre düzenlendiği, davalı———- istihdam eden ———-olduğu, davacının giderler ile davalı firmanın içinin boşaltıldığı iddiasına iştirak edilemediği, hesaplamaların hakkaniyet ölçülerinde gerçekleştirildiği,—– düzenlenen fatura içeriklerinin verilen hizmete tam olarak uyup uymadığının ” uygunluk denetimi” kapsamında ancak incelenebileceğini, davalı ———-huzur hakkı tahakkuku ve ödemesinin tespit edilemediği, bu nedenle davacının ——– hakkı ödendiği iddiasına————– —- verilmesi —- — kuruluşlarının faaliyeti sona erdiği için yapılan masrafın—- kapsamında uygunluk denetimi ile ancak tespit edilebileceğini,——— kapsamında davalıdan verilerin istendiğini ancak davalı——– verileri vermediğini——— düşmesinin nedenlerinin açıklandığını,—- ilişkilendirilemeyeceğini—-hukuki şartlarının yerinde olmadığını belirtmişlerdir.
6102 sayılı TTK’nın 437. Maddesi ” (1)—-, —pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan————–pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. —— şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla—— suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda,—— şirketin—- şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir.—– yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde——–olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. ——– fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde —–açıklanacağı veya korunması gereken diğer —— tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) —— yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık—– hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme ————ve bu fıkra anlamında———-içinde, diğer——- sonra şirketin merkezinin bulunduğu —-mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin —- verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.” hükmünü düzenlemiştir.
Davacı yan söz konusu ———- sebeplerin davalı şirketin —– etkisinin tespitini iddia ve talep etmektedir.Aynı—— ———- alan kişiler ile imzalanan———- talep etmiş, davalı ——- söz konusu bu —— kapsamında kaldığından —- ile davacının—– edilmiştir. 6102 sayılı kanunun 437/5 madde ve fırkası “Bilgi alma veya inceleme istemleri —— haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi,—- makul bir süre sonra —– bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.” hükmünü getirmiştir. Davacı bu iki talebi ile ilgili soruları sormuş genel kurul tarafından ticari sır gerekçesi ile bu talepleri red edilmiştir. Davacı yanca bu taleplerle ilgili öncelikle 6102 sayılı TTK’nın 437. Maddesi kapsamında bilgi alma ve inceleme hakkının ihlalinden kaynaklı dava açılmalıdır. Nitekim yukarıda ifade edildiği üzere —–istemi ikincil bir haktır. Davacıya söz konusu bilgiler hiç verilmediğinden öncelikle bilgi edinme ve inceleme hakkı davası açılmalıdır. Bu taleplerle ilgili——–isteminde bulunmak mümkün değildir. Söz konusu bilgilerin —–olup olmadığı, 6102 sayılı TTK’nın 437/3 kapsamında istenilen ——— diğer —– —- olmadığı bu dava içinde bir ön sorun olarak ele alınmalıdır. Davacının ————- olarak ileri sürdüğü diğer hususlarda bilirkişi—— bulunmuştur. Kanunun 438. Maddesi içerisinde ifade edildiği üzere davacının ikna edici bir şekilde delillerini ortaya koyması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda belirtilen”—- davanın kabulü halinde yapılabilecek bir incelemedir. Tüm dosya kapsamı —— bilirkişi raporu birlikte değerlendirilmiş davacının davalı —– tayin edilmesi gerektiği hususundaki iddialarını ikna edici bir şekilde ispat edemediği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken eksik 04,90 TL harcın davcıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 2,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
6- Davalı vekille temsil edildiğinden————- tarifesi hükümleri gereği maktu —— vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair karar, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı 6102 sayılı TTK’nın 440. Maddesi gereği istinaf yolu kapalı olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.