Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/256 E. 2022/279 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/256
KARAR NO: 2022/279
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 22/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde,——- cinsi emtia meydana gelen trafik kazasında hasarlandığını, yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda meydana gelen zararın, —- olarak belirlendiğini ve sigortal—-, ödemenin —- ödendiğini, hasarın ödenmesi ile mukavele şartlarına ve —— hükmüne göre şirketleri sigortalısının yerine kaim olduğunu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakları şirketlerine intikal ettiğini, olay ve hasar sebebiyle 3. şahıslara karşı dava ve talep hakkı müvekkili şirkete temlik edildiğini ve müvekkili şirketin temlik hükümlerine göre de zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü hakkın şirketlerine intikal ettiğini, dava konusu taşıma davalı tarafından düzenlenen —— teminat altına alınmış olduğunu ve davalının ödenen tazminattan sorumlu olduğunu, davalının —— sayılı dosyasına yapmış olduğu itiraz sebebiyle takibin durduğunu ve huzurdaki davanın açıldığını belirterek davalının takibe, borca, faize ve ferilerine vaki itirazının iptalini, icranın devamını, yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, iddia edilen hasarın vukuunda taşıyanın kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, davacının hasar gördüğü iddia edilen malın malikinin ve mal üzerinde hak sahibinin kendi sigortalısı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, talebin fahiş olduğunu, poliçede her bir hasar için —– olduğunu, davacının ödediğinin tamamını müvekkili şirkette talep etme imkanının olmadığını, hasarın teminat kapsamına girmediğini, taşımanın alt taşıma olarak yapıldığını, poliçe wordinglerinde alt taşımalardaki hasarların teminat dışı bırakıldığını, davacının iddialarını ispat mecburiyeti bulunduğunu, muhakeme masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı —- tarafından — mukim —- ihraç edilen — nakliyesi işini üstlenen —-firmaya ait —- tarihinde —– taraflı yaptığı kaza sonucu hasarlanan emtia için davacı yanca yapılan ödemenin rücuen tahsili amacı ile davacı tarafından davalı aleyhinde ——-başlatılan icra takibine vaki davalı itirazının iptali şartlarının oluşup oluşmadığı, oluştuysa takibe konu asıl alacak, temerrüt varsa işlemiş faiz miktarının ne olması gerektiği, davacının aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı hususunda olduğu görülmektedir.
Dosya incelendiğinde söz konusu kazanın —— sevk ve idaresindeki aracın hakimiyetini kaybetmesi sonucu aracın devrilmesi suretiyle gerçekleştiği, araçta yüklü bulunan makine emtiasının da buna bağlı olarak hasarlandığı, kaza tespit tutanağı tercümesi incelendiğinde —– meydana geldiği, aracın tüm sağ tarafında ——bulunduğu, kazaya sebebiyet veren olayın aşırı hız nedeniyle araç üzerindeki kontrolü kaybetmesi ve sağ tarafa devrilmesi olduğu belirtilmiştir. Kaza zaptına göre sürücü kaza sırasında alkolsüzdür. Sürücü — beyanında——-ifadesinin yer aldığı görülmüştür. Bu durumda kazanın meydana gelmesinde sürücü —— kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması nedeniyle gerçekleştiği,—- emtianın kaza yapan dorse üzerinde tahta takozlar üzerine yerleştirildiği ve branda ile sarıldığının tespit edildiği belirtilmiş olup kazaya yükün sebep olduğu veya yükün etkisinin bulunduğuna dair somut bilgi bulunmadığı, bu durumda kazanın tamamen sürücü hatasına bağlı olarak ve sürücünün %100 kusuru nedeniyle meydana geldiği yönündeki bilirkişi kanaati dosya kapsamına uygun bulunmuştur.
Hasarlanan ürüne ait fatura incelendiğinde mal bedelinin—-görülmüştür. Kaza raporları ve fotoğrafları incelendiğinde söz konusu makinenin kaza sonrası kullanılamaz ve tamir edilemez duruma geldiği anlaşılmıştır. –ağırlığındaki makine bakımından sovtaj bedelinin —olabileceği net hasar bedelinin—— olduğu anlaşılmıştır.
CMR Konvansiyonu’nun 1. maddesi uyarınca bu sözleşme, “yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az birisinin akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgâhı ve milletine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait” her mukaveleye uygulanması gerektiğinden; CMR md.4 hükmüne göre uluslararası taşıma işine ilişkin sevk belgesi yokluğu, üsüle aykırı oluşu veya kaybolması dahi, CMR Konvansiyonu hükümlerine tabi olan taşıma de etkilemeyeceğinden) CMR Konvansiyonunun gözetilmesi gerekecektir.
Bu bağlamda ——–uygulanması bakımından taşıyıcı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden —- keza taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtlardan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut da çalışanlarının hata ve/veya ihmallerinden dolayı—– sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumludur.
Dosyada mübrez belgelere göre davacı yanın —- tarihinde — hasar ödemesinde bulunduğu, poliçede —— rucuan ödenmesi amacı ile davalı aleyhinde icra takibine giriştiriği anlaşılmıştır.—— sahibine ödeyeceği tazminatın miktarı ise——— belirlenen değerin hasar/kayıp nedeniyle azalmış kısmına göre belirlenir ve bunun için de önce eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız/noksansız değeri bulunur ve bu değere hasar/noksanlık için ödenen navlun ücreti, varsa gümrük vergileri ve taşıma ile ilgili diğer giderler ilave edilir; taşıyıcı, hak sahibine “bunlar dışında başka tazminat ödemez—– yer aldığı gibi —–alınacaktır.
CMR Md.23/3’e göre davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı, zayi olan kısmın brüt ağırlığı ile hesap edilebilecektir. Yukarıdaki hesaplama sonucu tamamı hasarlı olan emtianın kısmın brüt ağırlığının —- olduğundan, hasarlı olan ürün miktarının tazmininde,—- sorumluluk sınırı olarak hesap edilebilecektir. —- belirlenmesinde kullanılacak olan—-, taraflar aksini sözleşme ile kararlaştırmamış ise Mahkemenin karar verdiği tarihteki —icap ettiği hükme bağlanmıştır. Fikir vermesi açısından, raporun hazırlandığı tarihte geçerli olan — alındığında —-olarak hesap edilecektir. Meydana gelen hasar sonrası hesaplanan tazminat tutarı ise, bu sınırın çok altında olduğu için, taşıyıcıların sorumlu olacağı tutar gerçek zarar tutarı olarak belirlenen —-nazara alınması gerekecektir.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle “….Poliçenin incelenmesi sonucunda, —— ait olan emtianın nakliye sırasında meydana gelebilecek hasarlara karşı sigorta teminatı sağlandığı görülmektedir. —— değildir. Dava konusu olayda ise, sigortalı taşınan emtia üzerinde hak sahibi olan bir gönderici ya da alıcı konumunda değil, fiili taşıyan konumundadır. Bu durumda, taşınan ve hasar gören emtia üzerinde hak sahibi olmayan davacının sigortalısının sahip olduğu mezkur poliçe ile mülkiyeti başka bir kişiye ait olan emtiada taşıma sırasında meydana gelen hasarın —— poliçe ile teminat altında olamayacağı açıktır. Bu sonuçla da davacı sigorta şirketinin poliçe kapsamında teminat altında olmayan hasarı, emtia üzerinde hak sahibi olmayan akdi taşıyıcıya ödemesi ancak bir hatır ödemesi—– olarak değerlendirilecektir. Bu tarz hem teminat kapsamı dışında hem de hak sahibine yapılmayan bir ödemeden dolayı da davalının—- rücu imkanı söz konusu olamayacaktır. Davacının sigortalısı olan fiili taşıyıcı —- taşınan emtia üzerinde bir hakkı olmadığı, emtia üzerindeki hakkın dava dışı —— olduğu sübuta erdiğinden, emtia üzerinde hakkı olmayan davacının sigortalısının temlikin, alacağın temliki hükümlerine göre de hakkı olmayan alacağı temlik edemeyeceğinden geçerli olamayacağı, geçerli olmayan bir temlik nedeniyle de davacının alacak talep edemeyeceği sonuç ve görüşlerine ulaşılmıştır.Yukarıda —– inceleme ve değerlendirme kısmında da kısmen değinildiği üzere, hasar gören emtianın mülkiyeti dava dışı alıcı olan —– firmasıdır. Dolayısı ile hasar konusunda yapılacak bir ödemenin zararı tazmin etmesi gereken taşıyıcılar tarafından hak sahibine yapıldığına dair dosya kapsamında bir veri mevcut değildir. Zarar sorumlusu olan taşıyıcılar tarafından hak sahibine yapılmış bir hasar ödemesinin varlığı ile ancak fiili taşıyıcının —- davalı —– rücu imkanı olacağı sonuç ve görüşlerine ulaşılmıştır—— Davacı sigorta şirketinin hasar ödemesine dayanak yaptığı poliçenin, sigortalının emtia üzerinde hak sahibi olmaması nedeniyle meydana gelen hasara teminat sağlamadığı, Davacı sigorta şirketinin emtia üzerinde hak sahibi olmayan akdi taşımacıya Teminat kapsamında olmayan bir hasar nedeniyle ve hak sahibine yapılmayan ödeme nedeniyle davacı sigorta şirketinin ödemesinin hatır ödemesi —– olarak kabul edileceği, bu tarz bir ödemeye dayanarak halefiyetin oluşmayacağından rücu imkanının olamayacağı,Hasarın emtia üzerinde hak sahibi sigortalısı —— davacı sigorta şirketine vermiş olduğu temlikin geçerli olamayacağından davacının alacağın temliki hükümlerine göre, fili taşıyıcının—– sağlayan davalı ——hasar tutarını talep edemeyeceği..” kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Mahkememizce — tarihindeki duruşmada —-firmaya müzekkere yazılarak dava dışı —- tarafından üretilip —-satılan —-olduğu tek taraflı kazadan ötürü —–firmasına bir ödeme yapıp yapmadığının sorulmasına, ödeme yapılmış ise buna dair ödeme makbuzlarının, temlik varsa temlik sözleşmesinin —– gönderilmesi istenmiş, bu hususta ilgili firmaya müzekkere yazılmış müzekkeremize verilen — tarihli cevabi yazıdan şirket kayıtlarında bu firmanın — firmasına yapmış olduğu bir ödeme veya temlik bulunmadığı yolunca cevap verildiği görülmüştür.
—–sözleşmede belirtilen ve alıcı ile mutabık kalınan işyerinde — malları alıcıya —-teslim eder. Teslim yeri ihracatçının —– teslim ihracatla ilgili gümrükleme işlemleri yapılmadan gerçekleşir. Bu teslim şeklinde satıcının sorumluluğu anlaşılan miktardaki malı, sözleşmede belirtilen yer ve zamanda hazır ederek alıcıya teslim etmektir. Teslimden sonra tüm sorumluluklar alıcıya geçer. Dolayısıyla alıcı, ihracat ile ilgili gümrükleme işlemlerinden ve malların teslim yerinden varış yerine kadar taşınması ve sigortasından sorumlu olup bunlarla ilgili tüm masraflar da alıcıya aittir. Bu teslim şekli satıcıya en az, alıcıya en fazla sorumluluk yükleyen teslim şeklidir. Yani satıcı tarafından hazır edilecek ara nakliye veya nakliye aracına malı yükleme sorumluluğu da alıcının yükümlülüğündedir. Bununla beraber, alıcı ve satıcı hasar ve risk konusunda aksi bir konuda uzlaşmışlarsa bu durumu satış sözleşmesinde mutlaka belirtmelidirler.
Bu teslim şeklinin alıcı tarafından tercih edilmesinde ki en önemli neden; daha detaylı inceleme ve araştırma yapmak istemesidir. Bu sayede alıcı, satın aldığı —- daha düşük bir maliyetle yapabilir. Satıcının bu teslim şeklini seçmek istemesinin en önemli nedeni ise, sattığı malın birim fiyatını mümkün olduğunca sadeleştirerek, daha yalın ve ucuz gösterme çabası olarak özetlenebilir. Bu teslim şekli, taşıma modu ne olursa olsun kullanılabilen bir terimdir. Ayrıca sadece uluslararası ticarette değil, ulusal ticarette de kullanılabilmektedir. Satıcının yükümlülüğünü ———– sorumluluğu tamamen alıcıya veren bir teslim şeklidir. Alıcı; satıcının bildirdiği teslim tarihinde, önceden mutabık kalınmış fabrika önünde, nakliye aracına yükleme de dahil olacak şekilde gerekli ——- yapmakla yükümlüdür. Bu durumda; ara nakliye, ara elleçleme, nakliye ve diğer elleçlemeler, varsa ara depolama uygulamaları, sigorta işlemleri, her iki taraftaki gümrük işlemleri, hazırlanması gereken yükleme evrakları, varış yerindeki elleçleme ve ara nakliye organizasyonu alıcı tarafından planlanarak uygulanır.
Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere hasar gören makinanın mülkiyeti dava dışı yabancı alıcıda olduğundan nitekim dosyada mübrez —– malın teslim şekli olarak—– şekli benimsendiğinden bu tür satışta —- yüklediği malların varış noktasına ulaşana kadar, —— risklerden sorumlu olduğundan , mal üzerinde hak alıcıya geçtiğinden ve davacı yanca alıcının zararının tazmin edildiğine dair bir belge ibraz edilmediğinden davacı yanın bilirkişi raporuna ilişkin itirazları yersizdir. Somut olayda hasarlanan malın mülkiyeti dava dışı alıcı ——firmasına aittir. Taşıyıcılar tarafından hak sahibine zararın ödendiğine dair dosya kapsamında bir veri bulunmamaktadır. Davacının ödeme yaptığı firmaya müzekkere yazılarak mal üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan firmaya ödeme yapıp yapmadığı sorulmuş, alıcı firmaya bir ödeme yapılmadığı gibi herhangi bir temlik işlemi de yapılmadığı bildirilmiştir. Davacının alıcı firma yerine akdi taşıyıcıya ödeme yaptığı, dolayısı ile yapmış olduğu ödemenin hatır ödemesi vasfında olduğu bu nedenle iş bu davayı açma hususunda aktif husumeti bulunmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve yukarıda yapılan tüm açıklamalar nedeni ile davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harcın peşin alınan 4.271,37 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 4.190,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Davalı yanca yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
5-Davalı vekille temsil edildiğinden yürürlükte olan Avukatlık Asgari ücret tarifesi gereği 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6——- karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere —– davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2022