Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/246 E. 2021/428 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/246 Esas
KARAR NO : 2021/428

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 01/06/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı şirketin ——–, müvekkili ile davalının —-kapsamında anlaştıklarını, çeşitli tarihlerde davalının hastalarının davacıya —– yaptıklarını, anlaşmaya istinaden davalıya fatura edildiğini, davacı şirkete ait işletme defterlerine düzenli olarak işlenen faturalara ilişkin olarak davalı-borçlu tarafından ara ödemeler yapıldığını, ancak en son yapılan —— sonra davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine —- tarihinde Bakırköy —. İcra Müdürlüğü’ııün ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 31.01.2020 tarihinde dosya borcuna itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle de icra takip dosyasının durduğunu, bu nedenlerle olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usulüne uygun tebligata rağmen davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:——
Bakırköy—-. İcra Dairesinin — tarihli cevabı yazısı, İstanbul Anadolu —. İcra Dairesinin cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mali Müşavir bilirkişisinden — tarihinde alınan raporda özetle ; —– yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu. TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği, davacı nezdinde yapılan inceleme ve göre davalının —————— borçlu olarak göründüğü, takip konusu faturalı alacağa ilişkin davacı tarafça davalı tarafı icra takibinden önce temerriide düşürecek işlem yapılmadığı, temerrüdün icra takibi itibariyle oluşacağı, davalı nezdinde inceleme yapılamadığı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesinin —– sayılı icra takip dosyası ile başlatılan takibe davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. (6762 sayılı TTK’nın 87) maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını —– istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları — borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddelerde cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.
Taraflar arasındaki ilişkinin cari hesaba değil açık hesap ilişkisine dayalı olduğu anlaşılmış ve mahkememizce bu yönde yargılama sevk ve idare edilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu — İcra Dairesinin —- esas sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.933,70 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, — şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.
6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme günü incelemeye sunmaması nedeniyle taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı da tespit edilememiştir.
—- tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değşiklik mahkememizce kurulan 12/01/2021 tarihli ihtaratlı ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı taraf adına toplam —– ait fatura düzenlendiği, yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin yapılan değşiklik ekli ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle davacının iddiasını ispat etmiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu — İcra Dairesinin —–sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 13.933,70 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 13.933,70 TL’nin % 20 si oranında olmak üzere 2.786,74‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 951,81 TL harçtan, peşin yatırılan 220,81 TL harcın düşümü ile geri kalan 731,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatılan —- — davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1089,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.066,12 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan —— gereğince 4080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7—– kabul-red oranına göre 1.292,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı