Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/24 E. 2020/373 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/24 Esas
KARAR NO : 2020/373

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/07/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin———— adet ————- kazandığını, müvekkilin —-görüştüğünü, aracı—————-önermesiyle davalı ———— istemiş olduğu —— ve fiyat konusunda anlaştıklarını, davalının ——————–faturalar düzenlendiğini, ———–teslim —— bedelli 2 adet çek ile davalının ödemesinin yapıldığını, davalının —————— ödenmesi———– yapacağını ——– nakit olarak önden gönderdiğini,———————– fazla ödeme yapamayacağını söyleyince zarar ettiğini iddia ederek ——————–yapmayacağını bildirdiğini, davalının yapmış olduğu ———– olduğunu, —– yapılmasındaki girdilerin fiyatlarının artabileceği gözönüne alınarak ————-yeniden yapılması için tespit edilen bedellerin %——————— tespit tarihindeki fiyatlandırma üzerinden şimdilik 400,00 TL ve müvekkilin 3.şahısta bulunan teminatından dolayı uğradığı————– avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , yargılama giderleri ile davanın niteliği gereği —————— davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul Anadolu mahkemelerinin ———————– davacı tarafından ————- süre içerisinde ayıp ihbarının yapılmadığını, usulüne uygun ayıp ihbarı yapılmaksızın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun talepte bulunulmasının yasaya aykırı olduğunu , davanın reddinin gerektiğini, davalı ile ——————- arasında herhangi bir sözleşmesinin olmadığını, taraf olmadığı bir hukuki ve fiili işlemin aleyhe sonuçlarının davalı firmaya yükletilmesine olanak bulunmadığını, ————— testinden geçemeyen ——- yönünden davalının değişimi sağladığı ve bu yönden taraflar arasında hukuki ihtilafın olmadığını, davacının aleyhe anlatım ve beyanlarının da kabulünün mümkün olmadığını, davacının dava dışı ——– ile arasında gerçekleşen davacı zararından müvekkilinin sorumlu olmadığını, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, neticede davanın reddine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava,ticari satımdan kaynaklanan alacak davasıdır .
Dava İİK 67. Maddesi gereğince alacaklı davacı tarafından borçlu davalı hakkında yapılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Yetki, bir davada hangi yerdeki görevli mahkemede bakılacağının ifade eder. Her mahkemenin yargı çevresi belli———bölge ile sınırlıdır.
HMK m.6’da düzenlenen yetki kuralı uyarınca genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Genel yetki kuralı yanında, kanunda bazı davalar bakımından özel yetki kurallarıyla başka bir yer mahkemesinin de yetkisi kabul edilmiştir. HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği bir özel yetki kuralı olarak düzenlenmiştir. Kural olarak, özel yetki genel yetkiyi kaldırmaz.
Eser sözleşmelerinde yetkili mahkeme, genel yetki kuralı gereği davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi veya işin yapıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.
Somut olayda; taraflar arasında belirli özelliklere sahip cam imalatına ilişkin sözlü eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, eser sözleşmelerinde bedele ilişkin dahi olsa uyuşmazlıklarının tamamına yakınının, işin yapıldığı yerde keşfi ve karşılıklı borçların birlikte gözönünde bulundurulmasını gerektirmesi, dolayısıyla isabetli denetim, sürat ve usul ekonomisi açısından, TBK’nın 89/1 maddesi hükmü uyarınca para borçları götürülecek borçlardan olduğundan bahisle davanın davacının ikametgahında da açılabileceğine yönelik düzenlemesi eser sözleşmelerinde uygulanmaz. (Yargıtay —— kararı) Eser sözleşmelerinde yetkili icra dairesi/ mahkeme genel kural gereği davalının ikametgahı veya ifa (sözleşmenin yerine getirildiği) yeri dairesi/mahkemesidir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalı borçlunun cevap dilekçesi ile süresinde ve usulünce yetkili mahkemeyi de (davalının yerleşim ———-) göstererek mahkememizin yetkisine itiraz etmiş olduğu, sözleşmenin ifa yerinin mahkememiz yetki alanı içerisinde kalmadığı,—- bulunduğu —- olduğu anlaşılmakla davalının süresi içerisinde yapmış olduğu yetki itirazının kabulü ile dosyanın talep halinde yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisiz olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan dolayı USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’ nun 20/1. maddesi uyarınca iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde taraflardan herhangi birinin mahkememize başvurarak dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli—— TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmek üzere —- HUKUK MAHKEMELERİ TEVZİ BÜROSUNA GÖNDERİLMESİNE, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
HMK.’ nun 330. ve 331/2. maddesi gereğince yargılama harç ve giderleri ile avansın yetkili ve görevli mahkemece dikkate alınmasına, tarafların HMK.’ nun 20/1. maddesinde öngörülen sürede başvurmaması halinde bu hususun mahkememizce dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı