Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/227 E. 2021/439 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/207 Esas
KARAR NO : 2021/521

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili — harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 16.03.2019 tarihinde müvekkiline——plakalı araç tarafından çarpılması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kazada karşı yan araç sürücüsü kusurlu bulunduğunu,—-değer kaybı olan tutardan sorumlu olduğunu, — tarihinde başvuru yapıldığını, geçen süre içerisinde davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir dönüş yapılmadığını ve başvurularının — reddedildiğini,— ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan, —” ifadelerini iptal edildiğini, bu maddelerde, sigorta şirketlerinin trafik kazalarından doğan tazminat sorumluluğunun öncelikle—düzenlenmeyen hususlar hakkında ise Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiğini, bu şekilde ‘Genel Şartlar’ı düzenleyen idareye çok geniş yetkiler verildiğini —-, 90 ve 92. maddelerde geçen ‘Genel Şartlar’ ifadelerini iptal edildiğini, dolayısıyla trafik sigortası kapsamındaki tazminatların belirlenmesinde artık ‘Genel Şartlar’ kural olarak belirleyici olmayacağını, tazminatların öncelikle Karayolları Trafik Kanunu’na göre belirlenmesi ve hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu’nun haksız fillere (tazminat) ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmekte ve “Genel Şartlar”ın ise sadece Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu’na aykırı olmayan hükümleri uygulanabileceğini, bu nedenle artık trafik kazası sonucu araç değer kaybı miktarının Trafik Sigortası Genel Şartları’nın ekinde yer alan bir formüle göre belirlenmeyeceğini, gerçek değer kaybı, pazar koşulları nazara alındığında hasar gören aracın, hasara uğramayan emsaliyle arasında oluşan fark olduğunu, —- araç sahiplerinin artık sigorta şirketlerinden daha fazla değer kaybı bedeli alabileceğini, açıklanan nedenlerle huzurdaki dava bakımından da gerçek değer kaybı üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini açıklanan nedenlerle kaza tarihinden itibaren müvekkilinin uğramış olduğu araç değer kaybı zararı için HMK 107. Kapsamında sonradan arttırılmak üzere şimdilik 200,00 TL araç değer kaybı için 10,00 TL’nin işleyecek reeskont avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 30.07.2019 tarihinde 66,42-TL değer kaybı ödeme yapılmış olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın reddini gerektiğini, derdestlik ve kesin hüküm itirazlarının kabulü ile davanın reddini, zamanaşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddini, aleyhimizde açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığından reddini, aksi halde, kazanın meydana gelmesindeki kusur ile araçtaki değer kaybının, ekte sunduğumuz Genel Şartlarla belirlenen kriterlere göre hesaplanmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesini, talepte bulunulan —- dikkate alınarak talebin reddini, değer kaybı talep edilen aracın eski tarihli kaza kayıtlarının —— sorgulanmasını, kusura ilişkin ve hasara ilişkin itirazlarımızın kabulü ile kusur konusunda——incelemesi yapılmasını, değer kaybına ilişkin talepler yönünden ise sigorta ekspertiz incelemesi yapılmasını talep eder, davacı yanın fahiş orandaki değer kaybı taleplerinin reddine karar verilmesini, ticari faiz yürütülmesi talebinin reddine karar verilmesini, dava açılmasına müvekkil şirketçe sebebiyet verilmemiş olduğundan yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden aleyhimize hüküm kurulmamasını, davacı yanın kaza tarifinden faiz taleplerinin yukarıda izah edildiği üzere reddini, netice itibarıyla haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,16/03/2019 tarihli trafik kazası nedeniyle değer kaybı bedeline ilişkin tazminat davasıdır.
Davamıza—- celp edildiği görüldü.
Davalı sigorta şirketinden — başvurusu sonrası oluşturulan ——– plakalı araca ait poliçenin celp edildiği görüldü.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-i maddesi uyarınca aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması ve (ı) bendi uyarınca aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmasına ilişkin durum dava şartıdır.Aynı talebi ilişkin tahkim yargılamasının yapıldığı ve —kararı ile davacının bakiye değer kaybı talebinin esastan reddedildiği ve kararın kesin olarak verildiği görülmekle daha önce kesin olarak karara bağlanmış tahkim kararı olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2- Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—13/2 göre 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6—- ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.