Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/226 E. 2022/64 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/226 Esas
KARAR NO: 2022/64
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/07/2020
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili — harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin davalıya ait ———yaptığını, işe ait hakediş bedelinin — davalı adına fatura edildiğini, yapılan işe istinaden — bedelli çek alındığını, davalı yetkilisi — bedelli tahsilat yapıldığını, davalıdan alınan çekin keşidecisi olan —– tahsilat yapıldığını, çekin tahsil edildiğini, kalan borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı — sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır
— sayılı dosyasının dosya arasına celp edildiği görüldü.
— tarihli — ilişkin müzekkere cevabı dosya arasına alındığı görüldü.
— tarihli —- ilişkin müzekkere cevabı dosya arasına alındığı görüldü.
— tarihli ara karar ile dosyanın —konusunda uzman bir bilirkişi, — uzmanına tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle; “Davacı —- defterlerine ait noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, buna karşın yevmiye defteri noter kapanış tasdiklerinin gerçekleştirilmediği, davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı, davalının duruşmalara katılmadığı ve savunma vermediği, bu nedenle davalı nezdinde herhangi bir inceleme gerçekleştirilemediği, davalı adına dava dışı firma ile davalı yetkilisinden gerçekleştirilen toplamda — tutarlı nakdi tahsilatın davacı nezdinde kayıtlı bulunmadığı, dava konusu —tutarlı davalı hesap bakiyesinin davacıya ait yevmiye defteri yılsonu bilanço kapanış hesaplarında yer almadığı, davacı ticari defterlerinde yer alan tutarlar ile fiili olarak gerçekleşen tahsilatların birbiri ile tutarlı olmadığı, dolayısıyla davacı ticari defterlerinin —belirtilen hükümler doğrultusunda tutulmadığının ve davacı ticari defterlerinin delil niteliğine haiz olmadığının tespit edildiği, davalı adına düzenlenen irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında isim imza bilgisinin yer almadığı, söz konusu faturanın davalı— yer almadığı, dava dilekçesinde tamamlandığı belirtilen işlerin tümü için hakediş ve fatura bedelinin — olduğu belirtilmiş ise de yerinde yapılan inceleme sonucunda ve ——-da anlaşılacağı üzere söz konusu alanda— yapılmadığı tespit edilmiş olup, diğer tüm işlerin tamamlanmış olduğu görüldüğünden toplam fatura bedeli olan — yukarıda hesaplanmış olan ‘otomatik sulama sistemi’ bedelinin çıkartılması gerektiği görüş ve kanaati ile; yapılan işlerin toplam bedelinin;—-olabileceği hesap ve takdir edilmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereği yapılan incelemede, dosya muhteviyatına göre davacı tarafın davalı taraftan otomatik sulamaya ilişkin eksik iş bedeli —-birikmiş faiz talebinde bulunulduğu, muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu —-bu yönde temerrüt ihtarına dosyaya rastlanılmadığından birikmiş faiz talebine, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği” şeklinde tespitte bulunulmuştur.
—tarihli ara karar ile dosyanın ek rapor alınması hususunda karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; ” Dava dosyası içerisinde ve yerinde yeniden yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davacı vekilinin —tarihli dilekçesinde belirttiği işlerden kısmi olarak ——- sulama sistemi haricindeki tüm işlerin yerinde yapılmış olduğu, söz konusu tüm işler için hakediş ve fatura bedelinin—–işlerinin kısmı olarak — bakıldığında sol tarafta yer alan —–olarak tamamlanmış olduğu, davacı vekilinin— tarihli dilekçesi ekinde yer alan fotograflarda görüldüğünden; — dahil toplam —- bedelinin çıkartılarak, ——– şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüştür.
Takibe konu fatura incelendiğinde alacak iddiasının çevre düzenlemesi ve peyzaj uygulamasına dayalı olduğu görülmüştür.—— iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Sözleşmenin her iki tarafının da bu borçları üstlenmesi sebebiyle tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin meydana gelmesi için tarafların, yüklenicinin meydana getirmeyi üstlendiği eser ve bunun karşılığında ödenecek bedel hususunda anlaşması gereklidir. Taraflar arasındaki hukuki ilişkiye konu uyuşmazlıkta uygulanacak hükümler eser sözleşmesine göre belirlenecektir—- sıfatı yüklenici,davalının sıfatı ise iş sahibidir.Taraflar arasında eser sözleşmesinin varlığı yazılı delille kanıtlanabileceği gibi taraflar arasındaki akit sözlü olarak da yapılabilir.Dosyaya sunulu herhangi bir sözleşme bulunmadığından taraflar arasında şifahen anlaşma yapıldığı anlaşılmıştır.Nitekim safahatte davalı vekilinin beyanları da akdi ilişkiyi kabule yöneliktir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından işin ne miktarda yapıldığı hususundadır.Zira davalı taraf —ödeme yaptığını dile getirdiği gibi davacı taraf da takip başlatırken — ödemeyi mahsup etmiştir.
—– sözleşmesi imzalandıktan sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilir.Ancak bu karinenin aksi savunulup ispat edilebilir” denilmekle eser sözleşmesi sırasında yapılan işlerin karine olarak yüklenici tarafından yapıldığının kabul edileceği belirtilmiş olup bu karinenin aksini savunanın ispat yükü altında olduğu belirtilmiştir.
—— uyuşmazlıklarda eksik işlerin varlığı ve kim tarafından giderildiği konusunda yüklenici ve iş sahibinin birbiriyle çelişen beyanda bulunmaları halinde bu konularda ispat yükünün kimde olduğuna bakılmalı ve bildirilen deliller değerlendirilmeli,bu değerlendirme yapılırken kanuni ve fiili karinelerden faydalanılmalıdır.
Kanunda aksine özel bir düzenleme olmadıkça Türk Medeni Kanununun 6. Maddesi uyarınca taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.Diğer bir ifadeyle 6100 sayılı Hmk’nın 190.maddesi uyarınca iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükü altındadır.Bu ilkeleri eksik işlerin varlığı ve kim tarafından giderildiğinin değerlendirilmesi kapsamında değerlendirdiğimizde kural olarak eksik işlerin varlığını iş sahibi ,giderildiğini ise yüklenici ispatlamalıdır.Ama öncesinde eserin teslim edildiğinin ispat yükünün yüklenici üzerinde olduğu unutulmamalıdır.Teslim ve eksik işlerin giderildiği konusunda yüklenicinin;eksik işlerin varlığı konusunda ise iş sahibinin lehine hak çıkaracak taraf olması ispat yükü bakımından bu sonucu gerektirmektedir.
Nitekim—– imzalandıktan sonra yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilir.Ancak bu karinenin aksi savunulup ispat edilebilir” denilmekle eser sözleşmesi sırasında yapılan işlerin karine olarak yüklenici tarafından yapıldığının kabul edileceği belirtilmiş olup bu karinenin aksini savunanın ispat yükü altında olduğu belirtilmiştir.Yine aynı dairesinin—– kararında ” eser sözleşmelerinde kural olarak sözleşme feshedilmediği veya işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir.Bir başka anlatımla iş sahibi,eseri kendisinin tamamladığını ,yüklenicinin işi terk ettiğini;yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür.” denilerek eksik işlerin varlığının ispatı ve giderime ilişkin ispat konularında açıklama yapılmıştır
Eldeki davaya konu uyuşmazlık incelendiğinde mahkememizce alınan ek raporda davacı tarafından yapılan toplam iş bedelinin — olduğu tespit edilmiştir.Davacı taraf iş bedelinin — olduğunu dile getirmekte ve davalı tarafından yapılan ödemeler neticesinde bu bedel üzerinden yapılan mahsuplaşma sonucunda asıl alacak miktarının —olduğunu ileri sürmektedir.Ancak mahkememizce alınan ek raporda yapılan tespitte görüleceği üzere altyapı borulamasının yalnızca binanın sol yan cephesinde tamamlanmış olduğu,—— dair yapılmayan kısmın piyasa rayiçlerine göre — olduğu anlaşılmış ve davacının talep ettiği bedelden eksik yapılan iş bedeli olan — mahsup edilerek talep edilebilir asıl alacak bedelinin— olduğu kanaatine varılmıştır.Her ne kadar davalı tarafından yapılan ödemeleri aşan miktarın davacı tarafından yapılmadığı ileri sürülse de yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda yapılan işlerin yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmiş ve davalı tarafından eksik işleri kendisinin yahut başkasının tamamladığına dair delil sunmaması nedeniyle ,davacı tarafından yapılan işlerin rayiç bedelinden eksik iş bedelinin mahsubu sonrası kalan bedelin talep edilebilir olduğu kanaatine varılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 117 maddesine uygun temerrüt ihtarı bulunmadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmaması ve faturaya konu birtakım işlerin eksik yapılmış olması nedeniyle alacağın davalı tarafından belirlenebilir olmadığı görülerek icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; —– dosyasına yapılan itirazın —— asıl alacak üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki talep doğrultusunda yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak belirli olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 44.210,08 TL lik kısım yönünden alınması gereken 3.019,99 TL harçtan peşin alınan 606,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.413,05 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 606,94 TL peşin harç ile 54,40 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 6.547,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 5100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2782,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.447,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
8-Kabul red oranına göre belirlenen 1.161,25 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, yine kabul red oranına göre belirlenen 158,74 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022