Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/225 E. 2021/912 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/225
KARAR NO : 2021/912

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından——– sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, borçlunun kredi koşullarına uymaması, borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile dava dışı borçlu firma ve davalı kefillere —- ile keşide edilen muacceliyet ihtarnamesi gönderildiği, ödenmeyen kredi alacaklarının tahsil ve tasfiyesini teminen kefiller hakkında —— sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alınmasına müteakip—— üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davalıların itiraz dilekçesi ile itiraz edildiğini, takibin durdurulmasına karar verildiği ve takibin durdurulduğunu, davalıların itiraz dilekçesinin taraflarına 16.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibin devamını sağlamak için 16.06.2020 tarihinde (yasal süresi içerisinde) arabuluculuk başvurusu yapıldığı ve 03.07.2020 tarihinde düzenlenen arabuluculuk son tutanağı ile anlaşamama durumu tutanak altına alındığı, yasal süresi içerisinde de işbu davanın açıldığını; davalıların itirazlarında haksız olup kötü niyetli olduğu, icra takibini uzatmak maksadıyla tüm borca ve fer’ilerine itiraz ettikleri, takip tarihi itibarıyla 5.439.170,89-TL nakdi 53.205,00 TL gayri nakdi alacaklarının mevcut olup, kredi kullandırım belgeleri, müvekkili banka defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, davalarının kabulünü, davalıların tüm itirazlarının iptalini, takibin takip talebinde yazılı şartlarla—- dosyası üzerinden devamını, haksız itiraz eden davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılardan —– dilekçesinde özetle; davalı müvekkillerinin tamamının —— ortakları olduğu, sahibi oldukları firma olan —— takip alacaklısından kullanılan krediye kefil oldukları, ————— Esas sayılı dosyasından 28/02/2019 tarihinde konkordato talebinde bulundukları, alacaklılar toplantısının gerçekleştirilmesi amacı ile —- faaliyetlerine devam ettiği, kesin süre sonu olan 18/07/2020 tarihinden itibaren mahkemenin 6 aylık ek kesin süre verdiği ve halen firmanın—süre içinde olduğu, davacı tarafın şirketin konkordato talebinin öğrenmesi ile birlikte—-ihtarnamesi ile kredi hesaplarını kat ettiği, bu amaçla — firmasına ve ortakları olan davalı müvekkillerine gönderilen ihtarnamede kredi tutarlarını geri çağırdığı, davacının hesap katına yönelik ihtarnamesine karşılık olarak— ihtarnamesi ile hesap özetine, faiz oranlarına, kur hesaplamalarına itiraz edildiğini, müvekkillerinin ve sahibi bulundukları —– nakdi olarak hiçbir kredi kullanmadıkları, kredi borcunun tamamının gayrinakdi kredi olduğu, ihtarname keşide edilmiş olduğu tarihte kullanılan gayrinakdi kredi için hiçbir gecikmiş veya ödenmemiş taksit bulunmadığı, davacı tarafından gönderilen ihtarnamede —kredilerinden kaynaklanan kredi bedeli olarak —–ödenmesi istenmiş olmasına rağmen bu bedelin davacı banka tarafından belirli vadelere uyarlanmış bir ödeme olduğu, müvekkilinin kullanmış olduğu —-İhracat kredisini ilk taksidi 04/11/2019 tarihi olup Muhatap banka kullandırılan —- için vadesi gelmediği halde ödeme istediği ve ayrıca temerrüde düşülmemiş olunmasına rağmen ek faiz, gecikme faizi talep ettiklerini, davacı banka tarafından kullandırılan—- bedelle ilk sıra kaydı ile ipotek edildiği, davacı tarafından — ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, takip eksiklikleri nedeni ile —dosyası ile takibin iptaline yönelik dava açıldığı, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği davacının bu kez davalı olduğu dosyayı istinaf ettiği, dosyanın halen —— Bölge Adliyesinde olduğu, davalı takip alacaklısı bankaya tahsil için verilen toplamda 273.818,61 TL tutarındaki çeklerden tahsilat yapılmış olmasına rağmen, bankanın ileride günü gelecek gayri nakdi —-bulunması gerekçesi ile yapılan tahsilatları müvekkiline ödemediğini, oysa ki davalı takip alacaklısı gayri nakdi kredi için davaya konu takibin bulunduğu taşınmazı ipotek olarak davalı takip alacaklısına güvence olarak verdiğini, davacı bankanın ihtarname keşide ettiği tarih itibari ile tahsil edilmiş tutar dışında müvekkillerine ait günü gelmemiş ileri tarihli 1.414.400,00 TL tutarında çek, 722.264,00 TL tutarında bononun davacı tarafından bloke edildiği müvekkiline iade edilmediği, ihtarname gününden günümüze kadar geçen süreç içinde kambiyo senetlerini tahsil ederek, günü gelmeyen gayri nakdi krediler için uhdesinde tutmaya devam ettiğini; haksız ve mesnetsiz davanın reddini, red edilen miktar üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve masrafları, ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı ile davalılar arasında imzalanmış olan kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin davalılar aleyhine açılan —— davalılar tarafından yapılmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili 29/11/2021 tarihli dilekçesinde; alacaklarının haricen tahsil edilmesi nedeniyle mezkur davada yargılama giderine, vekalet ücretine ve icra inkar tazminatına ilişkin herhangi bir taleplerinin bulunmadığını, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini beyan ettiği görülmüştür.
Bir kısım davalılar vekili de alacağın ödendiğini, hukuki ihtilafın giderildiğini, davanın konusuz kaldığına dair beyan dilekçesi sunmuştur.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 331. maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” şeklinde hüküm tesis edildiği görülmüştür. Davacının davalıdan yargılama gideri talep etmediği anlaşılmıştır. Davalıların borcu ödemiş olmaları nedeni ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmış, — ücretinin davalı — tahsili ile hazineye irat kaydına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu harcın peşin alınan 65.691,60 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 65.632,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacı yanca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
6—– bütçesinden karşılanan — arabuluculuk ücretinin davalılar—-müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı ve davalı yanca yatırılan avansın artan kısmının taraflara veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.