Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2021/683 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/204 Esas
KARAR NO : 2021/683

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin—— faaliyetlerine——- numarasıyla —- akdedildiğini, müvekkili şirkete ait iş sahasında dava dışı—– tarihinde çalışırken iş kazası meydana geldiğini, kaza sonucu zarar gören işçinin, müvekkil şirketi aleyhine —- dosyasıyla maddi ve manevi tazminat istemli dava açtığını, dava dışı—– müvekkil şirket aleyhine ilamlı takip başlattığını, müvekkil şirketin, davalı —–tarafından hasar dosyası açılmasını, —- başlatılan takip tutarını müvekkili şirket adına ödenmesini davalı ——- talep ettiğini, davalının—- kapsamında olan söz konusu bedeli ödemediğini, bunun üzerine ilgili icra dosyasındaki borcun müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalının sorumluluğunda olan işbu bedelin tahsili maksadı ile davalı aleyhine—– — icra takibine girişildiğini,—- başlatıldığını, takip başlatıldıktan —- ettiğini ve takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü—– borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, borçlu adına % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından sorumluluk kapsamında ödeme yapıldığını, ancak müvekkilinin manevi tazminata ilişkin hükmedilen vekalet ücretinden sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin faiz tutarından sorumluluğu kazanın şirkete ihbar tarihinden itibaren başladığını, bu kapsamda davacı vekilinin davaya konu ettiği icra takibine asıl alacağa ihbar tarihi olan 07.02.2017 tarihinden itibaren faiz işletildiğini, bu nedenlerle davanın reddini, müvekkili şirketin faiz tutarından sorumlu tutulmamasını talep ettiklerini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—- esas sayılı dosyası,—- esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
—- tarihinde geçirdiği iş kazasına ilişkin olarak yapılan dosya incelemesinde tespit edilen noksan hususlar ile mevzuata aykırılıklar belirtilmiştir, bu durumda; —tarihinde sağ ayağının kırılması ile sonuçlanan iş kazası geçiren işçinin kaza olayı ile ilgili olarak dasya içindeki belgelerin değerlendirilmesinden sonra taraflardan; raporun—-bölümünün 1. ve 2. maddelerinde belirtildiği şekilde tedbir almayan işveren kuruluşun bu iş kazası olayında %100 oranında kusurlu olduğu sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı görülmüştür.
Hesap bilirkişisinden—– özetle; Davacının itirazın iptaline ilişkin başlattığı takip tarihinin —- ödendiğini bildirdiği, buna göre:
A) 77.948,98 TL tutarlı davalı ödemesinin davacının başlattığı takipten—- önce olması halinde, davalının takipte borçlu bulunmayacağı,
B) Buna karşılık davalının vaki ödemesinin takibin açılmasından sonra aynı gün gerçekleşmiş olması halinde, takip tarihi itibariyle —borçlu olduğu;—ödemesinin infazda (TBK.m.100 gözetilerek) dikkate alınması gerekeceği;
Davacının takibinde —-düşerek kalan 7.135,18 TL yönünden itirazın iptalini talep ettiği; İtirazın iptali davalarında takipten sonraki ödemelerinde infazdan sonra dikkate alınması kuralı cari olduğu; sadece fikir vermesi açısından yukarıda ödeme tarihi itibariyle icra emri tebliğ edilmeden ödemenin vuku bulması ve aynı gün gerçekleştiği esasından hareketle) icra vekalet ücretinin 8.847,86 TL olarak hesaplandığı; fazla ödemesi olan 695,71 TL’nin tenzili sonrasında kalan borcun 8.152,15 TL olacağı; ancak bu biçimde değerlendirme ve hesaplama yapılmasının hükmün infazında sakıncalar yaratacağı; takipten sonra ödeme olması halinde, yukarıda (B) sayılı bentte gösterilen esas ve usulün cari olduğunun belirtildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava rücuen tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayda;—– tarafından dosyamız davacısı aleyhine iş kazası nedeniyle maddi manevi tazminat davası açıldığı, işbu dava dosyası ile yürütülen yargılamanın dosyamız davalısı—– yargılamanın sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek dosyamız davacısı aleyhine —-manevi tazminata hükmedildiği, verilen işbu kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, dava dışı işçi tarafından —- karara dayalı olarak icra takibi başlatıldığı, davacı tarafça dosyaya ibraz edilen teminat —– gerçekleştirildiği, akabinde yapılan işbu ödeme nedeniyle davacı tarafça davalı işveren mali mesuliyet sigortacısı aleyhine —- üzerinden icra takibi başlatıldığı, icra takibi başlatıldıktan sonra ve icra takip tarihi ile aynı günde davalı sigorta şirketi tarafından — bedelli ödemenin davacı tarafa yapılmış olduğu, huzurdaki dava ile davacı tarafça—talep edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;—–akdedildiği,—-davacı tarafa ait iş yeri adresi olduğu, işveren sorumluluk bölümünde kişi başına bedeni teminat miktarının 100.000,00 TL olduğunun, poliçede yer alan hükümlere göre işverene karşı iş kazalarından dolayı ikame edilecek rücu davaları sonucunda ödenecek tazminat miktarlarının poliçede belirtilen sorumluluk bedeli ile sınırlı olacak şekilde ilgilisine ödeneceğinin, ödenecek tazminat bedelleri kapsamına manevi tazminat bedellerinin dahil olmadığı, bu haliyle davalı —- sayılı dosyası ile hükmedilen manevi tazminat bedellerinden sorumlu olacağı, buna göre davalı tarafın huzurdaki davaya dayanak icra takip dosyasına yapmış olduğu 77.948,98 TL’lik ödemesinin icra takibi başlatıldığı günde ve takip başlatıldıktan sonra gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmak ile davacının takibinde talep etmiş olduğu 85.084,06 TL toplam alacaktan yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye 7.135,18 TL alacağın bulunduğu, davacının işbu alacak talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne; alacağın kesinleşmiş mahkeme ilamına dayalı ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından ——-icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 7.135,18 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin itiraza konu edilmeyen asıl alacak miktarı ile birlikte—-DEVAMINA,
Davalı tarafça takip tarihinde yatırılan toplam 77.948,98 TL’lik kısmi ödemeye ilişkin mahsup işleminin icra müdürlüğü tarafından infaz aşamasında YAPILMASINA,
Kabul edilen 7.135,18 TL kısım üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatı olan 1.427,01 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 487,40 TL harçtan, peşin yatırılan 54,40 TL harcın düşümü ile geri kalan 433,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan—- davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1.731,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte —-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7—— davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.