Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/173 E. 2022/333 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/173 Esas
KARAR NO: 2022/333
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin sabit olan alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmesinde asıl alacak miktarı olan —- ödendiğini ancak faiz, avukatlık ücreti ve icra dosya harçlarının ödenmediğini, davalının hakediş bedelleri ile temerrüde düşürüldüğünü, anılan nedenlerle haksız itirazın iptalini, asıl alacak miktarının icra takibi tarihinden sonra ödenmiş olması göz önünde bulundurularak takibin devamını, icra takibinden sonra ödeme yapılması nedeniyle icra dosyasına ilişkin masraf, avukatlık ücretinin ödeme öncesindeki rakamlar üzerinden hesaplanmasını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin davacıya hakediş bedellerini ödemesi nedeniyle borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Takdir Sayın Mahkemenin olmakla — tarihli celsede belirlenen uyuşmazlık noktaları ve tüm ciosya kapsamı bakımından değerlendirme yapıldığında, Davacı alacaklının borçlu davalılar aleyhine—- dosyasıyla icra takibi başlattığı, icra takibinde — ödenmesinin talep edildiği, Borçlu davalıların ——- ödediğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, Faiz talebi yönünden değerlendirme: a. Dosya kapsamı incelendiğinde ——— tarafından sunulan belgeler arasmda davacının icra takibine konu ettiği ve “borcun sebebi” olarak gösterdiği —– tanzim tarihli ve vadeli —- belgelerine rastlanmadığı, bununla birlikte bu belgelere,—- icra takibi dosyası da incelendiğinde de rastlanmadığı,b. Dolayısıyla eğer bu belgeler Sayın Mahkemenin takdiriyle sunulur ve incelenirse davacı alacaklının icra takibine konu ettiği asıl alacak kalemlerinden ——— hangisi için. —- tarihli hangi belgeyi nazara alarak faiz hesaplaması yaptığının anlaşılabileceği ve böylece değerlendirmenin yapılabileceği, Vekalet ücreti yönünden değerlendirme: husustaki hesaplaman.n infaz aşamasında icra müdürlüğünce yapılması gerektiği,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Detaylıca belirttiğim incelemeler ve tespitler sonucunda dava dosyasına konu olan somut olayda tespit edilen durumların yukarıda belirtilen gibi olduğu, bu belirtilen durumlara göre; Taraflar arasında akdedilen —– dosyada mübrez olduğu, Dosyada mübrez hakediş formları ile ödeme belgelerine göre —- takip tarihi itibariyle davacının davalılardan —- alacağı bulunduğu, uyuşmazlık konusu işin —-olduğundan ve işle ilgili nihai ödeme onayını—- olarak yine ——tarafından davalılar adına gerçekleştirildiği, Davacının muaccel hale gelen alacağı yönünden temerrüt ihtarının dosyada bulunmadığı, huzurdaki dava konusuna ilişkin dosyadaki talebin münhasıran faiz ile icra masraflarına yönelik olmasına göre, birikmiş faiz talep koşulunun gerçekleşmediği düşünülmekle beraber, —– faiz talebine ilişkin olarak davacı lehinde hüküm kurması halinde —- takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir birikmiş faizin — olarak hesaplandığı, İşbu raporda yer verilen tespitler neticesinde asıl alacak yönünden davalıların davacıya borcu bulunmadığı, ancak —- ilk alacak yönünden vekalet ücreti ile icra dosya masraflarının infaz aşamasında icra müdürlüğünce yapılması gerektiği” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;— dosyasından yapılan itirazın için aşağıda tablo halinde detaylandırılan toplam — üzerinden iptal edilebilecek tutar olarak hesaplanmıştır. —Ödenmesi gereken işlemiş faiz tutarı — Takip tutarı üzerinden tahakkuk eden icra vekâlet ücreti alacağı — Haricen ve dosyaya yapılacak ödemeye ait —- takibi için başvuru harcı olmak üzere —- ödenmesi gereken tutar olarak hesaplanmıştır. İtirazın iptali ve sair hukuki değerlendirmenin —- olmak üzere, Tanzim edilen bilirkişi heyet raporu Saygı ile Sayın Mahkemenin takdirine arz olunur.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle;”Takdir Sayın Mahkeme’nin Olmakla —- tarihli celsede belirlenen uyuşmazlık noktaları ve tüm dosya kapsamı bakımından değerlendirme yapıldığında Davacı alacaklının borçlu davalılar aleyhine—-sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığı, icra takibinde —- ödenmesinin talep edildiği, Borçlu davalıların —- ödediğinin uyuşmazlık konusu olmadığı, — yönünden değerlendirme: —– belgenin ekleri incelendiğinde icra takibine konu edilen a.—— ilişkin olarak —-olduğu belirtilmiş olup —-ödemenin icra takibinde —- tanzim ve vade tarihli —- olup olmadığı bilgisine rastlanmadığı, b.Bununla birlikte —— tarafından düzenlenen —- tarihli belgenin ekleri arasında bulunan —– rastlanmış olup bu ödemelerin icra takibinde —– olarak belirtilen — tanzim ve vade tarihli —— olmadığı bilgisine rastlanmadığı, c. Dolayısıyla faize ilişkin hesaplamanın yapılamadığı, d. —– tarihli belgenin ekleri arasında bulunan —– hakediş raporları ise uzmanlık alanıma girmediğinden değerlendirilemediği, vekalet ücreti yönünden değerlendirme: Bu husustaki hesaplamanın infaz aşamasında icra müdürlüğünce yapılması gerektiği, yönündeki kanaatim saygıyla arz olunur.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda; Davacı yan alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, davalının borca itiraz ettiği, arabuluculuk aşamasında talep edilen asıl alacak miktarı olan —- davalı yanca davacı yana ödendiği ancak faiz, avukatlık ücreti ve icra dosya harçlarının ödenmediği, davacının ise bu defa —– üzerinden itirazın iptali davasını ikame ettiği, iş bu davada asıl alacak miktarının icra takibi tarihinden sonra ödenmiş olması göz önünde bulundurularak takibin devamını istediği, icra takibinden sonra ödeme yapılması nedeniyle icra dosyasına ilişkin masraf, avukatlık ücretinin ödeme öncesindeki rakamlar üzerinden hesaplanmasını talep ettiği, davalı yan ise davacıya hakediş bedellerini ödediğini, bu nedenle borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır.
—- dosyası incelemesinde Alacaklının ——– Borçlunun —- yasal faiz oranı üzerinden istenen—- vade tarihli yapı denetim hakediş bedeli, —– tarihli yapı denetim hakediş bedeli ” olduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez davalı —-dava dışı yapı denetim kuruluşları olan çeşitli firmalar arasında akdedilen sözleşmelerin —- başlığında ödemelerin hakediş raporları ile birlikte yapı denetim kuruluşuna ödeneceği belirtilmiştir.
—- tarihinde gönderilen müzekkere cevabında, icra takibi ile istenen hakediş formları ile muhasebe fiş tarihlerine ilişkin bilgilere yer verilmiş olup, hakediş tarihleri ile —- konu ile ilgili ödeme tarihlerinin bildirir müzekkere cevabı bir arada değerlendirildirilerek değerlendirme yapan bilirkişi heyeti takip tarihi itibariyle davacının davalılardan olan alacağının —- olduğu yönünde tespitlerde bulunmuştur. Bu cümleden olmak üzere davacı yanda iş bu bedel ve ferileri üzerinden takip başlattığı, arabuluculuk aşamasında davalı yanın bu bedeli ödediğini ileri sürüdüğü görülmüştür. Davalı yanın dava tarihinden önce davacının talepte bulunduğu — adet hak ediş bedeli olan —- ilişkin itiraz etmesine rağmen davacı bu bedeli itirazın iptali davasına konu etmediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf takip dosyasına konu asıl alacak tutarı olan —ilişkin yıllık —- yasal faiz oranı üzerinden talep edilen — işlemiş faize yöneliktir. İtirazın iptali davasında harç da —-üzerinden yatırılmıştır. Sonuç olarak davacının — adet hak edişten kaynaklı icra takibinde faiz talebinin yerinde olup olmadığı irdelenmiştir.
İhtilafın çözülmesi amacıyla son olarak —- celsenin ara kararları uyarınca dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyetinden; ” İcra takibinden sonra davalı yanın takibe konu asıl alacak miktarını ödemesi neticesinde takipte istenilen faiz alacağının temerrüd olgusu irdelenerek yerinde olup olmadığı, faiz alacağının yerinde görülmesi durumunda her bir asıl alacağa işletilecek faiz miktarının ayrı ayrı ortaya konulması, takipte talep edilen vekalet ücretine davacı yanın hak kazanıp kazanmadığı, hak kazandığı değerlendirilmesi durumunda alacak bedelinin tespiti, takipten sonra asıl alacağın ödenmesi nedeniyle davalı yana yükletilmesi gerekilen (varsa) icra dosya masrafının hesaplanması, davacı vekilinin kök rapora karşı itirazlarında ileri sürülen temerrüde ilişkin itirazların karşılanması, aynı şekilde rapora itiraz dilekçesinde ” hakediş tarihinden 1 gün sonrasına ilişkin hesaplama yapıldığından” bahisle ileri sürülen itirazların karşılanması, davacı yanın alacak hakkı olduğu değerlendirilecek ise alacak kalemlerin sonuç kısmında tek tek ortaya konularak sonuç bedelinin belirlenmesi” istenilmiştir.
— tarihli bilirkişi heyet raporunda konuya ilişkin; —dosyasından yapılan itirazın için aşağıda tablo halinde detaylandırılan toplam — üzerinden iptal edilebilecek tutar olarak hesaplanmıştır. — Ödenmesi gereken işlemiş faiz tutarı — Takip tutarı üzerinden tahakkuk eden icra vekâlet ücreti alacağı — Haricen ve dosyaya yapılacak ödemeye ait —- İcra takibi için başvuru harcı olmak üzere—- toplam ödenmesi gereken tutar olarak hesaplanmıştır.” şeklinde tespitlere yer verildiği görülmüştür.
Benzer konuya ilişkin —– Esas ve birleşen davalar itirazın iptali talebine ilişkin olup, itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalar olup, alacak-borç durumunun ve dolayısıyla davadaki haklılık durumunun takip tarihi itibarıyla değerlendirilmesi,hesaplanması ve tespit edilmesi gerektiği, bu haklılık durumuna göre de yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunması gerektiği,—–ikinci fıkrasına göre toplam inşaat alanı bin m²’nin üzerindeki yapıların yapı denetim hizmet bedelleri, yapı sahibinin tercihine göre, defaten veya tabloda gösterilen taksitler halinde veya kısmi taksitler halinde hesaba yatırılacağı, yine taraflar arasındaki —– tarihli yapı denetim —- uyarınca yapı denetim hizmet bedelinin yönetmelik ekindeki —-uygun olarak düzenlenen hak ediş raporu ile ödeneceğinin düzenlendiği, her ne kadar —– uyarınca yapı denetim şirketine ödenecek hizmet bedelinin yapının seviyesine göre muaccel hale geleceği belirtilmiş ise de, davacı —– tutanaklarının oluşturulmasının tek başına sözkonusu hakediş alacağı yönünden davalının temerrüdü için yeterli olmadığı, sözleşmeye dayalı bir alacağın ödeme tarihi açıkça belli değilse, alacaklının ancak borçluyu usulüne uygun şekilde ihtar v.s yollarla temerrüde düşürmesiyle birlikte ancak asıl alacak için temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği, dosya kapsamından takip tarihinden önce davalı borçlunun davacı tarafça usulüne uygun olarak gönderilen herhangi bir ihtarname v.s. yollarla temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada herhangi bir belge veya delil bulunmadığı, bu durumda davalı borçlunun takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği ve takip tarihinden önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından takip tarihinden önceki dönem için istenen işlemiş faiz miktarı yönünden davalının borçlu ve sorumlu tutulamayacağı, —– tarihli seviye tespit tutanağı ile alacağın muaccel hale geldiği iddia edilmekte ise de, alacağın muaccel hale gelmesiyle borçlunun temerrüdünün farklı kavramlar olduğu, muacceliyet ile borç istenebilir hale gelirken, borçlunun temerrüdünün ise asıl alacağın ferisi niteliğindeki faiz talebi yönünden önem arzettiği, bu durumda icra takibinden önce borçulunun temmerrüde düşürüldüğü kanıtlamadığından davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür. Yukarıda alıntısı yapılan —- kararındaki tespit ve değerlendirmelerin ışığı altında davacı yan icra takibinde —ediş bedeline istinaden hakediş tanzim tarihi olan —tarihinden itibaren — hak ediş bedeline istinaden hakediş tanzim tarihi olan —- tarihinden itibaren —– faiz talebinde bulunduğu, ancak sözleşmeye dayalı bir alacağın ödeme tarihi açıkça belli değilse, alacaklının ancak borçluyu usulüne uygun şekilde ihtar v.s yollarla temerrüde düşürmesiyle birlikte ancak asıl alacak için temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği, dosya kapsamında davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne yönelik bir bilgi ve belgenin mevcut olmadığı, bu durumda davalı borçlular ——- takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği ve takip tarihinden önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından takip tarihinden önceki dönem için istenen işlemiş faiz miktarı yönünden davalıların borçlu ve sorumlu tutulamayacağı, hazırlanan hakediş ile alacağın muaccel hale geldiği iddia edilmekte ise de, alacağın muaccel hale gelmesiyle borçlunun temerrüdünün farklı kavramlar olduğu, muacceliyet ile borç istenebilir hale gelirken, borçlunun temerrüdünün ise asıl alacağın ferisi niteliğindeki faiz talebi yönünden önem arzettiği, bu durumda icra takibinden önce borçuluların temerrüde düşürüldüğü kanıtlamadığından davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf alacak iddiasının kanıtlayamadığı sabit ise de davanın kötüniyetle açıldığının da sabit olmaması nedeniyle davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerektiği anlaşılmakla koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. ——–
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafından talep edilen kötü niyet tazimatının yasal şartları oluşmadığından talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,3‬0 TL harcın davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı — kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 12.046,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——— VERİLMESİNE,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
7-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/05/2022