Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/164 E. 2021/613 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/164 Esas
KARAR NO:2021/613
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/06/2020
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında—— bulunan taşınmaz üzerinde kurulu ——— ile aynı tarihli —– akdedildiğini, davalılardan —– alım taahhütnamesini —- imzaladığını ve bu hususun sözleşmenin —- düzenlendiğini, —- alınmadan dava dışı—-
devredildiğini,——- sonlandırıldığını, bu nedenle sözleşme süresinin sona ermeden davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı haksız olarak feshettiğini, davalının uzun süredir müvekkilden —- yapmadığı hususunun —–tarihli noter ihtarnamesi ile bildirildiğini, anılan nedenlerle —- sözleşme başlangıç tarihinden, sözleşmenin haksız feshedildiğini — tarihine kadarki dönem için şimdilik —- cezai şart, sözleşmenin fesih tarihinden sözleşme süresinin sona ereceği — tarihine kadarki dönem için şimdilik —-mahrumiyeti alacağı olmak üzere toplamda —- faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya —– uygun olarak tebligat
yapıldığı, davalının savunma vermediği görülmüştür.
DELİLLER:
—- tarihli cevabı yazısı, —- tarihli cevabı yazısı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı —– tarihinde alınan raporda özetle; davacı —-yasal defterlerin—-maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —- uygun olarak—– içerisinde alındığı, anılan nedenlerle davacıya ait ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı, davalının taraflar arasında akdedilen sözleşme eki olan asgari alım taahhüdüne aykırı olarak —– tarihinde noter aracılığı gönderdiği ihtarname ile bu hususu davalıya tebliğ ettiği, — göre, davalının dava dışı —nedeniyle, —– isteği üzerine — sonlandırıldığı hususunun belirtildiği, davalı şirket devrinin taraflar arasında akdedilen sözleşmenin — aykırılık teşkil ettiği, lisansın devri ile sözleşmenin —kendiliğinden fesholunduğunun anlaşıldığı, davalının — arasında gerçekleştirdiği —-eksik alım nedeniyle hesaplanan asgari alım taahhüdünden doğan cezai şart tutarının —-sözleşme fesih tarihi ile—-bitim tarihleri arasında davacının mahrum kaldığı net kar tutarının —-olarak hesaplandığı, —— muaccel bir borcun borçlusunun, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğunun hükme bağlandığı, asgari alım taahhüdünden kaynaklı cezai şart tutarının ödenmesi için davalıya noter aracılığı ile ihtarname gönderildiği, bu yönüyle davalının asgari alım cezai şart bedeli yönünden temerrüde düşürüldüğünün anlaşıldığı ve bu nedenle —–dava dilekçesi harçlandırma tarihine kadar olan temerrüt faizinin —- olarak hesaplandığı, dava dilekçesi ile talep edilen kar mahrumiyeti tutarının temerrüt faizi ile ilgili davalının temerrüde
düşürülmediği, bu nedenle davacının bu yöndeki iddiasına iştirak edilemediği,
taraflar arasındaki —–olduğu, davacının istasyonun mülkiyetine sahip olmadığı ve bu sebeple dava konusu yeri başkasına kiraya vererek ikame bir gelir elde edemeyeceğinden dolayı zararın hesaplanmasında muhtemel bir yeniden kiralama hususunun dikkate alınmadan, sözleşme sonu tarihin esas alındığı kanaatine varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı talebine ilişkindir.
Somut olayda; davacı şirket ile davalı şirket arasında ——akdedildiği, diğer davalıların ise iş bu sözleşmeleri —-sıfatıyla imzaladıkları, davalı şirketin uzun süre —-yapmaması üzerine davacı şirket tarafından —– numaralı ihtarnamesi ile davalıdan muaccel borçlarının ödenmesi ve taahhüt —– gerçekleştirilmesi hususunun ihtar edildiği, davalı şirketin —-devri neticesinde————– tarihinde sonlandırılmış olduğu, davacı tarafça davalının— devri ile aralarında akdedilen bayilik sözleşmesi ve eklerini tek taraflı olarak haksız feshettiğinden bahisle huzurdaki davayı ikame ederek davalı yanın taraflar arasındaki sözleşme gereği satışını yapmayı vadettiği ancak gerçekleştirmediği —— kaynaklanan kar mahrumiyeti ve sözleşmeden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi: —— akdedilecek sözleşmeler ve taahhütnameler ile tespit edilen hak ve vecibelerini, üçüncü kişilere kısmen veya tamamen devredemez.—– kaynaklanan herhangi bir borcunu zamanında ödememesi ve temerrüt hallerinde, temerrüt tarihinden itibaren aylık —– akdi temerrüt faizi uygulanacaktır. —- eklerinin —- tarafından kabul görmeyen sebeplerle tek taraflı olarak süresinden önce feshedilmesi veya işbu —- fesih hükmünde sayılan hallerin gerçekleşmesi durumunda da —- ihlaline bağlı aşağıda sayılan seçimlik yaptırımları uygulama hak ve yetkisine sahiptir.—- ilave yaptırım olarak —- taahhütnamelerden kaynaklanan maktu veya oransal cezai şart alacaklarının tahsilini talep edebilir. —- kalacağı zarar, ziyan ve anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere, mahrum kalacağı kar karşılığı bir tazminatı ve ayrıca kar mahrumiyeti tutarında bir cezai şart bedelini talep edebilir. İşbu kar mahrumiyeti tazminatı alacağının tespitinde —-tarihinde uygulamakta olduğu —-bedeli ile —– uyguladığı satış bedeli arasındaki farkın —– için asgari kar olarak hesaplanmasını kabul etmiştir. Bakiye sözleşme süresi için aylık asgari satış tutarı olarak bayinin geçen —- yılda en yüksek satışı gerçekleştirdiği —- alınacaktır. Bayinin satış taahhüdü vermiş olması halinde bu taahhüt esas alınacaktır.
—-tarihinden itibaren —- yıldır.
Taraflar arasındaki—- hükümlerinin bayi tarafından kısmen yada tamamen ihlal edilmesi durumunda, —- —— çarpılması ile tespit edilecek seçimlik cezai şart bedelini kar mahrumiyeti alacağı olarak nakden ödenmesi talep edilir.
Taraflar arasındaki—— bulunan taahhütnameye göre davalı davacıdan —- süreyle almayı kabul ve taahhüt etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce alanında uzman bilirkişiler marifetiyle düzenlenen ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere; taraflar arasında akdedilen ———- davacının yazılı izni olmadan bayilik sözleşmesi ve buna bağlı olarak akdedilen sözleşme ve taahhütnamelerin 3. Kişilere kısmen veya tamamen devredilemeyeceğinin kararlaştırıldığı, buna karşın davalı şirket tarafından davacının bayisi olan tesisin dava dışı —— şirketine devredilerek davalı şirketin talebi ile bayilik lisansının sonlandırıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin —- tarihinde akdedildiği göz önünde bulundurulduğunda, — tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin — maddesinde kararlaştırılan —- süresinin henüz tamamlanmamış olduğu, bu haliyle davalı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği, taraflar arasında akdedilen asgari alım taahhütnamesine göre davalının davacından her yıl —-ürünü almayı taahhüt ettiği, taraflar arasında akdedilen ek —– gereği sözleşme hükümlerinin bayii tarafından kısmen ya da tamamen ihlal edilmesi halinde sözleşmede belirtilen şekilde hesaplanacak cezai şart bedeli alacağının davacıya ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu yönde bilirkişi heyeti tarafından yapılan hesaplamada davalı şirketin ödemesi gereken cezai şart tutarının —-olduğu, davacı tarafça davalının dava tarihinden evvel temerrüte düşürülmüş olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin — temerrüt halinde temerrüt tarihinden itibaren aylık —- faizinin uygulanacağının kararlaştırıldığı, bununla birlikte davacı vekili tarafından sözleşmenin haksız yere feshedildiği tarihten sözleşmenin sona ereceği kararlaştırılan —– tarihli dönem için kar mahrumiyeti talebinde bulunduğu, bilirkişi raporu ile bu yönde yapılan hesaplamada davacının mahrum kaldığı net kar tutarının—– olarak hesaplandığı anlaşılmakla, davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği miktarlarla sınırlı olarak davalı şirket bakımından davanın kabulüne, diğer davalılar bakımından dava açılmadan evvel arabuluculuk kanun yoluna başvurulmamış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı — cezai şart alacağının — temerrüt tarihinden itibaren işleyecek aylık —– akdi faiziyle ve —-kar mahrumiyeti alacağının davalı şirketten tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
-Davanın sair davalılar bakımından ayrı ayrı—- Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken —harcın davalı —- alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan — peşin harç,—- tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan—– alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5—— tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca —- vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; tarafların yüzüne karşı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/09/2021