Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/163 E. 2021/352 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/163 Esas
KARAR NO : 2021/352

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilin ——— ettiğini, davalıya satışını yapmış olduğu———— alacağının bulunduğunu, söz konusu ——– tutarını birçok kez talep ettiği halde ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi başlattığını, ancak davalının İcra takibine haksız olarak itiraz etiğini, bu nedenle icra müdürüne yapılmış olan haksız ve yersiz itirazın iptali ile alacağın tahsili ve takibin devamma alacağın %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. ——–tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı firma tarafından —– ilişkin ticari defterlerin TTK. 64 ve 66. Maddeleri ile V.U.K., 220-226. Maddelerine göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, Davalı firmanın defter ve belge ibraz etmediği gibi bir mazeret de sunmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibari ile cari hesaptan kaynaklı —— alacaklı olduğu, İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün ——-Sayılı dosyası 3.561,40-TL anapara olarak talep edildiği ve uygun olduğu, sonuç ve kanaatine varmıştır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap ilişkisine dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya——- alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, ———– Kanunu’ndaki şekli gibi, ————— şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf, bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ‘————-, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın —————– aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle —– sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu ————— ispat gücünü ortaya koymaktadır. —————tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin ——— olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Mali müşavir tarafından yapılan incelemede ödenmeyen faturaların davacı kayıtlarında kayıtlı olduğu ancak davalının ——- nedeniyle ödeme iddiasının ispat edilemediği, sunulan davacı defterlerinde de davalı ———– ödeme yapıldığı, bakiye—————ödenmediği görülmüştür. Nitekim 6100 sayılı Hmk”nın 222/3. maddesinde, —————- tarihli ———- yayımlanan 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin sunulmamasına———madde ile değişiklik yapılmış ve ticari defterlerin davalı tarafından sunulmaması halinde davacının ticari defter kayıtlarının lehine delil olacağı belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen sebepler ışığında hükme esas alınabilecek —- bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Nitekim alacağın faturaya bağlı olması ve fatura alacaklarının mahiyet itibariyle belirli olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu ———. İcra Dairesinin —– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin DEVAMINA,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan 3.561,40 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 243,27 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 60,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 182,45‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———- göre hesaplanan ——– ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 60,82 TL peşin harç toplamı 304,09‬ TL ile 876,00 TL ( ———– masrafı, ———-ücreti) olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6————- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalının yokluğunda dava değeri bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı.