Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/160 E. 2021/96 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/160 Esas
KARAR NO : 2021/96

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının—– taşınması konusunda mutabık kaldıklarını, taşıma işlemi öncesinde —— sırasında taşımaya konu emtialar değerinin — olağandan düşük beyan edildiğini kanaatinin bildirildiğini, bu hususun mail yazışmalarında geçtiğini,—- tarafından yeni gelen faturaların da şüpheli bulunmasıyla, bahse konu emtiaların —- bekletilme kararı alındığını, emtiaların — indirilmesiyle birlikte mevcut konumda beklemesi sebebiyle oluşacak masrafların müvekkil şirkete keşide edileceğini ancak emtianın— bekletilmesinden doğan hukuki ve mali sorumluluğun davalı şirkette olduğunu, masrafların davalı şirkete —- belirtildiğini, davalının bu hususları gönderdiği —- faturanın davalı adına düzenlendiğini ve davalının bu tutarı ödediğini, buna karşı masraflara——- müvekkiline —— fatura ile başlatıldığını fakat davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’en az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki— konvansiyonu 32.maddesi kapsamında zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket ile davacının—— uzlaştıklarını, davacının bilinçli bir tacir gibi davranmadığını, davacının kendi kusurundan doğan sorumluluğu müvekkile yüklemeye çalıştığını, evrak kontrollerini yapmadığını, müvekkili şirketin üzerine düşen 4.500 Euro yansıtma faturasını ödediğini, bu nedenlerle davanın zamanaşımı iddiası ile reddini, davacının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
——- tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya sureti.
Mali müşavir uzmanı bilirkişisi tarafından hazırlanan 24/11/2020 tarihli raporda özetle; her iki tarafa ait yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdikleri—– süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin her iki taraf içinde lehe delil olarak ileri sürülebileceği, huzurdaki davaya konu edilen faturadan kaynaklı cari hesap bakiyesi—- alan tutarlar üzerinde tarafların mutabık olmadığı, 04.11.2019 takip tarihi itibariyle davacı ——- göründüğü, aynı tarih itibariyle davalı nezdinde davacının 5.063,25 TL alacaklı göründüğü, davalı nezdinde görünen söz konusu alacağın cari hesaba dayandığı, dosya kapsamında konu edilen davacı tarafından düzenlenen 17.10.2016 tarih ve 13.258,75 TL tutarlı ardiye yansıtma faturasının dayanağının mevcut olduğu, taraflar arasındaki yazışmalara göre, davacının davalıdan bu bedeli talep edebileceği, taraflar arasında 6012 sayılı TTK 89/1 maddesi kapsamında yazılı şeklide bir cari hesap sözleşmesinin mevcut olmadığı, cari hesap teriminin muhasebî anlamda taraflar arasındaki hesap hareketlerini içerdiği, bu bakımdan davacının —– sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takipte asıl alacak 11.673,21TL’nın mezkur yansıtma faturası ile ilgili olmadığı, zira bakiyenin 2014 yılı öncesinden gelen devir bakiyesi ile ilgili olduğunun anlaşıldığı, işbu raporun —– ayrıntısıyla açıklandığı üzere, davacı tarafından düzenlenen ——— tutarında faturanın dayanağının mevcut olduğu, fatura tutarına mesnet olan hizmetin dolaylı olarak davalıya verildiği ve davacı tarafından ödendiği için davalıdan talep edilebileceği görüşüne ulaşıldığı, dava dışı ———ile davalının —- icra takibi başlatıldığı, ilgili icra dairesi aracılığıyla fazladan ödenmesi istenen 1.585,54 TL’nin huzurdaki davaya konu 13.258,75 TL tutarlı fatura bakiyesinden mahsup edildiğinin anlaşıldığı, bunun neticesinde huzurdaki dava ile —– icra takibi ile birikmiş faiz talebinde bulunulmadığı tespitine varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalı taraf aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Somut olayda; taraflar arasında motorlu araç yedek parçalarının taşınmasına ilişkin anlaşma sağlandığı, taşıma işlemi öncesinde —- sırasında taşımaya konu emtiaların değerinin olağandan düşük beyan edildiğinin bildirilmesi üzerine taşımaya konu —bekletilmesine yönelik karar alındığı— nakledilerek— olarak teslim edildiği, emtianın— düzenlendiği ve bu faturaları— fatura ile davacı şirkete yansıttığı, iş bu faturaya konu bedelin davalı şirketçe ödenmesi gerektiğinden bahisle davacı tarafça takibe konulduğu, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve hükme elverişli bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; davacının dava ——- hizmetine ilişkin satın alma faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre davacının dava dışı şirketten —— bedelli ardiye hizmeti satın almış olduğu, huzurdaki davada ödenmesi istenen faturaya konu bedelin— tarihleri arasındaki döneme ilişkin düzenlenen 3840,00 Euro karşılığı —– olduğu, davacının dava dışı firmadan aldığı iş bu hizmete ilişkin davalı adına düzenlediği faturanın tarafların— kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafça süresi içerisinde düzenlenen iade faturasının—- beyannamesinde kayıtlı olduğu, tarafların incelenen defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde huzurdaki davaya konu faturadan evvel—– sayılı dosyası ile 12.541,49 TL tutarlı olmak üzere cari hesap bakiyesine istinaden icra takibi başlatıldığı ancak 21.03.2016 tarihinde davalı adına takip edilen cari hesap bakiyesinin 10.955,95 TL olduğu, bu haliyle takibin mevcut cari hesap bakiyesinden daha fazla tutar üzerinden başlatılmış olduğunu tespit edildiği, ilgili icra dairesi aracılığıyla fazladan ödenmesi istenen 1.585,54 TL’nin huzurdaki davaya konu 13.258,75 TL tutarlı fatura bakiyesinden mahsup edilerek 11.673,21 TL üzerinden dava konusu icra takibinin başlatıldığı, davalı göndericinin taşımaya esas alınacak belge içeriklerini yanlış beyan etmesi nedeniyle —- emtianın sevkinin durdurulduğu—- alanına indirildiği ve inceleme altında tutulduğu, taraflar arasındaki mail yazışmalarının incelenmesinde davalının durumdan haberdar olduğu, bununla birlikte davacı firmanın beklemesinden kaynaklı bekleme ücretinin, yükün boşaltılması ve yerine yeni yük alınmaması sebebiyle navlun ücreti alacağının ve doğabilecek masrafların davalıya yansıtılacağının davalıya bildirildiği ve iş bu hususların davalı tarafın da kabulünde olduğu, gümrükte bekletilen — fatura edildiği, iş bu faturalara konu bedellerin davalı tarafın sorumluluğunda olduğu, bu haliyle davalı tarafın icra takibine itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne, alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun——-. Sayılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacak olan 11.673,21 TL’nin %20’si oranındaki 2.334,64 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 797,39 TL olmakla baştan alınan 140,98 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 656,41 TL’nin davalı taraftan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 140,98 TL Peşin harç ve 54,40 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.070,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan— göre alınması gereken 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.