Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/146 E. 2022/310 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/146 Esas
KARAR NO : 2022/310

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/05/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —- tarihinde … sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucunda yaralandığını ve sakat kaldığını, kaza sebebiyle —. sayılı dava dosyası ile ceza yargılaması gerçekleştirilmiş olup, davacı müvekkillerinin söz konusu kazanın meydana gelişinde herhangi bir kusurunun bulunmadığının bilirkişi raporuyla tespit edildiğini ve davalılardan ..—- mahkumiyetine hükmedildiğini beyan ederek, davanın kabulü ile kusur, maluliyet, tazminat ve tüm diğer haklarında fazla, Üst ve sair haklarının saklı kalması kaydı ile 6100 sayılı HMK’nın m.107 hükmü uyarınca tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 500,00 TL Kalıcı maluliyet dolayısıyla meslekte kazanma gücü kaybı ve 500,00 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıların müşterek ve müteselsil sorumlulukları çerçevesinde; davalılardan … yönünden haksız fiil tarihinden işleyecek yasal faiziyle, davalılardan——— Yönünden 2918 sayılı kanunun m.99 hükmü uyarınca yazılı başvuru tarihi olan —–gününün sonu olan 03/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline,
20.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin kabulü ile davalılardan ..—— haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıların sorumlulukları oranında davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı—- cevap dilekçesinde özetle; huzurda görülen davanın öncelikle davaya konu tazminat bedelinin ödenmiş olması sebebiyle reddini, —-kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacının sürekli sakatlık durumu——— alınacak rapor ile ispatlanmalı ve maluliyetin tespiti halinde tazminat hesabı —- sahip bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, bilirkişi incelemesi yapılırken ödeme tarihindeki veriler dikkate alınmalı ve ödeme tutarı güncellenmesi gerektiğini, ayrıca müterafik kusur hususlarının araştırılarak, tazminat tutarından indirim yapılmasını,
davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu , geçici iş göremezlik zararları, bakıcı ve tedavi giderleri müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığından davacı yanın bu yöndeki taleplerinin de reddini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple sayın mahkemenizce faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizdir.
yukarıda izah edilen ve re’sen takdir edilecek nedenlerle; öncelikle usule ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın usulden reddine, aksi halde esasa ilişkin itirazlarımız kapsamında davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 05/12/2018 tarihli trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik,geçici iş göremezlik tazminatı taleplerine ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminat davasına ilişkindir.
———— Raporu konulu müzekkere cevabının dosya arasına alındığı görüldü.
—– müzekkere cevabının dosya arasına celp edildiği görüldü.
—— plakalı aracın ilk ediniminden itibaren tüm trafik kayıtlarının celp edilerek dosyamız içerisine alındığı görüldü.
—– dosyasının dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
——– davacının tüm tedavi evraklarının celp edildiği görüldü.
—–tarafından dava konusu kazaya ilişkin hasar dosyasının dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
Davacının kaza sonrası tedavi gördüğü hastanelerden tedavi evraklarının celp edildiği, —- raporunda belirtilen tetkiklerin yapılması için hastaneye müzekkere yazıldığı ve eksikliklerin giderilerek dosyamızın —- gönderildiği görüldü.
Dosyada mevcut —- raporunda; Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; 1)Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %8(yüzdesekiz) olduğu, 2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
08/09/2020 tarihli ara karar ile dosyanın —-edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
—- davaya konu —– trafik kazasının meydana gelmesinde: Mülkiyeti ….—- kayıtlı ve davalı … —— sigortalı ——- araç sürücüsü ..—— % 100 oranında kusurlu olduğu, —–kusursuz olduğu, ” tespit edilmiştir.
19/10/2021 tarihli ara karar ile dosyanın aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——- ücret verileri dikkate alınarak hazırlanan bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Aktüerya bilirkişi raporunda özetle ; ” Davacı —- göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararı = 7.735,45 TL, % 8 oranındaki sürekli iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararı —- —-, (4) aylık geçici iş göremezlik ve %8 sürekli iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararlarının toplamının——–olduğu ” şeklinde tespite bulunmuştur.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Somut olayın;—— davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, diğer davalı sigorta —- olduğu —— katıldığı, —- duraklama yaparak tekrar harekete geçtiği sırada aracının ön sol kısımları ile sağından kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçiş yapan davacı yayaya çarpması sonucunda gerçekleştiği, davacının kaza nedeniyle yaralandığı ve sakat kaldığı dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilmiştir.
Söz konusu olay nedeni ile davalı .——- yapılan yargılama sonucunda —- neticeten ——- cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ceza mahkemesi dosyasında yer alan soruşturma aşamasında alınan trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen —- tarihli kusur raporu incelenmiş ,raporda davalının tali kusurlu olduğu, davacı kazazedenin kusursuz olduğu belirtilmiştir.Ceza mahkemesince her ne kadar davalının tali kusurlu olması gerekçesi ile alt sınırdan ceza tayini yoluna gidilmiş ise de Mahkememizce —- Raporunda Mülkiyeti … adına kayıtlı ve davalı …—–plakalı araç sürücüsü ….—– % 100 oranında kusurlu olduğu, Yaya – davacı———- kusursuz olduğu, “———— tespit edildiği görülmekle mahkememizce——- Raporu hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce davacının sosyal ve mali durumu araştırılmış yapılan araştırmada davacının herhangi bir işte çalışmadığı, gelirinin olmadığı, üzerine kayıtlı herhangi bir taşınır ve taşınmaz mal varlığı olmadığı, evlerinin kira olduğu, —– ödediği, bakmakla yükümlü olduğu 2 çocuğu bulunduğu, geçimini erkek kardeşinin yardımı ile sağladığı bildirilmiştir. Mahkememizce ———yapılan sorgulamada adına herhangi bir araç veya ——– bulunmadığı görülmüştür. Davalının Ceza mahkemesinde duruşma sırasında savunması alınmadan önce yapılan kimlik tespitinde alınan beyanında;” ——— taşımacılığı yapar, aylık kazancı —— kazanır, —— arabası olduğunu ” beyan ettiği görülmektedir. Mahkememizce ——-yapılan sorgulamada davacı adına —– dava dosyasına konu olan kazaya karışmış —– niteliğinde aracının olduğu,——- gayrimenkulunun bulunduğu, başkaca mal varlığının bulunmadığı görülmüştür.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ———- kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman —– heyetinden kaza tarihi —– tarihleri arasında —- tarihleri arası —— tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, —- Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.( —– tarihinde meydana geldiğinden uygulanması gereken yönetmelik Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliktir.
Mahkememizce———— aldırılmış, raporda Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında davacının Tüm Vücut Engellilik Oranının %8(yüzdesekiz) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği görülmektedir.
Anayasa Mahkemesinin —- Karar sayılı Kararı ile “Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi, ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin, b) Kanun’un 92. maddesinin (i) bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan ———ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.”—- maddelerine aykırı olduğundan oy çokluğu ile iptallerine karar vermiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/1.maddesinde Anayasa Mahkemesi kararları kesin olduğu; 153/3. maddesinde iptal edilen hükümlerin iptal kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasından itibaren yürürlükten kalkacağı; 153/5.maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği ve 153/6.maddesinde ise yargı organlarını bağlayacağı düzenlenmiştir.
—– sayılı kararında “Anayasa’nın 152. maddesine göre, itiraz yoluna başvuran mahkemeler, Anayasa Mahkemesi’nce verilecek kararlara uymak zorundadırlar. Bu durumda, itiraz eden mahkeme, elinde bulunan ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce açılmış olan bir davayı Anayasa Mahkemesi kararına göre çözecek ve doğrudan iptal kararının etkisini önceye uygulayacaktır. Aynı durum, itiraz yoluna başvurmayan mahkemeler yönünden de geçerlidir. İptal davası veya itiraz üzerine bir kuralın iptali sonucu, Mahkemeler bakmakta oldukları davaları bu karara göre çözmekle yükümlüdürler. Bu sonuç Anayasa’nın, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete’de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını,—– makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” yolundaki 153. maddesinin altıncı fıkrasında yer alan kuralın sonucudur.” yönünde karar verilerek Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının diğer mahkemelerde görülen davalar bakımından etkisinin ne olacağı açıklanmıştır.
Yine—- kararında: “Eldeki dava sonuçlanıp kesinleşmeden o davaya uygulanabilecek olan yasa metni Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilip, yürürlüğün durdurulmasına karar verildiğine göre, iptal kararı sonucu oluşan durumun —- sayılı —– belirtildiği üzere maddi anlamda kesinleşmemiş olup, derdest olan eldeki davaya da uygulanması zorunludur.” yönünde karar verilmiştir (Sonradan çıkan içtihatadı birleştirme kararının, Temyiz Mahkemesinin bozma kararına uyulmakla meydana gelen usule ait müktesep hak esasının istisnası olarak henüz mahkemede veya Temyiz Mahkemesinde bulunan işlere tatbiki gereklidir. Anayasa Mahkemesi iptal kararlarında da aynı ilke geçerlidir (—- tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)).
Yukarıya aktarılan mevzuat hükümleri ve uyulması —- yargısal içtihatlardan da anlaşılacağı üzere Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve bu durumun da bozma kararına uyulmakla meydana gelen usuli müktesep hakkın istisnası olduğu ve uyuşmazlığa dair iptal kararının diğer mahkemelerde derdest olan davalar bakımından da uygulanması gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır—- Karar sayılı kararı, —-Karar sayılı kararı, —– Kanun’uda Vermiş Olduğu İptal ve Ret Kararının Sonuçları, sayfa 12).
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’unun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…—- Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde—— genel şartlarda…”——- Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Bunun sonucu olarak Yeni Genel Şartların ” Ek 1. Değer Kaybı Hesaplaması”, “Ek:2 Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplaması” ve “Ek:3 Sürekli Sakatlık Tazminatı Hesaplaması” başlıklı kısımlarında ki tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar artık uygulanmayacak; ———–kapsamındaki tazminatlar, öncelikle Karayolları Trafik Kanunu, bu kanunda yer almayan hususlarda ise Türk Borçlar Kanun’un haksız fiile ilişkin hükümlerinde ki usul ve esaslara göre belirlenecektir. Her iki Kanun da hüküm bulunmayan hallerde ise ————– içtihatları uygulanacaktır.
Buna göre tazminat hesaplarında bakiye ömrün —– yukarıda bahsedilen kararı sonrasında vermiş olduğu güncel—- uygulanacaktır. Ancak——-kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması gerekecektir ——- Sayılı ilamında “…İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda yukarıya aktarılan ——- görüş değişikliği içeren emsal kararına uygun olarak zaten—— tablosu esas alınarak hesaplama yapılmış olmasına göre davacı ——— gerektiğine ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Ancak ——– kullanılması gerekirken genel şartlarda belirtilen 1,8 teknik faiz esas alınarak hesaplama yapılması doğru olmamıştır. ” belirtmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında 6098 sayılı TBK hükümleri ve yukarıda atıf yapılan emsal yüksek mahkeme kararları gereği—– %10 artış %10 iskontolu hesap yöntemi ile tazminat hesaplanmıştır.
Davalı sigorta geçici iş göremezlik zararından sigorta şirketinin sorumlu olmadığını belirtmiş, alınan raporlara bu yönü ile itiraz etmiştir.
—- “….Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ——— Resmi Gazete’de yayınlanarak —– yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde ——- kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan —- esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu—dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan — şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme —kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile —– şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama,—— ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin ——– kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.Anayasa Mahkemesinin—– sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
—— tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren — tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle — bedellerinin kazazedenin —– olup olmadığına bakılmaksızın —- karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin — karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve ——-yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. —–işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. —-, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı —– geçmiştir.
Somut olayda, itiraz hakem heyeti tarafından geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı giderinden —— —, yukarıda açıklandığı üzere geçici işgöremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden — davalı tarafça yapılan itirazın kabul edilerek bu talepler yönünden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirtmiştir.
—. Sayılı ilamında “…Somut olayda, geçici iş göremezlik tazminatından ——- sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.” geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Yukarıda yazılı içtihatlar doğrultusunda davalı şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığına yönelik savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; —– tarih—- sayılı raporda; davaya —– tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde: Mülkiyeti … adına kayıtlı ve davalı …—- Poliçesi ile sigortalı—– % 100 oranında kusurlu olduğu, Yaya – davacı — kusursuz olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği, dava konusu kaza nedeniyle davacı asilde %8 oranında meslekte kazanma gücü kaybı oluştuğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin —– raporla tespit edildiği, aktüerya bilirkişisi tarafından dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda düzenlenen ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile davacının (4) aylık geçici iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararı =—— % 8 oranındaki sürekli iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararı = 106.961,33 TL, (4) aylık geçici iş göremezlik ve %8 sürekli iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararlarının toplamının 114.696,78 TL olduğunun belirtildiği görülmektedir. Mahkememizce maddi tazminata hükmedilirken bilirkişi raporunda belirtilen meblağın hükme esas alınmış, davalının kaza tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olacağı , davalı sigorta kuruluşunun ise davacı tarafa ödeme yaptığı tarih olan 05.05.2020 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü ile bu tarihten itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olacağı kanaatine Mahkememizce ulaşılmış bu yönde karar kurulmuştur.( Her ne kadar — aracın ruhsatında ticari araç kaydı yer alsa da dava dilekçesinde talep edilen faiz türünün yasal faiz olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi gözetilerek avans faize hükmedilmeyerek yasal faize hükmedilmiştir.)
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı vekili dava dilekçesinde olayda yaralanan davacı için 20.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.—günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde — göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan tüm hukuki açıklamalar ve nitelendirmeler kapsamında, 05.12.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalı sürücünün %100 kusurla davacının sürekli malul kalmasına neden olduğu, davacının tespit edilen maluliyet oranının %8 olduğu, davacının bu olay nedeni ile manevi ızdırap çektiği sabit bulunmuştur. Olaydaki kusur durumu, olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi, davalının kusur oranı, eylemin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, hak ve nesafet ilkeleri, davacı ve davalının sosyal ve mali durumları bir bütün olarak değerlendirilmiş davacıdaki acı ve elemin bir nebze olsun dindirilebilmesi amacı ile takdiren kısa kararda belirtilen miktarda davacı lehine manevi tazminata karar verilmiştir.
——10/4. Madde ve fıkrası uyarınca manevi tazminat davası maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün olan taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından ayrıca vekalet ücretine hükmedilir. Bu nedenle manevi tazminat bakımından davacı lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Maddi Tazminat Talebi Bakımından;
Davanın KABULÜ ile —- göremezlik tazminatı ve 7.735,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —- maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan—- ,davalı ..—— temerrüt tarihi olan 05/05/2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
2-Manevi Tazminat Talebi Bakımından;
Davanın KISMEN KABULÜ ile takdiren —– manevi tazminatın kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalı .—- tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
HARÇLAR VE YARGILAMA GİDERİ
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen ——(Davalı sigorta açısından ——- kısım yönünden alınması gereken —-(Davalı sigorta açısından 7.834,93 TL) harçtan, 71,73 TL peşin harç ve 395,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 466,73‬ TL’den mahsubu ile bakiye 8.392,85‬ TL(Davalı sigorta açısından —– davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 71,73 TL peşin harç ve 395,00 TL tamamlama harcı ile 54,40 TL başvuru harcının toplamı olan 521,13 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.250,00 TL bilirkişi ücreti ve 512,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 1762,75 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.697,315 TL(davalı sigorta açısından 1.501,01 TL) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
VEKALET ÜCRETİ :
A-)MADDİ TAZMİNAT AÇISINDAN
6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —— gereken 14.846,19 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B-)MANEVİ TAZMİNAT AÇISINDAN
7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan —-gereken 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı …——- tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Kabul red oranına göre belirlenen —-Arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA (Davalı —– Yine Kabul red oranına göre belirlenen 49,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansın yatırana İADESİNE,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.