Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2023/20 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/130 Esas
KARAR NO : 2023/20

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin yazılını programının yeniden tasarlanması İçin davsl başvurduğunu, davalının 14.750,00 Tl. tutarlı fatu-ayı müvekkile gönderdiğini, müvekkilin davai sözleşme gereği iş başlangıanda parçalı olarak 5.000 TL ödediğini, geri kalan tutann İş biümirjde ödeneceğinin karariaştm Idığını, davahnın yazdan programındaki hata vc eksiklikler; gidemediğini, postalara cevap vermediğini, bu nedenle projenin durdurulmasının talep edildiğini, davalının projeyi durdurmayı 14.12.2018 tanhh mail içeriğinde kabul ettiğini, bunun üzerine davalı adına 20.l2.2qi8 tarihinde 14.750,00 TL tutariı iade faturası düzenlendiğini, faturanın itiraz edilmeden kabul edNdiğfrıi, ödenilen 5.000 TL’nln geri istendiğini, ödeme yapılmaması nedeniyle davalı aleyhinde İcra talibi başlatıldığını fakat takibe itiraz edildiğini, andan nedenlerle itirazm iptalini ite takibin devamını, davalı nn %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının istekleri doğrultusunda yazılanın oluşturulduğunu ve tesfim edlkftğini, davaanm talebi doğru Huşunda yazılımın serverlara kurulduğunu, davacının dava dışı ——tarafndan yapılan kontrollerden sonra bir sorun olmadığının beyan edildiğini, yazılıma kurulum aşamasında davacı tarafından uzunca bir süre yazıkm İçin gerekil dokümanlann davalıya teslm edilmediğini, aradan geçen uzun zamandan sonra dokümanlann teslim edümesryte yazılımın kullanılır hale getirildiğini, davacının bilerek yazJımı devreye almadığını, davaanm —– şirketine kira bedelini ödememesi nedeniyle yazılımın kullanılamaz hale geldiğim, müvekkilin sözleşme koşullarına uygun olarak işi ifa ettiğini, davacının eseri teslm aldığını ve kabul ettiğinden hareketle davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Sayın Mahkemenin dosya kapsamından rapor düzenlenmesi amacıyla heyetimizi görevlendirmesine binaen taraf ticari defterlerinin incelenmediği, Dava dosyasında ekinde yer alan maillerden anlaşıldığı üzere —– adreslerine yazılımın yüklendiği, ancak program çalışıp çalışmadığı, yapılan yazılımda eksik bu’urup bulunmadığı hususlannın mail içeriklerinden anlaşılamadığı, programın sunuculann üzerirde bulunmadığı, sunuculann kiralama süresi dolduktan sonra tekrar kiralama yapılmadığının görüldüğü, Davalının savunduğu dava dışı —–firmasının yazılıma nasıl bir uygunluk verdiği kapsamından anlaşılamadığı, Yazılımı yapıp teslim ettiğinin ispat yükünün davalıda olduğu ve davalının dosyaya herhangi bir delil ikame etmediği, bu nedenle davalıya ödenen avans mahiyetindeki tutarlann davacıya iade edilmesi gerektiği ve 25.02.2019 takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutann 5.000,00 TL olacağı, Davacının takibinde reeskont faiz oranı üzerinden 474,92 TL birikmiş faiz talebi olduğu; muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtanyla mütemerrit olduğu (TBK.m. 117/1): bu yönde temerrüt ihtarına dosyaya rastlanılmadığından birikmiş faiz talebine, mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği; İcra takibinde aynca 250,00 TL ihtarname giderinin talep edildiği, dosya kapsamında herhangi bir ihtarname tespit edilemediği,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”İşbu raporun 1 ve 2. Sayfalarında ayrıntılarıyla yer verildiği üzere 07.10.2021 tarihli ek rapor tespitlerinde değişikliğe gidilecek herhangi bir unsurun bulunmadığı, Sayın Mahkemenin davalı karşı davacı —–lehinde hüküm kurması halinde, birleşen —–Sayılı dosyada davalı——- firmasından istenebilir ana para tutarının 9.750,00 TL olacağı ve anılan dosyada birikmiş faiz talep edilmediği, Sayın Mahkemenin esas davaya konu dosyada davacı karşı davalı —– lehinde hüküm kurması halinde, davalı karşı davacıdan istenebilir ana para tutarının 5.000 TL ve ek raporun 4.sayfasında hesaplandığı üzere 25.02.2019 takip tarihi itibariyle istenebilir faiz tutarının 17,99 TL olacağı, İcra takibinde ayrıca 250,00 TL ihtarname giderinin talep edildiği, ilgili ihtarnamenin dosyaya ibraz edildiği, ihtarnamenin—–aracılığıyla gönderildiği ve ihtarname için 250,00 TL ödendiği yönünde dosya içeriğinde herhangi bir makbuzun görülemediği, taleple ilgili nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı firma 27/11/2018 tarihinde oluşturduğu kiralık sunucu hizmeti aldığı ve 1 ay sonra hizmeti iptal ettiği, bu süre zarfında kiralanan alanlara herhangi bir program yüklenip yüklenmediği belli olmadığı gelen yazışmalardan anlaşılmış olup bu konuda sayın mahkemeye takdirinde olduğu,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. Asıl davada ve karşı davada İcra dosyaları fiziken celp edilmiş, karışlıklı olarak icra takip dosyasında borçlu olarak yer alan borçluların ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek aleyhlerindeki takipleri durdurduğu tespit edilmiştir.—- Asliye Ticaret Mahkemesinin —–esas sayılı dosyasının dosyamız ile birleştirildiği, dosya incelendiğinde davacısının——- olduğu, davalının ——esas sayılı dosyasında borçlusu bulunan——Şirketinin takibe yapmış olduğu itirazın iptalini talep etmiştir.Uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava davacı-birleşen dava davalısı iş sahibi, davalı-birleşen dava davacısı yüklenicidir.Asıl dava davacısı, taraflar arasında (sözlü) sözleşme gereğince, davalının edimlerini ayıplı yaptığını bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini bedelin iadesi için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, davalı-birleşen dava davacısı yüklenici ise iş sahibinin talimatları ile sözleşme gereği yazılımın yapıldığını, bedeline ilişkin faturanın ödenmediğini belirterek sözleşme kapsamında yapılan yazılım bedelinin tahsilini talep etmiştir.Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, resen —- bilirkişisi ——atanmasına karar verilmiş olup bu şekilde heyet oluşturulmuştur. Mahkememizce resen seçilen bu heyetten sırasıyla 22/03/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmış raporda; ” Yazılımı yapıp teslim ettiğinin isbat yükünün davalıda olduğu ve davalırın dosyaya herhangi bir delil ikame etmediği, bu nedenle davalıya ödenen avans Mahiyetindeki tutarların davacıya iade edilmesi gerektiği ve 25.02.2019 takip tarihi itibariyte davalıdan istenebilir tutarın 5.000,00 TL olacağı” bildirilmiş, bir takım itirazlar üzerine 07/10/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak teknik inceleme neticesinde; ” Teknik inceleme sonucunda kök raporda yer verilen Yazılımı yapıp teslim ettiğinin ispat yükünün davalıda olduğu ve davalının dosyaya herhangi bir delil ikame etmediği, bu nedenle davalıya ödenen toplamda 5.000,00 TL’lik banka havalelerinin davacıya iade edilmesi gerektiği yönündeki tespitin cari olduğu, bu tespite eklenecek başka bir hususun bulunmadığı,” bildirilmiş, ilk ek rapora karşı itirazlar gibi yeniden itirazlar olması nedeniyle son olarak 07/10/2022 tarihli ikinci ek bilirkişi raporu hazırlattırılmış olup, söz konusu son raporda da; ” İşbu raporun 1 ve 2. Sayfalarında ayrıntılarıyla yer verildiği üzere 07.10.2021 tarihli ek rapor tespitlerinde değişikliğe gidilecek herhangi bir unsurun bulunmadığı” bildirilmiştir.Dosya kapsamına göre dava dayanağı sözleşmenin yüklenici davalı-karşı davacı —— tarafından feshedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Zira incelenen dosya kapsamında dava——mail adresinden 14/12/2018 tarihinde atılan mail sonunda “durdur abi projeyi” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Nakit bedel karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi taraflardan biri tarafından tek taraflı olarak feshedilebilir. Bu durumda sözleşmenin (aksine bir kararlaştırma yoksa) geriye etkili sonuç doğuracak şekilde sona erdiği kabul edilerek sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye yapılması gerekmektedir.Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya konu yazılımın davalı-karşı davacı —— tarafından yapılıp davacı tarafa teslim edilmediği, taraflar arasında gönderilen maillerden söz konusu yazılıma ilişkin bir dizi eksikliğin tespit edilerek yükleniciye bildirildiği, süreç içerisinde eksikliklerinin giderilmediği, projenin yarıda bırakıldığı, buna göre davalı- karşı davacı—– sözleşmeye konu yazılımı kurma işini ifa ederek sözleşme bedeline hak kazanamadığı, davacı karşı davalı—– yazılımı tamamlayıp iş sahibine teslim ettiğinin ispat yükü altında olduğu, bu hususun davalı-karşı davacı—— tarafından delilleri ile ortaya koyamadığı, bu nedenle davalı—— karşı davacıya ödenen 5.000 TL bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde iadesi gerektiği, —— esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın 5.000 TL ana para haricindeki taleplerinin işbu itirazın iptali davasında ileri sürülmeyerek harca esas bedelin 5.000 TL olarak belirlendiği, taleple bağlı kalınarak asıl alacak olan 5.000 TL üzerinden takibin devamı gerektiği, mahkememiz dosyası ile birleştirilen —– Asliye Ticaret Mahkemesinin—— esas sayılı dosyasının davacısı——talebinin yerinde olmadığı, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde bedelin iadesi gerektiği hususunda yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde hakkında hüküm kurulduğu, diğer davalı “——-tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle hakkında hüküm kurulmaması gerektiği, birleşen itirazın iptali davasının reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaatleri ile birlikte aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasındaki hukuki ihtilafın yargılamayı gerektirmesi, yazılımın ayıplı olup olmadığının mahkememizce tespite muhtaç olması hususları hep bir arada değerlendirilerek alacağın likit olmadığı vicdani kanaatine ulaşılmıştır.Asıl ve Birleşen dava miktarının 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira —– Bölge Adliye Mahkemesinin ———karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” —— karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın KABULÜNE; davalı —– tarafından—— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 5.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Yasal Şartları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Birleşen —–Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı dosyasının davacısı olan—— itirazın iptali davasının REDDİNE,
ASIL DAVA BAKIMINDAN;
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 341,55‬ TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 56,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 284,78‬ TL karar ve ilam harcının Davalı/Karşı Davacı ——tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
5-Davacı/Karşı Davalı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 56,77 TL peşin harç toplamı 111,17‬ TL ile 989,50 TL ( Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı ve Dosya Masrafı) olmak üzere toplam 1.100,67‬ TL olan yargılama giderinin Davalı/Karşı Davacı —— tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı/Karşı Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– vekalet ücretinin Davalılar/Karşı Davacı —–tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana İADESİNE,
8-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Davalı/Karşı Davacı —— tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
BİRLEŞEN DAVA BAKIMINDAN;
9-Alınması gereken 179,90, TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 56,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 123,13‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
10-Davacı/Karşı Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
11-Davalı/Karşı Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan —–göre tespit edilen —– vekalet ücretinin Davacı/Karşı davalı—– alınarak Davalı/Karşı Davacı ——-VERİLMESİNE,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
13-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Davacı/Karşı Davalı ——- tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,Dair, davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı/karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı, asıl ve birleşen dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.