Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/126 E. 2021/874 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/126 Esas
KARAR NO : 2021/874

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/04/2020
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı——–yürüttüğü ticari işler kapsamında doğabilecek olan rizikoları, —- ile teminat altına aldığını, müvekkilinin sigortalısı —— emtiasının alıcısına ulaştırmak amacıyla taşıma işini —- tarafından üstlenildiği, söz konusu emtianın —- ulaştığında yapılan tahliye işlemleri sırasında 200 kg ürünün zayii olduğunun anlaşıldığını, buna ilişkin alıcı firmaca hasar tespit tutanağı tutulduğunu, bunun üzerine müvekkilinin sigortalısı —- firmasına noter kanalıyla ihtarname gönderdiğini ve zarardan sorumlu olduklarını kendilerine ihbar edildiğini, sigortalının müvekkiline başvurması sonrası ekspertiz incelemesi üzerine hasar hesaplaması yapıldığı, tenzili muafiyet düşüldükten sonra toplamda 896. USD hasar tespit edildiği, müvekkilinin de sigortalısına belirtilen bedeli ödediğini, dava konusu icra takibi dayanağı rücu alacağına sebep zarar davalılar sorumluluğunda gerçekleştirilen nakliye esnasında meydana geldiğini ve davalıların müştereken sorumlu olduğunu, davalıların TTK hükümleri uyarınca taşıyan sıfatıyla sorumlu olduklarını, bu nedenlerle dava konusu icra takibine yapılan itirazların iptali ile takibin devamını, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, —-olup, taşıma işini gerçekleştiren taraf olmayıp bu nedenle müvekkili şirkete herhangi bir talep yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın davasını, Türk Ticaret Kanunu’nun 1188.maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açmamış olduğundan, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunmak zorunluluğunun doğduğunu,—– sayımın göndericinin sorumluluğunda olduğunun belirtildiği —- sırasında —– gereğince muayene yapma yükümlülüğü de —— sebebi ile hasar ve zararın alıcıya geçtiğini, bu durumda, iddia edilen hasar sebebi ile hasar ve zarar dava dışı yük alıcısına geçtiğinden, olayda devreye girmesi gereken sigorta şirketi satıcının sigorta şirketi olmayıp, —özellikleri de göz önüne alınarak, sigortalının ticari defterlerinde ve banka kayıtlarında inceleme yapılarak yükün alıcısı ile aralarında olan parasal hareketlerin de incelenmesinin gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle hak düşürücü süre ve husumet itirazların kabulünü, davanın yükle ilgili fiilen taşımayı gerçekleştirmiş olan, dava dilekçesinde adres ve isim bilgileri verilmiş olan ilgili diğer ve asıl taşıyana veya temsilcilerine tebliğ edilmesini, davasının reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ——– dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ise söz konusu taşımada yanızca taşıma işleri komisyoncusu konumunda bulunduğunu, davacının halefi olduğu dava dışı ——-arasında bir — bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, mahkemenin yetkisine —— ötürü itiraz ettiklerini, davanın zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davalı müvekkili şirket söz konusu taşımada taşıma —olarak yer alması sebebiyle emtianın ziyaı ve hasarından sorumu tutulabilmesi için emtianın doğrudan zilyedi olması veya—zilyet olması gerektiğini, dolayısıyla taşıyıcı davalı müvekkilinin ifa yardımcısı olmadığından taşımacı zilyedinde iken eşyaya gelen zarardan—müvekkili şirketi sorumlu tutmanın mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle, davanın öncelikle husumet yönünden reddini, davanın esas yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
—– esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, bilirkişi ek raporları ile tüm dosya kapsamı.
— tarihli kök raporunda özetle; dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın —— davalıların müşterek sorumluluğundaki —- sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın yukarıda detaylı olarak belirtilen nedenlerle sovtaj imkanının olamayacağı, hesap edilen hasar tutarının kadri maruf bulunduğu, davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkı kazanmış olduğu, taşıma işinde müştereken ve müteselsilen davacının sigortalısına ödemiş olduğu, — tazminatı rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin —- dosyası ile başlatmış olduğu takipte asıl alacak tutarı —- olduğu, davacının, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği, ——— açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği” sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı bildirilmiştir.
—– raporunda özetle; “dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın 1 ve 2 nolu davalıların müşterek sorumluluğundaki —- sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın yukarıda detaylı olarak belirtilen — imkanının olamayacağı, hesap edilen hasar tutarının kadri maruf bulunduğu, davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkı kazanmış olduğu, taşıma işinde müşterek sorumlulukları olduğu dosya kapsamında sabit olan davalılardan müştereken ve müteselsilen davacının sigortalısına ödemiş olduğu 896,00USD tazminatı rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin —–Esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takipte asıl alacak tutarı olarak—- olduğu, davacının, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği, Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış, bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği, şeklinde kök raporumuzda ulaşılan sonuç ve görüşlerin muhafaza edildiği” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
—– raporunda özetle; “dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın —— davalıların müşterek sorumluluğundaki —- sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın yukarıda detaylı olarak belirtilen nedenlerle sovtaj imkanının olamayacağı, hesap edilen hasar tutarının kadri maruf bulunduğu, davacı sigorta şirketinin sunulan temlikle de TBK 183.madde gereği halefiyet hakkı kazanmış olduğu, taşıma işinde müşterek sorumlulukları olmasına rağmen, Sayın Mahkeme tarafından, davalı tarafından dosyaya sunulan mail yazışmasının delil vasfının kabulü halinde, davalı —— ve istiflemeye—–taşıyıcıya bildirmiş olmakla, yükümlülüğünü yerine getirdiği bu nedenle sorumlu olamayacağı,—- sırasında meydana geldiği sübuta eren hasarın rücuen tazmininde tek sorumlunun diğer davalı fiili taşıyıcı —–olacağı, davacının sigortalısına ödemiş olduğu —- tazminatı bu davalıdan rücuen talep edebileceği,—- sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takipte asıl alacak tutarı olarak—- yerinde olduğu, davacının, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği, —-, bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sigortacının sigortalısına ödediği tazminat bedelinin kusurlu 3. Kişiye karşı açmış olduğu rücu olacağına dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel —- alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu 1472. maddesi gereğince ; sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçer. Sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hak; tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder,— davacının sigorta ettirenin yerine geçtiği belirtilmiştir.
Somut olayda, Davacı — arasında sigortalandığı, — davacı— hesabına —-bilirkişi heyet raporuna göre dava konusu rücuen tazminat talebine konu olan hasarın —davalıların müşterek sorumluluğundaki —- sırasında meydana geldiği, hasarlanan emtianın yukarıda detaylı olarak belirtilen nedenlerle—– imkanının olamayacağı, hesap edilen hasar tutarının kadri maruf bulunduğu, davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkı kazanmış olduğu, taşıma işinde müştereken ve müteselsilen davacının sigortalısına ödemiş olduğu, 896,00USD tazminatı rücuen talep edebileceği, davacı sigorta şirketinin —- sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takipte asıl alacak tutarı olarak 896,00USD’nin yerinde olduğu, davacının, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereği, — açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında faiz talep edebileceği değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Meydana gelen olaydan hizmet kusuru sebebiyle davalı şirketlerin %100 oranında sorumlu ve kusurlu olduğu yönünde değerlendirmelerde bulunun bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hükme esasa alınabilecek olduğu vicdani kanaati ile bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalıların itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 896 USD’nun takip tarihindeki TL karşılığı olan ( 896 x 5,44) 4.874,24‬ TL nin %20’si oranındaki 974,84 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine mahkememizce karar verilmiştir.
TASHİH:
6100 Sayılı HMK’nın 304. Maddesi hükümdeki yazı ve hesap hatalarının karar tebliğe çıkarılmadıysa resen düzeltilebileceğini belirtmiştir. Kısa kararda —— yazılmıştır. Bu nedenle kısa karardaki 1 nolu bendin ” Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun —- dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile asıl alacak 896 USD’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduata —– uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanmasına, ” şeklinde tashihine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı borçlunun — yılı icra takip dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile asıl alacak — tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca —- vadeli mevduata kamu bankalarınca uygulanan en yüksek oranda faiz uygulanmasına,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 332,95 TL harçtan, peşin yatırılan 232,33 TL harcın düşümü ile geri kalan 100,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan —davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan —- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan—— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
8-Arabuluculuk —- davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar kesin olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.