Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/416 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/131 Esas
KARAR NO : 2021/382

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/04/2020
KARAR TARİHİ : 29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—-. arasında sigorta sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile —- plakalı —– müvekkil —–. tarafından —- himayesi altına alındığını,—–şirket ———— plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen——— plakalı —- maddi hasar meydana geldiğini, eksper raporuna göre tespit edilen 7.830,40 TL tazminatın müvekkil şirket tarafından————- hakkı kazandığını, bu ödemenin rücuen tahsili için—- dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, kazaya karışan —-plakalı aracın işletenin davalı —– —— ——— raporu ve —- göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, bu duruma göre ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin, zararın —– belirlenmesinin buna ——– olarak—–olduğu; Sigortalı —- meydana gelen hasarın davalı —– kusurundan kaynaklandığı ve davalıların tazminattan sorumlu olduğunun, öncelikle kazaya karışan ——- dahil, davalıların hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi ile davalıların—–. sayılı İcra takibine yaptıkları itirazın iptaline ve takibin devamına, davalılar aleyhine asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen ——— tarihli kazaya karıştığı belirtilen —- plakalı aracın müvekkili şirkete—- ——–olduğunu, ——limitinin maddi hasarlarda—- olduğunun,—limitini belirtmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil şirketinin sorumluluğu ——- kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerekmekte olduğunu, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın—- gönderilmesini talep ettiklerini, arz ve izah edilen ve yargılama sırasında—– çıkabilecek sair nedenlerle davanın reddine,hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin araştırılmasına, süre geçtiyse bu sebeple davanın reddine, mahkememiz aksi kanaatteyse— kusur raporu alınmasına, davacının maddi hasar tazminatı talebine yönelik bilirkişi raporu alınmasına ve yapılacak hesaplamanın —- uyarınca yapılmasına, davacının aracının daha önce kazaya karışıp karışmadığının—-edilerek tespitine, davanın reddi ile aleyhimize hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişinin raporunda özetle; Önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK’ nun —- Geçme—Araç — Geçiş Üstünlüğü) hukuk normuna karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen ——- sürücüsü dava dışı —- “%50 oranında Asli Kusurlu” olduğunu, yine önceden teknik olarak belirlenmiş olan (KTK.’ nun KTK’ nun—- —– trafik kurallarını ihlal eden, — vermek isterken dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen———- otomobil sürücüsü davalı—–‘—— “%50 Oranında Tali Kusurlu” olduğunun, dikkatli ve basiretli bir sürücü olarak sağ şeritte ve ————————- iken arkadan gelen —– tarafından çarpılmaya maruz kalan ve kaza etkisi olmadığı düşünülen —– —– “Tamamen Kusursuz” olduğunun, kaza tarihinde—– plakalı—- Sigortası olan davacı ——yukarıda açıklanan kurallar—— kusuru oranında ve —— kapsamında sorumlu olduğunun, aynı kaza tarihinde ——– maliki/işleteni olan dava dışı—— ( KTK’ nun 85. Md. İşleten ) kurallar gereği—— kusuru oranında, adı geçen sürücü ile—–sorumlu olduğunun, yine aynı kaza tarihinde—— plakalı otomobilin —– kurallar gereği araç sürücüsü davalı —— kusuru oranına ve —– kapsamına göre sorumlu olduğunun, davacının rücu talebinin yerinde olduğunun, davacının asıl olacak olarak kusura göre talep edebileceği tutarın 3.915,20 TL olduğu, işleyen faiz olarak talep edebileceği tutarın 224,93 TL olduğunu, davacının toplamda talep ebebileceği tutarın (asıl alacak+faiz) 4.140,13 TL olduğunun görüş ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişinin ek raporunda özetle; Taraf vekillerinin itiraz dilekçelerine göre dosya tarafımızdan yeniden incelenmiştir. Taraf vekillerinin itiraz dilekçelerinde olayın meydana gelişi
herhangi bir ek bilgi ve belge sunmadıkları anlaşıldığının, kök raporlarında belirtilen —– otomobil sürücüsü davalı —– “%50 oranında eşit derecede Asli Kusurlu” olduklarını, kök raporumuzda her ikisine de %50 yazıldığını, ancak diğerine sehven tali kusurlu yazıldığı anlaşıldığını, kusur yönünden kök raporumuzda tespit edilen nedenlerle belirtilen araç sürücülerinin kazada “%50 Oranında Eşit Derecede Asli Kusurlu” olduklarını, kusura ilişkin değerlendirmeler aynen korunduğu için —- tekniği yönünden yapılan değerlendirmeye aynen iştirak edildiğini, işleyen faiz hesabı yönünden davacı —- şirketinin ödeme tarihi/tarihleri dikkate alınarak hesaplama yapıldığının, ayrı bir temerrüt tarihi/tarihlerinin tespiti halinde işlemiş faiz hesabının ayrık olarak yapılabileceğinin, bu nedenle kök raporda sunmuş oldukları görüş ve kanaatlerine varıldıklarını beyan etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Davacı vekili bila tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı —- dava dışı —- arasında —- sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ile ———- sigortalandığını, —— plaka sayılı aracın kazaya karıştığını, —–dava dışı sigortalıya 7.830,40 TL tazminat ödendiğini, söz konusu tazminatın trafik kazasında sorumlu olan davalılardan tahsili amacıyla—- dosyasında takip başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini bu nedenle davalı borçluların icra dosyasına vaki itirazının iptalini ve %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini talep ettiğini beyan etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene—- başvurarak, genel — alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın—-, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Dosyanın—— dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlular tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
——-sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış olup incelenmesinde; —–şirketinin davalılar aleyhine —– üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı görülmüştür.
—— karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; “Davacı vekili, müvekkilinin —-olduğu davalıya ait aracın karıştığı —-dava dışı—- ödeme yapıldığını, —ehliyetsiz olduğunu ve—- haddinin aşıldığını, rücu haklarının doğduğunu belirterek, başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, icra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında hüküm kurulmuştur.
Bu itibarla, davacı şirkete sigortalı olan —– plakalı aracın kaza yapması sonucu davacı —- şirketinin — hasar tazminatı ödemesi yaptığı, yaşanan kazada sürücü —– ayrı ayrı % 50 oranında kusurlu olduğu, bu hususların yukarıda belirtilen——–tarihli ek bilirkişi heyet raporları, makbuzlar ve tüm dosya kapsamına göre sabit olduğu, davacı şirketin borçlar kanunu kapsamında davalılara rücu hakkının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İş bu bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun olup yargı denetimine de açık bulunduğundan mahkememizce de itibar edilerek hükme esas alınmış itirazın kısmen iptaline takibin kısmen devamına icra inkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit olmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davalı borçluların —— Sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazın 4.140,13 TL’ bakımından iptali ile takibin 4.140,13 TL bakımından kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İcra İnkar tazminatına ilişkin talebin alacak likit bulunmadığından reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 555,95 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 98,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 457,65‬ TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 98,30 TL peşin harç toplamı 152,7‬0 TL ile 1.729,00 TL (Bilirkişi ücreti, Tebligat, Müzekkere Gideri ve diğer dosya masrafları) olmak üzere toplam 1.881,7‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,50 ve red 0,50 oranına göre hesaplanan 940,85‬ TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7—– kabul oranına göre 680‬,00 TL davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8——– red oranına göre 680‬,00 TL davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davalılar davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.998,64 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı—– vekilinin yüzüne karşı, davalı — şirketi vekilinin yokluğunda, red ve kabul edilen miktarların kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşıldığından kabul ve red bakımından KESİN olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı.