Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2020/384 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/119 Esas
KARAR NO : 2020/384

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili ——- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- olarak yapılan görüşmelerden bir netice alamamasından dolayı haklı olan alacağın tahsili etmek amacı ile İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —————-esas sayılı dosyasından davalı aleyhine aidat alacaklarına istinaden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından yetki itirazında bulunulduğu, dosya —– gönderildiği, alacağın tahsili talebine ilişkin ödeme emri davalı tarafa tebliğ olduğu, borçlu davalı yetki ve borca itirazda bulunduğunu, icra takibi yetki itirazı nedeniyle Bakırköy —– İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı dosyasına kaydı yapıldığını, borçlu/davalı iş bu dosyada borca itiraz ettiğini, ticari nitelik arz etmesi nedeniyle arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak süreç anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davamızın kabulüne, itiraz nedeni ile duran Bakırköy—. İcra Müdürlüğü’nün— esas sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz etmesi nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak iddiasına dayanak Genel Kurul’un usulsüzlükleri nedeniyle İstanbul Anadolu —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas dosyasında iptal davası açıldığını, genel kurulun iptali davasının 06/03/2020 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığını, ——– başlarında dolduğunu, — yılından bu yana ——- ihmal edildiğini, —–kapatmamakla ortaklara kanun ve ana sözleşmeye aykırı olarak ödemeler çıkarıldığını, usulsüz alınan genel kurul kararlarına ve sahtecilikler ile dolandırılma nedeniyle—. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas dosyasında genel kurul iptal ve tazminat davasının ile—. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —–esas dosyasında birleşen genel kurul iptal davaları derdest olduğu, davacının kötü niyetle açmış olduğu dava ve icra takibi nedeniyle alacak iddiasının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,——-ve ortaklık borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır.
Bakırköy —. İcra Dairesi’ne —– esas sayılı takip dosyasının tüm eklerinin taranarak gönderilmesi hususunda müzekkere yazıldığı ve icra müdürlüğünün uyap üzerinden icra dosyasını gönderdiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davacı kooperatifin——— bulunduğuna ilişkin herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14/2 fıkrasında “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer Mahkemesi kesin yetkilidir.”düzenlemesi ile yetkinin kesin olduğu düzenlenmiştir. Söz konusu yasal düzenleme kapsamında, ———————ikametgahı mahal mahkemesinde, yani —merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. TMK nun 51. maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, mahkemece resen dikkate alınması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-ç bendinde, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunması dava şartları arasında sayılmıştır.
—————-arasında açılacak dava ve başlatılacak takiplerde— merkezi mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olduğu çekişmesizdir. Anılan yetki kuralı, kamu düzeninden olup, kesin yetki kuralıdır. Ve mahkemece resen dikkate alınması gerekir. İcra İflas Kanununun 50.maddesinde; icra dairelerinin yetkisi ve itirazları hususu düzenlenmiştir. Yasal düzenlemede; para veya teminat borcu için takip hususunda usul kanunundaki yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunacağı ifade edilmiştir. Şu halde yukarıda belirtildiği üzere; —arasındaki icra takiplerinde de kesin yetkinin kabul edilmesi kaçınılmazdır. Dava konusu olayda, davacı — merkezinin—–ilçesinde olduğu tartışmasız olmakla birlikte, davacı, davalı hakkındaki icra takibini ilk başta istanbul anadolu —başlatmasına rağmen daha sonra yetki itirazını kabul ederek —- icra dairelerinde takip başlatmış — merkezinin bulunduğu ve yetkili olan yer icra dairesi dışında başlatmıştır.
Belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında ve İcra İflas Kanunun 50.maddesinin yetkiye ilişkin atıf yaptığı hükmü birlikte değerlendirildiğinde; böyle bir uyuşmazlıkta davalı borçlunun ikametgah adresinin yetkili yer icra dairesi veya mahkemesi olduğunun kabulü mümkün değildir. Diğer yandan itirazın iptali davasının görülerek sonuçlandırılabilmesi için usulüne uygun bir şekilde başlatılmış icra takibinin bulunması özel dava şartları arasında kabul edilmekte olup, böyle bir uyuşmazlıkta ise usulüne uygun icra takibinin başlatılmış olmasından anlaşılması gereken hususun mutlak yetkili yer icra dairesinde başlatılan icra takibi olması gerekeceğinden mahkememizce, davanın 6100 sayılı HMK’nın 14/2,114/2.maddesi gereğince aynı yasanın 115.maddesi göz önünde bulundurarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 14/2. Maddesi ve İcra İflas Kanununun 50. Maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2- Peşin alınan 158,31 TL harçtan, alınması gerekli 54,40 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 103,91 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.