Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/118 E. 2022/596 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/118 Esas
KARAR NO:2022/596

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:23/03/2020
KARAR TARİHİ:11/10/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 23/03/2020 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu 19.12.2016 tarihli elim kazada davalı sürücü —- ve idaresindeki —plakalı —tipli aracın —-önünde yaya olarak giden müvekkiline çarptığını, davalı sürücünün kaza sonrasında olay yerini terk ettiğini, davalı sürücünün kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, şiddetli çarpmaya maruz kalan müvekkilinin takla atarak çarpmanın etkisiyle yaklaşık 5 metre uzaklıktaki çöp tenekelerinin olduğu yere düştüğünü, ilk anda sağ kol ve bacağında ağrı hissettiğini, olay yerine çağrılan —- sevk edilen müvekkilinin ilk müdahalede sağ bacağının —parçalı şekilde birçok yerinden kırılmış olduğunun anlaşıldığını, 02.01.2017 tarihinde ameliyata alınan müvekkilinin —-ay adım atamadığını, servisçilik işiyle uğraşan müvekkilinin ne zaman işbaşı yapacağının meçhul olduğunu,—- hassasiyet oluştuğunu, acı sızıların kaç yıl devam edeceğinin bilinmediğini, müvekkilinin hareket kabiliyetinin kısıtlandığını, dava konusu kaza ile ilgili ceza soruşturmasının—soruşturma sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, müvekkilinin servis işiyle uğraştığını, sağ bacağını kullanamaması nedeniyle araç kullanamadığını, bu nedenle geçmişe dönük kazanç kaybının tazmin edilmesi gerektiğini, kalıcı sakatlık/sürekli iş tam iş göremezlik sebebiyle çalışma gücü kaybı/meslekte kazanma gücü kaybının tespiti ile buna uygun tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin çalışmasını ve tasarruflarını kısıtlayan bacak bölgesi hasarı nedeniyle efor kaybı tazminatı, bakıcı gideri ve estetik zararların hesaplanması gerektiğini, tıbbi tedavi ile sınırlı bölümüne kadar tedavi giderleri ile eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı ve yapacağı masrafların iyileşme giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, tedavi sürecinde gidip gelme yol masraflarının da hesaplanması gerektiğini, bu giderlerin mutlaka belgelendirilmesinin zorunlu olmadığını, dava öncesinde davalılardan—- maddi tazminat ile alakalı başvuru yapıldığını, zorunlu dayatılan ibraname karşılığında cüzi bir miktar ödeme alındığını, ara buluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, uzman bilirkişilerce yapılacak hesaplama sonrasında arttırmak suretiyle şimdilik 700,00 TL maddi tazminat miktarının haksız fiil tarihi olan 19.12.2016 tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, olay sonrasında müvekkilinin yola çıkmaya, karşıdan karşıya geçmeye korkar hale geldiğini, psikolojik travma etkilerinin ömür boyu süreceğini, buna göre manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yargılamanın uzun sürecek olması nedeniyle bu süreçte geçici ödemeye hükmedilmesi gerektiğini, adli yardım talebinin kabul edilmesini, davalı —–ait araç, gayrimenkul ve banka hesaplarına ihtiyati haciz kararı verilmesini iddia ve talep etmiştir.Davacı vekili 22/06/2022 harç tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın başvurusu üzerine açılan—- numaralı dosya kapsamında yapılan —-hesap doğrultusunda 03.04.2018 tarihinde 27.161,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, yapılan ödeme karşılığında müvekkili şirketin davacı tarafından ibra edildiğini, müvekkili şirketin başkaca sorumluluğunun kalmadığını, Mahkeme tarafından tekrar hesaplama yaptırılacak ise ödenen tutarın tazminattan düşülmesi gerektiğini, kusur oranlarının —-tarafından yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına —- özürlü sağlık raporu alınması gerektiğini, maluliyet tazminatının — hesaplanması gerektiğini, hesaplamalarda ölüm tablosu olarak —-tablosunun dikkate alınmasını, teknik faizin %1,8 olarak dikkate alınmasını, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararından kaynaklanan tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin tedavi ve iyileşme giderleri, kazanç kaybı, ekonomik geleceğin sarsılması, efor kaybı, estetik zararlarından kaynaklanan tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, davacıya —- tarafından ödenmiş tazminat miktarının tespit edilerek ödenen tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, açıklanan nedenlerle haksız davanın reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılması gerektiğini cevaben iddia etmiştir.
Davalı vekili —- tarafından 04.11.2021 tarihli rapora karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, davacının 55 yaşında olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilebilmesi için fiilen çalıştığını ispatlaması gerektiğini, 14.09.2021 tarihli rapor incelendiğindedavacının fiziksel muayenesi yapılmadan rapor düzenlendiğini, tanzim tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik kapsamında tanzim edilmeyen maluliyet raporu üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, maluliyet oranının söz konusu kaza ile illiyet bağı kurulabilen maluliyet oranı ile sınırlı olduğunu, davacının —-yapmış olduğu huzurdaki haksız başvurunun usulden reddinin gerektiğini iddia etmiştir.11/01/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir —- , bir kusur konusunda —ile bir doktor bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 17/03/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişiler heyet raporunda özetle;
“1.) Davalı sürücü— sevk ve idaresindeki —plakalı araç ile dava konusu 09.12.2016 tarihli kazanın oluşumunda ASLİ ve %100 kusurlu, davacı —-ise kazanınoluşumunda kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
2.) 1.720,95 TL 1 aylık bakıcı,700,00 TL— için,500,00 TL sağlık kurumlarına tetkik ve tedavi için ulaşım ve diğer sosyal giderleri için olmak üzere toplam 2.920,95 TL bakıcı ve tedavi gideri olduğu,
3.Davacı tarafından yapılan başvurunun usulüne uygun olduğunun kabulü halinde davalı —-temerrüt tarihinin 04.10.2022 olduğu, eksik belgelerin teslimi ile başvurunun tamamlandığının kabulü halinde temerrüt tarihinin 05.01.2018 olduğu,
4.Davalı sürücü —- kaza tarihinde (19.12.2016) temerrüde düştüğü,
5.Ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle yapılacak hesaplamaya elverişli bilgi bulunmadığından taleple ilgili hesaplama yapılamadığı hususlarının sayın mahkemenin takdirinde olduğu,6.19.12.2016 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanarak engellilik oranı %8 olan davacı muris—-davalı —-yapılan ödemelerin yetersiz olup olmadığının yargıda geçerli yöntemlerle incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucu:
—– tarafından 03.04.2018 tarihinde 27.161,00 TL ödendiğinin kabulü halinde ödeme tarihindeki verilere ve davacının kazada kusurunun bulunmamasına göre, sürekli iş göremezlik zararının 27.615,60 TL olarak hesaplandığı ve ödemenin yetersiz olduğuna, 2918 Sayılı KTK’nın 111/2 maddesinin koşullarının oluşup oluşmadığının takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere,En son verilere göre sürekli iş göremezlik tazminatının davacı murisin ölüm tarihine kadar 4.943,45 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan tutar —-ödemesinden daha az olduğundan Yargıtay kararları uyarınca yasal faizler ölçüsünde güncelleme yapılmadığı ve davacı murisin bakiye tazminatı talep hakkının bulunmadığı,
7.Davacı murisin geçici iş göremezlik zararının 8.542,36 TL olarak hesaplandığına, —-yevmiye numaralı Mirasçılık Belgesine göre,
Eşi — pay, 2.135,59 TL
Oğlu —pay , 2.135,59 TL
Oğlu—-pay, 2.135,59 TL
Oğlu—-Pay, 2.135,59 TL ” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.Davalı —sürücülüğünde ki —- plakalı aracın kaza tarihinde —- sigortasının bulunmadığı anlaşılmıştır.Dava devam ederken davacının 16/04/2020 tarihinde vefat ettiği, dosyaya kazandırılan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmıştır. Davacının vefatından sonra davacı vekili veraset ilamını dosyaya kazandırmış, veraset ilamındaki mirasçılara duruşma gün ve saati bildirilmiş, vefat eden davacı vekilinin mirasçıların vekaletini aldığı ve vekaletnamenin bir suretini mahkememize sunduğu, söz konusu vekaletname incelendiğinde vefat eden davacının tüm mirasçılarının —- vekil olarak tayin ettiği anlaşılmış, bu haliyle davacı mirasçıların tamamı davayı takip etme iradelerini ortaya koydukları görülmüştür.Vefat eden davacı —mahkememize sunulan —-yevmiye sayılı Mirasçılık Belgesi incelendiğinde — pay —-olarak mirasçı oldukları tespit edildiği anlaşılmıştır.Davalı —- yargılama sırasında hükümlü olarak cezaevinde bulunduğundan —vasi olarak atanmıştır.
Somut olayda; 19/12/2016 tarihinde, —üzerinde davalı — sevk ve idaresindeki — plakalı aracı ile sol şeritte —-istikametine doğru seyir halinde iken sağ tarafında bulunan otoparka giriş yapmak için sağa manevra yaptığında yaya kaldırımı üzerinde benzin istasyonuna doğru yürüyen davacı yaya—- çarpışması sonucu —- yaralanması ile neticelenen dava konusu olay meydana gelmiştir.Her ne kadar davalı —– hesabınca hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de Arabuluculuk Kanunu 16/2 Maddesinde yer bulan durma süresi dikkate alındığında davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; denetime elverişli bulunan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tespitler doğrultusunda; Davalı sürücü (—-plaka sayılı araç sürücüsü)—-%100 oranında kusurlu olduğu; davacı —- olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğu,—- tarafından düzenlenen 04.11.2021 tarihli maluliyet raporunda, “— 19/12/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında kişinin tüm vücut engellilik oranının %8 olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, —- bilirkişisi tarafından dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler doğrultusunda düzenlenen ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile sürekli iş göremezlik zararı yönünden —- 08.04.2018 tarihli sadece maluliyete ilişkin olduğu açıkça belirtilen ibraname ve eki belgeleri ile yapılan ödeme sonrası bakiye zarar kalmadığının anlaşıldığı geçici iş göremezlik zararı yönünden ise 8.542,36 TL zararın oluştuğunun, bakıcı ve tedavi giderleri yönünden ise toplam 2.920, 95 TL zararın oluştuğunun tespit edildiği anlaşılmakla davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.Her ne kadar davacı vekili ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı zarar ve estetik gideri zararı talebinde bulunmuş ise de bahse konu zarar kalemleri açısından ispata yönelik dosyaya bilgi belge sunulmadığı bilirkişice bu sebeple bir hesaplama yapılamadığı ayrıca estetik gideri zararının 5684 sayılı yasa 14/2 maddesi ve 5510 sayılı yasa 18-19 maddeleri ile 506 sayılı yasa 16-20 maddeleri uyarınca —-teminatı bedensel zarar kapsamında olmadığından reddine karar verilmiştir.Her ne kadar davacı vekili efor kaybı tazminat talebinde bulunmuş ise de davacı vekilinin aynı zamanda geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu bu haliyle taleplerin aynı tazminat kalemini oluşturduğu efor kaybı ibaresinin çalışmayan ve bir kazancı olmayan kişiler hakkında kullanıldığı farklı bir tazminat kalemi olmadığı anlaşılmakla HMK 114/1-I maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Diğer yandan vefat eden muris —- vekilinin davada 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu görülmüştür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2. madde/fıkrasında; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmüne yer verilmiştir
Manevi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede, Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan tüm hukuki açıklamalar ve nitelendirmeler kapsamında, 19.12.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalı sürücünün davacının yaralanmasına sebep olduğu, huzurdaki davacının bu olay nedeni ile manevi ızdırap çektiği sabit bulunmuştur. Olaydaki kusur durumu, olay tarihi, olayın oluş şekli ve gelişimi davalının tam kusurlu oluşu, eylemin niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü, hak ve nesafet ilkeleri bir bütün olarak değerlendirilmiş davacıdaki acı ve elemin bir nebze olsun dindirilebilmesi amacı ile takdiren 40.000,00 TL davacı mirasçılarına — 21/04/2020 tarihli ve —yevmiye sayılı Mirasçılık Belgesindeki miras payları(1 pay —-oranınca lehlerine manevi tazminata karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
— yönünden belgelerin sunulduğu 22.12.2017 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 04.01.2018 tarihi temerrüt tarihi olarak, diğer davalı açısından ise haksız fiilin meydana geldiği 19.12.2016 tarihi temerrüt tarihi olarak tespit edilmiştir.Bunun yanında görülmekte olan davada davacılar zorunlu dava arkadaşı olmayıp ihtiyari dava arkadaşı olduklarından kesinlik sınırı her bir davacı için ayrı ayrı belirleneceğinden davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin verilen karar kabul ve red oranları nazara alınarak kesin olarak verilmiştir. —-
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-2.920,95 TL bakıcı ve tedavi gideri ile 8.542,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 11.463,31 TL maddi tazminatın davalı — yönünden kaza tarihi olan 19/12/2016 tarihinden, davalı — yönünden temerrüt tarihi olan 04/01/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile vefat eden davacı muris — mirasçılarına—-oranınca verilmesine,
2-Sürekli iş göremezlik, estetik gideri ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat taleplerinin reddine
3-Efor Kaybı tazminat talebinin usulden reddine,
4-Takdiren 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 19/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — tahsili ile vefat eden davacı muris —–)oranınca verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 51.463,31 TL lik kısım yönünden alınması gereken 3.515,45 TL harçtan, ıslah harcı olara alınan 162,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.353,45 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye İRAD KAYDINA,
6- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 162,00 TL değer artırım harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 179,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.179,25 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.467,87 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 609,45 TL Arabulucu ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 710,55 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
9-Kabul red oranına göre belirlenen — giderinin —davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili tahsiline, Yine Kabul red oranına göre belirlenen — Rapor ücretinin davacıdan tahsiline, (—- Faturasında belirtilen İBAN numarasına yatırılacak)
MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN VEKALET ÜCRETİ
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen maddi tazminat miktar üzerinden hesaplanan — göre alınması gereken —- vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
11-Davalı —- kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen maddi tazminat miktar üzerinden hesaplanan —- göre alınması gereken —- vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı —- VERİLMESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN VEKALET ÜCRETİ
12-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminatı miktar üzerinden hesaplanan —göre alınması gereken — vekalet ücretinin davalı —- tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,Dair, Her bir davacı için hükmedilen maddi tazminat bedelinin toplamı kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olarak, HMK 341/2. maddesinde manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değerlere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceği hususu nazara alınarak manevi tazminat bakımından gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —-Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.