Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/106 E. 2021/42 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/106 Esas
KARAR NO : 2021/42

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ————- davalı adına düzenlenen — tutarlı borcunu ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, fakat davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin devam —- kullanılmak üzere davacıdan————, davacının——ve bu malzeme bedelinin çek ile ödendiğini, kalan malzemelerin getirilmesi için anlaşılan fiyat üzerinden davacıdan talepte bulunduklarını ancak kendilerine yüksek fiyat verildiğini, bu nedenle davacıdan başkaca bir ürün alınmadığını, davacının almış olduğu çekin kendilerine iade etmeden ödemesi talep etmesinin mümkün olmadığını, çekin kendilerine iade edildiğini gösterir tespite elverişli belgenin bulunması gerektiğini, davacıya herhangi bir borç bulunmadığından hareketle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Bilirkişi raporu,——- yazısı ,
—— bilirkişi raporunda özetle;— dosyasına ibraz ettiği yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği, daval—— dosyasına ibraz ettiği yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açhş tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, buna karşın —- yevmiye defteri kapanış tasdikinin gerçekleştirilmediği, huzurdaki davaya konu faturaların taraf ticari—- usulüne uygun olarak kayıtlı bulunduğu, faturalara konu ürünlerin teslimi noktasında taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığının anlaşıldığı, 24.10.2018 takip tarihi itibariyle —— borçlu olarak göründüğü, aynı tarih itibariyle davalı nezdinde davacının—- göründüğü, takip tarihinden sonra—— sıra numaralı —davacıya devredildiğini gösterir nitelikte çek üzerinde herhangi bir ciro işleminin tespit edilemediği, davacıya tevdi edildiği iddia olunan çeke dair dosyaya ibraz edilen tahsilat makbuzu üzerinde davacı şirketin kaşe ve imza bilgisinin bulunmadığı, tahsilat makbuzu ile çek üzerinde yer alan tahsilatı alan kısmında bulunan ———-dosya kapsamından tespit edilemediği, davalı kayıtlarında yer alan yukarıda bahsi geçen çekin gerçekten davacıya teslim edildiği hususunun ispata muhtaç olduğu, anılan nedenlerle ——- gelecek müzekkere cevabında ilgili çekin davacı tarafından tahsil edildiği hususunun belirtilmesi durumunda, 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı nezdinde davaanın alacağının bulunamayacağı sonucuna ulaşılacağı, icra takibi ile birikmiş faiz talebinde bulunulmadığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından—— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ticari defterlerin ——- HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
————– sayılı kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili ——- icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 46.438,25 TL; davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun açılış tasdiklerinin yapıldığı ancak yevmiye defteri kapanış tasdikinin gerçekleştirilmediği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 46.438,25 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, takip tarihinden sonra 50.000 TL lik ödeme kaydının girildiği görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davacı taraf dava dilekçesinde ticarî defterlerine delil olarak dayanmış olup bu ticarî defter kavramı içerisinde——
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde takip tarihi itibariyle alacak kaydının uyuştuğu, bununla birlikte alacağa konu faturaların her iki taraf ———– formlarında kayıtlı olduğu, dava konusu alacağın dayandığı faturaların davalının vergi kayıtlarında olması nedeniyle davacı lehine malların davalıya teslimi hususunun karine olarak —— çeke ilişkin davalı defterlerinde yer alan ödeme kaydına ilişkin olduğu, her ne kadar davalı taraf mezkur çek ile ödemenin gerçekleştiği, davacı tarafa borçlu olmadıklarını iddia etmişse de çeke ilişkin banlaya yazılan müzekkere cevabında çekin bankaya ibraz edilmediği ve çeke dayalı herhangi bir ödemenin alacaklısına gerçekleştirilmediği belirtilmiş olmakla davalının takip ve dava tarihi itibari ile taraf defter kayıtlarına göre 46.438,25 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından ————– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin bu şekilde devamına,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 46.438,25 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 9.287,65‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı ve 560,86 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcı 3.172,20 TL olmakla başta alınan 560,86 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 2.611,34‬ TL nin davalı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 54,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.054,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf yargılamada kendisini vekil marifetiyle temsil ettirmiş —— gereği 6.836,97 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
6-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatırana İADESİNE,
7-Arabulucu masrafı 1.320 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.