Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/10 E. 2021/747 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/10 Esas
KARAR NO: 2021/747
DAVA: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 08/02/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının ——- verdiğini, —— bazılarını davalıdan satın aldığını, tüketicilere satılan telefonlardan bazılarında sıkıntı çıkınca tüketicilere davacı tarafından ödemelerin yapıldığını, —- sayılı kararı uyarınca —icra takibi dosyasına— kararına istinaden —— ödendiğini belirtmiş ve ayıplı mallara ilişkin ödenen —- dava tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevsizlik itirazının olduğunu, davacının ihbar ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle kendi kusuru ile ödeme yaptığını, gerekli yasal yolların —- halinde ödeme yapılabileceğim, ancak davacının gerekli yasal yollarım tüketmeden ödeme yaptığını, kullanıcı kaynaklı hasarın olduğunu, — hükmünce bedel iadesinin bulunmadığın davalının cihaz bakımından ithalatçı veya üretici olmadığını, — süresi içinde durumun davalıya bildirilmediğini belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;—- konusu cep telefonlarında gizli ayıbın bulunup bulunmadığı hususunda: —– bakımından kullanıcı hatasına gidilecck bir duruma rastlanmadığı, telefonların gizli ayıplı olduğu ve —- beklenen faydanın sağlanamadığı, Davacının üçüncü kişi konumundaki tüketicilere yaptığı ödemelerin davalıdan satın alman —– kaynaklanıp ———– davacı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmişse miktarı; varsa ödenmesi gereken miktar belirtilerek faizin istenip istenemeyeceği hususunda: Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, —- gereğince borçlar hukuku alanında değerlendirme yapıldığında davacıdan cep telefonu satın alan üçüncü kişiler tarafından gizli ayıbın tespiti üzerine —— göre satıcıya bildirme külfetinin davacı satıcıya süresinde bildirildiği, böylece ayıbı satıcıya bildirme külfetinin yerine getirildiği, ayıptan doğan seçimlik hakların kullanılabileceği ve bu kapsamda üçüncü kişiler tarafından satıcı sıfatım haiz davacıdan talepte bulunulduğu, davacının toplamda —-takip tarihinden itibaren faiziyle ödenmesi talep edilmesi üzerine dosvava dava dilekçesi ile sunulan ve fakat okunaksız olan ——-ödeme yaptığı, dava dilekçesinde —– dava tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş olup hesaplanacak bedele ilişkin olarak ticari temerrüt faizinin istenip istcncmeyeceği hususunu takdirin, münhasıran—- alt olduğu,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle;”Söz konusu — —– gizli ayıbın bulunup bulunmadığı hususunda: Kök raporda da belirtildiği —-davaya konu edilen—– bakımından kullanıcı hatasına gidilecek bir duruma rastlanmadığı,—- olduğu ve telefonlardan beklenen faydanın sağlanamadığı,—- numaralı cihaz üzerinde davalının satıcı, —- bulunup bulunmadığı hususunda: —-göründüğü; anakart değişikliği nedeniyle kayıtsız —-verdiği, cihazın servis kayıtlarında anakart değişikliğinin yazmadığı,—- sunulmadığından incelenemediği, dosyada mevcut eski bilirkişi raporu ve servis formlarına göre inceleme yapıldığı, bu belgelere göre cihazın, anakartının ve—- değiştiğinin kayıtlarda bulunmadığı, değişmiş ise —– bildirilmemiş olabileceği, netice olarak bu —- numarasının yedek parça olarak ——–ithal edilmiş olabileceği, nasıl ve hangi tarihte hangi firmanın ithal ettiğini bilmenin imkansız olduğu, Davacının üçüncü kişi konumundaki tüketicilere yaptığı ödemelerin davalıdan satın alınan —- kaynaklanıp kaynaklanmadığı; ——–davacı tarafça ödenip ödenmediği, ödenmişse miktarı; varsa ödenmesi gereken miktar belirtilerek faizin istenip istenemeyeceği hususunda: Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere dosyaya sunulan —-anlaşıldığı üzere davacının ——— dava tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsili talep edilmiş olup hesaplanacak bedele ilişkin olarak ticari temerrüt faizinin istenip istenemeyeceği hususunu takdirin, münhasıran — ait olduğu,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, ayıplı mal sebebiyle alıcıya ödenen bedelin rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Dava rücuen tazminat istemine ilişkin olup tüm dosya kapsamı, toplanan delillere ve davacının iddialarına göre davacının davalıdan satın aldıktan sonra tüketicilere sattığı —- nedeniyle;
a)—-
b)—-
c)—-
d)—– tazminat ödediğini, dava dışı tüketicilerin haklı görülerek ödenmek zorunda kaldığı —— davalıdan tahsilini talep ettiği, dosyaya kazandırılan —– dosyası dosyamız arasına alınarak oluşturulan— tarihli bilirkişi raporunda davaya konu — gizli ayıplı olduğunun —– faydanın sağlanamayacağının tespit edildiği, tespite istinaden davacının alacak talebinin yerinde olduğunun değerlendirildiği, davalı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesinde;—— sürerek kök rapora karşı itirazda bulunduğu bu hususun incelenmesi amacıyla dosyanın ek rapor oluşturmak amacıyla bilirkişi heyetine tevdi edildiği, —- hakkında —- nedeniyle kayıtsız —- hatası verdiği, bu haliyle hangi tarihte hangi firmanın ithal ettiğini bilmenin imkansız olduğu, yönünde değerlendirmelerde bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının dosyaya kazandırdığı —- —- hakkında ayırt edici bir bilginin yer almadığı, bu haliyle davacının söz konusu cihazı davalı şirketten satın aldığını ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi incelendiğinde davaya konu cihazlardan yalnız biri —– hakkında kendi şirketlerine ait olmadığı savunmasında bulunduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle davaya konu ayıplı olduğu tespit edilen diğer —cihaz hakkında kendi şirketlerine ait olduğu tartışmasızdır.
—- ürünün imalattan kaynaklı ayıplı ürün olduğunun belirlendiği, işbu davamızda davacı firmanın imalattan kaynaklı ayıplı ürün nedeniyle ödemek durumunda kaldığı bedellerin tahsilini talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda davacı firmanın ürün bedeli olarak tüketiciye ödediği —- cihazı davalı şirketten satın aldığını ispatlayamadığı, bu cihaz nedeniyle harcama yapmak zorunda kaldığı —-davalıdan tahsil hakkının bulunmadığı ancak davacı firmanın diğer —-nedeniyle harcama yaptığı bedelin rücuen tahsilini davalı firmadan talep edebileceği açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TASHİH
Her ne kadar —- maddesinde; “Açılan davanın kısmen kabulü ile — alacağın ödeme tarihi olan dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla ilişkin —– olarak yanlış yazılmış ve taraf vekilleri tarafından yanlışlık hakkında bir beyanda bulunulmamış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında durum fark edilmiştir.
—-Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. ” hükmüne yer verilmiştir. Henüz karar tebliğe çıkartılmadan söz konusu hata fark edildiğinden resen tashih yapılmıştır. Bu nedenle hükmün —- kısmen kabulü ile —alacağın ödeme tarihi olan dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla ilişkin — talebinin reddine, ” şeklinde resen tashih edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile —-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının fazla ilişkin ——- talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan —harcın mahsubu ile bakiye —– karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan—- davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan ——- davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk ücreti —-davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Arabuluculuk ücreti — —- davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 2.121,58 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak reddedilen miktar bakımından KESİN olarak; kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta süre içerisinde kabul edilen miktar bakımından kesinlik sınırının üstünde kalması nazara alınarak ——- Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2021