Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/982 Esas
KARAR NO : 2020/84
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacının mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça, aleyhinde İstanbul Anadolu——-. İcra Müdürlüğü’nün ——–Sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, kendisinin davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, alacaklı tarafın kendisine hizmet verme amacıyla davaya konu çeki kendisinden aldığını, bu nedenle takibe konu olan çeklerde borçlu olmadığının tespitine, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, icra dosyasının durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin 06/09/2019 tarihli mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunu, takibe konu çeklerin hizmet karşılığında düzenlendiğini, çeklerin vadelerinin ——— olduğunu icra takibinin ise iyi niyetli olarak — tarihinde başlatıldığını, davacı hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Ceza Mahkemesinde dava açıldığını ve 14.400,00 TL adli para cezasına çarptırıldığını, davacı tarafın icra takibine karşı itiraz hakkını kullanmadığını ve çekin elinden zorla alındığına dair herhangi bir suç duyurusunda bulunmadığını, bu nedenle davanın ve tedbir talebinin reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davacı tarafın haksız çıkması halinde teminatın taraflarına iadesine, davanın zamanaşımına uğraması halinde bu yönüyle davanın reddine, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacının 03/02/2020 tarihinde sunduğu feragat dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili 04/02/2020 tarihli duruşmada “Davacı taraf iş bu davadan feragat etmiştir, bu nedenle davanın reddine karar verilsin,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep; Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından, mahkememizde açılan “Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)” davasının devam eden yargılaması sırasında; davacının 03/02/2020 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davadan feragat HMK mad. 307. Uyarınca davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. HMK md. 311 uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Bu doğrultuda davacının mahkememizde açılan davadan feragat ettiği anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE;
2.Feragatın ilk celseden sonra yapıldığı anlaşıldığından Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 36,26 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 529,41 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 493,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3.Yapılan masrafların masrafı yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4.Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihi itibari ile yürürlükte olan ——— m.6 uyarınca feragatın ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra yapılmış olması nedeni ile tayin ve tespit edilen—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.