Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/961 E. 2021/971 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/961 Esas
KARAR NO : 2021/971

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Açıklanan olayda yaralanan müvekkili ———— %5 oranında malul kaldığını, yüzünde iz kaldığını, olaya karışan —– plaka sayılı aracın davalı —– nezdinde —- olduğundan doğan maddi zarardan sorumlu olduğunu, hesaplanacak değere göre artırılmak üzere şimdilik 50.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın üzerinden 8 yıl geçtiğini, zamanaşımına uğradığını, araç sürücüsünün kusurunu ve davacının maluliyet raporunu kabul etmediklerini, her iki durum İçin uzman raporu alınması gerektiğini, araç sürücüsünün davacıyı hatır taşıması yapması nedeninin dikkate alınması gerektiğini, avans faizinin istenemeyeceğinİ, yasal faiz talep edilebileceğini beyan etmiştir.
Davalı sürücü —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı —– müvekkilini arayarak—- götürmesini istediğinde müvekkilinin alkollü olduğunu söylediği halde yine de götürmesini istediğini, hatır taşıması yapıldığını beyan etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle, Davalı —- nezdinde —- olan —–sayılı araç sürücüsü davalı —-KTK’nun 48., 52/b,c, 56/c ve 84/d maddelerini ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen olayda % 100 (Tam) kusurlu olduğu, —- plaka sayılı çekici sürücüsü —- olayda kusursuz olduğu, Davacı ——— olay sırasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hakkında dosyada bilgi bulunmaması nedeniyle olayda kusursuz sayılacağı, davacının alkollü sürücünün aracına bilerek binmiş olmasının değerlendirilmesinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, görüş ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 30/11/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, 15.05.2011 günü meydana gelen trafik kazasında sebep sorumlusunun % 100 kusurlu olmasına nazaran; davacının anılan kazaya bağlı yaralanmasının —– bırakmadan iyileştiği yönündeki—- raporu kapsamında, sürekli iş göremezlik zararı oluşmadığı; davacının tespit edilen 3 haftalık geçici iş göremezlik süresinde 440,97 TL kazanç kaybı oluştuğu; bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı, davacının ceza yargılaması sırasındaki beyanına nazaran, hatır için taşındığının sübuta erdiği; sürücünün alkollü olduğunu bilmediği yönündeki beyanı ile birlikte anılan hususların olay tarihinde cari 818 sayılı BK.m.43 – 44 hükmü uyarınca, indirim nedeni teşkil edip etmediği; etmekte ise, oranının takdirinin münhasıran Sayın Mahkeme’nin yargı yetkisi dahilinde olduğu; hesaplanan zararın, kaza tarihindeki —-teminat limitini aşmadığı; hasar dosyası içeriğine nazaran davacının, 14.12.2018 günü davalı sigorta şirketine başvurduğu; evrakların yeterli nitelikte olmadığının bildirilmesi üzerine, bilahare 12.02.2019 tarihli dilekçeyle, eksik evrakların tamamlandığı; KTK.m.99/1 hükmüne nazaran temerrüt için ilk günün —- olduğu: tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamının mahkememize ait olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek ek rapor alınmıştır. 14/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporu özetle, 15.05.2011 günü meydana gelen trafik kazasında sebep sorumlusunun % 100 kusurlu olması dikkate alındığında;
Davacı yönünden belirlenen 3 haftalık tıbbi şifa devresinde, geçici iş göremezlik zararının
30.11.2020 tarihli kök raporda gösterildiği üzere 440,97 TL olduğu; bu zarar kalemiyle
mükerrerlik oluşmadığı, mahkememizce —– Ölçütü … Yönetmeliği kapsamında
davacı için belirlenen % 5 oranının esas alınması halinde 81.302,82 TL sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu, bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığı bulunmadığı, hatır taşımasına yönelik kök raporun ——— yapılan incelemeye göre, indirim yapılması gerekip gerekmediği ve oranının takdirinin münhasıran Sayın Mahkeme’nin yargı yetkisi dahilinde olduğu, teminat limitinin aşılmadığı; temerrüt tarihi yönünden kök rapordaki tespitlerin cari olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya—- tevdii edilerek rapor alınmıştır.—– özetle, Mevcut belgelere göre ———- tarihli —— tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak ——–bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce dosya —– tevdii edilerek rapor alınmıştır. —— raporu özetle, Mevcut belgelere göre; —— —— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle ———- yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere ——- hakkında yönetmeliğe göre ———- (vücut yüzeyinin % 1-9’unu kaplayan), özür oranı % 5 olarak tespit edildiğine göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %5 (yüzdebeş) olduğu, İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile sonuç ve kanaatine varmışlardır.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Mahkememizce davacının tedavisine ilişkin kayıtlar celp edilerek maluliyeti konusunda —– tarih ve —– raporuna göre davacı ——- maruz kaldığı trafik kazasına bağlı gelişen arızaları sebebiyle—– ve 27021 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” — maluliyetine neden olacak düzeyde araz bıkarmadığı, tıbbi iyileşme süresinin ise (3) haftaya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Dosyada—- tarihli —–raporuna göre davaya konu —-kazasının meydana gelmesinde: davalı —- Poliçesi ile sigortalı olduğu tespit edilen —- plakalı araç sürücüsü diğer davalı —– % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir
Dava dosyasında mevcut——— —— bilgilere göre mülkiyeti ———- kayıtlı ve —– plakalı araç davaya konu —— trafik kaza tarihini kapsayan ——- tarihleri arası davalı ———— sigortalı olup, —–tarihleri arası teminat limit miktarı —–. olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut —— cevabi yazılarında davacı ——— işçi olarak çalıştığı, aylık gelirinin ortalama 2.000 TL olduğu 800 TL kira ödediği evli ve 3 çocuk sahibi olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce hesap durumuna—–bilirkişilerinden rapor alınmıştır.
Dosyanın incelenmesi ve değerlendirilmesinde, davanın —- nedeniyle doğan maddi ve manevi zararın tazmini talebi olduğu, davalı —-sigorta poliçesi nedeniyle sorumluluğu bulunduğu, manevi tazminat talebinin davalı —-yönelik olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce maluliyet ve maddi zararlar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
09/10/2020 Tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan —— Mahkemesinin——- sayılı kararı nazara alınarak mahkememizce oluşturulan ——kararının —— süreç içerisinde oluşturduğu içtihat muvacehesinde hükümsüz kaldığı;
—– esas ve—– karar sayılı ilamında; “Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise —- —- bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi — tarihinden önce ise —- —- tarihleri arasında —- Tespit —– Tespiti İşlemleri Yönetmeliği,—– tarihleri arası—— Özürlülere Verilecek —- Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra —- hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” şeklindeki açıklamalarının — altında ——–geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak —-Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde hazırlanan —- tarih ve ——- maluliyet raporuna istinaden hesaplama yapılması gerektiği nazara alınarak hesaplama yaptırılarak tanzim edilen —- tarihli aktüerya bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Davalı sigorta şirketi ve değir davalı bakımından 30/11/2020 tarihli —-raporu doğrultusunda davalı — —– plaka sayılı araç sürücüsü davalı —- %100 oranında kusurlu bulunduğu nazara alınarak yapılan hesaplamada davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde 3 haftaya kadar geçici iş göremezlik devresinde uğradığı kazanç kaybının 440,97 TL olduğu, maluliyetine neden olacak düzeyde daimi —– bıkarmadığı bu haliyle gerçek zararının 440,97 TL olduğu, sigorta poliçesinde sakatlanma teminatı 175.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirket vekili cevap dilekçesinde —— olduğuna yönelik beyanlarda bulunmuştur. Hatır taşımacılığının olup olmadığı hususu hakkında —– karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; “Bu durumda, mahkemece karar verilirken somut olayda —- yöntemince tartışılarak hatır taşıması var olduğu sonucuna varılması halinde tazminattan Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerekmekte iken hatır savunması tartışılmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde değerlendirmelerde bulunduğu görülmüştür. Açıklanan nedenler muvacehesinde söz konusu trafik kazasında ————- Dava konusu kaza, çift taraflı olarak meydana gelmiş, dosya kapsamına göre davacı —- kazaya karışan—- plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, tanık —– şahitlik beyanlarından davalı—- hatır taşımasına istinaden davacı —- kendi aracı ile hastaneye götürürken davaya konu kazanın gerçekleştiği, ücret ilişkisinin olduğuna yönelik bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davacı vekilinin —- yönde bir beyanının olmadığı anlaşılmakla hesapanan tazminattan %20 hatır taşıması indirimi de yapılarak karar verilmiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52 düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine ——— — durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
——karar Sayılı ilamında benzer konuya ilişkin;”….6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesine (818 sayılı BK 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Alkollü sürücünün aracına sürücünün —-bilerek binmek müterafik kusur sayılan hallerdendir.” şeklinde açıklamalara yer verildiği görülmüştür. Somut olayımızda ise davacı —– davalı —– aracına sürücünün alkollü olduğunu bilerek bindiği hususu tanık—-şahitlik beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu nedenle Yargıtay uygulamalarına istinaden hatır taşıması ve müterafik kusur durumu nedeniyle ayrı ayrı % 20 oranında indirim yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu davalı sigorta şirketinin mahkememize gönderdiği hasar ve poliçe dosyası incelendiğinde davacının davalı sigorta—– tarihinde başvurduğunun anlaşıldığı, evrakların yeterli nitelikte olmadığının davacıya bildirilmesi üzerine, davacı yan 12/02/2019 tarihli dilekçeyle eksik evrakları tamamladığı nazara alınarak davacının alacağına ilişkin 12/02/2019 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunduğu kabul edilmiştir. Benzer konuya ilişkin —– karar sayılı ilamında; “…davacı tarafın sigorta şirketine başvuru tarihi dolayısıyla bundan —- günü sonrasında davalı — temerrüde düştüğü tarih belirlenerek o tarihten itibaren tazminata faiz yürütülmesi gerekirken; mahkemece olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki açıklamalarının —- altında davacının davalı ——tarihinde yapmış olduğu başvurudan—- tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek faize karar verilmiştir. Diğer davalı için haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan kaza tarihi esas alınmıştır.
Her ne kadar davalılar lehine mahkememizce takdiri indirim yapılmış ise de takdiri indirim miktarınca yargılama gideri ve karşı vekalet ücreti hakkında davalılar lehine hüküm kurulmamıştır. Zira ——karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; “Mahkemece davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğu halde davalı sigorta lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu yöne değinen istinaf talebinin kabulü ile hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir.” şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür.
Sonuç olarak davalı sigorta şirketinin sigortalısı diğer davalı araç sürücüsünün % 100 kusuruna denk gelen 440,97 TL geçiçi iş göremezlik tazminatından ayrı ayrı %20 oranında müterafik kusur ve hatır taşımacılığı indirimi yapıldıktan sonra 264,59 TL’nin davalı —– bakımından kaza tarihi olan 15/05/2011 tarihinden itibaren; davalı —- bakımından temerrüd tarihi 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi —–ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan —- bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, —- hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —- günlü ve 7/7 sayılı —- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde —–ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Meydana gelen trafik kazası sonucu, davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların —- davacının iyileşme süresinin 3 hafta olduğu, dikkate alındığında, oluşan zararın ağırlığı, davacının kazada Alkollü sürücünün aracına sürücünün alkollü olduğunu bilerek binmek suretiyle müterafik kusurlu oluşu gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, hak ve —— davacının talep ettiği 50.000 TL manevi tazminatın yüksek olduğu vicdani kanaati ile takdiren 10.000 TL manevi tazminatın davalı —– alınarak davacıya verilmesinin yerinde olduğu değerlendirilmiş manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı —- aleyhine hükmedilen manevi tazminat bedeline kaza tarihi itibariyle yasal faiz uygulanmıştır. Zira benzer konuya ilişkin —- ilamında; “Kabule göre, haksız fiilden doğan tazminat alacaklarında kural olarak faiz başlangıcı olay tarihidir. Zarar gören, tazminat alacağına zararın doğduğu an hak kazanır. Haksız fiillerde olayın vuku tarihinde alacağın muaccel olduğu ve dolayısıyla borçlunun temerrüde düştüğü kabul edilmekte haksız fiil failinin temerrüdü için ayrıca alacağı istemeye yönelik ihtar keşide edilmesine gerek bulunmamaktadır.” şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür.
—— Tarifesi’nin 10/2. maddesinde; “Madde 10–(1) Manevi tazminat davalarında —–hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2)Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(3)Bu davaların tamamının reddi durumunda —— kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.
(4)Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat —- ayrı bir ——–olarak hükmedilir. Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü halinde davalı lehine hükmedilecek nispi vekalet ücreti, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemez.” şeklindeki düzenleme gereğince manevi tazminat bakımından vekalet ücretleri ayrı değerlendirilip karşı vekalet ücreti ise davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini aşmayacak şekilde aşağıdaki gibi hükme bağlanmıştır.
—– 13/3. maddesinde maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez hükmü mevcuttur. Bu nedenle maddi tazminat bakımından karşı vekalet ücreti davacı vekili lehine belirlenen ücret kadar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 264,59 TL geçiçi iş göremezlik tazminatının davalı —– bakımından kaza tarihi olan 15/05/2011 tarihinden itibaren; davalı —-bakımından temerrüd tarihi 22/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/05/2011 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile davalı —- alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 59,30 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 282,25‬ TL fazla alınan harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 341,55 TL peşin harç toplamı 385,95‬ TL ile 2.306,70 TL——, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 2.692,65‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,01 ve red 0,99 oranına göre hesaplanan 23,06 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —- tarafından yapılan 151,10 TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinden davanın red 0,99 ve kabul 0,01 oranına göre hesaplanan 149,58 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı —–verilmesine, bakiyesinin davalı —– üzerinde bırakılmasına,
6——–kabul oranına —— davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7—– red oranına 1.306,80 TL’sinin göre davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 264,59 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalılar maddi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–13/3 uyarınca 264,59 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Davalı —- davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——– Tarifesi 10/2 uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– 10/1 uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.