Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/917 E. 2019/656 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/917 Esas
KARAR NO: 2019/656
DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Edinme Talebi)
DAVA TARİHİ: 21/06/2019
KARAR TARİHİ: 25/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Edinme Talebi) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirkette %10 oranında pay sahibi ve aynı zamanda şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, müvekkilinin, ——Noterliği’nden ——— yevmiye numarası ile davalı şirkete hitaben gönderdiği ihtarname ile şirketteki paylarını devredip ortaklıktan çıkmak istediğini ifade ettiğini, davalı şirket tarafından —– Noterliği’nden ——- yevmiye numarası ile gönderilen cevabi ihtarnamede diğer ortağa haber verileceği ifade edilmişse de, müvekkilinin bilgi ve belge taleplerinin reddedildiğini,—— tarihli Genel Kurulunda, son beş yıllık bilançonun müvekkil ile paylaşılmasını talep etmiş olmalarına rağmen taleplerinin reddedildiğini ve müvekkilinin paylarını devretmesini engellemeye çalışan, kendisi de devralmak namına bir harekette bulunmayan hakim ortağın ve davalı şirketin kötü niyetli ve hukuki dayanağı olmaksızın tümden reddettiği bilgi ve belgelere erişebilmek namına TTK’nın 437/5 maddesi uyarınca müvekkilinin pay sahipliğinden kaynaklı bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılmadığını, bu nedenlerle bilgi ve belgelerin davalı şirketten talep edilerek bilgi alma ve inceleme haklarının yazılı olarak kullanımının sağlanmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hiçbir şekilde iddiaların kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 437. maddesi uyarınca, bilgi alma veya inceleme istemleri reddedilen pay sahibinin dava açabilmesi için öngörülen on (10) günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, müvekkil şirket tarafından keşide edilen —— Noterliği’nin ———-yevmiye numaralı ihtarnamesinin davacıya tebliğ edildiği tarihin ise, —– olduğunu, müvekkil şirketin davacının bilgi ve belge talebini reddettiğinin davacı tarafından öğrenildiği tarih olarak bu tarihin esas alınması gerektiğini, şirket payları ile ilgilenen üçüncü kişilerce talep edildiği belirtilen bilgi ve belgelerin, bu üçüncü kişilerle paylaşılmasının, müvekkil şirketin menfaatlerini ciddi şekilde zarara uğratacak nitelikte olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirkete gönderilen ihtarnamede bahsi geçen gizlilik sözleşmelerinin müvekkil şirket tarafından hazırlanmamış ve/veya müvekkil şirketin onayı veya görüşü alınarak tanzim edilmediğini, davacı tarafın, hakim ortak——- payların satın alınması için herhangi bir adım atmadığı yönündeki iddiasının gerçek dışı olduğunu, —– tarihli ihtarname ile ——– davacının hisselerini, ihtarnamede belirtilen şartlarla satın almaya hazır olduğu bildirildiğini, açıklanan nedenlerle, işbu davanın öncelikle süre yönünden usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte olması hâlinde davanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 437. maddesine göre şirket ortağının (Anonim Şirket) bilgi edinme talebine yöneliktir.
Davalı şirkete ait ticaret sicil kaydı ile 11/06/2019 günlü olağan genel kurul toplantısına ait toplantı tutanağı getirilip incelenmiş, ——– tarih, ——sayılı cevabi yazısında; ——– sicil numaalı …’nin —— tarihinde tescil edilmiş olduğu, yönetim kurulu üyelerinin ve yetkililerinin ——–lduğu şirketin halen faal olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirkete, tensip ara kararı ile davacının talep konusu soruları, 11/06/2019 günlü genel kurul toplantısında veya muhtelif bir zamanda sorup sormadığı, bilgi alma veya inceleme istemlerinin cevapsız bırakılıp bırakılmadığı, soruların reddine dair karar olup olmadığı, var ise bu reddin davacılara tebliğ edilip edilmediği hususlarının sorulmuş olup, davalı vekilince bu hususlarda yazılı beyanda bulunulmuştur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ”Bilgi alma ve inceleme hakkı” başlıklı 437. maddesi ”(1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir.
(2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz.
(3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir.
(4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir.
(5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir.
(6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz” hükmünü içermektedir.
Bilgi alma hakkı kapsamında şirket yönetim kurulu tarafından verilecek bilgi hem özenli hem gerçek hem de hesap verme ilkelerine uygun olmalıdır. Verilecek bilginin özenli olması kriteri, baştan savma olmamayı, sorunun karşılığını taşımayı ve ilgisiz konuları içermemeyi ifade eder. Gerçeğe uygunluk ile gerçeği aynen yansıtan doğru, yalan ve aldatıcı olmayan bilgiyi kastetmektedir. Hesap verme ilkesine uygunluk ise sorumlu olduğu kişiye vermekle yükümlü olduğu kapsamlı, içerikli ve belgeli bilgiyi ifade eder.
Bilgi alma ve inceleme hakları paysahibine tanınan dava hakkı ile güçlendirilmiştir. Pay sahibi açık bir red hali haricinde, taleplerinin cevapsız bırakılması veya cevabın ertelenmesi durumunda da bilgi alma ve inceleme hakkını bir Mahkeme kararı aracılığıyla kullanabilir. Talebin cevapsız bırakılması yetersiz hesap verme ilkesine uymayan cevapları da kapsar. Sonuç olarak, 6102 Sayılı TTK md. 437’de bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu madde kapsamında gerekli kriterleri taşıyan bilgiyi alamayan pay sahibinin, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği düzenlenmiştir.
Yapılan yargılamaya göre, davacının ——. Noterliğinin —- günlü, ——yevmiye nolu ihtarnamesi ve ——– günlü genel kurul toplantısında yazılı olarak sormuş olduğu sorulara yönelik bilgi edinme talebi, cevaplanması istenilen hususların ticari sır niteliğinde olduğu, söz konusu bilgi ve belgelerin üçüncü kişilerle paylaşılmasının davalı şirkete ciddi zararlar vereceği sebebiyle reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı, davalı şirkette sahip olduğu hisseyi davalı şirketin hakim ortağı———- satmak istediğini ancak bunun kabul edilmemesi sebebiyle hissesini 3. bir kişiye satmak için hissesinin değerinin tespiti için talep ettiği hususlarda bilgi edinmek istediğini beyan etmiş ise de davacının talep etmiş olduğu 84 kalemden oluşan bilgi ve belge talebinin hisse değerinin tespitinin anlamını aşan hususları kapsadığı, istenilen hususların davalı şirketin ticari sırrına yönelik bilgi ve belgeleri de kapsamakta olduğu, davacının hissesini devredeceği 3. kişilerin kimler olduğu ve yapılmış olduğu beyan edilen gizlilik sözleşmeleri kapsamıyla ilgili davalı şirket bilgilendirilmemiş olduğundan ve bu hususta davacı tarafından bir delilde sunulmamış olduğundan, davacının bilgi edinme talebinin hukuken yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, davalı şirkete ait —— günlü, ——-sayılı nüshasının 389. sayfasında yer alan ana sözleşmesinin, ”Yeni Şekil”, ”Pay veya Pay Senetlerinin Devri” başlıklı 7/i maddesinde ”Payların şirket ortakları dışında üçüncü kişilere devri söz konusu ise Şirket, kendisinin belirlediği bir değerleme şirketinden, masrafları payların devrini isteyen ortağa ait olmak üzere, satışa konu paylar hakkında bir değerleme raporu hazırlatır” maddesi dikkate alındığında davacının devredeceği hissesinin değerini şirketin kendisinin belirleyeceği bir değerleme şirketine, şirketin kendisinin yaptırması gerektiğinden, davacının hissesinin değerini kendisinin belirleme yetkisinin olmadığı, bu sebeple de davalı şirketten bilgi ve belge istemesinin ana sözleşmeye aykırı olduğu hususu da aşikardır. Açıklanan sebepler gereğince, davacının bilgi edinme talebinin davalı şirketçe reddedilmesinin kanuna ve şirketin ana sözleşmesine uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince, davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden reddedilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, davacı tarafından—— Noterliğinin ———– yevmiye nolu ihtarnamesi ile bilgi edinme talebinde bulunmuş olduğu,—–. Noterliğinin ———yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile davalı şirketin bilgi edinme talebini reddetmiş olduğu, bu ihtarnamenin davacıya ——– tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacının bu ret kararına karşı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 437. maddesi gereğince 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmamış olduğu hususunun kanunen doğru olduğu ancak davacının 11/06/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında aynı bilgi edinme talebinin reddedilmesi sebebiyle bu kez 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde ——— tarihinde işbu davanın açılmış olması sebebiyle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu kabul edildiğinden, davalı vekilinin bu yöndeki savunmasına hukuken itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın reddine karar verilmesi gerektiği ve kanaat ve sonucuna varılaraş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 437. maddesine göre şirket ortağının (Anonim Şirket) bilgi edinme talebine yönelik davanın REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Karar tarihinde yürürlükte olan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 437. maddesi gereğince KESİN olmak üzere, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2019