Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/913 E. 2019/470 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/913
KARAR NO : 2019/470
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/06/2019
KARAR TARİHİ: 26/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, muris sigortal———hem yasal mirasçısı eşi olup, aynı zamanda şirket nezdinde tanzim edilmiş olan ——— numaralı, ——-vadeli ———— sigorta ettireni sıfatına haiz olduğunu, müvekkilinin eşi ——— vefatı üzerine müşterek çocuk olan —— eğitim masraflarının karşılanması amacıyla tanzim ettirilmiş olan ———-poliçesi teminatında olduğunun tespiti ile ———–USD (dava tarihindeki TL karşılığı: ————TL)’nin avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlığın, davacının sigorta ettireni, muris eşi ———-da sigortalısı olduğu ———- poliçesi kapsamında meydana gelen riziko sebebiyle oluşan tazminatın ödenmesi olduğu anlaşılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara dair davalara bakmaya tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Aynı Yasa’da görev ve yetkiye dair hükümlerin niteliğine ve zaman bakımından uygulanmasına dair hükümlere de yer verilmiş, Kanun’un 83/2. maddesinde, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda hüküm olması halinde dahi, 6502 Sayılı Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanacağı belirtilerek, maddenin özel hüküm niteliğinde olduğu vurgulanmış ve 6502 Sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde Kanun’un yürürlüğü sonrası açılacak davalarda usul kurallarının derhal uygulanması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Belirtilen düzenlemeler karşısında, sigorta sözleşmelerinin Tüketici Kanunu’nda düzenlenmiş olması sebebiyle davanın mutlak ticari dava olduğunun kabulüyle davanın ticaret mahkemesinde görülmesine imkan bulunmadığı açıktır ———–
Dava konusu olayda, davacının dava konusu sigorta poliçesinin sigorta ettireni olduğu, tüketici olduğu, davanın konusunun taraflara arasında yapılmış bulunan çocuğum okusun poliçesi gereğince gerçekleşen rizikodan dolayı tazminat ödenmesi gerekip gerekmediğinin olduğu, bu sebeplerle davanın konusnun 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesinde öngörülen sigorta ilişkisinden kaynaklanmakta olduğundan Tüketici Mahkemesinin görev alanında kaldığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava Şartları başlıklı 114/(1)-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır, aynı kanunun 115 maddesine göre de mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, taraflara arasındaki ilişkinin 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesi kapsamındaki sigorta ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olması sebebiyle görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu davanın, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİ SEBEBİYLE 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115-(2). maddesi gereğince uyarınca DAVA ŞARTI NOKSANLIĞINDAN USULDEN REDDİNE,
2- Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1. maddesinde belirtilen iki (2) haftalık süre içinde, taraflardan birinin talebi halinde, dava dosyasının dava bakmaya görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. maddesi gereğince görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3- Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/06/2019