Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/908 E. 2021/120 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/908 Esas
KARAR NO: 2021/120
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —– harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı satıcıdan —- makinasını finansal kiralama yolu ile —- tarihinde satın aldığını, —- ödediğini, kalan satış bedelinin ise —-taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, —- ilişkin taksitin ödendiğini, İş makinasının teslim alındığında göstergeler de buharlaşma ve aracın bazı yerlerinde paslanma ortaya çıktığını, durumun davalıya bildirilip sen/isinde garanti kapsamında sorunun giderildiğinin bildirildiğini,——- sonucu iş makinasının içinin su ile dolduğunu, durumun davalıya bildirildiğini, davalı çalışanının gönderdiği servis tarafından yapılan incelemede kabin iç tavan döşemesi söküldüğünde kabin tavanının orta kısmında delik olduğunun ortaya çıktığını, geçici çözüm olarak silikon ile delik kapatılmaya çalışıldığında deliğin önceden macun ile doldurulup boyatıldıktan sonra hileli bir şekilde ayıbın gizlenerek aracın satılmış olduğunun fark edildiğini, durumun davalı şirkete bildirilerek TBK.m.227 de tanınan seçimlik hakların istenildiğini, TTK.nun 23/1. maddesinin TBK.na yaptığı atıf nedeniyle satılandaki ayıp TBK.m.227 de seçimlik haklar tanındığını, müvekkilinin —— tarihli mail ile bu haklarını kullandığını, buna rağmen davalı satıcının bir yanıt vermediğini. Zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde bir sonuca varılamadığını, ——delil tespiti yapıldığını, bilirkişinin düzenlediği raporda, makinenin tavan kısmında bulunan cıvataların paslı olduğu, yakıt göstergesinde buharlaşma bulunduğu, tespit tarihine değin ——- bir süre çalıştığı, kabinin yoğun miktarda su almasına daha önce çelik macun ile doldurulup üzerinin boyandığı bir deliğin neden olduğu, bu şekildeki ayıbın hileli, gizli bir ayıp nitelik taşıdığı hususlarının tespit edildiğini belirterek açılan davanın kabulünü, satılanı geri vermeye hazır olduklarını bildirerek —- tarihli satış sözleşmesinin feshini, dava konusu iş makinesinin müvekkilinin iş yerinde teslim alınmasını, sözleşme gereği ödenmiş olan —– bedelin mail yolu ile atılan ihtarname tarihinden itibaren reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve müvekkiline ödenmesini, ödenmeyen —– taksitlerin iptalini, ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan zarar ve kar kayıpları nedeniyle fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak üzere şimdilik —-davalıdan alınmasını, satış sözleşmesi gereği ayıplı makinenin ayıpsız hiç kullanılmamış bir —— talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle; dava konusu makinanın dava dışı——- satıldığını, o şirket tarafından da davacıya finansal kiralama yolu ile kiralandığını, mülkiyetin dava dışı finansal kiralama şirketine ait olduğunu, bu nedenle husumetin dava dışı şirkete yöneltilmesi veya bu şirketin emsal —— kararlarında da kabul edildiği gibi davacıya yetki vermesi gerektiğini, davacı şirketin bu konuda bir kanıt sunamadığını, açıklanan gerekçeler ile açılan davanın davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle esasa girilmeden reddi gerektiğini, sözleşmenin—- tarihinde imzalandığını, iş makinasının davacıya —- tarihinde teslim edildiğini, iş makinasındaki ayıp bildiriminin —- tarihinde yapılması nedeniyle TTK.m.23/c. de yazılı—- günlük hak düşürücü sürenin geçirildiğini, yine TBK.m.223/1 uyarınca da gizli ayıpların derhal bildirilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde ayıptan —– tarihinde haberdar olduğunun yazılı bulunduğunu, ayıp ihbarının ise—- sonra yapılması karşısında süresinde yapılmış bir ayıbın bulunmadığını, bu nedenle ayıba karşı tekeffül hükümlerinden yararlanılmayacağım, —-emsal bir kararında —— sonra yapıian ayıp bildirimini süresinde yapılmış bir ayıp olarak kdbui etmediğini, açılan davanın bu nedenle de reddi gerektiğini, mahkemece yapılan delil tespitine itiraz edildiğini, bilirkişi raporunda hileli bir işlemdenssjz edilmediğini, ayıp bildirim süresini kaçıran davacının “hilefi ayıp” tespitine dayanıp, dürüstlük kuralına aykırı olarak müvekkili şirkete sorumluluk yüklemeye çalıştığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede davacıya —- kullanılmamış ürün satılması konusunda anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirketin malın üretici olmayıp sadece —- —- olduğunu, yurtdışından gelen malın geldiği hal üzerinden satışı yapıldığını, kendilerine yüklenebilir kusur bulunmadığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, davacının paslanma ve buharlaşma yakınmalarının garanti kapsamında onarılarak çözüme ulaştırıldığını, aynı arızalar nedeniyle kendilerine başvurulmadığını, dava konusu aracın tavan sacındaki delikten içeri giren suyun dava konusu iş makinasının TBK.m.219 da yazılı şekilde “kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldırmayacağını veya önemli ölçüde azaltmadığını” iş makinalarının en zor şartlarda çalışma prensibi ile tasarlanmış makinalar olduğunu, ayıp iddiasının yerinde olmadığını, delil tespiti bilirkişi raporunda sorun için “tavan saçı değiştirilerek veya başka bir çözüm yolu üretilebilir” şeklinde söz edilmesinin bunu ortaya koyduğunu, üretici yabancı şirketin mühendislerinin sorunun kullanıcı kaynaklı olabileceği ve kaynak ile doldurulup taşlanması ve boyanması ile tamamen ve düzgün şekiidc düzeleceği yönünde görüş bildirdiklerini, davacının kaynak ile yapılacak tamire izin vermediğini, müşteri memnuniyetini sağlamak için kabin kısmının tamamen değiştirilmesi yönünde yapılan teklifin davacı tarafından kabul edilmediğini, bu nedenle kötü niyetle açılan davanın reddi gerektiğini, davacının dava konusu iş makinasını halen kullandığını, zararlarına ilişkin kanıt sunmadığını, sözleşmenin 11. maddesi gereğince iddiaların yazılı kanıtlarla kanıtlanması gerektiğini, açıklanan nedenlerle bir zarar ve kar kaybına uğramasının söz konusu olamayacağını ileri sürerek açılan davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davacının finansal kiralama yolu ile davalıdan satın almış olduğu iş makinesinin ayıplı olduğu nedeniyle sözleşmeden dönme ile ödenen bedellerin iadesi;ayıp nedeniyle uğranılan zararların tazmini ile kar kaybının tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
—– müzekkere yazılarak mahkemelerinin —-Esas sayılı dosyasının incelenmek üzere — celp edildiği görüldü.
—— tarihli ara karar ile dosyanın bir finansal kiralama sözleşmeler konusunda uzman ticaret hukuku nitelikli hesap uzmanı bilirkişi ile makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —— tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişiler heyet raporlarında özetle;
Dava konusu iş makinesinde ayıpların gizli birer ayıp niteliğinde olduğu,
Kabin tavanındaki delik şeklindeki ayıbın orijinal olarak satılan iş makinasının tesliminden kısa bir süre sonra ortaya çıktığı ve kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, üretim sırasında ortaya çıkan ve özellikle gizlenen türde bir ayıp olduğu,
Kabinin tümden yenilemesi ile sorunun giderilebileceği,
Açıklanan ayıpların TBK.m.219 da yazılı şekilde dava konusu iş makinasının kullanım bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi bir ayıp olarak değerlendinlemeyeceği,
Ancak ekonomik değerini azaltan birer ayıp olarak değerlendirilebileceği,
Sayın Mahkemece TBK. m.227 uyarınca satış bedelinden indirim yapılmasına karar verildiğinden ——- satış bedelinden yapılacak indirim tutarının tarafımızdan belirlenemediği,
Davacının açıklanan ayıplar nedeniyle zarar ettiğine ilişkin dava dosyasında kanıtlar bulunmadığı ve dava konusu makinanın halen de davacının elmenliğinde olduğu,
Aynı sözleşme ile —– bedel ile satılan “HM115 model kırıcı” ile ilgili bir uyuşmazlık bulunmadığı,” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Mahkememizin —–tarihli duruşma ara kararında davacı vekilinin itirazları göz önüne alındığında dosyanın bir borçlar hukuku sözleşmeleri nitelikli hesap uzmanı ve — makineleri konusunda uzman —–bilirkişiye tevdii ile yeniden rapor alınmasına şeklinde ara karar kurulmuş olup;
Yeni bilirkişi raporunda özetle;
Sayın Mahkemece verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikti değerlendirilmesi sonucunda ve yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yukarıda (III) sayılı bentle uyuşmazlığın irdelenmesi başlığı altında (1) sayılı bentte işaret edilen duruma nazaran, —– görülememekle beraber- davacının aktif dava ehliyetinin takdir ve değerlendirmesinin münhasıran Sayın Mahkeme’nİn yargı yetkisi dahilinde olduğu;
Yukarıda—-sayılı bent erde açıklanan nedenlerle, dava konusu —— numaralı yüklejici işlevli iş makinesinde oluşan arızalar ve tavan saçında bulunan çelik macun ile kapatılan deliğin üretimden kaynaklı, olduğu; kullanıma bağlı olarak oluşan teknik arızalar olmadığı:
Dava konusu —— numaralı iş makinesinin tavan sacındaki delik probleminin alıcının ondan beklediği faydalan ortadan kaldıran veya Önemli ölçüde azaltan maddi va da ekonomik ayıp olmadığı; bir günlük kısa süre içerisinde yetkili servis tarafından ücretsiz onarımı yapılan arızalar olduğu;
Yukarıda (III) sayılı bentte uyuşmazlığın irdelenmesi başlığı altında (3) sayılı bentte açıklanan nedenlerle, TBK.m.227/f.son hükmüne nazaran, nihai takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, sözleşmeden dönme koşulunun gerçekleşmediği,
TBK.m.227’nin sondan bir evvelki fıkrasında “alıcının sözleşmeden dönme hakkım kullanması halinde durum bunu haklı gös ermiyorsa, hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir”’ düzenlenmesine nazaran iş makinesi kabininin değiştirilmesi suretiyle satıma konu maldan beklenen fayla elde edilebileceğinden, bu ihtimalde, iş makinesi kabininin yenisiyle değiştirilmesi ve montajı bedeli olarak, iş bu rapor tarihi itibariyle —dava tarihi —– ihtiyaç bulunduğunun hesap ve takdir edildiği;
Tüm delillerin takdiri ve hukuci değerlendirmenin tamamı Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, heyetimizin kanaatlerini bildirir işbu rapor üç nüsha halinde saygılarımla arz olunur.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Mahkememizin —– celse tarihli duruşma ara kararında bilirkişi heyetinden parça değişim ve montaj bedeline ilişkin değerlendirilmesini somutlaştırmaları için ek rapor alınmasına karar verilmiş olup;
Bilirkişiler ek raporlarında özetle;
Sayın Mahkemece verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda —- Tarihli kök raporumuza ek olarak yukarıda açıklanan nedenlerle;
—-Tarihli Kök Raporumuzda belirtilen kanaatlerimizde ve takdir edilen onarım bedelinde değişiklik olmadığı kanaatlerine ulaşılmış olup, Tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamı Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, heyetimizin kanaatlerini bildirir işbu ek rapor üç nüsha halinde saygılarımızla arz olunur” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
Davacının —– tarihli dilekçesi ile finansal kiralama yoluyla satın alınan iş makinası ile ilgili dava açmaya ilişkin malik finansal kiralama şirketinden muvafakat aldığı ve nitekim yargılama sırasında ———-tarihli dilekçesi ile belirttiği üzere aracın maliki olduğu anlaşılmakla dava açılırken eksik olan aktif husumetin, dava sırasında gerek dava dışı finansal kiralama şirketinden alınan icazet gerekse dava sırasında aracın maliki olması nedeniyle tamamlandığı görülmüştür.
Eldeki davada yer alan uyuşmazlığın çözümümde 6098 sayılı Tbk’nın 219 vd.maddelerinde düzenlenen ayıba karşı tekeffül hükümleri uygulanacak olup uyuşmazlık bu doğrultuda çözülecektir.Uyuşmazlığın çözümü için öncelikli çözülecek husus ,davalının ayıp ihbar defi ileri sürmesi nedeniyle ayıp ihbar definin yerinde olup olmadığıdır.Ticari satımlarda ayıp ihbar şekli hususunda doktrinde genel olarak fikir birliği bulunmakta olup ——— uygulamasında birtakım çelişki bulunmaktadır.Genel olarak doktrinde ayıp ihbarının hukuki işlem benzeri fiil olması nedeniyle 6102 sayılı TTK’nın 18/3.maddesinde belirtilen şekle bağlı olmadığı,eski TTK’dan farklı olarak yeni TTK’da ayıp ihbarının şeklinin ispat şartı olarak düzenlendiği hususunda fikir birliği bulunmaktadır.—– aynı görüşte olup ——– ayıp ihbarının TTK 18/3.maddesinde belirtilen şekil şartına tabi olduğu kabul edilmektedir.Mahkememizce ise 6102 sayılı TTK’nın 18/3.maddesinde ayıp ihbarından söz edilmediği,istisnai nitelikteki hükümlerin genişletici yoruma tabi tutulmasının mümkün olmadığı,istisnai hükümlerin daraltıcı yoruma tabi olabileceği nedeniyle ticari satımlarda ayıp ihbarının sözlü dahil her türlü şekilde yapılabileceği kabul edilmiştir.Bu noktada şu ayrıma dikkat etmekte fayda bulunmaktadır:ayıp ihbarı neticesinde 6102 sayılı TTK’nın 18/3.maddesinde belirtilen sözleşmeden dönme ,fesih yönünde karar kurulacak ise mahkemece TTK 18/3.maddesinde belirtilen şekil şartı aranacak,ayıp nedeniyle onarım ,satış bedelinden indirime ilişkin tazminata hükmedilecek ise şekil şartı aranmayacaktır.Mahkememiz tarafından ayıp ihbarına ilişkin yukarıda belirtilen şartlar kabul edilerek inceleme yapılmıştır.Nitekim davacının aracı satın almış olduğu gün aracın servise götürüldüğü,götürülen servisin davalı servisi olduğu görülmekle ayıp ihbarının —–tarihinde değil ,aracın teslim günü davalıya ait servise götürüldüğü tarihte yapılmış olduğu kabul edilmiş ve bu nedenle ayıp ihbar defi reddolunmuştur.
Hükme esas alınabilecek yeterli teknik bilirkişi raporu olan —— tarihli raporda araçta var olan arızanın üretimden kaynaklı olduğu,arızayı oluşturan tavan sacında bulunan deliğin çelik macun ile kapanmış olduğu,satın alma sırasında olağan gözden geçirme ile ortaya çıkacak ayıp olmadığı,tavandaki delik probleminin alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi ayıp olmadığı belirtilmiştir.Teknik bilirkişilerin teknik hususta ayıp konusunda bildirmiş olduğu görüşe itibar edilmiş ve nitekim 6098 sayılı TTK’nın 227.maddesi uyarınca dönme şartlarının gerçekleşmediği görülmüştür.Dönme şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle iş makinesinin kabininin değiştirilmesinin yeterli olduğuna ilişkin teknik görüşe itibar edilerek satılanın onarımına ilişkin bilirkişi raporunda belirlenen masraf olan —– davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Nitekim arızaların 1 günde giderilebilecek arızalar olduğu,aracın davacı tarafından kullanıldığı görülerek kar kaybına ilişkin talep reddolunmuştur.
Davanın terditli dava olduğu , terditli davada kademeli istem olduğundan herhangi birinin kabulü davanın kabulü olduğundan karşı taraf(davalı) yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği ve 6098 sayılı TBk’nın 227 maddesi uyarınca dönme hakkının kullanılmasının haklı olmadığı gerekçesi ile hakime tanınan takdir yetkisi doğrultusunda mahkememizce onarım bedeline hükmedildiğinden bu talep yönünden karşı vekalete hükmedilmemiştir.Ancak kar kaybı talebi reddoluğundan kar kaybı talebi yönünden karşı vekalete hükmolunmuştur.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
1-) —– tarihinden itibaren değişik oranlarda uygulanacağı avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kar kaybına ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —- kısım yönünden alınması gereken — harçtan peşin alınan — harcın mahsubu ile bakiye 691,85 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 2.925,16 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 7.683,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kar kaybı talebine ilişkin miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 4.5000,00 TL bilirkişi ücreti ve 251,7‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.751,7‬0 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre(Kabul edilen miktar 52.950,00 TL;Reddedilen miktar 1.000,00 TL) belirlenen 4.663,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 24,47 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
9- Yine Kabul red oranına göre belirlenen 1.295,53 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021