Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/903 E. 2020/218 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/903 Esas
KARAR NO : 2020/218

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkiline olan borcu sebebi ile İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —– Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, arabulucuk görüşmeleri de olumsuz sonuç verdiğini, davaya konu faturaların davalı tarafça müvekkiline ödenmediğini, taraflar arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, borçlunun kötüniyetli olduğunu, bu nedenle davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı—— arasında faturaya konu ———— kurulması montajının yapılması ve çalıştırılması hususunda anlaşmaya varıldığını, davacı yanca bir adet ———— teslim edilmediğini bu nedenle bakiye bedelin ödenmediğini, diğer üç faturanın bedelinin ödendiğini, bu nedenle davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı aleyhline alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. 10/02/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı şirketin —— yılı ticari defterlerinin, işletme defteri olarak tutulduğu, defter açılışının yasal süresinde yapıldığı, işletme defterinin noter kapanış tasdik zorunluluğu bulunmamakta olup, usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, Davalı şirketin 2017-2018 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, 2017-2018 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikini TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyannca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, Tarafların ticari defter ve kayıtlannın birbirini teyit ettiği, davalı şirketin takip tarihi itibarı ile davacı tarafa 15.455,56 TL borçlu olduğu, uyuşmazlığjn ise takip konusu fatura içeriğinin eksik tesliminden kaynaklandığı, davalı tarafından fatura içeriğinin eksik teslim edildiği hususunda fatura veya irsaliye üzerinde şerh düşülmemiş olduğu ve başkaca eksik teslim hususunda düzenlenmiş tutanağında ibraz edilemediği, ——– nolu fatura içeriğinin tam olarak davalı şirkete teslim edilmiş olup olmayacağı hususunda takdirin mahkememizde olduğunu, Davalı şirketin 2017 yılı kayıtlarına göre, davacı şirketin İstanbul Anadolu ——. İcra Möd.——–Sayılı dosyasından takip —– alacaklı olacağı ve itirazın iptali gerekeceği hesap ve mütalaa edildiği, somut olay bakımından faizin, davacı tarafın takip öncesi davalı şirketi ihtarname ile temerrüde düşürmemiş olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere, İstanbul Anadolu —–. İcra Möd. —–. Sayılı dosyasından takip konusu alacağa takip tarihi olan 09.10.2018 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda davacının talebi gibi ticari faiz işletilmesinin uygun olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği görülmüştür.
Davacı, davalıdan olan alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasında davalı aleyhinde icra takibi başlatmış olup, davalının itirazı ile icra takibi durmuştur. Davacı taraf süresinde açmış olduğu bu dava ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Somut olayda davacı, icra takibine konu alacağını davalıya sunduğu mal/hizmet teslimine dayandırmış, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı taraftadır.
Davacı alacağını ————– bedelli fatura konusu mal ve hizmet tesliminden kaynaklanan bakiye alacağına dayandırmış, davalı icra takibine itirazında akdi ilişkiyi ve borcu inkar etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde ise ——– bedelli faturaların ödendiğini, 01/12/2017 tarihli faturada belirtilen 1 adet panonun teslim edilmemesi nedeniyle ise bakiye bedelin ödenmediğini beyan etmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan inceme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre, 23/06/2017 tarihli ————— bedelli faturaların her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ayrıca her iki tarafın ticari defterlerinin davacının davalıdan 15.455,56 TL alacaklı olduğu hususunda uyum içerisinde olduğu, dava konusu faturaların eksiksiz ve uyumlu olarak her iki tarafın ticari deftelerinde kayıtlı olduğuna ve davalı tarafından BA beyanında konu edildiğine göre davacının fatura konu mal ya da hizmeti eksiksiz teslim ettiğini ispatladığı, eksik teslimi iddia eden davalının iddiasını aynı kuvvetle delille ispat etmesi gerektiği, davalının eksik teslime ilişkin bir delil ibraz etmediği, davacının davalıdan 15.455,56 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın asıl alacak yönünden kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de, davacının davalıyı icra takibinden önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin delil bulunmadığı anlaşıldığından işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir. Yasal şartlar oluştuğu için davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. Davacının icra takibinde açıkça avans faizi talep etmediği, ticari temerrüt faizi şeklinde bir faiz türü olmadığı anlaşıldığından takipten itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Bu gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün——. Sayılı icra takip dosyasına davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile takibin 15.455,56 TL asıl alacak bakımından kaldığı yerden devamına,
Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Asıl alacak miktarının %20′ si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazla istemin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.055,76 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 186,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 869,04 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ve 186,72 TL peşin harç olmak üzere toplamda 231,12 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 888,05 TL (800,00 TL bilirkişi ücreti, 54,20 TL tebligat gideri, 33,50 TL e-Tebligat gideri, 0,35 TL kep ücreti) yargılama giderinden davanın kabul 0,99 ve red 0,01 oranına göre hesaplanan 879,16 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4,13 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.