Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/896 E. 2020/349 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/896 Esas
KARAR NO : 2020/349

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı …——- 06.12.2017 tarihli dava dilekçesinde ”Uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk ticarct Kanununun 1472. Maddesi kapsamında halefıyet kapsamında bir dava olduğunu, şirketin————- ödediği alacak kalemi —– ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı …——- vekili ——— tarihti cevap dilekçesinde “Anılan uyuşmazlığına Ticaret Mahkemelerinde bakılması gerektiğini, sigorta şirketinin halefiyetinin söz konusu olduğunu, müvekkili için bunun söz konusu olmadığım, davacı için bu hükmün uygulanmasının mümkün olmadığını, davanın görev yönünden ve zaman aşımı bakımından reddinin gerektiğini, —— Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde teminat dışı sayılan hallerin belirtildiğini, söz konusu poliçenin mesleki sorumluluk poliçesi olmadığını…” savunmaktadır.
DELİLLER:
—— tarihli bilirkişi raporu, İstanbul ANadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosya sureti, İstanbul ——- Asliye Ticaret Mahkemesinin dosya sureti, Poliçe bilgileri ve tüm dosya kapsamı,
İş güvenliği uzmanı, sigorta uzmanı ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşan heyet tarafından düzenlenen 16/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; somut olayın yapılan incelemesinde, husumete mesnet poliçenin güvenlik görevlilerinin görevini ifa ederken üçüncü kişilere verdiği zararları koruma örgüsü altına aldığı, görevlerini gereği gibi yapmamaları sonucu oluşan zararların ise, poliçe genel şartlarının A.5.C maddesinde teminat dışı bırakıldığı, olayın meydana geliş biçimine nazaran, mevcut delil durumuna göre, —–tarihinde meydana gelen olayın poliçe teminatı dışında kaldığı sonucuna varıldığı, davalı … şirketine olaydan sonra veya yargılama sırasında ihbar yapıldığına ilişkin delil bulunmadığından, poliçe genel şartları B.3 maddesi hükmü ile TTK’nın ihbara ilişkin genel düzenlemesi dikkate alındığında, sigortacı açısından rizikonun davacının ödeme yaptığı tarihte gerçekleşmiş sayılacağı; bu nedenle davacının ödediği temerrüt faizlerinden davalının sorumlu olmadığı, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacının rucü edebileceği miktarın 52.171,11 TL olduğu; bu tutarın ——- tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesinin istenebileceği görüşüne varıldığının belirtildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, Özel Güvenlik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesine dayalı alacak talebine ilişkindir.
Somut olayda; dava dışı——– gecesi hırsızlık olayı meydana geldiği,————-davacı şirket arasında ——–tarihinde “—– akdedildiği, meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle dava dışı ——- sigortacısı olan ——–hasar tazminatı ödemesi yapmış olduğu, yapılan ödemenin rücuen tahsili talebi ile dosyamız davacısı aleyhine İstanbul —— Esas sayılı dosyası ile dava ikame etmiş olduğu, yapılan yargılamanın sonucunda meydana gelen hırsızlık olayında meydana gelen zarardan 10.04.2014 tarihli “————–” gereği dosyamız davacısının sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği, davalı ..—– ile davacı şirket arasında —— Sigorta Poliçesi akdedildiği, işbu poliçeye istinaden davacı tarafından———ödenen bedelin tahsili talebi ile huzurdaki davanın ikame edildiği, yargılama devam ederken davacı şirket bünyesinde çalışan ve hırsızlık olayının gerçekleştiği gece görev yapmakta olan güvenlik görevlileri aleyhine açılan ve İstanbul Anadolu ——. ACM de——Esas sayılı dosya ile görülmekte olan kamu davasının hitama erdiği ve güvenlik görevlileri hakkında üzerlerine atılı suçu her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiş ve verilen kararın kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK 1420 md. gereğince sigorta mukavelesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
TTK’nın 1472/2. maddesi; “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur…” şeklindedir.
Sorumluluk sigortalarında; sigorta ettiren üçüncü kişiye ödeme yapılmasına yönelik aleyhine hüküm kurulan mahkeme kararının kesinleştiğini öğrendiği veya dava olmaksızın ya da davanın sonucu beklenilmeden zarar gören üçüncü kişiye sigortalı tarafından ödeme yapılmış olması halinde bu ödeme tarihinin riziko tarihi olarak kabulü gerekir. Dava konusu olayda; rizikonun gerçekleştiği tarih davacı tarafça ilk ödemenin yapıldığı —– Huzurdaki davanın 03.10.2017 tarihinde açıldığı göz önünde bulundurulduğunda davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı görülmektedir.
Hukuk hâkimi ceza mahkemesi kararındaki fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi olgularla bağlıdır. Aynı şekilde ceza mahkemesinden verilen mahkûmiyet kararı ile de bağlıdır. Zira her suç aynı zamanda haksız fiil kabul edilmelidir. Ancak her haksız fiil suç değildir. Suçta kanunilik ilkesi gereği ancak kanunda düzenlenen haksız fiiller ve eylemler suçtur.
Ceza mahkemesinin delil yetersizliğine dayanan beraat kararı hukuk hâkimini bağlamaz. Ceza yargılamasında delil sistemi, failin davadaki beyanının önemi gibi nedenler ile delil yetersizliğinden dolayı verilecek karar hukuk hakimi kararını etkilemeyecektir. Bu nedenle; her ne kadar davacı şirket bünyesinde çalışan ve hırsızlık olayının gerçekleştiği gece görev yapmakta olan güvenlik görevlileri aleyhine açılan ve İstanbul Anadolu ——– Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan kamu davası ile güvenlik görevlileri hakkında üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmişse de verilen beraat kararı mahkememizce verilecek kararı bağlamadığından hükme esas alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; İstanbul ——– Esas sayılı dosyası ile yürütülen yargılamada alınan bilirkişi raporu ile mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve güvenlik görevlilerinin olay sonrasında emniyet tarafından alınan ifadeleri incelendiğinde, olay gecesi görevli personelin yemek ihtiyacı için fabrikanın ön kısmındaki —– bir araya geldikleri, birlikte kalınan sürenin olması gereken makul süreyi aşmış olması, ayrıca görevli personelin binanın arka kısmındaki aydınlatmada sorun olduğunu bildiği, olay sonrası yapılan incelemede tesis etrafındaki tel örgünün iki bölgeden normal bir insanın geçeceği ölçüde kesilmiş olduğu, nöbet sırasında yol sorma bahanesiyle güvenlik görevlisinin — uzaklaştırılmasının ardından sorumlu olunan bölgelerin kontrol edilmemesi, bununla birlikte davacı … firması tarafından risk değerlendirmesine yönelik raporun düzenlenmemesi ve güvenlik hizmeti sunulurken tüm kısımları kontrol edecek şekilde devriye uygulamasının yapılmamış olması hususları bir arada değerlendirilerek hırsızlık olayının gerçekleşmesinde davacı şirketin tam kusurlu olduğu, bu haliyle ihmal nedeniyle ortaya çıkan zararın sigorta tazminatı kapsamında olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 1.250,79 TL harçtan, alınması gerekli 54,40 TL peşin harcın düşümü ile geri kalan 1196,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca 10.321,40 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.