Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/846 E. 2019/888 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/846 Esas
KARAR NO : 2019/888

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine, muhtelif tarihli iki adet çeke istinaden İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senedine dayalı icra takibine girişildiğini, iş bu çeklerden ——-tarihli olanın ——— kısmının ödendiğini, bu nedenle ödenen bedel bakımından borçlu olunmadığının tespiti için huzurdaki davayı açmak zorunluğunun hasıl olduğunu beyan ederek, İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ———- esas sayılı dosyasının takibinden kaynaklı — borcu bulunmadığının tespiti ile takibinde kötü niyetli olan davalı yanın dava değerinin %20 sinden az olmayan tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekaletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı ….———tarihinde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmesine cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu ——–. İcra Dairesinin ———- esas sayılı icra takip dosyası, ——– sayılı dekont ekli müzekkere cevabi yazısı, ——- tarih ve ————– sayılı yazısı, yine ———– tarih ve ——- sayılı yazısı.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir. Bu durumda aleyhine başlatılan takibe itiraz edebilir. İtiraz üzerine takip duracağından, alacaklı bu itirazı bertaraf ettirmek için harekete geçtiğinde, alacaklının itirazın iptali veya kaldırılması talebi üzerine, borçlu bu konudaki savunmalarını genel mahkemede veya icra mahkemesinde ileri sürebilecektir.
Diğer halde borçlu, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir (İİK m. 72/2).
Alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür (İİK m. 72/3). Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK.)’nun 72. maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme ————- icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz” hükmünü içermektedir.
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötü niyetli olmasıdır ———-
Somut olayda; davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhine İstanbul Anadolu —– İcra Dairesinin —-Esas sayılı icra takip dosyası ile kambiyo senedine dayalı haciz yolu ile takip başlatıldığı, İstanbul Anadolu —-. İcra Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası ile borca itiraz edildiği ancak davanın reddedildiği, huzurdaki dava ile takibe konu—- tarihli, 43.000 TL bedelli çekin —– tarihinde banka aracılığı ile davalı alacaklı şirkete ödendiğinden bahisle ödenen kısım bakımından borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği görülmüştür. Davacı tarafın iddiaları doğrultusunda davalının ödeme yaptığını iddia ettiği ve kendi hesabının bulunduğu——-müzekkere yazılarak ödeme dekontunun sureti ile davalının hesabının bulunduğu —– müzekkere yazılarak dava konusu ödemeye ilişkin “—–dekontu celbedilmiş, incelenmelerinde açıklama kısmında “—-tarihli —– istinaden ödeme” ibaresinin bulunduğu görülmüş, davalı tarafça yapılan ödemenin aksini ispata yarar herhangi bir delilinin dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar —– tarihinde İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesinin —Esas sayılı icra takip dosyası ile —— ve—— bedelli çekin tahsili talebiyle davalı tarafından davacı aleyhine takip başlatılmışsa da, davacının hesabının bulunduğu—– yazılan müzekkere cevaplarında davacı tarafça —– çekine istinaden ödeme” açıklaması ile —– ödeme yapmış olduğu, bu haliyle takibe konu — tarihli ——ait çeke ilişkin takip öncesi tarihte kısmi ödeme yapılmış olduğu, davacının 19.000 TL’lik kısım bakımından davalı tarafa borçlu olmadığının sabit olduğu, davalının takip tarihi itibariyle taraflarına yapılan kısmi ödemeden haberdar olduğu ya da hayatın olağan akışına göre olmasının bekleneceği hususu göz önünde bulundurulduğunda yapılan kısmi ödemenin takibe konu edilmesinde davalının kötü niyetli olduğunun kabulünün gerekeceği anlaşılmakla davanın kabulü ile davacı tarafın İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı icra takip dosyasına ilişkin —alacak bakımından borçlu olmadığının tespitine; davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile dava değerinin %20’si olan 3.800,00 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafın İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —— esas sayılı icra takip dosyasına ilişkin—— alacak bakımından borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile dava değerinin %20’si olan —– davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden —- göre—-vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken —- harcın başlangıçta alınan 324,48 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 324,48 TL peşin harç ve posta/müzekkere masrafı vs. olmak üzere 62,10 TL olmak üzere toplam 386,58 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kalan gider avansının davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.