Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/838 E. 2020/135 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/838 Esas
KARAR NO : 2020/135

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 06/02/2019 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- gösteren bir şirket olduğunu, davalıya da bu kapsamda 5.421,03 TL toplam tutarlı çeşitli faturalar düzenlendiğini fakat davalının borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını fakat davalının takibe itiraz ettiğini, anılan bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden davacıya herhangi bir borç bulunmadığını, davacının düzenlediği faturalara konu ürünlerin müvekkile teslim edildiğini gösterir herhangi bir belgenin dosyaya ibraz edilmediğini zira malların teslim edildiğini davacının ispatlaması gerektiğini, anılan nedenlerle davanın reddini ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava açık hesap ilişkisine dayalı takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.İcra dosyası fiziken celp edilmiş ve incelenmesinde ödeme emrinin borçluya 17/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği,borçlunun 19/11/2018 tarihinde yasal itiraz süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiği görülmüştür.
31/10/2019 tarihli ara karar ile dosyanın seçilecen bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 10/01/2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle : ”Dava dosyasında davacı olan—- defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı, buna karşın 2017 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin gerçekleştirilmediği, 2018 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin 30.06.2019 tarihinde alınmış olması gerekirken, belirtilen süreyi aşar şekilde 22.11.2019 tarihinde gerçekleştirildiğinin görüldüğü, her ne kadar davacının 2017 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin gerçekleştirilmemiş olduğu görülse de, ibraz edilen yevmiye defterinin açılış tasdikinin bulunduğu ve defterde yer alan yevmiye maddelerinin birbirini doğrular nitelikte sistematik bir şekilde kaydedildiğinin anlaşıldığı, bu minvalde davacı ticari defterlerinin lehe delil olarak ileri sürülüp sürülemeyeceğinin nihai değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Davalının beyan dilekçesinde müvekkil firma adresi ile incelemede muhatap alınacak kişi isimleri ve iletişim bilgilerin yer almadığı, bu nedenle davalı vekillerine defter incelemesi için iki farklı tarihte mail gönderildiği, ayrıca —-numaralı — telefonundan kendilerine sözlü olarak bilgi verildiği, buna karşın tarafıma herhangi bir şekilde geri dönüş olmaması nedeniyle davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı,
Davalı adına düzenlenen faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiğini gösterir nitelikteki sevk irsaliyelerinin tamamında teslim alan kısmında isim ve imzaların yer aldığı, buna karşın belirtilen isimlerin davalı ile olan bağının dosya kapsamından anlaşılamadığı, konuyla ilgili nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Sayın Mahkemenin davacı lehinde hüküm kurması halinde —- takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilir tutarın 5.421,03 TL olduğu ” şeklinde tespitler yer almıştır.
04/11/2019 tarihinde davalı şirketin 2018 yılına ait çalışan bilgilerinin istenmesine ilişkin — müzekkere yazılmış,— tarihinde ——– nolu sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında imzası yer alan —– sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında imzası yer alan—- şirket çalışanı oldukları anlaşılmıştır.Davacı tarafın uyuşmazlığa konu malları davalıya teslim ettiği hususunu kanıtladığı görülmekle davalı tarafın faturaya konu borcu ödediğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığı,bu nedenle davacı tarafa takibe konu miktarca borçlu olduğu tespit edilmiştir.
İcra-İnkar tazminatı İİK 67/2 maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.Buna göre icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için :1) Geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması gerekir,2) Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalıdır 3)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalıdır 4) İcra inkar tazminatı talep edilmiş olmalıdır 5)Borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazında haksız olması gerekir 6)Alacak likit olmalıdır.
Alacağın likit olması konusunu Yargıtay Genel Kurulu ,—. Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.
Yargıtayın yerleşik kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. Yargıtay —. Hukuk Dairesi’nin —. Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle yüzde 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Tarafların tacir olduğu görülmekle takipte talep edilen faizin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre ; bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte bilimsel ve yeterli teknik nitelikte olduğu görülmüş, davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün—. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, asıl alacak miktarı olan 5.421,03 TL aslı alacak üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile istanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğünün ——. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline,
2- Asıl alacak miktarı olan 5.421,03 TL aslı alacak üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 370,31 TL harçtan, peşin yatırılan 92,58TL harcın düşümü ile geri kalan 277,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 92,58 TL harç , 800,00TL bilirkişi ücreti ve 131,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 1023,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ————- 13.maddesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.