Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/836 E. 2020/559 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/836 Esas
KARAR NO : 2020/559
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında —– akdedildiğini, işin bitim süresinin — tarihi olarak belirlendiğini ve işin bu tarihte davalıya teslim edildiğini, —— tutarlı alacak tutarının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını ancak takibe kötü niyetli itiraz edildiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı arasında ——imzalandığını, davacının sözleşme kapsamında yapması gereken işlerin tamamını yapmadığını ve bu nedenle ödeme yapılmadığını, talep edilen faiz oranı ve türünün hatalı olduğunu, müvekkilin icra takibine itirazında kötü niyetli olmadığını, anılan nedenlerle davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLER:
—– Esas sayılı dosyası , —- tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
SMMM uzmanı, Bilişin uzmanı, ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisi tarafından düzenlenen—– alındı tarihli bilirkişi raporunda özetle; Her iki tarafa ait ticari defterleri Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak E-beratlar ile noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla her iki taraf ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, Kendi kayıtlarında davalıyı borçlandırıcı nitelikte olarak davacının düzenlediği ¡rsaliyeli faturaların teslim alan kısımlannda davalıya ait herhangi bir imza ve kaşe bilgisinin bulunmadığı, buna karşın davacının genel toplamda—- olarak düzenlediği faturaların davalı kayıtlarında usulüne uygun olarak yer aldığının anlaşıldığı, davalının cari hesaba istinaden çeşitli tarihlerde toplamda —- ödeme gerçekleştirdiği ve kalan cari hesap borcunun — olduğu, Teknik açıdan incelenen sözleşmelerde davacı firmanın üstüne düşen görevleri eksizsiz bir şekilde yerine getirildiği, gerek mail yazışmalarında gerek —– adresindeki iş akışında tespit edilmiş olduğu, —-yapılan yerinde incelmelerde alınan dijital belgeler CD ortamına aktarılarak rapora eklendiği, avalının, ticari defterlerine bahse konu faturaları kaydetmiş olmasını hizmetin verildiğinin kabulünde olduğu sonucunu doğurduğu; buna göre itirazın iptaline ilişkin takip dosyasındaki alacak kalemleri yönünden yapılan incelemede; asıl alacak tutarının davacı talebi gibi ——olduğu; davacının takipte —- birikmiş faiz talebi mevcut ise de, TBK.m.117 hükmü uyannca muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olmasına, bu yönde dosyada temerrüt ihtarına rastlanmamasına göre, takipteki birikmiş faiz talebine mevcut delil durumu itibariyle iştirak edilmediği, Davacının takip tarihinden itibaren asıl alacağına avans faizi yürütülmesi istediğinin görüldüğü tespitinde bulunulduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili işlemlerine ilişkindir.
Somut olayda; Taraflar arasında TBK’nın 470 vd. Maddelerinde hükme bağlanan yazılı eser sözleşmesinin bulunduğu, davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu, davacı tarafından davalıya karşı —- sayılı takip dosyası ile toplam — asıl alacak ve —–işlemiş faiz alacağı üzerinden takip başlatıldığı, davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine huzurdaki davanın ikame edildiği görülmüştür.
Eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda yüklenicinin eseri yapıp teslim ettiğini iş sahibinin ise yapılan iş bedelini ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. Bununla birlikte imalatın ayıplı olması halinde, TBK’nın 474. maddesi gereği açık ayıplarda iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eseri gözden geçirmesi ve varsa ayıpları uygun bir süre içerisinde yükleniciye bildirmesi, aksi halde iş sahibinin eseri açıkça veya örtülü olarak kabulünden sonra yüklenicinin her türlü sorumluluktan kurtulacağı —– maddesi gereği eserdeki ayıbın sonradan ortaya çıkması halinde iş sahibinin durumu gecikmeksizin yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, bildirmediği taktirde eseri kabul etmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır —–
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar arasında —- tarihli —– iş bu sözleşme sona erdikten sonra yürürlüğe girmek üzere ——akdedildiği, davacı yüklenicinin eseri yapıp teslim ettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamakta olup, uyuşmazlığın yapılan işin sözleşmede kararlaştırılan şekilde yapılıp teslim edilip edilmediği hususunda toplandığı, bu hususta bilgisayar mühendisi bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede sözleşmeye konu iş ve işlemlerin davacı şirket tarafından eksiksiz bir şekilde yerine getirildiği ve sistemin de davalı tarafça halihazırda kullanıldığının tespit edildiği, bununla birlikte taraf ticari defter ve kayıtlarında dava konusu alacağa dayanak faturanın yer aldığı, bu haliyle davalı tarafın davacı tarafın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğine yönelik savunmalarını ispat edemediği anlaşılmakla davalı taraf icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmediğinden faiz alacağı bakımından davanın reddi ile asıl alacak bakımından davanın kabulüne, alacağın faturaya dayalı ve likit olması karşısında davacının ayrıca icra inkar tazminatına müstahak bulunduğu anlaşılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından —— icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın —- asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 50.516,13 TL’nin % 20 si oranında olmak üzere 10.103,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.450,75 TL harcın, başlangıçta alınan 969,82 TL harçtan düşümü ile geri kalan 2.480,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 1020,62 TL harç ve 2448,95 TL bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 3.469,57‬ TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre belirlenen 3.086,27 TL’lik kısmı olmak üzere davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 7.367,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için red olan miktar için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı ve davalı tarafın yüzüne karşı davalı gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.