Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/830 E. 2021/825 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/830 Esas
KARAR NO: 2021/825
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/05/2019
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;—- adresinde davacı ile davalı arasından imzalı bulunan —- sözleşmelere dayalı olarak alt yüklenici sıfatıyla hizmet verdiğini, birim fiyatlar ve maliyetler konusunda taraflar aralarında yazışmalar suretiyle anlaşmış ve mutabakata vardıklarını, müvekkilinin davalı yandan —-elden teslim aldığını, davalı yanın — tarihli sözleşme nedeniyle ödemesi gereken meblağın — ödemeyerek temerrüde düşmüş olduğunu, müvekkil ise —– ödemeyi alamadığından yapması gereken işlere devam edemediğini, takiben tek yanlı ve haklı olarak sözleşmeleri fesih hakkı doğmuş olduğunu, davalı yanın bu ödeme yükümlülüğünü ısrarlı taleplere rağmen reddettiği gibi aynı zamanda müvekkilin taahhüt edilen işleri tamamlayabilmek için üçüncü şahıstan kiralamak suretiyle inşaat alanına kurmuş olduğu inşaat iskelesinin sökülmesine de cebren engel olmuş, müvekkil davacının üçüncü şahıs iskele sahibine karşı ağır zarara girmesine neden olduğunu, halen işbu davanın açıldığı tarihle de iskele davalı tarafından işbu dosyada anılan inşaatla kullanılmakta olduğunu; bunun yanı sıra müvekkilinin inşaat ince işlerinin yapılmasını hizmetleri de vermiş; ancak ödemelerini alamamış olduğunu, müvekkilinin ödemelerini davalıdan alamadığından işbu işlerle ilgili olarak —- yapamaz hale geldiği, bu dönemde teklif sunmuş olduğu ve son kabul/imza aşamasına gelinmiş olan —–gerçekleştirememiş olması ve borcu yoktur yazısı veremiyor olması sebep gösterilmek suretiyle ilgili üçüncü şahıs makamların, ihale konusu işleri müvekkile vermekten vazgeçtiklerini, bu sebeple müvekkilinin —- kar kaybı oluştuğunu, müvekkili tarafından verilmiş olan inşaat hizmetlerinin neler olduğu ve bedellerinin ne kadar tuttuğu hususu—- olduğunun tespit edildiğini, huzurdaki dosya konusu işten ötürü ——— karşı taahhütleri nedeniyle kur farkından kaynaklı inşaat maliyetlerinin artışından ötürü uğradığı zararının üçüncü şahıs inşaat iskelesi sahibinin alacağından ötürü fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak ve şimdilik olmak kaydıyla —-, davalıdan tahsil edemediği alacağı nedeniyle ödeyemediği —- bağlı olarak kaybettiği —- fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak ve şimdilik olmak kaydıyla —-, davacının kusuru olmaksızın ilerleyememiş inşaat nedeniyle uğranılan telafisi imkansız itibar kaybı nedeniyle —dava tarihinden itibaren işleyecek ticari bankaların —- uyguladıkları en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve avukatlık ücretinin davalı yanda bırakılmasına, davanın görülmeye başlanmasından evvel mevcut piyasa koşullan ve borçlu şirketin ekonomik zorluk içinde bulunması dikkate alınmak suretiyle telafisi imkansız zararlara yol açılmasının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, arsa malikleri ile aralarında imzaladıkları —– tarihli sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmeye göre işin anahtar teslimi haliyle yapılıp tamamlanma süresinin, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren —–olarak belirlendiği, ancak davacı taraf bu süre içinde yüklendiği işi sözleşmeye uygun yapmadığı ve teslim etmediğini; davacı tarafın üstlendiği işi zamanında ve sözleşmeye uygun şekilde yapmaması nedeniyle inşaatın tamamlanması yaklaşık —- kadar geciktiği için bu süre içinde müvekkil şirket, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği kat maliklerinin kira bedellerini düzenli olarak ödemek zorunda kaldığını, ayrıca davacı tarafından tamamlanmayan işlerin başka firmalara yaptırıldığını; davacı tarafından üstlenilen işlerin tamamlanmaması üzerine, —— sayılı dosyası üzerinden taraflarınca tespit talep edildiği, bu dosya üzerinden yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ile davacının üstlendiği işlerden hangilerini sözleşmeye uygun yerine getirmediğinin belirlendiğini; davacının davada yer alan taleplerinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğu, davanın reddi gerektiğini;
KARŞI DAVA : Müvekkili şirketin arsa malikleri ile aralarında imzaladıkları Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesiyle inşaat süresince kat maliklerinin kira bedellerini ödemeyi de taahhüt etmiş ve bu kira bedellerini düzenli olarak ödediğini; davacı tarafın üstlendiği işi zamanında ve sözleşmeye uygun şekilde yapmaması nedeniyle inşaatın tamamlanmasının yaklaşık —- yıl kadar geciktiğini, bu süre içinde müvekkil şirketin, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği kat maliklerinin kira bedellerini düzenli olarak ödemek zorunda kaldığını; ayrıca davacı tarafından tamamlanmayan işlerin başka firmalara yaptırılmış veya yaptırılacak olup bu suretle de müvekkilinin ayrıca zarara uğradığı/uğrayacağı; Haksız ve yasal dayanaktan yoksun asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne; Taraflar arasında imzalanan —— davacı karşı davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, Davacı karşı davalı tarafından hatalı veya eksik yapılan işlerin düzeltilerek tamamlanması ve yapılmayan işlerin yapılması için şimdilik —– davacı karşı davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, her türlü masraf, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı —– yılına ait ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyit etmesi ve usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle HMK’nın 222. maddesi gereğince sahibi lehine delil niteliğinde olduğu,—- yılında tutulması zorunlu olan defterlerinin tutulduğu ancak açılış tasdiklerinin süresinde yapılmadığı ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de yaptırılmadığı görülmüştür. Davacı —– uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı —-lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı —- tarihinde —- alacaklı olduğu; Davalı—- olduğu tespit edilmiştir. Davalı —kayıtlarına göre; Davacı — tarihinde davalı —- olduğu; Davacı— davalı —- borçlu olduğu tespit edilmiştir.Tarafların—yılında mutabık oldukları ve davacı —– borçlu olduğu; — yılında ise tarafların kayıtları arasında —-bulunduğu, farkın davacı—- düzenlediği, davalı —— faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı tarafın, söz konusu faturaların açıklamalarında belirtilen malzeme ve hizmetleri sözleşme şartlarına göre gerçekleştirdiği ile faturaların davalı şirkete teslim edildiği konusuna dair ispat yükünü üzerinde taşıdığını, bu konudaki takdirin— ait olduğu; Davacı— tarafından yapılan imalatların toplam tutarının—— olduğu;” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
EK RAPOR:Bilirkişi ek raporunda özetle; “Ticari defter kayıtları ve diğer belgelerde de görüldüğü üzere taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı—-ticari defterleri ve dayandığı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini tamamlaması, teyit etmesi ve usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle HMK’nın 222. maddesi gereğince sahibi lehine delil niteliğinde olduğu; —-yılında tutulması zorunlu olan defterlerinin tutulduğu ancak açılış tasdiklerinin süresinde yapılmadığı ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin de yaptırılmadığı görülmüştür. Davacı —- defterlerinin, —- uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunmadığı tespit edilmiş olmakla beraber takdiri—- maddesi uyarınca sahipleri lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı —— alacaklı olduğu; Davalı ——– borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı —— kayıtlarına göre; Davacı —tarihinde davalı —- borçlu olduğu; Davacı—- tarihinde davalı—- borçlu olduğu tespit edilmiştir. Tarafların — yılında mutabık oldukları ve davacı — borçlu olduğu; —yılında ise tarafların kayıtları arasında —farkın bulunduğu, farkın davacı —- yılında düzenlediği, davalı — kayıtlarında bulunmayan toplamı —- adet faturadan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı tarafın, söz konusu faturaların açıklamalarında belirtilen malzeme ve hizmetleri sözleşme şartlarına göre gerçekleştirdiği ile faturaların davalı şirkete teslim edildiği konusuna dair ispat yükünü üzerinde taşıdığını, bu konudaki takdirin — ait olduğu; Davacı —- tarafından yapılan imalatların toplam tutarının —–olduğu; Sonuç ve kanaatine varılmıştır. Tarafımızca düzenlenen işbu bilirkişi ek raporunda yapılan değerlendirmenin uzmanlık alanımız çerçevesinde teknik bir inceleme olduğunu belirtir, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre hukuki nitelendirme ile değerlendirmenin ve ——–şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
ISLAH: Davacı vekilinin ıslaha dair sunduğu beyan dilekçesinde özetle: Müvekkilce yapılan imalatların bedelinden davalı şirketçe ödenmeyen bakiye tutar olan —talep edilmiştir. Bu talebimiz—–sayılı dosyası ile tespit edilmiş olup tutar bakımından da tam ve belirli olmakla bu talebimiz bakımından ek bir açıklama yapmamaktayız. Talebimiz bu tutar üzerinden devam etmektedir.—–sayılı dosyası kapsamında yapmış olduğumuz —- tutarında masraf talep edilmiştir. Yine bu talebimiz de tam ve belirli olup ek bir açıklamada bulunmamaktayız. Talebimiz bu tutar üzerinden devam etmektedir.— Müvekkilin inşaat faaliyetlerini devam ettirirken kur farkından dolayı uğramış olduğu zarar talep edilmiştir. Bu zarar tutarı davalı tarafça inşaat faaliyetleri bakımından ödenmeyen bakiye bedel olan —- tutara dahil olduğundan kur farkından dolayı ek bir talepte bulunmamaktayız.– Müvekkilin davalı şirket lehine inşaat faaliyetlerini devam ettirirken kullandığı—– kira bedelleri için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla—– talep edilmiştir. Bu talebimizi dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda —– Islah etmekteyiz. Islah ettiğimiz — bakımından ıslah harcının yatırıldığına dair makbuzu dilekçemizin ekinde sunmaktayız.—- ihalesini işbu davadaki alacaklarımızı tahsil edememiş olmamız sebebiyle kaybetmemizden dolayı yoksun kalınan kârdan ötürü —- tutarında tazminat talep edilmiştir. Bu talebimizde bir değişiklik bulunmamaktadır.—-Davalı tarafın inşaat bedellerini ödememesi sebebiyle müvekkilin yüklendiği projeyi tamamlayamamasından ötürü yaşadığı itibar kaybının tazmini amacıyla —tutarında manevi tazminat talep edilmiştir. Bu talebimiz tam ve belirli olup bu haliyle devam etmektedir.” şeklinde talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Davacı Vekili’nin — tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili—– tarihli sözleşmelere dayalı olarak alt yüklenici sıfatıyla hizmet verdiğini, müvekkil ise —–ödemeyi alamadığından yapması gereken işlere devam edemediğini, tek yanlı ve haklı olarak sözleşmeleri fesih hakkı doğmuş olduğunu, davalının müvekkilin taahhüt edilen işleri tamamlayabilmek için üçüncü şahıstan kiralamak suretiyle inşaat alanına kurmuş olduğu inşaat iskelesinin sökülmesine engel olduğunu, işbu davanın açıldığı tarihte de iskele davalı tarafından işbu dosyada anılan inşaatla kullanılmakta olduğunu; bunun yanı sıra müvekkilinin inşaat ince işlerinin yapılmasını hizmetleri de vermiş; ancak ödemelerini alamamış olduğunu;
Müvekkilinin ödemelerini davalıdan alamadığından işbu işlerle ilgili olarak — ödemelerini yapamaz hale geldiğini, bu dönemde teklif sunmuş olduğu ve son kabul/imza aşamasına gelinmiş olan —— ödemelerini gerçekleştirememiş olması ve borcu yoktur yazısı veremiyor olması sebep gösterilmek suretiyle ilgili üçüncü şahıs makamların, ihale konusu işleri müvekkile vermekten vazgeçtiklerini, bu sebeple müvekkilinin —- kar kaybı oluştuğunu; Müvekkili tarafından verilmiş olan inşaat hizmetlerinin neler olduğu ve bedellerinin ne kadar tuttuğu hususu—– olduğunun tespit edildiğini; sonuç olarak huzurdaki dosya konusu işten ötürü —- dosyası ile tespit olunun tutarın bakiye ——–şahıslara karşı taahhütleri nedeniyle kur farkından kaynaklı inşaat maliyetlerinin artışından ötürü uğradığı zararının, ——-sahibinin alacağından ötürü fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak ve şimdilik olmak kaydıyla — Davalıdan tahsil edemediği alacağı nedeniyle ödeyemediği—-borcuna bağlı olarak kaybettiği —– ilişkin talep hakkı saklı kalmak ve şimdilik olmak kaydıyla —— Davacının kusuru olmaksızın ilerleyememiş—- nedeniyle uğranılan telafisi imkansız itibar kaybı nedeniyle — Dava tarihinden itibaren işleyecek ticari bankaların —– yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve avukatlık ücretinin davalı yanda bırakılmasına, davanın görülmeye başlanmasından evvel mevcut piyasa koşullan ve borçlu şirketin ekonomik zorluk içinde bulunması dikkate alınmak suretiyle telafisi imkansız zararlara yol açılmasının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
Davalı taraf davanın reddini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynalı alacak davasıdır.
Getirtilen—- sayılı dosyası incelendiğinde:—- talebi üzerine,—-aleyhine —- dosyası ile —- günü yapılan tespit sonucu tanzim edilen — tarihli bilirkişi raporunda; tespit isteyenin —- olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya —- ödeme yapıldığı, henüz bitirilmeyen imalatların mevcut olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı, belirtilmiştir.
Getirtilen —- sayılı dosyası incelendiğinde:——- tarihli bilirkişi raporunda; tespit konusu taşınmazın keşif günü yapılan incelemesinde taraflar arasında tanzim edilen—- tarihli sözleşmeye göre; bina çatısının kapatılmış durumda olduğu, alüminyum doğrama imalatlarının yapılmadığı, —— çalışmasının yapılmadığı, ——- —- olduğu, bu alanın —- yapıldığı tespit edilmiş olup; sözleşmeye göre kalan —- tamamlanması için yaklaşık —– sürede tamamlanacağı hesaplanmıştır.
Mahkememizce aldırılan— tarihli bilirkişi heyet raporu icelendiğinde; “Davacı ——- görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyet kök raporuna karşı itirazların karşılanması amacıyla aynı heyetten ek rapor istenilmiş, kök rapora karşı itirazların ayrı ayrı karşılanarak hazırlanan —- tarihli bilirkişi heyet raporu incelendiğinde;——— hukuki ilişik de nazara alınarak görüşümüzde değişiklik gerektirecek bir durum bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır—- tarafından yapılan imalatların toplam tutarının—– görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekiline —-nolu ara kararı uyarınca davasını tam ve kesin olarak mahkememize bildirmesi için süre tanınmış, tanınan sürede davacı vekili davasını tam ve kesin hale getirdiği gerekli harçları tamamladığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile— Müvekkilce yapılan imalatların bedelinden davalı şirketçe ödenmeyen bakiye tutar olan — talep edilmiştir. Talebimiz bu tutar üzerinden devam etmektedir.—- tutarında masraf talep edilmiştir. Talebimiz bu tutar üzerinden devam etmektedir.— Müvekkilin inşaat faaliyetlerini devam ettirirken kur farkından dolayı uğramış olduğu zarar talep edilmiştir. Bu zarar tutarı davalı tarafça inşaat faaliyetleri bakımından ödenmeyen bakiye bedel olan —tutara dahil olduğundan kur farkından dolayı ek bir talepte bulunmamaktayız. —Müvekkilin davalı şirket lehine inşaat faaliyetlerini devam ettirirken kullandığı inşaat iskelesine ilişkin kira bedelleri için fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla — talep edilmiştir. Bu talebimizi dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda—çıkararak ıslah etmekteyiz. Islah ettiğimiz— bakımından ıslah harcının yatırıldığına dair makbuzu dilekçemizin ekinde sunmaktayız. —- alacaklarımızı tahsil edememiş olmamız sebebiyle kaybetmemizden dolayı yoksun kalınan kârdan ötürü — tutarında tazminat talep edilmiştir. Bu talebimizde bir değişiklik bulunmamaktadır.—-Davalı tarafın inşaat bedellerini ödememesi sebebiyle müvekkilin yüklendiği projeyi tamamlayamamasından ötürü yaşadığı itibar kaybının tazmini amacıyla — tutarında manevi tazminat talep edilmiştir. Bu talebimiz tam ve belirli olup bu haliyle devam etmektedir.” şeklindeki açıklamaları ile — adet talebini belirli hale getirmiş olduğu anlaşılmıştır.
—Davacı tarafından yapılan imalatların bedelinden davalı şirketçe ödenmeyen bakiye tutar olan —- talep edilen bedel hakkında;
Taraflar arasında inşaat imalatı işleri yapım işi nedeniyle kurulmuş eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin varlığı, işin bedeli ve yapılan ödemeler toplamı konusunda uyuşmazlık yoktur. Yanlar arasındaki ihtilaf, yapılan işin miktarına göre süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporunda, eksik işler de dikkate alınarak yüklenici tarafından yapılan işin miktarı ve bedeli — dahil—- olarak usulünce belirlenmiş ve davacının alacağı bulunduğu belirtilmiştir.
Davacının söz konusu talebi —-sayılı dosyası ile tespit edilmiş olup, mahkememizce aldırılan — tarihli bilirkişi heyet kök raporu ve — tarihli bilirkişi heyet ek raporundaki tespitler ve dosyaya kazandırılan sözleşmeler nazara alındığında; Taraflar arasında —- tarihli sözleşmenin imzalanan sözleşmenin devamı niteliğinde olduğu, tüm sözleşmeler ve teklif keşfinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, — tarihli sözleşmenin başlangıç tarihinin imza tarihi olup işin tamamlanma süresinin —-bedelli tanzim edildiği, sözleşme imzalandığı tarih itibariyle —- içinde yükleniciye ödeneceği hükme bağlandığı, ödeme edimi yükümlülüğü altında bulunan iş sahibinin işbu edimini zamanında eksiksiz olarak yerine getirdiğini ispatlayamadığı, fakat davacı tarafından yapılan imalatların toplam tutarının —-olduğunun davacı tarafından mahkememiz huzurunda ispatlandığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
—kapsamında yapmış olduğumuz —- talep edilen bedel hakkında;
6100 sayılı HMK’nın “Yargılama Giderlerinin Kapsamı” başlıklı 323. Maddesinin 1 fıkrasının ç bendinde ; ” geçici hukuki koruma tedbirleri” yargılama giderleri olarak kabul edildiği benzer konuya ilişkin——— hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, değişik iş dosyasında yapılan masraflar yönünden esasa ilişkin bir hüküm kurulmaksızın yargılama gideri olarak alınmak suretiyle karar tesis edilmiş,—– verilen bu kararlar kaldırma kararına uygun olduğundan isabetli olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklindeki açıklamaları ile değişik iş dosyasında yapılan masraflar yönünden esasa ilişkin bir hüküm kurulmaksızın yargılama gideri olarak alınmak suretiyle karar tesis edilen kararı onadığı görülmüştir.
—- kapsamında yaılan harçamalar sorulmuş olup, mahkemesince — tarihli cevabi yazısı ve ekleri incelendiğinde yapılan harcamanın — kapsamında davacının talep edilen bedel hakkında karar verilmesine yer olmadığına, söz konusu —– harcama kaleminin yargılama giderleri içerisinde kabul red oranına göre değerlendirilmesine karar verilmiştir.
— Müvekkilin inşaat faaliyetlerini devam ettirirken kur farkından dolayı uğramış olduğu zarar talebi hakkında;
Davacı vekili —- Müvekkilin inşaat faaliyetlerini devam ettirirken —- farkından dolayı uğramış olduğu zarar talep edilmiştir. Bu zarar tutarı davalı tarafça inşaat faaliyetleri bakımından ödenmeyen bakiye bedel olan —– dahil olduğundan — farkından dolayı ek bir talepte bulunmamaktayız.” şeklindeki beyanları ile taleplerinin olmadığını bildirdikleri anlaşıldığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
— Müvekkilin davalı şirket lehine inşaat faaliyetlerini devam ettirirken kullandığı —– ilişkin kira bedelleri yönelik — tutar talebi hakkında;
Davacı yanın iş bu talebine yönelik — tarihli bilirkişi heyet raporunda;—- olmak —- masrafı da dahil toplam—– hesaplanmış ise de dosyada bulunan — tarihli —- aylık kira bedelinin — olarak belirlendiği, sözleşme tarihi ile dava tarihi arasındaki ——şeklinde tespitlere yer verildiği, rapor sonrası davacı vekilinin rapor doğrultusunda talebini arttırdığı, davacının söz konusu talebinin oluşturulan denetime elverişli, hükme esas alınabilir bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
—-tahsil edememiş olmamız sebebiyle kaybetmemizden dolayı yoksun kalınan kârdan ötürü —-tutarında tazminat talebi hakkında;
Davacının —– yapmış olduğu işten kaynaklı alacağını tahsil edememesinden kaynaklı alamadığına yönelik iddiasını ispatlayamadığı, davacının işbu davaya konu alacaklarını tahsil edememesi ile yurt binası ihalesi arasında illiyet bağının ortaya konulamadığı, benzer konuya ilişkin —–sayılı ilamında; “Davacı vekili yediemin depo ücreti talep etmiştir. İlgili zararın dava konusu edilen olaydan dolayı doğduğu, illiyet bağının bulunduğu, dolaylı zarardan da davalının sorumlu tutulabileceği anlaşıldığından,— depo ücreti talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. ——– şeklindeki açıklamaları ile ilgili zararın dava konusu edilen olaydan dolayı doğması gerektiği, illiyet bağının bulunması gerektiği ve son olarak dolaylı zarardan davalının sorumlu tutulabilmesi gerektiğine vurgu yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa davacının söz konusu unsurları ispatlayamadığı anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
—-Davalı tarafın inşaat bedellerini ödememesi sebebiyle müvekkilin yüklendiği projeyi tamamlayamamasından ötürü yaşadığı itibar kaybının tazmini amacıyla —- tutarında manevi tazminat talebi hakkında;
Her nekadar davacı tarafınn inşaat bedellerini ödememesi sebebiyle müvekkilin yüklendiği projeyi tamamlayamamasından nedeniyle ticari itibar kaybına uğradığını belirterek manevi tazminat talep etmiş ise de, davacının 6102 sayılı TTK’nın 12. maddesinin 1.fıkrasına göre tacir sıfatına haiz olduğu, yine aynı kanunun 18. maddesinin 2.fıkrası uyarınca, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, bu çerçevede bütün tedbirleri almak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre davalının davacıya karşı herhangi bir haksız fiilinin olmadığı, inşaat bedellerini ödememesinden dolayı davacının ne gibi bir ticari itibar kaybına uğradığının dosya kapsamı ile tespit edilemediği, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan eldeki alacak davasıdan dolayı davalının davacıya karşı her hangi bir haksız fiilinin tespit edilemediği, keza sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacının ticari hayatının zedelendiğine ilişkin davacı tarafından dosyaya herhangi bir belge veya somut bir delil de sunulamadığı, tacir olan davacının sözleşmeye aykırılığı tespit ettiği anda basiretli bir iş adamı gibi davranarak tedbirleri kendisinin almasının kendi görevi olduğu, bu kapsamda ”hiç kimsenin kendi kusurlu davranışına dayanarak bir başkasından hak talep edemeyeceği” yönündeki evrensel hukuk ilkesi de nazara alındığında, davacının ticari itibar kaybına ilişkin manevi tazminat talebinin benzer konuya ilişkin ——- karar sayılı bidayet mahkemesinin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin onama kararı esas alınarak manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
—– tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
— kısmının dava tarihi olan —kısmının ise harç tamamlama tarihi olan—- tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının talep ettiği—- ihalesini kaybetmelerinden dolayı yoksun kalınan kârdan nedeniyle—- tutarında tazminat” talebinin REDDİNE,
4-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
5—–dosyası kapsamında yapmış olduğumuz 5.481 TL talep edilen bedelin 5.088,40 TL sinin yargılama giderleri içinde hükme bağlanacağından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
6-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 10.760,25 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 1.998,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.772,18‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.998,07 TL peşin harç ve 890,00 TL ıslah harcı toplamı 2.932,47‬ TL ile 8.934,50 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri,—- yargılama giderinden davanın kabul 0,96 ve red 0,04 oranına göre hesaplanan 11.392,29 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin kabul oranına 1.267,2‬0TL’sinin göre davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin red oranına 52,80 TL’sinin göre davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
11-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 18.914,50 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde———— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.04/11/2021