Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/820 E. 2021/840 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/820 Esas
KARAR NO: 2021/840
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/05/2019
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—-akdedildiğini, diğer davalılar —- müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, davalılara sözleşmeden kaynaklı borçlarını ödediklerinden dolayı —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar tarafından takibe itiraz edildiğinden takibin durduğunu, davalılar yetki itirazında bulunmuşlar ise de; yetkili merciyi göstermediklerinden yetki itirazın reddi gerektiğini, davalılar sözleşmeden kaynaklı borçlarını ödemediklerini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşılamadıklarını, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. — tarihli bilirkişi raporu özetle, Davacı Banka ile arasında —- tutarında çerçeve niteliğinde — imzalandığı, Diğer Davalılar —- de söz konusu sözleşmelerde, müteselsil kefil olarak toplam —- kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyle kefalet imzalarının bulunduğu, takip tarihi itibariyle Kredi hesaplarından dolayı davacı bankanın Davalı borçlulardan olan alacağı — tahsil edilmeyen işlemiş ve gecikmeye düşen faizler,—— alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerimi aşan kısmının yerinde olmadığı, davacı Bankanın, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, davalı borçlulardan takip tarihi itibariyle ——- edilebileceği, tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkememizin sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır.—-tarihli bilirkişi raporu özetle,—- alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak —– atacakları bulunduğundan bahisle bilirkişi raporuna itiraz ettikleri, başkaca bir rapor alınarak alacağın tespitini talep etmiş olup, tarafımca yapılan hesaplamalar yukarıda gösterildiği şekilde tekrar kontrol edilmiş, yapılan hesaplamalarda maddi bir hataya rastlanılmamıştır, easasen Davacının rapora yönelik hangi kalemlerde hangi hesaplamanın hatalı olduğu, hangi alacağın hesaplamaya dahil edilmediği yönünde soyut bir itirazı da bulunmadığı, — hesaplandığı gibi; —hesaplarından dolayı —-borçlulardan olan alacağı — tahsil edilmeyen işlemiş ve gecikmeye düşen faizler, —-olduğu, davacı ——alacak talebinde bulunmuş olup talebin tespitlerimi aşan kısmının yerinde olmadığı,—— tarafların —– nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkememizin takdirinde olacağı sonuç ve kanaatine varmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki akdi ilişki incelenmiş temlik eden banka ile davalı —– tarihinde genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, diğer davalılar—- sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı anlaşılmıştır. Davalı —- kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte kredi asıl borçlusu şirket yetkilisi olduğu ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmıştır. Aynı şekilde Kredi Sözleşmesinin imzalandığı tarihte diğer davalı —-şirket ortaklığının bulunduğu tespit edilmiştir.—- şirket ortağı olduğundan eş rızasına gerek yoktur.—- kefaletin şekil şartlarının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu kredinin zamanında ödenmemesi nedeni ile temlik eden banka tarafından — tarihinde kat edilmiş, kat ihtarnamesinin davalı şirkete — tarihinde, davalı müteselsil kefillere ise aynı tarihte tebliğ imkansızlığı nedeniyle iade döndüğü taraflar arasındaki —– kapsamında tebliğ edilmiş kabul edildiği, verilen — günlük sürenin ve araya hafta sonunun girmesi neticesinde davalıların —- tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış dosya uzman bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi raporunda hesap yöntemi ve içeriği emsal yüksek mahkeme kararlarına uygundur.
——-bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca bir temerrüt faiz oranı da belirlenmemiştir.O hâlde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar —– maddesindeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacak tespit edilmeli ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlayacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerekmektedir.” şeklindeki ilamı ile temerrüt faizinin belirlenmesindeki izlenmesi gereken yolu belirtmiştir.
———- sayılı emsal içtihadı ve diğer emsal içtihatları gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. İspat yükü kendisinde olan davacı bankaya gönderilen muhtıra ile talep edilmesine ve bildirmediği takdirde dosyanın mevcut halindeki bilgi ve belgelere göre karar verileceği belirtilmesine rağmen temerrüt tarihi itibarıyle fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranını —- belgelendirmediğinden sözleşme hükümlerindeki temerrüt faizinin hesaplanmasının mümkün olmadığı ..” belirtmiştir.
——dava konusu —-dayalı kredi borcunun hesaplanmasında, bankanın hesap kat tarihine kadar ve kat tarihinden temerrüde kadarki sürede anaparaya akdi faiz işletip, bulunan toplamın asıl alacağı oluşturacağı ve temerrütten itibaren de bu asıl alacağı oluşturan toplam tutara temerrüt faizi işletilebileceğinin dikkate alınması——hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faiz kapitalize edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak bulunmalı ve bu alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönem için temerrüt faizi ve bunun gider vergisi uygulanarak bankanın asıl borçludan isteyebileceği miktar saptanmalı ” gerekçeleri ile asıl alacağın ne şekilde hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
Temlik eden bankaca borçlu cari hesap çalıştırılan ticari kredilere fiilenuygulanmakta olan akdi faiz oranının % 25 oranında olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, böylece muacceliyet tarihinde fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı olarak %25 olduğu ve bir katı fazlası olarak %50 hesaplanmaktadır. — eden bankanın takip talebinde de bu orandan faiz talep ettiği görülmüştür. —- bankanın takibindeki talebi emsal içtihatlara ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygundur.
—–vekilinin bila tarihli dilekçesinde özetle, dava dosyasına konu —– müvekkil şirket tarafından temlik alındığını beyan etmekle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Beyan dilekçesi eki incelendiğinde —— sayılı icra takip alacağını temlik ettiği anlaşılmıştır.
—- icra dosyası, —- ödeme tabloları, hesap hareketleri, ihtarname ve tebliğ şerhleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; —- imzalandığı, bu sözleşme kapsamında temlik eden banka ile davalı şirket arasında ticari ilişki doğduğu, davalı kefil —-sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, —- kapsamında kefaletin geçerliliği noktasında yapılan değerlendirmede yasaya uygun olarak kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla/bu anlama gelen ibarenin yazılı olduğu ve kefillerin kendi el yazısı ile imzalanan sözleşme şartlarında tarafların mutabık kaldıklarını bildirdiği, davalı kefil—akdedildiği tarihte şirket yetkilisi olduğu, davalı—-sözleşmenin akdedildiği tarihte şirket ortağı olduğu,—yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, bilirkişi —-tarafından düzenlenen denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, hesabın kat edilmesi ile tüm banka alacağının muaccel hale geldiği, ihtarnamenin asıl borçlu şirkete sözleşmede olan adresine gönderilen ihtarnamenin muhatap işyerinin kapalı olduğu beyan edilip imzadan imtina edilmesi nedeniyle tebliğ evrakı mahalle muhtarlığına —- nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmak suretiyle tebliğ edilmiş sayılarak borçlu şirkete ihtarname ile verilen —- sürenin sonunda yani — tarih itibari ile temerrüdün gerçekleşmiş olduğu, davalı müteselsil kefillere ise aynı tarihte tebliğ imkansızlığı nedeniyle iade döndüğü taraflar arasındaki —– kapsamında tebliğ edilmiş kabul edildiği, hesap kat tarihi ile temerrüt tarihi arasındaki süre için akdi faiz uygulanması gerektiği nazara alınarak hesaplama yapan denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aşağıdaki gibi
— kaynaklı alacağı bakımından davalı şirketten—işlemiş ve geçikmeye düşen faizler, —-alacak tutarının olduğu,
Takip tarihinden sonra asıl alacak bakımından %50 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve şartları oluştuğu için davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Karşılıksız çek sorumluluk bedellerinden dolayı temlik eden bankaca —– tanzim kredisi asıl alacağı olduğundan bahisle davalı şirket ile birlikte davalı müteselsil kefiller hakkında takip başlattığı anlaşılmıştır.
—– takip ve dava tarihi itibariyle davacı bankaya ibraz edilmeyen — yaprağı bulunduğu, takip tarihi itibariyle her bir çek yaprağından banka sorumluluğunun — olup, depo edilmesi gereken bedelin —-olduğu, davalı kefillerin imzalamış oldukları nakdi ve gayri nakdi sözleşmede çek bedellerini depo edeceklerine ilişkin herhangi bir kefalete yönelik taahhütler bulunmadığından söz konusu —- çek bedelinin davalı şirket tarafından davacı bankaca açılacak faizsiz hesaba depo edilmesi gerektiği anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin bu kısma yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. ” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmede çek depo talebine ilişkin net bir ifadeye rastlanılmadığı, asıl borçlu ile kefilin gayrinakdi kredilerin deposundan sorumlu tutulabilmesi için açık ve net bir şeklide sorumluluk içeren düzenleme bulunmaması nedeniyle yukarıdaki karar doğrultusunda davacı bankanın çek tazminat talebinin kefiller yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)-Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
a-Davalı —-dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile; Takibin — tahsil edilemeyen işlemiş ve gecikmeye düşen faizler, —- üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak —-üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak temlik alan davacıya ödenmesine,
c-Borç tamamen ödeninceye kadar davalılara —– uygulanmasına,
2-a)Davalı müteselsil kefil borçlular — tahsil edilemeyen işlemiş ve gecikmeye düşen faizler ve ——- yönünden iptaline, takibin bu şekilde devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
b)Likit asıl alacağa vaki müteselsil kefillerin haksız itiraz nedeni ile asıl alacak —-üzerinden hesaplanan %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak temlik alan davacıya ödenmesine,
c)Borç tamamen ödeninceye kadar davalılar —- uygulanmasına,
3)-Takip ve dava tarihi itibariyle temlik eden bankanın deposunu isteyebileceği —- olarak kabulü ile banka yasal sorumluluk tutarı olan — yönünden depo talebinin kabulüne, söz konusu tutarın davalı Davalı —- tahsili ile temlik eden bankada açılacak faizsiz hesaba depo edilmek üzere takibin devamına, diğer davalı müteselsil kefiller —- hakkındaki depo talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan — harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan — harcın mahsubu ile bakiye — karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan — — olmak üzere toplam — yargılama giderinden davanın kabul—– davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti 2.640‬ TL’nin kabul oranına göre 2.560,8‬0 TL’sinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Arabuluculuk ücreti 2.640,00 TL’nin red oranına göre 79,20 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 17.946,18 TL vekâlet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davalılar davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden —– hesaplanan 4.045,02 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———–Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekillerinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2021