Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/804 E. 2023/968 K. 28.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/804
KARAR NO : 2023/968

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2019
KARAR TARİHİ : 28/11/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı Müvekkili Şirket —– iletişim, pazarlama, reklam ve sair ilgili mecralarda faaliyet gösteren bir şirket olduğu, davacı Müvekkil Şirketin 27.11.2018 tarihinde —-adresinden şirket işlerinde kullanmak amacı ile—-marka ve —-ekran kartı model bir bilgisayar sipariş verdiği ve bu siparişten doğan ücreti aynı tarihte (27.11.2018) Davalılardan —- ait —– hesap numaralı banka hesabına 9.582,00-TL havale ödemesi yaparak tamamladığı, şirket’in ödemeyi yaptığı banka hesabının—– numaralı banka hesabı olduğu, Davalı —–Şirketi ise, Davacı Müvekkil Şirket’in e-ticaret internet sitesi üzerinden—– marka ürünü satan satıcının (satıcı diğer davalı —–ortağı olan şirket olduğu ve 9.582,00-TL para ödemesi de işbu davalı şirketin banka hesap numarasına ödendiği, Davalı —– Limited Şirketi’nin ortağı ve yetkilisi ve ürünün satın alındığı sitede “satıcı” olarak görünen kişinin —-isimli bir kişi olduğu, ayrıca, —–internet sitesinde ürünün satıcısı olan —– ise —- gazetesi kayıtlarına göre davalı şirketin ortağı olduğu, Davacı Müvekkil Şirket’in ödemeyi yapmasından günler sonra davalı tarafından bir kargo geldiği ve paketin içinden alelade bir laptop (diz üstü bilgisayar) çıktığı, Davacı Müvekkil Şirket’in sipariş verdiği ve ödemesini yaptığı ürün —–marka bir bilgisayar olduğu, bunun akabinde ise, Davacı Müvekkil Şirket, kendisine yanlış gönderilen laptop’u satıcı davalıya iade ettiği ve bilgilendirme yaptığı hususu kanıtlar iade formu —–şirketinden —- kargo takip numaralı fiş temin edildiğinde iddialarının gerçekliği ortaya çıkacağı, bu gönderim hakkında —-temsilcileri ile görüşüldüğünde “bir hata yaşandığını, ürünün stoklarda kalmadığını, ürünün kargoya verildiğini, —– bilgisayarın en kısa sürede gönderileceğini” söyledikleri, ancak bilgisayarın gönderilmediği, Davacı Müvekkili Şirket’in siparişi verdiği internet sitesi olan —–sitesinin kapatıldığı, Davacı Müvekkilin Şirket, telefonda kendisini muhasebeci olarak tanıtan kişiye, siparişin teslim edilmemesi sebebi ile iptal etmek istediklerini ve 9.582,00-TL meblağı ödemeyi yaptıkları şirket hesabına geri göndermelerini talep ettikleri, bu talebi öncelikle kabul eden sözde internet sitesinin muhasebecisi, bu süreci de sürüncemede bıraktığı, Davacı Müvekkil Şirketin, sipariş verdiği ve parasını ödediği bilgisayara sahip olamadığı gibi parasını da geri alamadığı, anlatılanlar neticesinde, Davacı Müvekkili Şirket’in ödemeyi yaptığı ancak ürünü teslim alamadığı bu sebeple, Türk Borçlar Kanunu 124. Maddenin 1. Fıkrası uyarınca davalının içinde bulunduğu durumdan ve tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağı anlaşıldığı. Türk Borçlar Kanunu’nun “Seçimlik Haklar” başlıklı 125. Maddesi uyarınca Davacı Müvekkil Şirket, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, haksız yere el konulan ve iade edilmemiş olan 9.582,00-TL alacak meblağı ile hak kazanma tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiz tutarını davalılardan talep ettiği, re’sen nazara alınacak hususlar karşısında her türlü fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; Davacı Müvekkili Şirket’in ödemeyi yaptığı ancak ürünü teslim alamadığı gerekçesi ile davalılar banka hesabına ödemiş olduğu 9.582,00-TL alacak miktarının davalılardan tahsiline, Taraflar arasındaki e-ticaret sözleşmesine dayanan ticari alım-satım işleminin her iki tarafında da tacir olması ve Davacı Müvekkili Şirket’in şirket işlerinde kullanmak amacıyla satın almak istemesi sebebi ile uğranılan zararın hak kazanma tarihinden başlayarak alacağa en yüksek ticari faiz oranının uygulanması ve davalılardan tahsiline karar verilmesini; Dava dilekçesinin davalılar yana tebliğinden önce banka hesabına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” dava ve talep etmişlerdir.Davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLER:
—- 20/12/2019 tarihli yazı cevabı, —- 08.01.2020 tarihli yazı cevabı, —- Ağır Ceza Mahkemesinin —— esas sayılı dosya sureti, ticari defter ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.27/04/2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 25/07/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Davacı yana ait 2018 – 2019 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad 64/5 hükmü uyarınca açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, görüldüğünden, Davacı şirkete ait 2018, 2019 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğundan lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalılar —- incelemeye katılmamış ve Defter, Belge sunmadıklarından inceleme yapılamamış, Davacı yana ait 2018 – 2019 yılları ticari defterleri incelenmesi neticesinde; Davacı ile davalı —–arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı —– ile arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı, Davacı ile davalı —-arasındaki ticari ilişkinin 27/11/2018 tarihinde davacı tarafından davalı—–9.582,00 TL ödeme yapması ile başladığı, davalı —– tarafından davacıya düzenlenen bir fatura bulunmadığı, 31/12/2018 tarih itibariyle davacının davalı—— 9.582,00 TL alacaklı göründüğü ve bakiye tutarının 2019 yılına devrettiği Davacıya ait 2019 yılı ticari defterlerinde 2018 yılından devir gelen 9.582,00 TL bakiyenin davalı —- ait cari hesabın isminin sehven —–olarak yazıldığı, 04/01/2019 tarihinde —–1.037,41 TL tutarında bir fatura kaydetmiş ise de davalı —–ait herhangi bir fatura kaydı veya ödeme iadesi bulunmadığı görüldüğünden davacının davalı —–9.582,00 TL alacaklı olduğu, Davacının “şirket işlerinde kullanmak amacıyla satın almak istemesi sebebi ile uğranılan zararın hak kazanma tarihinden başlayarak alacağa en yüksek ticari faiz oranının uygulanması ve davalılardan tahsiline karar verilmesi” talebi doğrultusunda dosya münderecatında herhangi bir mali veri bulunmadığından; Davacı tarafından davalı —– ait —– nolu IBN hesabına gönderilen 9.582,00 TL tutarın 27/11/2018 ödeme tarihinden 09/05/2019 dava tarihine kadar 846,01 TL Reeskont Avans faizi talep edebileceği şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, alacak istemine ilişkindir.Somut olayda davacı yanca 27.11.2018 tarihinde —– adresinden bilgisayar siparişi verildiği ve davalılardan——ait banka hesabına 9.582,00-TL havale ödemesi yaptığı, gelen kargodan çıkan bilgisayarın sipariş edilen ürün olmadığı, davalı asilin şirket ortağı olduğu beyan ederek davayı açmış oldukları anlaşılmıştır.Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Somut olayda; yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacının kayıtlarnıda davalı şirketten 9.582,00 TL alacaklı göründüğü ve diğer davalıyla ticari ilişkisinin bulunmadığı, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalı şirketten dava tarihi itibariyle 9.582,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava tarihi itibariyle davalı şirketten 9.582,00 TL alacaklı olduğu, davacı kayıtlarının lehine delil olarak değerlendirileceğinden artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, davalı —- bakımından ise şirket ortağı olduğu olması nedeniyle şirket borçlarından sorumluluğunun bulunmadığı ve davacının ticari defter ve belgelerinde ticari ilişkinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı —-bakımından davanın reddine, davalı şirket bakımından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 9.582,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davalı ——yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 654,54 TL harçtan, peşin yatırılan 163,64 TL harcın düşümü ile geri kalan 490,90 TL harcın davalı şirketten alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 164,64 TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 203,25‬ TL posta gideri olmak üzere toplam 2.162,29‬ TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.582,00 TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
7-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalı şirketten tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.