Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/802 E. 2020/470 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/802 Esas
KARAR NO : 2020/470
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/05/2019
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari alım-satım ilişkisi bulunduğunu, ticari ilişki neticesinde davalı borçlunun faturalara müstenit borcunu müvekkiline ödemediğini, alacağın tahsili için borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin alacağının likit olduğunu ve borçlunun borçtan haberdar olduğunu bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; İddia edilen hususların hiçbir gerçeği yansıtmadığını, söz konusu faturalara karşılık müvekkili şirketin herhangi bir hizmet ya da ürün almadığını, taraflar arasında herhangi bir mutabakat söz konusu olmadığını, kesilen faturaların iade fatura kesilmesi istenilmiş ise de; bu talebin davacı tarafça kabul edilmediğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir şekilde borcunun bulunmadığını, bu nedenle davacının tüm taleplerinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilerek rapor alınmıştır. ———- tarihli bilirkişi raporu özetle, Dava dosyasında davalı olan ———– ibraz ettiği yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun olarak noter açılış tasdikleri ile —- onaylı yasal beratların süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin lehe delil olarak ileri sürülebileceği, Mahkememizin ——— tarihli duruşma tutanağının —numaralı ara kararında taraflardan ticari defterlerin bulunduğu yer ile muhatap alınacak yetkili kişinin iletişim bilgilerinin —- haftalık süre içerisinde dosyaya yazılı olarak sunulmasına karar verildiği, buna karşın davalı vekilin konuyla ilgili yazılı beyanı dosyaya ibraz etmediği ve yerinde inceleme de talep etmediği incelemenin tamamlandığı ——- tarihi itibariyle uyap sisteminden görüldüğü, anılan nedenle davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, davaya konu faturanın —— fatura olarak tanzim edildiği, faturaya konu ürünlerin davalıya teslim edildiğini gösterir nitelikte sevk irsaliyesi dosyaya ibraz edildiği, İrsaliyenin — kısmında ——– isimli şahsın isim ve imzasının bulunduğu görüldüğü fakat ilgili şahsın davalı ile olan bağı dosya kapsamından tespit edilemediği, konuyla ilgili nihai değerlendirmenin mahkememizin takdirinde olduğu, dosyaya celp edilen davalıya ait ——— beyannamelerinde, davacının —- tarih ve kdv dahil — tutarlı olarak düzenlediği faturayı kayıtlarına aldığı, aynı faturaya konu mantolama köpüğü ürününden —– tarih ve kdv dahil ————- tutarlık kısmının davacıya iade edildiğinin anlaşıldığı, bu ——-davalı vekilin davacıdan alınan faturalara istinaden iade faturası düzenlenmek istendiği fakat davacının bunu kabul etmediği yönündeki savunmasının yerinde olmadığının anlaşıldığı, — takip tarihi itibariyle davacı ——— borçlu olduğu, bu tutarın ödendiğinin ispat yükü üzerinde olan davalının dosyaya herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği kanaatine vardığını beyan etmiştir.
Davalı vekilinin ——- tarihli bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; tarafların ticari defterleri tek başına somut bir delil oluşturmadığını, bu nedenle bilirkişiden ek rapor alınmasını talep talep etmiştir.
Davacı vekilinin ——– tarihli bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; davalı tarafın verilen kesin süre içerisinde beyanda bulunmadığından ticari defterlerin incelenemediğini, davalı tarafından borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi ya da belgenin ibraz edilmediğini, bu nedenle bilirkişi raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla ———— sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlarının tutulduğu yer ile muhatap alınacak yetkili kişininin iletişim bilgilerini süresinde mahkemeye ibraz edilmediği, taraf ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davacının davalıdan ——– alacaklı olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için defterlerin usulüne uygun olarak açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması ve ayrıca dayanak belgeleri ile birlikte bir bütünlük teşkil etmesi ve faturaların yanında teslim belgelerinin de bulunması gerekmektedir. Bu haliyle; davacının faturaya konu malın teslim edildiği/hizmetin yerine getirildiğini usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davacı taraf dava dilekçesinde ticarî defterlere delil olarak dayanmış olup bu ticarî defter kavramı içerisinde BA-BS formları da girmektedir.———
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre davalı tarafından düzenlenen Form BA beyannamelerinde, davacının — tarih ve kdv dahil —- tutarlı olarak düzenlendiği faturayı kayıtlara aldığı, aynı faturaya konu mantolama köpüğü ürününden —— ve kdv dahil —-tutarlık kısmının davacıya iade edildiğinin anlaşıldığı, bu haliyle davalı vekilinin —- havale tarihli cevap dilekçesinde davacıdan alınan faturalara iade faturası düzenlenmek istediği ancak davacının kabul etmediği şeklindeki savunmasının kayıtlar ile uyuşmadığı, bir kısım ürünlere yönelik davalı tarafından düzenlenen ve davacı kayıtlarında tespit edilen iade faturası malın teslim edildiğine dair karine olduğu, “malın teslim edilmediğinin ya da bütününün iade edildiğinin” davalı tarafça yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davalı tarafın icra takibinden evvel temerrüde düşürülmemiş olduğu anlaşılmakla davacının işlemiş faiz isteminin yerinde olmaması nedeniyle işlemiş faiz isteminin reddine asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davanın ve alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davalı borçlunun — İcra Müdürlüğü’nün —– icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- asıl alacak bakımından kaldığı yerden devamına,
3-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 8.377,38 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 1.675,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
4- 1.206,17 TL’lik faiz tutarı yönünden davanın reddine,
5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 654,65 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 610,25 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 115,77 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 951,35 TL (800,00 TL bilirkişi ücreti, 86,60 TL tebligat gideri, Dosya ücreti 1,75 TL, 63,00 TL e-Tebligat) yargılama giderinden davanın kabul 0,87 ve red 0,13 oranına göre hesaplanan 827,67 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 1.206,17 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/09/2020